İçerik silindi İçerik eklendi
Kibele (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
okur" tarafından
1. satır:
Üstteki mesajın sahibi beyefendiye/hanımefendiye/Kurula iletilmek üzere: Bilindiği üzere, ilgili sitede katkı vermeye başladığım andan beri, kaynağını MUTLAKA vermek suretiyle bilginin - atasözünün kayda alındığı an dahil son derece hassas bir yol izlenmiştir. Bunca yıldan sonra dikkatimi çeken husus oldukça ilginçtir. "D" başlığı atasözlerinde Ekim ayının sonunda atfen ismine, memleketine yer verilen birkaç yeni eklenen atasözünden atıfların kaldırıldığını gördüm. Üzüldüm. Esasen bana mesaj ilettiğiniz için de üzülmedim. Sadece; bilimsel özeni en ayrıntılı biçimde göstermek suretiyle verilen hem Türkçemizin kaynakları adına, hem atasözlerimiz adına ve hem de ilgili şahıslar,beldeler-şehirler adına üzüldüm. İlgili şahısların da kayda aldığım anda izlediğim bu hassasiyet hakkında bilgisi yoktur. Farklı yörelerden benzer sürümlerle verilen bazı atasözlerimiz arasında da esasen son derece orijinal, Türkçe adına kazanımlar elde edildiğini görmek zor değildir. Sözlerim uzayabilir kusura bakmayın. İnternetin insanoğluna sunmakta olduğu bu zenginliğin ve derinliğin tek yönlü kısıtlanma yönüne gidilmesi, sadece sizlere kaybettirmez, asıl önemli olan Türkçemiz adına kayıptır. Asıl beni üzen budur. Bizi topluca üzmesi,rahatsız etmesi beklenen de bu olmalıdır görüşündeyim. İstenirse bu husus, Facebook'da da tartışmaya açılabilir. Ortak görüşe uyarız biz de bu durumda... TDK'na sunacağım nitelikte yansıttığım atasözleri demetinin - zenginliğinin bu açıklamalarım dikkate alınarak mevcut bilimsel hassasiyetim gözetilerek tutulması yerine olacaktır görüşündeyim. Nihai aşamada; eğer sunduğum önerilerim dikkate alınmayacak olursa; sadece atıflarının değil, bu durumda eklediğim tüm atasözlerinin tarafınızdan silinmesi uygun olacaktır. Çünkü, Türkçeye verdiğimiz emeğimizin ve çabamızın karşılığı yoksa, Türkçeye hizmet için başka kanalları - internet sitelerini devreye sokmamız uygun olacaktır. Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim. Dr. Said Dağdaş, 2.11.2013, Ankara.
 
 
 
:: merhaba, vikisöze verdiğiniz destek için teşekkürler. ancak katkılarınızın tamamına kendi isminizi eklemeniz bu anonim projenin mantığına uygun değil. kaynaklandırma elbette önemli, ancak yazılı kaynakları kullanıyoruz bunun için. eğer bu yönde bir kaynak varsa eklenebilir. ancak, anonim sözleri, sizin duyduğunuz âna ve kişiye maletmek doğru olmaz. ikinci bir konu, günümüzde yaşayan kişilerin sözlerini de bu başlık altına eklemeniz, ki bu da 'atasözü' tanımına uygun değil. birikiminizden ve katkılarınızdan mahrum kalmak istemeyiz. bu yönde katkılarınızdan memnun oluruz. kolay gelsin. --[[Kullanıcı mesaj:Kibele|<font color="#800000">'''kibele'''</font>]] 08:59, 3 Kasım 2013 (UTC)
 
 
 
