Türkçe atasözleri/Ç: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kibele (mesaj | katkılar)
88.255.168.162 adlı kullanıcının son değişikliği reddedilerek Kibele sürümüne (105218) geri dönüldü
Berrram (mesaj | katkılar)
Birden fazla yazılan atasözleri kaldırıldı.Sayfa düzenli hale getirildi atladığım veya görmediğim hatalar olabilir.
3. satır:
 
* Çabalama ile çarık yırtılır.{{VS|Çabalama ile çarık yırtılır}}
* '''Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme!''' (Resul Tosun'dan naklen Said Dağdaş ). Davetsiz, istenmediğin yere gitme. “''Millet oyunu azalttığı partilere hükümet çağrısı yapmamıştır. Atalar ne güzel söylemişler: “Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme''!”, (Dağdaş ve ark., 2006).
* Çalma elin kapısını, çalarlar kapını.{{VS|Çalma elin kapısını, çalarlar kapını}}
* Çalıda gül bitmez,cahile söz yetmez.{{VS|Çalıda gül bitmez,cahile söz yetmez}}
* Çalışan, demir pas tutmaz.kazanır!
* '''Çalışan, kazanır!''' (Zirvedekiler (TRT 1) Programında, Mimar Sinan Bey’den naklen Said Dağdaş, 18.11.2012).
* Çalışan demir pas tutmaz.
* '''İşleyen demir, ışıldar!''' (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). Çalışmayı öven ve öğütleyen bir atasözüdür. Çalışmanın bilhassa sağlıklı kalmak için de vazgeçilmez olduğunu hatırlatır. “Çalışan demir, pas tutmaz!” atasözünün benzer sürümü.
* '''İşleyen demir, pas tutmaz!''' (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). Çalışmayı öven ve öğütleyen bir atasözüdür. Çalışmanın bilhassa sağlıklı kalmak için de vazgeçilmez olduğunu hatırlatır. “Çalışan demir, pas tutmaz!” atasözünün benzer sürümü.
* Çalışanın yatanda hakkı vardır.{{VS|Çalışanın yatanda hakkı vardır}}
* Çalışmak ibadetin yarısıdır.{{VS|Çalışmak ibadetin yarısıdır}}
* Çalıştığın ele ise, öğrendiğin kendine.
* '''Çalıştığın ele ise, öğrendiğin kendine!''' (Emine Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 10 Mart 2013). Başkasının işini yapıyor olsan da, amaç öğrenmek, meslek edinmekse sabırlı olmak, sebat etmek gerekir vurgusu için kullanılır.
* '''Çallı kızı bizim değil emme (ama), namusu bizim!''' (Dodurgalı Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş).
* Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz.{{VS|Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz}}
* Çam dalından ağıl olmaz! El oğlundan oğul olmaz.
* '''Çam dalından ağıl olmaz! El oğlundan oğul olmaz!''' (Dodurgalı Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, tarihsiz). Yaylaya göçüldüğünde, kısa bir süre kalacağı için çadır kurmayanların barınacakları ağıl yapımında çam dalını kullanmak elverişli değildir. Bunun yerine çoğunlukla ardıç dalı kullanılır. Hem koruyucu hem de dayanıklıdır. Hayatın bu uygulamasından örnek verilerek hazırlanan bir atasözüdür. "Çam ağacı" yerine de, "Çam dalı" ifadesinin kullanımı yerindedir. Ağıl yapımında “dal” kullanılır. Ağacın kendisi değil… Derlendiği yöre belirtilmeyen, "Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz." atasözünde kelimeler arasında hem anlamı vurgulamada yetersizlik, hem de uyum sorunu olduğu görülecektir. "Çam ağacından ağıl olmaz,.." ifadesinde "ağaç-ağıl" ilişkisinin zayıflığı belirgindir. "Çam dalından ağıl olmaz!.." ifadesinde ise "dal"-"ağıl" ilişkisi hem anlam hem de uygulama açısından yerli yerine oturmaktadır. "El oğlundan oğul..." ifadesindeki ifade kolaylığı ve bütünlük, "El çocuğundan oğul.." ifadesinde mevcut değildir.
* '''Çam sakızı, çoban armağanı...''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş).
* Çanakta balın olsun, Yemen'den arı gelir.{{VS|Çanakta balın olsun, Yemen'den arı gelir}}
* Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar.{{VS|Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar}}
Satır 22 ⟶ 16:
* Çarşı iti ev beklemez.{{VS|Çarşı iti ev beklemez}}
* Çatal kazık yere batmaz.{{VS|Çatal kazık yere batmaz}}
* '''Çatal kazık, yere gitmez!''' (Antalya’lı, 70 yaşındaki M. Emin Tıraş’dan naklen Said Dağdaş, 23.07.2008). Mutabakat sağlanamayan işten verim alınmaz.
* Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.{{VS|Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme}}
* Çağrılmayan yere çörekçi ile börekçi gider.{{VS|Çağrılmayan yere çörekçi ile börekçi gider}}
* Çarşı itiyle ava gidilmez
* '''Çarşı itiyle ava gidilmez!''' (1961’li, Andırın’lı Cemal Basri Gökşen’den naklen Said Dağdaş, 31.07.2003). Sağlam iş; erbabıyla, her yönü ile güvenilir kişi ile yapılır.
* '''Çay sıra gidip yol sıra gelme!''' “Verilen işi noksan yapma, unutma!” anlamında bir deyim. "İşte bunlar böyle... Bir iş veriyoruz. Unutuyorlar. Çay sıra gidip yol sıra geliyorlar..." (Çankırı-Ilgaz-Aşağıdere köyünden 1930'lu İlyas İyigüngör'den nakleden oğlu 1965’li Harun İyigüngör'den naklen Said Dağdaş, 3.11.2011).
* '''Çaydan geçip çipildende boğulma!'''(Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş)! İşin zor tarafını hallettikten sonra daha kolay aşamasında beceriksizlik gösterme anlamında.
* '''Cayi kecmeden hop deme!''' (''"Dereyi geçmeden paçaları sıvama!''" anlamında (Bakü’lü Ebilov Ümid Maksudoğlu’ndan nakleden Burdur’lu Hüseyin Yılmaz'dan naklen Denizlili Said Dağdaş, 2 Ekim 2012).
* Çekişmeden pekişilmez.{{VS|Çekişmeden pekişilmez}}
* Çengi ölüsü çalgı ile kalkar.{{VS|Çengi ölüsü çalgı ile kalkar}}
* '''Çeyrek ekmeğin bismillası (besmelesi) olmaz!''' (Kızılcahamam-İğneci köyünden Hüseyin Danyıldız’dan nakleden 1979’lu, Bartın-Ulus’lu Celil Yaman’dan naklen Said Dağdaş, 18.01.2011)! Genellikle kızgınlık anında, külhanbeyi tarzı kullanılan bir atasözüdür. "Hallederiz! Besmele bile çekmeye değmez, anında gereğini yaparız!" anlamında.
* Çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane gelecek yıl çıkmış.{{VS|Çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane gelecek yıl çıkmış}}
* '''Çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane gelecek yıl çıkmış…''' (Mersin-Erdemli’li, 1929’lu Mustafa Koç’dan nakleden 1976’lı oğlu Mahmud Koç’dan naklen Said Dağdaş, 7.5.2012). ''“Ekincinin karnını yarmışlar; kırk bu yılcık, kırk bıldırcık çıkmış!”'' atasözü (Aksoy, 1995) ile benzer anlamda…
* Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak; cümlenin muradını verecek Hak.{{VS|Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak; cümlenin muradını verecek Hak}}
* Çingene ciğer pişirir, yemeden karnın şişirir.{{VS|Çingene ciğer pişirir, yemeden karnın şişirir}}
* Çingene çadırında musandıra ne arar?.{{VS|Çingene çadırında musandıra ne arar?}}
* '''Çingene (Cingen) çalar! Kürt oynar!''' (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş).
* Çingene çingeneye çatmadıkça kasnak boynuna geçmez.{{VS|Çingene çingeneye çatmadıkça kasnak boynuna geçmez}}
* '''Çingene kız, hatun olmaz!''' (Mardin’li, 1971’li Fatih Yıldız’dan naklen Said Dağdaş, 30.1.2006). ''“Kız kareçi, hatun olmaz!”'' (Fatih Yıldız, 1971’li, Mardin’li) atasözü ile benzer anlamda (Dağdaş ve ark., 2006)...
* Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış.{{VS|Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış}}
* Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar.{{VS|Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar}}
Satır 46 ⟶ 32:
* Çivi çıkar ama yeri kalır.{{VS|Çivi çıkar ama yeri kalır}}
* Çiğnemeden yutulmaz.{{VS|Çiğnemeden yutulmaz}}
* ÇobanÇam armağanısakızı, çamçoban sakızıarmağanı.{{VS|Çoban armağanı çam sakızı}}
* '''Çobanın Allah’ı olmaz!''' ( Yukarı Dodurga Kasabasından 1336'lı Arif Deniz'den naklen Said Dağdaş, 1981). Çobanlık mesleğini yapanlardan bazılarının çevreye, hayvanlara, ormana karşı çok acımasız olabileceğini belirtmek için kendisi hem çoban ve hem de pehlivan olan Arif Deniz’den aktarılmıştır.
