I. Selim: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Fzelen06 (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
Fzelen06 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır:
{{Biyografi
|kişi_adı= I. Selim
|resim_adı=Yavuz Sultan I.Nakkaş Selim Han.jpg
|resim_başlığı= 9. Osmanlı padişahı
|doğum_tarihi= [[10 Ekim]] [[1470]]
|doğum_yeri= [[w:Amasya|Amasya]]
|ölüm_tarihi= [[22 Eylül]] [[1520]]
|ölüm_yeri= [[w:Tekirdağ|Tekirdağ]], [[w:Çorlu|Çorlu]]
}}
[[Dosya:I Selim.jpg|thumb|250px|right|Bir Minyatürdeki Tasviri]]
* "[[Cesaret]] insanı [[zafer]]e, [[kararsızlık]] tehlikeye, [[korkaklık]] ise [[ölüm]]e götürür."
 
* "Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzan; Beni bir gözler-i âhûya zebun etti felek."
 
* Yavuz Sultan Selim Han Mısır’ı fethedip, hilafeti esaretten kurtarınca, alışkanlıkla kendisine de Sultanül-haremeyn diyen hatibi susturup;"''Benim için, o mübarek makamların hizmetçisi olmaktan daha büyük şeref olamaz. Bana Hadimül-haremeyn (Kutsal yerlerin-Mekke Medine- Hizmetçisi) deyin''" buyurmuştur.
 
* "Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez. Ama Allah esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar."
 
*"Devletleri yıkan tüm hataların altında nice gururun gafleti yatar. "
 
*"Biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık, halis niyetimiz rızayı ilahidir."
Satır 28 ⟶ 29:
:''(Sade giyinmesinin nedeni sorulduğunda)''
 
*"Be hey asker kıyafetli korkaklar! Maiyetimde yiğitlik ve kahramanlık göstereceğinize böyle mi hareket edersiniz! Askerde itaat emre karşı gelmek midir?.. "(''{{v|Çaldıran Savaşı}} için seferdeyken askerlerin isyan etmesi üzerine yaptığı konuşmadan.'')
 
* "Yaralı gönlümü, sevgilinin gece renkli zülfünün hayaliyle sardım. Geceleyin merhem bulamayan o yaranın vay haline!"
 
*"Şah İsmail üzerine seferim vardır!"
 
*Pâdişâh-ı âlem olmak bir kuru kavga imiş,<br/>Bir velîye bende olmak cümleden a’lâ imiş…<ref>Osman Nuri Topbaş,Âbide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı,Hülasa Bab'ı</ref>
 
*"Fânîlerin alkışları, zafer takları ve iltifâtları bizi nefsimize mağrûr edip yere sermesin!"<ref>a.g.e.</ref>
 
*"Şâyet askerlerimin torbalarında, geçmiş olduğumuz yerlerden alınmış bir şey bulunsaydı, Mısır seferinden vazgeçecektim!.."<ref>a.g.e.</ref>
:''(Mısır seferinde rûhunu saran bir endişe üzerine askerlerinin torbalarını, geçilen yerlerden koparılmış meyve var mı, yok mu diye hassâsiyetle aratmasına mukabil.)''
 
*"Gönül ister ki, Afrika’nın kuzeyinden Endülüs’e çıkayım ve sonra Balkanlar üzerinden tekrar İstanbul’a döneyim!"<ref>a.g.e.</ref>
:''(Mısır fethinden sonra 10 Eylül 1517’de Kâhire’den İstanbul’a dönerken)''
 
