Türkçe atasözleri/D: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kibele (mesaj | katkılar)
88.255.168.162 adlı kullanıcının son değişikliği reddedilerek Kibele sürümüne (105230) geri dönüldü
Berrram (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
3. satır:
 
* Dadandırma kara gelin, dadanırsa yine gelir.{{VS|Dadandırma kara gelin, dadanırsa yine gelir}}
* '''Dağ deyip dangırdama, çalı ardında adam olur!''' İsparta-Uluborlu ilçesi ve yöresinden (Demirdal, 1968, s.565'den naklen Said Dağdaş).
* '''Dağ deyip dangırdama! …… diyen çıkar!''' “Argo” (Çankırı-Eldivan-Çukuröz (Gedene) köyünden 1947’li Yunus Kayıkçı’dan naklen S. Dağdaş, 14.2.2013). ''“Pervasızlık - boşboğazlık yapma! Haddini bil! Senin de baş edemeyeceğin yiğitler her zaman bulunur!.. vb.”'' anlamlarda kullanılan bir atasözü.
* '''Dağ diye dangırdayıp gezme! Dağın da kendine göre adamı olur!''' “Çok dikkatli ve tedbirli ol!„ anlamında. 1926’lı Fatma Koçak’dan nakleden Haydar Koçak'dan naklen Said Dağdaş, 28.5.2008,Kırıkkale-Delice.
* '''Dağ deyip dangırdama! Dağın sahibi var!''' (1960’lı Mustafa Halimoğlu, Kemaller Köyü-Kastamonu, Ilgaz Dağı-Çarklı Yaylası, 15.9.2011) “Boşboğazlık yapma! Haddini bil!” anlamında. “Dağ deyip dangırdama! Dağın sahibi var! derler!” (Mustafa Halimoğlu'ndan naklen Said Dağdaş).
* '''Damdaki danadan öküz olmaz!''' (Çankırı-Ilgaz-Yazı köyünden Orman Mühendisi Mehmed Ali Yılmaz'dan naklen Said Dağdaş, 17.11.2003). “Her gün birlikte yüz-göz olunanlardan, akraba olanlardan yönetici olması doğru değildir!” şeklinde bir yorum da yapılabilir.
* Damdaki iti avluya sıçırtma.{{VS|Damdaki iti avluya sıçırtma}}
* Damdan düşen, damdan düşenin halini bilir.{{VS|Damdan düşen, damdan düşenin halini bilir}}
* '''Damdan düşenin halini, damdan düşen bilir!''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 1980).
* Damlaya damlaya göl olur.{{VS|Damlaya damlaya göl olur}}
* Danışan dağı aşmış, danışmayanyoludanışmayan yolu şaşmış.{{VS|Danışan dağı aşmış, danışmayanyolu şaşmış}}
* Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz.{{VS|Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz}}
* Davacın kadı olursa yardımcın Allah olsun.{{VS|Davacın kadı olursa yardımcın Allah olsun}}
* Davetsiz gelen döşeksiz oturur.{{VS|Davetsiz gelen döşeksiz oturur}}
* Davul dengi dengine diye çalar.{{VS|Davul dengi dengine diye çalar}}
* '''Davul dengi dengine vurur!''' (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, 1980). Bu atasözünde de denklik vurgusu öne çıkarılmıştır. Özellikle yeni evliliklerde sıkça başvurulur.
* Davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı.{{VS|Davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı}}
* Davulun sesi uzaktan hoş gelir.{{VS|Davulun sesi uzaktan hoş gelir}}
* '''Dayak, cennetten çıkmadır!''' ''"Dayak, cennetten çıkmadır! derler eskiden beri..."'' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 1980).
* Dayak cennetten çıkmıştır.{{VS|Dayak cennetten çıkmıştır}}
* Dayanık öküze oha! neymiş?.{{VS|Dayanık öküze oha! neymiş?}}
Satır 30 ⟶ 22:
* Dağ dağ üstünde olur,ev ev üstünde olmaz.{{VS|Dağ dağ üstünde olur,ev ev üstünde olmaz}}
* Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.{{VS|Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur}}
* Dağ dumansız insan hatasız olmaz.