* Çobansız koyunu kurt kapar.{{VS|Çobansız koyunu kurt kapar}}
* Çobanın gönlü olursa tekeden yağ çıkarır.{{VS|Çobanın gönlü olursa tekeden yağ çıkarır}}.
* '''Çocuğun yediği helal, giydiği haramdır!''' Hızla büyüyen çocukların giyimleri de hızla değiştirilir. Harcanan para artar. Haram kazancın bereketi olmadığı gibi çocuk giyimindeki masrafların da haram olmasa bile masrafları artırdığı ima edilmektedir (Gülay Balta’dan nakleden Celil Yaman'dan naklen Said Dağdaş, 7.1.2011).
* Çocuk düşe kalka büyür.{{VS|Çocuk düşe kalka büyür}}
* Çocuk seversen beşikte, koca seversen döşekte.{{VS|Çocuk seversen beşikte, koca seversen döşekte}}
* Çocuktan al haberi.{{VS|Çocuktan al haberi}}
* '''Çocuğa iş buyur! Ardından kendin git!''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş).
* Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider.{{VS|Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider}}
* Çocuğun yediği helal, giydiği haram.{{VS|Çocuğun yediği helal, giydiği haram}}
* Çok açılma, soğuk alırsın.{{VS|Çok açılma, soğuk alırsın}}
* Çok ağlayıp gözden mi olayım?
* '''Çok ağlayıp gözden mi olayım? Çok yanayım ciğerden mi olayım?..''' (Ankara-Ayaş’lı Yücel Özder’den naklen Said Dağdaş, 8.11.2012, Tokat).''"Ağlayak da gözden mi olak?"'' atasözü ile benzer anlamda... Üzülmek de bir yere kadar! Kendi sağlığına zarar vermemeli...
* Çok bilen çok yanılır.{{VS|Çok bilen çok yanılır}}
* Çok el, ya yağmaya ya yolmaya.{{VS|Çok el, ya yağmaya ya yolmaya}}
* Çok gezen ayağa bok bulaşır.{{VS|Çok gezen ayağa bok bulaşır}}
* Çok gezen pabuç, b.k getirir.
* '''Çok gezen pabuç, b.k getirir!''' (Kalecik'li, 1971'li İlhan Arslan'dan naklen Said Dağdaş, 12.04.2011)! "''Gezen pabuç, b.k kaldırır!'' (Pamukkale Ekspres'inde görevli bir kondüktörden naklen Said Dağdaş, 1984 (?))! atasözünün vurgulu sürümü...
* Çok gezen çok bilir.{{VS|Çok gezen çok bilir}}
* Çok incelme, koparsın.{{VS|Çok incelme, koparsın}}
* '''Cox isteyen azdan da olar!''' "Çok isteyen azdan da olur!"(Bakü’lü Ebilov Ümid Maksudoğlu’ndan nakleden Burdur’lu Hüseyin Yılmaz'dan naklen Denizlili Said Dağdaş, 2 Ekim 2012).
* Çok konuşan çok yanılır.{{VS|Çok konuşan çok yanılır}}
* Çok koşan çabuk yorulur.{{VS|Çok koşan çabuk yorulur}}
Satır 72 ⟶ 53:
* Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.{{VS|Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz}}
* Çok yaşayan bilmez, çok gezen bilir.{{VS|Çok yaşayan bilmez, çok gezen bilir}}
* Çoğu zarar, azı karar.{{VS|Çoğu zarar, azı karar}}
* '''Çok yaşayan değil, çok gezen bilir''' (Dodurgalı 1341 doğumlu Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 1980).
* '''Çok yaşayan mı bilir, çok gezen mi?.. Çok gezen!..'''
* '''Çoğu zarar, azı karar'''.{{VS|Çoğu zarar, azı karar}} "Azı karar, çoğu zarar, ortası yarar!" (Said Dağdaş)atasözü ile benzer anlamda.
* Çubuk kırılır, çıt der; kütük kırılır, küt der.{{VS|Çubuk kırılır, çıt der; kütük kırılır, küt der}}
* Çuhayı fırçayla, kadifeyi elle.{{VS|Çuhayı fırçayla, kadifeyi elle}}
* Çul içinde arslan yatar.{{VS|Çul içinde arslan yatar}}.