Değerli Kibele,
İletilen mektup için teşekkür ederim.
1- Öncelikle bir hususu bilgilerinize sunmak isterim. Derlemelerimi, önceden birkaç sempozyumda ve dergide yayımladım. Asıl amacım, kitap halinde bir çalışmayı ortaya koymak ve bunu hem Türkçe okuruna, hem de Türkçe konuşan diğer ülkelerimizin okuruna sunarak Türkçeye kendi çapımda katkı vermeyi kapsamaktadır. Bunu, "asil" bir çaba olarak görürüm. Açıklamalarınıza ilişkin ise;
a- ''"ancak katkılarınızın tamamına kendi isminizi eklemeniz bu anonim projenin mantığına uygun değil."'' cümleniz hakkında... Emeğin sahibi olarak, hem kendi adımı, hem de bizzat yerinde-yöresinde-memleketinde kişinin bir anlamda resmini de çekerek aldığım-yaptığım atıf tarzını başından beri kullanıyorum, uyguluyorum. Bunu yaparken de; hem atıf yaptığım kişiye-memlekete-yöreye saygımı da ifade etmek ilk amacım olsa da, belki daha da önemlisi Türkçenin bu muhteşem zenginliğinin çok farklı yörelerde - illerde - bölgelerde aynı şarkıyı terennüm edenlerin dili olduğunu da hatırlatmaktır. Bir diğer amacım da; diğer katkı sahiplerini de benzer bir yöntem kullanmaya teşvik etmektir. Ki bu yolu az da olsa deneyenleri de biliyorum. İZLEDİĞİM, TARİHE DE NOT DÜŞEN BU BİLİMSEL YÖNTEMİ, TÜRKÇEYE KATKI ANLAMINDA GERÇEKTEN ÖNEMSİYORUM.
b''-"... ancak, anonim sözleri, sizin duyduğunuz âna ve kişiye maletmek doğru olmaz."'' cümleniz hakkında ise; bu görüşe biraz uzağım. Nedeni de şu: Sözgelimi; değerli araştırıcı Ömer Asım Aksoy'un sizin de yazılı kaynak olarak kullandığınız bir derlemesi var. Kitabın yazarı olarak Türkçe okuru, sadece Ömer Asım Aksoy'un adını biliyor malum. Sanki atasözlerinin de "anonim"liğini değil, Ömer Asım Aksoy'un adı ile özdeş olarak hatırlıyor okur...
Benim izlediğim yöntem ise, hatırlananların sayısını tekten çoğula çıkarmaktır ve bu yönü ile daha bilimseldir. Tüm katkı sahiplerini devreye sokarak vermek suretiyle ilgili atasözü, "yöresinde, köyünde anonim" gibi olsa da, genele bakıldığında "anonim" tanımı kapsamında artık kalmamaktadır görüşündeyim. Bu yöntem ile, belki 10 yıllar sonra, belki 100 yıl sonra bu sözün guya "anonim"liği değil, her yörenin Türkçe konuşan çocukları tarafından,kendi yöreleri ile ilgisini, ilişkisini kurmaktan keyif alacağını ve derin bir ilgi ile okuyacağından, doğal olarak istifade edeceğinden de çok eminim. Bırakınız bu imkanı tanıyalım okurlarımıza.
Sizlerin de, değerlendirmenizi bu yönü ile de bakarak yapmanızı beklerim. "Kişiye mal etmek değil kasdedilen, kişi ile bir daha kaybolmamacasına "ana" sabitlemek, aynı sürümün farklı yörelerde kullanılan sürümleri arasında da MUKAYESE EDEBİLME fırsatını araştırıcılara sunmaktır.
Makale ya da kitap haline getirirken de, halen izlediğim yöntemi, bilimsel faydalanmayı en üst düzeyde tutabilmek amacıyla kullandım, kullanacağım. Bazı atasözlerine de önceki bir yayınıma atfen (Dağdaş ve ark., 2005; 2006) vb. diyorum malum.
 
ORTAK DERDİMİZİN, TÜRKÇEYE KATKI OLDUĞUNDAN EMİNİM. Bu nedenle yazdıklarımın dikkatle değerlendirileceğini umuyorum.
c- "... ikinci bir konu, günümüzde yaşayan kişilerin sözlerini de bu başlık altına eklemeniz, ki bu da 'atasözü' tanımına uygun değil." cümleniz hakkında. Bu görüşünüze de yakın bir okur değilim açık sözlülüğümü hoşgörünüz. Nedeni de şu: "Günümüzde yaşayan kişiler, köyümdeki bir ana ya da aksakal da olabilir, İstanbul ya da Ankara'da veya Bakü'de Türkçe konuşan bir bilim adamı, siyasetçi de olabilir. Benim derdim, Türkçe'ye katkı sunmaktır. Yeri geldiğinde, Ertuğrul Günay'dan duyduğum bir atasözünü, yeri geldiğinde Sayın Başbakan'ın, Sayın CHP liderinin, Sayın Bahçeli'nin, veya yine yeri geldiğinde Cübbeli Ahmed Hoca'nın, bir başka ehl-i tarik büyüğünün İstanbul'da-Trabzon'da-Erzurum'da, vb. söylediği muhteşem Türkçe atasözünü, yeri geldiğinde de Fethullah Gülen Hocaefendinin milletin zaten kullandığı bir atasözünün farklı sürümünü söylediğinde kullanmanın son derece doğal ve tarafsız bir bilimsel yöntem olduğunu düşünüyorum.
d-Bir diğer bilimsel tutumum da şudur: "Eğer ilgili sitede, bu yöntemi izlemeden sadece "anonim" varsayımı ile ekleme yaparsam, benim hazırlayacağım makale ya da kitabın ne değeri kalacak? Makaleyi ya da kitabı yayım için sunduğum Hakem Kurulu demeyecek mi ki; siz "çalıntı"bir yol izliyorsunuz... Ben bu tür bir ithamı göğüsleyemem.
40 yılı aşkın bir zamandan beri verdiğim emeğin; tek tek- yöre yöre, il il, köy köy, bölge bölge tamamen elimin emeği olduğunu ispat edebilmeliyim. Sadece benim değil, ulaşabildiğim tek tek her kişinin bunda emeği olduğunun da "okur" tarafından bilinmesini de emeğin sahipleri olarak zikretmeyi gerekli görürüm. Kuzeydoğu sınırımızdaki Camili'den, Datça Yarımadasına, Edirne'mizden Şırnak'a, Van'a kadar, Denizli'den Bakü'ye-Gence'ye kadar, Köln'den, Leverkusen'den Tunus'a kadar zikredilen ve asla hatalı ve ilave bilgi verilmeyen bu yöntemin sadece adımla değil, çok yönlü bir derlemenin bileşenleri olarak anılması hem dürüstlük, hem de erdemliliğin gereğidir görüşündeyim (Said Dağdaş, 3.11.2013).
"Dürüstlük, en büyük kurnazlıktır!" atasözünü de ben ekledim malum. Burada da aynı atasözümüzü paylaşmayı gerekli görüyorum.
Hem kendime, hem Türkçeme, hem Türkçemize saygımı ifade etmeye çalıştığım üstteki açıklamalarımın dikkate alınacağından da eminim...
 
Saygılarımla...
 
3.11.2013, Dr. Said Dağdaş.