* Dağ yürümezse abdal yürür.{{VS|Dağ yürümezse abdal yürür}}
* Dağda gez; belde gez insafı elden bırakma.{{VS|Dağda gez; belde gez insafı elden bırakma}}
* Dağdaki kekliğin bini bir paraya.{{VS|Dağdaki kekliğin bini bir paraya}}
* Dağları ıssız sanma, körleri gözsüz sanma.{{VS|Dağları ıssız sanma, körleri gözsüz sanma}}
* Dede koruk yer, torununun dişi kamaşır.{{VS|Dede koruk yer, torununun dişi kamaşır}}
* Dediğim dedik, çaldığım düdük.{{VS|Dediğim dedik, çaldığım düdük}}
* '''Dedesi haram yemiş, torunun dişi gamaşmış!''' (Amasya-Kaleköy’lü 1968’li Ümid Bek’den naklen Said Dağdaş, 6.11.2012, Kaleköy). Dedesi haram yiyen torun da haram yer şeklinde açıklanan bir atasözü. Haram mal yemenin-kullanmanın asla fayda vermeyeceği hatırlatılır.
* Deh! denmiş dünyayı, Çüş! diye sen mi durduracaksın?.{{VS|Deh! denmiş dünyayı, Çüş! diye sen mi durduracaksın?}}
* Deli arlanmaz soyu arlanır.{{VS|Deli arlanmaz soyu arlanır}}
Satır 41 ⟶ 34:
* Deli deliden hoşlanır, imam ölüden.{{VS|Deli deliden hoşlanır, imam ölüden}}
* Deli deliyi görünce değneğini saklar.{{VS|Deli deliyi görünce değneğini saklar}}
* '''Deli eşeğin akıllı sıpası olmazmış!''' (Mersin-Erdemli’li, 1929’lu Mustafa Koç’dan nakleden 1976’lı oğlu Mahmud Koç’dan naklen Said Dağdaş, 7.5.2012).
* Deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun.{{VS|Deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun}}
* Deli ile çıkma yola, başına getirir bela.{{VS|Deli ile çıkma yola, başına getirir bela}}
Satır 55 ⟶ 47:
* Deliye taş atma, başını yarar.{{VS|Deliye taş atma, başını yarar}}
* Demir nemden, insan gamdan çürür.{{VS|Demir nemden, insan gamdan çürür}}
* '''Demir tava gelir, kömür biter! Akıl başa gelir, ömür biter!''' (Ankara-Ayaş-Evci köyünden, 93 Harbi Gazisi Kazım Alay’dan nakleden Yücel Özder’den naklen Said Dağdaş, 26.2.2013). “Sacım düzen buldu hamurum tükendi, evim düzen buldu ömrüm tükendi” (Dodurga'lı Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, 1977) atasözünün erkekler arasında daha yaygın olan “erkek” sürümlerinden biri de denilebilir.
* Demir tavında, dilber çağında.{{VS|Demir tavında, dilber çağında}}
* Demir tavında dövülür.{{VS|Demir tavında dövülür}}
Satır 67 ⟶ 58:
* Deniz kenarında dalga eksik olmaz.{{VS|Deniz kenarında dalga eksik olmaz}}
* Denizdeki balığın pazarlığı olmaz.{{VS|Denizdeki balığın pazarlığı olmaz}}
* '''Denizdeki balıklar mercanını, karadaki yılanlar zehrini Nisan yağmurundan alırmış!''' (Hasan Arıkan'dan nakleden Konya-Ereğli'li Mehmed Yıldız'dan naklen Said Dağdaş,10 Mayıs 2013).
* Denize düşen yılana sarılır.{{VS|Denize düşen yılana sarılır}}
* Denizin yanında kuyu kazılmaz.
* '''Denizin yanında kuyu kazılmaz!''' (Dodurgalı M. Baz, 1929 doğumlu, 23.7.2010). Bolca kaynak varken, yeni kaynak aramak anlamsızdır. Misafir olunan eve, sürekli gıda malzemesi alınmasında rahatsız olunca ifade edildi. “Denizin yanında kuyu kazılmaz! Ben ölmedikçe bir şey almayın!”