*"Ben pâdişâh olursam, İslâm birliği yolunda ciddiyetle yürüyeceğim; hattâ Mevlâ ruhsat verirse, Hind ve Tûran’a gideceğim ve doğuda da batıda da i’lâ-yı kelimetullâha çalışacağım. Zâlimlere, evlâdım olsa dahî merhamet etmeyeceğim. Zamanımda rahatlık olmayacak, ahâlîye tasallut edilmeyecektir. İşte benim hâlim!.. Biraderim ise, rahatı sever ve yumuşak bir tabîatı vardır. Eğer seferden korkmaz ve çileye tâlib olursanız, bana bey’at ediniz! Aksi halde sultanlık için kardeşim Şehzâde Ahmed’i tercîh ediniz ki, onun zamanında rahat ve safânızla meşgul olursunuz!.."<ref>Osman Nuri Topbaş,Âbide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı,I.Bölüm,Bâb - Yavuz Sultan Selim</ref>
:''(Tahta dâvet edilip İstanbul’a geldiğinde yeniçeri ocağının ileri gelenleri ve devlet ricâline pâdişâh olmadan az evvel yaptığı konuşmada hitaben)''
 
*"Ey kardeşim! Ne sen böyle yapsa idin, ne de ben böyle yapmak mecbûriyetinde kalsaydım!.."<ref>a.g.e.</ref>
:''(Devletin bekâsı için bertaraf etmeye mecbûr kaldığı kardeşi Korkut’un tabutunun altına girmiş ağlarken)''
 
*"İsteyenler, karılarının yanına dönüp entarilerini giyebilirler! Ben düşmana karşı tek başıma da gidebilirim!"<ref>a.g.e.</ref>
:''Çaldıran Seferinde, çadırına ok atacak kadar ileri giden askerlerin isyan etmesi üzerine, irâd ettiği nutuktan bir bölüm)''
 
*"Hasan görmüyor musun; önümüzde Allâh’ın Rasûlü Fahr-i Kâinât -sallâllâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz yürüyor?!. O Âlemler Sultanı yaya yürürken biz nasıl at üzerinde olabiliriz?"<ref>a.g.e.</ref>
:''(Mısır seferinde Sînâ Çölü’nü geçerler iken Selim Han'ın atından inip yürümeye başlaması üzerine, Askerî erkân, hayret ve dehşet içinde kalırlar. "Atların bile kanının kaynadığı, zor yürüdüğü bu çölde Sultan, niye atından indi, yürümeye başladı?" diye fısıltılar başlar. ve akabinde askerî erkân da, mecburen atlarından inip yürümeye başlar. Paşalar, Selim Han’ın nedimi Hasan Can’a "Ne olur Hünkâr’a sor. Bu acep ne işdir?" derler . Hasan Can'da, Yavuz’a merakla, bu hâlin neyin nesi olduğunu sorunca Selim Han cevaben)''
 
*"Mısır’ı aldık, lâkin Sinan Paşa’yı kaybettik!.."<ref>a.g.e.</ref>
:''(Memlük fedâîleri'nin Yavuz Sultan Selim Han'ı öldürüp savaşı kazanabilecekleri planlarından haberdar olması üzerine Sinan Paşa durumu Padşaha arz edip onun elbiselerini giyer ve Fedâîleri kendi üzerine çeker. Yavuz, arkadan yetişip fedâîleri bertaraf edinceye kadar, Paşanın şehîd olması üzerine söyledikleri)''
 
*(''Kendisine hakaret içeren şiirler gönderen Safevi hükümdarı Şah İsmail'e yazdığı şiir.Bu şiir soldan sağa ve yukarıdan aşağıya okunduğunda aynı dizeleri verir.Dünyada benzeri yoktur.'')<br>Sanma şâhım / herkesi sen / sadıkâne / yâr olur <br> Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyâr olur <br> Sadıkâne / belki ol / bu âlemde / dildâr olur <br> Yâr olur / ağyâr olur / dildâr olur / serdâr olur.
Satır 53 ⟶ 79:
m= |
}}
 
==Kaynakça==
{{Kaynakça}}
 
[[Kategori:Osmanlı Padişahları]]
"https://tr.wikiquote.org/wiki/I._Selim" sayfasından alınmıştır