Élisée Reclus
Fransız coğrafyacı (1830-1905)
Élisée Reclus | |
---|---|
Fransız coğrafyacı, tarihçi, yazar, vejetaryen, anarşist, | |
Doğum tarihi | 15 Mart 1830 |
Doğum yeri | Sainte-Foy-la-Grande |
Ölüm tarihi | 4 Temmuz 1905 |
Ölüm yeri | Torhout |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Jean Jacques Élisée Reclus (15 Mart 1830 — 4 Temmuz 1905) Fransız coğrafyacı, tarihçi, yazar, vejetaryen, anarşist, Paris Coğrafya Cemiyeti üyesi.
Sözleri
değiştir- Korku her zaman kötü bir danışmandır.
- Oy vermek kendi gücünden vazgeçmektir.
- Peki kendilerine "uygarlığın temsilcileri" diyen bu cellatların yemeği, ve gaddar işleri arasında birtakım doğrudan sebep-sonuç ilişkileri yok mudur?
- Biz artık kesime götürülen kuzuların melemesini, öküzlerin böğürmesini, domuzların inlemelerini ve insanın içine işleyen çığlıklarını duymak istemiyoruz.
- Onlar, döşemelerin kırmızı ve kaygan, ve bir kimsenin ise kanın mide bulandıran tatlı kokusunu solumak durumunda olduğu mezbahaya iğrenmeden girerler.
- Bireyi sıradanlığa sürükleme ve özgün bir kişilik oluşumuna sebep olabilecek her şeyi ondan söküp alma eğiliminde olan günlük eğitimin zararlı etkisi önünde teslim oluyorlar.
- Günlük yiyeceğimizin başlıca koşulunu oluşturan katliamların dehşetine kafa patlatmak için ille de Kuzey Amerika'daki Porkopolis'e ya da La Plata'daki bir saladeroya (tuzlamaya) gitmeye gerek yok.
- Kasaplar halkın gözü önünde, hatta en işlek caddelerde bile, parçalanmış karkasları, kanlı et yığınlarını sergiliyor, ve astıkları eti güllü çelenklerle küstahça süsleyerek güzellik anlayışımızı etkilemeye çalışıyorlar.
- İnsan iştahına kurban edilen hayvanların sistemli ve yöntemli bir şekilde akılda ve ahlaki değerlerde gizlenmiş, şekilsizleştirilmiş ve maskelenmiş olması bizim et yeme alışkanlıklarımızın en üzücü sonuçlarından biridir.
- Kan, kanı çeker. Bu noktada, tanıdığı insanları aklından geçiren herkes, vejetaryenler ile bayağı et yiyicilerin, kan içen türlerin, hayatı kolaylaştıran davranışlar bağlamında, karakterlerinin ve hayat düzenlerinin nasıl bir karşıtlık oluşturduğunu görecektir.
- Bir tosunun ölü bedeniyle bir insanınki arasında çok fark var mıdır? Parçalara ayrılmış dudaklar, birbirine girmiş iç organlar, fazlasıyla benzer: ilkinin kesimi ikincisinin katlini kolaylaştırır, özellikle bir liderin emri çınladığında, ya da taç giymiş efendinin sözleri uzaktan geldiğinde, "Merhamet etmeyin."
- Biz, kan göllerinin ve bir dizi keskin kancaların bulunduğu kesimevlerinde, üstü başı kanla kaplı, korkunç bıçaklarla silahlanmış adamlar tarafından asılan ölü hayvan bedenlerinin olduğu yerlerden geçerken yaşayacağımız o berbat anı kısaltmayı, bunu yaşamak zorunda olmayacağımız zamanların gelmesini amaçlıyoruz.
- Ebeveynler, öğretmenler, resmi veya dost canlısı, doktorlar, "herkes" adını verdiğimiz o güçlü bireyden hiç bahsetmiyorum bile, hepsi bu "dört ayaklı yiyecek", gene de, bizim gibi seven, bizim gibi hisseden, ve, bizim tesirimiz altında, bizim gibi ilerleyen ya da gerileyen bu yiyecek konusunda çocuğunun karakterini duygusuzlaştırmak için el ele çalışıyor.
- Sığırların ve etçil hayvanların ziyafet münasebetiyle katledilmesi bağlantısıyla, savaşların dehşetinden de bahsedersek konunun dışına çıkmış olmayız. Bireylerin beslenme stilleri, davranışlarıyla yakinen benzeşmektedir. Kan, kanı çeker. Bu noktada, tanıdığı insanları aklından geçiren herkes, vejetaryenler ile bayağı et yiyicilerin, kan içen türlerin, hayatı kolaylaştıran davranışlar bağlamında, karakterlerinin ve hayat düzenlerinin nasıl bir karşıtlık oluşturduğunu görecektir.[1]
- Biz artık kesime götürülen kuzuların melemesini, öküzlerin böğürmesini, domuzların inlemelerini ve insanın içine işleyen çığlıklarını duymak istemiyoruz. Biz, kan göllerinin ve bir dizi keskin kancaların bulunduğu kesimevlerinde, üstü başı kanla kaplı, korkunç bıçaklarla silahlanmış adamlar tarafından asılan ölü hayvan bedenlerinin olduğu yerlerden geçerken yaşayacağımız o berbat anı kısaltmayı, bunu yaşamak zorunda olmayacağımız zamanların gelmesini amaçlıyoruz.[1]