* Densiz deve kuyruğu, deh! demeden sallanır.{{VS|Densiz deve kuyruğu, deh! demeden sallanır}}
* Derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlen.{{VS|Derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlen}}
* '''Derdinde olmayan deveyi görmez!''' (Kırıkkale-Deliceli Hamid Erdal'dan naklen Said Dağdaş, 11.11.2003; Dodurgalı Ganime Ay’dan naklen 27.08.2012). "El elin eşeğini türkü çağırarak ararmış!" atasözü ile yakın anlamda...
* Derdini söylemeyen derman bulamaz.{{VS|Derdini söylemeyen derman bulamaz}}
* Derede tarla sel için, tepede harman yel için.{{VS|Derede tarla sel için, tepede harman yel için}}
* Dere geçerken at değiştirilmez.
* '''Dere geçerken at değiştirilmez!''' (Mehmed Baz’dan naklen Said Dağdaş)! “''Irmaktan geçerken at değiştirilmez!”'' atasözü ile benzer anlamda ve kullanımda… "Irmak kenarına çeşme yapılmaz!" atasözü de benzer anlamda kullanılabilir.
* Dereyi, tepeyi sel bilir; iyiyi kötüyü el bilir.{{VS|Dereyi, tepeyi sel bilir; iyiyi kötüyü el bilir}}
* Derin su yavaş akar.{{VS|Derin su yavaş akar}}
Satır 84 ⟶ 73:
* Dert gezmiş, derman beraber gezmiş.{{VS|Dert gezmiş, derman beraber gezmiş}}
* Dert gider amma yeri boş kalmaz.{{VS|Dert gider amma yeri boş kalmaz}}
* '''Dertli deli olur!..''' 1956’lı, Fethiye-Çobanisa Köyünden Mehmed Ali Avcı’dan naklen Said DAĞDAŞ, Köyceğiz, 29.08.2012.
* Dertsiz baş, bostan korkuluğunda.{{VS|Dertsiz baş, bostan korkuluğunda}}
* Dertsiz baş, mezara taş.{{VS|Dertsiz baş, mezara taş}}
Satır 104 ⟶ 92:
* Deveci ile konuşan kapısını büyük açar.{{VS|Deveci ile konuşan kapısını büyük açar}}
* Deveden büyük fil var.{{VS|Deveden büyük fil var}}
* '''Devenin üstünde kuduz dalar mı? Dalar!''': Bela ummadık yerde karşına çıkabilir. “''Devenin üstünde kuduz dalar mı? Dalar! Minarenin üstünde bile dalar!'' (1341'li Fatmana Dağdaş'dan ve ayrıca en son 1929'lu Mehmed Baz'dan naklen Said Dağdaş, 11.07.2011).
* Deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez.{{VS|Deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez}}
* Deveye boynun eğri, demişler; nerem doğru ki, demiş.{{VS|Deveye boynun eğri, demişler; nerem doğru ki, demiş}}
Satır 112 ⟶ 99:
* Deveyi yük değil zelber yıkar.{{VS|Deveyi yük değil zelber yıkar}}
* Devlet adama ayağıyla gelmez.{{VS|Devlet adama ayağıyla gelmez}}
* '''Devlet adamından dost olmaz! İt derisinden post olmaz!''' (Tokat-Çamdere köyünden 1966’lı Ziyaeddin Al’dan naklen Said Dağdaş, 08.11.2012). “Osmanlı’yla dost olma! Karıya sır verme!..” (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş) atasözü ile benzer anlamda… “Zemherinin hoşluğuna, Osmanlı’nın dostluğuna erilmez!„ (F. Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, 5.1.2003, (Dağdaş ve ark., 2006)) atasözü ile de benzer anlamda.
* Devlet oğul, mal tahıl, mülk değirmen.{{VS|Devlet oğul, mal tahıl, mülk değirmen}}
* Devletin malı deniz, yemeyen domuz.{{VS|Devletin malı deniz, yemeyen domuz}}
Satır 128 ⟶ 114:
* Değme bana, değmeyim sana.{{VS|Değme bana, değmeyim sana}}
* Değme sarhoşa, yıkılana kadar gitsin.{{VS|Değme sarhoşa, yıkılana kadar gitsin}}
* '''Dırın dırın! İki dükkan bir fırın! Eşittir Andırın!''' Andırın ilçe merkezini ve benzeri küçük yerleşim birimlerini tarif için kullanılan bir ifade (Orman mühendisi, Mersin-Mut’lu Faruk Cüce’den naklen Said Dağdaş, 30 Ağustos 2012, Denizli-Eskere).