* Çul içinde arslan yatar.{{VS|Çul içinde arslan yatar}}. ''Kepenek altında er yatar!'' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş) ve ''“Keçe altında er yatar!”'' (1960 doğumlu, Ankara-Bala-Yeniyapan, Şeyhli köyünden Şakir Kara’dan naklen Said Dağdaş, 2001) atasözlerinin benzer anlamdaki sürümü.
* '''Keçe altında er yatar!''' (1960 doğumlu, Ankara-Bala-Yeniyapan, Şeyhli köyünden Şakir Kara’dan naklen Said Dağdaş, 2001). “Kepenek altında er yatar!” (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş) atasözünün benzer sürümüdür.
* '''Kepenek altında er yatar!''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş). “Keçe altında er yatar!” (1960 doğumlu, Ankara-Bala-Yeniyapan, Şeyhli köyünden Şakir Kara’dan naklen Said Dağdaş, 2001) atasözünün yöremizde kullanılan şeklidir.
* Çömçe tutan elim olsun, ocaklıkta yerim olsun.{{VS|Çömçe tutan elim olsun, ocaklıkta yerim olsun}}
* Çürük tahta çivi tutmaz.{{VS|Çürük tahta çivi tutmaz}}
* '''Çürüksüz koz olmaz!''' (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). "Cevizin içinde çürük de bulunur! Her malda, hatta insanoğlunda da, az da olsa çürük bulunur!” anlamında.
* Çıkacak kan damarda durmaz.{{VS|Çıkacak kan damarda durmaz}}
* '''Akacak kan, damarda durmaz!'''.{{VS|Akacak (Fatmanakan Dağdaş'dandamarda naklen Said Dağdaş)durmaz}}
* Çıngıraklı deve kaybolmaz.{{VS|Çıngıraklı deve kaybolmaz}}
* Çabuk parlayan çabuk söner.
* Çağrıldığın yere git, ar eyleme; çağrılmadığın yere gidip yerini dar eyleme.
* Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.
* Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider.
* Çağrıldığın yere git, ar eyleme; çağrılmadığın yere gidip yerini dar eyleme.
* Çamura taş atma üstüne sıçrar.
* Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider.
* Çıkmayan candan umut kesilmez.
* Çalma elin kapısını, çalarlar kapını.
* Çıracı olsam ay akşamdan doğar.
* Çamura taş atma üstüne sıçrar.
* Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.
* Çıkmayan candan umut kesilmez.
* Çingenenin ipini, kendisine çektirirler.
* Çıracı olsam ay akşamdan doğar.
* Çoban ne yesin ki köpeğine yedirsin
* Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.
* Çocuk oyundan, aptal düğünden usanmaz.
* Çingen çalıyor, Kürt oynuyor.
* Çocuk evin meyvesidir.
* Çingenenin ipini, kendisine çektirirler.
* Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez.
* '''Çingene musandıra bilmez!''' (Ankara’nın yerlisi bir erkekten naklen Said Dağdaş, 65 yaşında, Kastamonu, 2002): Çingenenin hayat tarzının farklı olduğunu ifadede kullanılır. ''“Çingene çadırında musandıra ne arar?”'' atasözü ile benzer anlamda.
* Çürük iple kuyuya inilmez.
* '''Çingeneye beylik vermişler, önce anasının ineğini kesmiş!''' Vasıfsız kişilere görev ve makam vermenin sakıncalarını hatırlatan bir atasözüdür (1964’lü ve Ankara-Gölbaşı-Gölbek köyünden Mustafa İncekara’dan naklen Said Dağdaş, 22.12.2010).
* Çürük tahtaya çivi çakılmaz.
* '''Çingeneye vezirlik vermişler, önce babasının boynunu vurmuş!''' Vasıfsız kişilere görev ve makam vermenin sakıncalarını hatırlatan bir atasözüdür (Sivas-Gürün-Eskihamal köyünden Hüseyin Kılıç’dan naklen Said Dağdaş, 4 Eylül 2013, Ankara).
 
* Çoban ne yesin ki köpeğine yedirsin
* Çocuk oyundan, aptal düğünden usanmaz.
* Çocuğu işe gönder, peşinden sen git.
* Çocuk evin meyvesidir.
* Çocuktan al haberi.
* Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin.
* Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.
* Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez.
* Çürük iple kuyuya inilmez.
* Çürük tahtaya çivi çakılmaz.
[[Kategori:Türkçe atasözleri]]