Albert Camus: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k +
Therou (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
27. satır:
*[[Aşk]], akıllı aptal demeden tüm insanlara bulaşan bir hastalıktır.
*Ateşten ve yiyecekten yoksun bir insan için [[özgürlük]], hiç de acelesi olmayan bir lükstür.
*Bana her şeyi açıklayan öğretilerin aynı zamanda beni zayıflatmalarının nedenini şimdi anlıyorum. Kendi yaşamımın ağırlığından kurtarıyorlar beni, oysa onu yalnız başıma taşımam gerek.
*Basın özgürlüğü belki de özgürlük düşüncesinin giderek aşağılanmasından en çok acı çekmiş özgürlüktür.
*Başardığımız her iş bizi köleleştirir, çünkü daha iyisini yapmaya zorlar
Satır 42 ⟶ 43:
*Bir yapıtın kalbinde, orası karanlık bile olsa sönmeyen bir güneş parlar.
*Bir yazarım. Ben değil kalemim düşünür, anımsar ya da kuşatır.
*Biz yaşamımız boyunca kişiliğimizi biçimlendirmeyi sürdürürüz.Eğer kendimizi çok iyi tanısaydık, ölmemiz gerekirdi.
*Bu dünyada en büyük suç, insanların taşıdıklarından kaçmak değilse nedir?
*Bugün annem öldü veya dün, tam hatırlamıyorum.("Yabancı-1942")
Satır 49 ⟶ 51:
*Büyük olmanın yolu da, deha gibi çalışma ve alınterinden geçer.
*Çağdaş siyasi toplum, insanları mutsuzluğa düşürme makinesidir.
* Çöl kalmadı artık. Ada kalmadı. Oysa gereksinimini duyuyoruz. Dünyayı anlamak için, bazı bazı ona sırtımızı dönmemiz gerekir; insanlara daha iyi yardım edebilmek için, bir an onları kendimizden uzak tutmamız gerekir. Ama güç kazanmamız için zorunlu yalnızlığı, usun toparlandığı ve gözüpekliğin ölçüsünün alındığı uzun soluğu nerede bulmalı? Büyük kentler kaldı. Ancak, bunun için de bir takım koşullar gerekiyor.
*Dostlarım, şimdi ben size büyük bir şey söyleyeceğim. Sakın kıyametin kopmasını beklemeyin, o hergün kopmaktadır.
*Dünya aydınlık olsaydı, sanat olmazdı.
Satır 84 ⟶ 86:
*İnsan insan olmadığı sürece insanlar insan gibi yaşayamaz.
*İnsan kendisi için gerçek ve mutlak olan mutluluğa yaşamı boyunca yalnız bir kez erişir ve geri kalan tüm yaşamını bu mutluluğa tekrar ulaşmaya adar.
*İnsan otuzunda kendini avucunun içi gibi bilmelidir.Kusurlarının ve niteliklerinin kesin sayısını,ne kadar uzağa gidebileceğini bilmelidir,ilerideki başarısızlıkları öngörebilmelidir.Her ne ise o olabilmelidir.Ve hepsinden önemlisi, bunları kabul edebilmelidir
*İnsan söyledikleriyle değil, söylemedikleriyle insanlaşır.
*İnsan tümüyle suçlu değildir çünkü tarihi o başlatmadı, ama tümüyle suçsuz da değildir çünkü tarihi sürdürdü.
Satır 104 ⟶ 107:
*Mutluluk şansı olmasaydı, [[adalet]]in hali ne olurdu.
*Ne Faust ne Don Kişot birbirini yenmek için yaratılmamışlardır; ve sanat dünyaya kötülük etmek için icat edilmemiştir.
*Nerede edebiyat varsa, orada umut da vardır.
*Ölüm bir istatistik ve devlet işi oldu mu, dünya işleri artık iyi gitmiyor demektir.
*Ölüm korkusunu aşmadıkça insan için özgürlük yoktur. Ama intihar ile değil. Bu korkuyu aşmak için kendini bırakmamak gerekir. Hiç burukluk duymadan, korkmadan ölebilmeli.
Satır 112 ⟶ 116:
*Politika ve sanat dünyanın düzensizlikleri karşısında başkaldırmanın iki ayrı yüzüdür.
*Resmi tarih oldum olası büyük katillerin tarihidir. Kabil, Habil'i bugün öldürmüş değil, ama bugün Kabil, Habil'i akıl uğruna öldürüyor ve onur madalyası istiyor.
*Sadakat uçurumdur, sadakatsizlik hiçlik.
*Sanat, sanatçıyı insanlardan ayrılmamaya zorlar.
*Sanat bence en büyük sayıda insanı ortak acılar ve sevinçlerle coşturacak görüntüleri, biçimleri bulmaktır.
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Albert_Camus" sayfasından alınmıştır