* Dibi görünmeyen sudan geçme.{{VS|Dibi görünmeyen sudan geçme}}
* Diken battığı yerden çıkar.{{VS|Diken battığı yerden çıkar}}
Satır 141 ⟶ 126:
* Dilencinin torbası dolmaz.{{VS|Dilencinin torbası dolmaz}}
* Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister; ya bayramda.{{VS|Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister; ya bayramda}}
* Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda.{{VS|Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda}}
* Dilenciye hıyar vermişler de eğri diye beğenmemiş.{{VS|Dilenciye hıyar vermişler de eğri diye beğenmemiş}}
* Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim.{{VS|Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim}}
Satır 149 ⟶ 133:
* Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak.{{VS|Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak}}
* Dinsizin hakkından imansız gelir.{{VS|Dinsizin hakkından imansız gelir}}
* '''Dinüküm teklik! İmanıküm metelik!''' (1938’li Abdullah Yıldız’dan nakleden 1973’lü Çelebi Yıldız’dan naklen Said Dağdaş, Mersin - Tarsus, 5.4.2012). Dini-imanı para olanları tarifte kullanılır.
* Dirlik nerde, devlet orda.{{VS|Dirlik nerde, devlet orda}}
* Dişi köpek kuyruğunu sallamayınca, erkek köpek ardına düşmez.{{VS|Dişi köpek kuyruğunu sallamayınca, erkek köpek ardına düşmez}}
* '''Doku doku o bez, söyle söyle o söz!''' Laftan anlamayan, becerisini ortaya koyamayan, iş de görmeyen/göremeyen zayıf kişilikleri tarifte kullanılır (Said Dağdaş).
* Dokuz keçe, su geçe; bir deri, soğuk geri.{{VS|Dokuz keçe, su geçe; bir deri, soğuk geri}}
* Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı.{{VS|Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı}}
Satır 164 ⟶ 146:
* Dost başa bakar, düşman ayağa.{{VS|Dost başa bakar, düşman ayağa}}
* Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur.{{VS|Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur}}
* '''Dost dar gunde taninar!''' “''Dost kara günde belli olur''!” atasözü ile benzer anlamda (Bakü’lü Ebilov Ümid Maksudoğlu’ndan nakleden Burdur’lu Hüseyin Yılmaz'dan naklen Denizli’li Said Dağdaş, 2 Ekim 2012).
* Dost dostun ayıbını yüzüne söyler.{{VS|Dost dostun ayıbını yüzüne söyler}}
* Dost dostun eğerlenmiş atıdır.{{VS|Dost dostun eğerlenmiş atıdır}}
* '''Dost eline (iline) sebebsiz uğranmaz!''' (1961’li, Andırın’lı Cemal Basri Gökşen’den naklen Said Dağdaş, 20.08.2013). Dostun yanına boş yere gidilmez, kendisine telefonla, e-posta yoluyla vb. yolla ulaşılmaz, dostun bir maksadı vardır anlamında...
* Dost evinde başını bağla, düşman evinde tırnağını kes.{{VS|Dost evinde başını bağla, düşman evinde tırnağını kes}}
* Dost ile ye, iç, alışveriş etme.{{VS|Dost ile ye, iç, alışveriş etme}}
Satır 185 ⟶ 165:
* Doğru söz katarından belli olur.{{VS|Doğru söz katarından belli olur}}
* Doğru söz yemin istemez.{{VS|Doğru söz yemin istemez}}
* '''Doğru yürüdüm de zangırdamam mı kaldı?..''' (Kayseri-Develi’li ninesi Şerife Çetin’den nakleden Mehtap Öztekin’den naklen Said Dağdaş, Ankara, 24.1.2013). Zaten önünde bir sürü meşgalem var, takadim de yok veya ehli de değilim. Bu halde iken ilaveten yeni bir iş çıkınca ya da görev verilince sıkça kullanılan bir ifade.
* Doğruluk dost kapısı.{{VS|Doğruluk dost kapısı}}
* '''Doğruluk, en büyük kurnazlıktır!''' (Dodurgalı 1929'lu Mehmed Baz'dan naklen Said Dağdaş).
