Mustafa Kemal Atatürk/Cumhuriyet, devlet, demokrasi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Sae1962 (mesaj | katkılar)
Söz eklendi.
Sae1962 (mesaj | katkılar)
k Küçük düzeltmeler yapıldı.
7. satır:
<!--A-->
<!--B-->
* Ben, manevî miras olarak hiçbir âyet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar. (''1933, Cumhuriyet Bayramı açılış konuşmasından'') {{gününsözü|30 Ekim 2006}}
 
: ''1933, Cumhuriyet Bayramı Açılış Konuşmasından''
* "Benim elime büyük yetki ve güç geçerse ben sosyâl hayatımızda istenilen inkılabı bir anda bir ''{{dil|fr|coup}}'' ile yapacağımı zannederdim. Zîrâ ben, bâzıları gibi halkı ve ulemayı yavaş yavaş benim görüşlerimin derecesinde görmeye ve düşündürmeye alıştırmak suretiyle bu işin yapılabileceğini kabul etmiyorum ve böyle harekete karşı ruhum isyan ediyor. Ben, bu kadar yıllık yüksek öğrenim gördükten, sosyal ve uygar hayatı inceledikten sonra neden halk seviyesine ineyim? Onları kendi seviyeme çıkarırım. Ben onlar gibi değil, onlar benim gibi olsunlar; şu da var ki bu konuda incelemeye değer bâzı noktalar var; bunları iyice kararlaştırmadan işe başlarsak hata olur."<ref>{{Kitap belirt
| son = KARAL (Ord. Prof.)
25. satır:
| alıntı = Türk Tarih Kurumu Konferansları, 1969
}}</ref>
 
* Benim naçiz vücudum elbet birgün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.{{gününsözü|29 Ekim 2008}} {{gününsözü|29 Ekim 2010}}
 
* Biz Türkler, ruhen demokrat doğmuş bir milletiz.
 
* Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
 
* Bu devletin halife ile alaka ve münasebeti yoktur. Halkı kendi halinde terk edersek bir adım ileri atamayız. İnkılabın kanunu mevcut kanunların fevkindedir. (''16 Ocak 1923'')
: ''16 Ocak 1923''
 
* "Bu inkılâp milletin selâmeti namına, hak namına yapıldı. Milletimiz demokratik bir hükûmet tesis etmek sayesinde düşman ordularını imha etti. Vatanı istilâdan kurtardı."<ref>{{Kitap belirt
| son = KARAL (Ord. Prof.)
Satır 46 ⟶ 50:
<!--C-->
<!--D-->
* [[Demokrasi]] esasına müstenit hükümetlerde, hakimiyet, halka, halkın ekseriyetine aittir. Demokrasi prensibi, hakimiyetin millete ait olduğunu, başka yerde olmayacağını iltizam eder. Bu suretle, [[demokrasi]] prensibi, siyasi kuvvetin, hakimiyetin menşeine ve meşruiyyetine temas etmektedir.
 
* Devlet güvenliği sağlamak için, memleketi savunmak için, sağlığı yerinde, gürbüz ve anlayışları, millimillî hisleri, vatan sevgileri yüksek vatandaşlar ister.
* Devlet ve milletin mukadderatında milli irade esas ve hakimdir. Ordu bu milli iradenin koruyucusudur.
 
* Devlet ve milletin mukadderatında millimillî irade esas ve hakimdir. Ordu bu millimillî iradenin koruyucusudur.
 
* Devlet, bütün vatandaşların devletin kanunlarını anlayıp onlara uyma lüzumunu takdir etmelerini, memleketin güvenliği ve savunması için önemli görür.
 
* Devlet, tüm vatandaşların, herhangi bir sanat ve meslekte, zamanımızdaki ilerlemelerin gerektirdiği derecede başarılı olmasıyla ilgilenir.
 
* Dünya'da her millet, icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır.{{gününsözü|13 Haziran 2011}}
<!--E-->
Satır 59 ⟶ 68:
<!--H-->
* Her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortaktır.
 
* Herhalde devletin siyasi ve fikri hususlarda olduğu gibi, bazı iktisadi işlerde de nazımlığını prensip olarak kabul etmek caiz görülmelidir. Bu takdirde karşı karşıya kalınacak mesele şudur: Devlet ile ferdin karşılıklı sahalarını ayırmak...ayırmak… Devletin bu husustaki faaliyet hududunu çizmek ve bu hususta istinat edeceği kaideleri tespit etmek, diğer taraftan vatandaşın ferdi teşebbüs ve faaliyet hürriyetini tahdit etmemiş olmak, devleti idareye selahiyattar kılınanların düşünüp tayin etmesi lazım gelen meselelerdir.
 
* Hiçbir medeni devlet yoktur ki ordu ve donanmasından önce iktisadiyatını düşünmüş olmasın.
<!--I-->