* Doğruluk minarede kalmış.{{VS|Doğruluk minarede kalmış}}
* Doğrunun yardımcısı Allah'tır.{{VS|Doğrunun yardımcısı Allah'tır}}
* Doğuran avrat Azrail'i yenmiş.{{VS|Doğuran avrat Azrail'i yenmiş}}
* Domuzdan post gâvurdan dost olmaz.
* Dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz.{{VS|Dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz}}
* Dut kurusu ile yar sevilmez.{{VS|Dut kurusu ile yar sevilmez}}
Satır 196 ⟶ 175:
* Duvarın beri yüzü beri, öte yüzü öte.{{VS|Duvarın beri yüzü beri, öte yüzü öte}}
* Duvarın kulağı var, gözünü de unutma.{{VS|Duvarın kulağı var, gözünü de unutma}}
* Döner taşım yok öter kuşum yok.{{VS|Döner taşım yok öter kuşum yok}} '''Taş başında bir gömlek, saç başında bir ekmek! Dünyada gezenim yok, ahirette mezarım yok!''' (Nuruz anadan (Nevruz Mak) F. Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, 8.4.2000) atasözü ile benzer anlamda…
* Dört atanın dördü de hak.{{VS|Dört atanın dördü de hak}}
* '''Duvara konmayan taşa, taş demem! Secdeye inmeyen başa, baş demem! Allah yolunda yaşanmayan yaşa, yaş demem!..''' Her nesnenin, onu değerli kılan bir işlevi olduğu gibi, insanı değerli kılan işin-işlevin de Allah’a kulluk olduğunu hatırlatan bir atasözü (Dodurgalı 1961’li Leyla Baz’dan nakleden 1955’li Ganime Ay’dan naklen Said Dağdaş, 9.2.2013).
* '''Duyduğunun hiçbirine, gördüğünün yarısına!..''' (inanma!) Dedikodudan uzak durmayı öğütler. "Değil her söylenene, gördüğüne bile hemen inanmayı terk et!” anlamında bir uyarı atasözü… “Yapma şu dedikoduyu!..” (Malatya’lı, 1943’lü Yüksel Şahin’den nakleden kızı Özlem Dostbil’den naklen Said Dağdaş, 28.3.2012). ''"Yalancı kim? İşittiğini söyleyen..."'' atasözü ile de akraba bir atasözü...
* '''Dükkan alırsan köşeden, odun alırsan meşeden, hanım alırsan Ayşe’den'''!.. (1938’li Abdullah Yıldız ve 1952’li Adviye Yıldız’dan nakleden 1973’lü Çelebi Yıldız’dan naklen Said Dağdaş, Mersin - Tarsus, 5.4.2012). "''Ağacın iyisi meşe! Avradın iyisi Ayşe!..."'' atasözünün farklı sürümü. (Samsunlu 1320’li Netice Asan’dan nakleden 1946’lı Ünal Asan’dan naklen Said Dağdaş, Tarsus - Mersin, 5.4.2012).
* Dün öleni dün gömerler.{{VS|Dün öleni dün gömerler}}
* Dünya Süleyman'a bile kalmamış.{{VS|Dünya Süleyman'a bile kalmamış}}
Satır 211 ⟶ 186:
* Dünya iki kapılı handır.{{VS|Dünya iki kapılı handır}}
* Dünya malı dünyada kalır.{{VS|Dünya malı dünyada kalır}}
* '''Dünya malı, dünyada kalır!''' (1936’lı Gülizar Baz’dan naklen Said Dağdaş, 27.10.2012, Denizli). ''“- Dünya malı, dünyada kalır!'' (Gülizar Baz).” ''“- Bu da lafın posası gaari…'' (eşi 1929’lu Mehmed Baz). Dünya malına tamahkarlık yersizdir. Aslolan, ebedi hayata katkısı olacak eylemde bulunmaktır anlamında uyarıcı bir atasözü…
* Dünya tükenir, yalan tükenmez.{{VS|Dünya tükenir, yalan tükenmez}}
* Dünya ölümlü, gün akşamlı.{{VS|Dünya ölümlü, gün akşamlı}}
* Dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur.{{VS|Dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur}}
* '''Dünyada üç tane ahmak (keriz) vardır: Birisi rampaya çıkarken sigara içen, diğeri gece tek başına ıssız yerde dolaşan, bir diğeri de köyde yaşamasına rağmen bağı-bostanı, davarı-keçisi olmayan'''… (''Si ahmak hene dini, İk eve yi evrazya kişi tütnie, İk eve yi şevi gerit tini, İk eve yit çite gunda, Rûnut gunda ne berhu peze, Ne boğureze''…) (Patnoslu Ozan Hacı Abdulkerim’den nakleden Van-Gürpınar – Örmeli Köyü – El emeği Mezrasından 1964’lü İsa Aslan’dan naklen Said Dağdaş, 16.12.2011, Erzurum). Yaşanılan yöre halkının hayata bakışını ve hayatı algılayışını yansıtan bir atasözü.
* '''Dünyada rızık, ahirette azık!''' Dünya huzuru için bir geçim kaynağının, ahiret huzuru için ise iman azığının gerekli olduğunu vurgular. “Babam rahmetli: Dünyada rızık, ahirette azık!” derdi” (Yellice köyünden, 1312’li Muharip Gazi Fevzi Mustafa Yıldız’dan nakleden oğlundan naklen Said Dağdaş, 19.1.2008)!
* Dünyanın iki başı bir gelmez.{{VS|Dünyanın iki başı bir gelmez}}
* Dünyanın ucu uzun.{{VS|Dünyanın ucu uzun}}
* '''Dünyasına dünyasına! Aldanmayın dünyasına! Dünya benim diyenin! Dün gittik dün, yasına!''' (1966’lı Elaziz-Harput’lu Şahin Karaçorlu Bey’den naklen Said Dağdaş, 24.10.2013). Hoyrat halinde söylenen Harput özdeyişlerinden...
* Dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir.{{VS|Dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir}}
* Dünyayı umutla yemişler.{{VS|Dünyayı umutla yemişler}}
Satır 239 ⟶ 210:
* Düşmez kalkmaz bir Allah.{{VS|Düşmez kalkmaz bir Allah}}
* Düştünse toprağa sarıl.{{VS|Düştünse toprağa sarıl}}
* Düşüne düşüne görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi.{{VS|Düşüne düşüne görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi}}
* '''Düvende mudul yiyen öküz büngülder!''' (Yukarı Dodurgalı Hacı Himmet dedenin kızı Keziban Hala'dan nakleden Hüseyin Burhan'dan naklen Said Dağdaş, 31 Mart 2013, Dodurga). ''"İşkilli yürek büngülder!'' (Y. Dodurga’lı, 1962’li Osman Ünlü’den naklen Said Dağdaş, 1978) atasözüne yakın anlamda kullanılır. "Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer!" atasözüne yakın anlamda da kullanılır.
*'''Dağ adamı, hasta eder sağ adamı!''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Leyla Baz'dan nakleden Gülizar Baz'dan naklen Said Dağdaş), (Dağdaş ve ark., 2006).
*Dağ başından duman eksik olmaz.{{VS|Dağ başından duman eksik olmaz}}
*Dağ dağ üstünde olur, ev ev üstünde olmaz.{{VS|Dağ dağ üstünde olur,ev ev üstünde olmaz}}
*Dağ dumansız insan hatasız olmaz.
*'''Dağa çıkan keçinin dağa çıkan oğlağı olur''' (Acıpayam-Yukarı Dodurgalı 1341'li Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş). “Anaları ne ki, danaları ne olsun.” deyiminin anlamına yakın anlamda düşünülebilir. Komşu ilçe Gölhisar ve civarında bu atasözü “''Çama çıkan kişinin, çama çıkan oğlağı olur.''” şeklinde kullanılmaktadır. Her iki atasözünün kullanımı da hayatın içinden örneklerdir. Keçinin vasıfları örnek gösterilerek insanoğlunun da ırsen atalarına çekeceğini ifade eder...
*'''Dam alçak, sopa kalkmaz!''' (Sebati Şener'den (Emekli öğretmen), (Antalya-Akseki’nin Kuyucak kasabasından) naklen Said Dağdaş), 10.08.2004): Bu atasözü; iktidarların icraatlarında her istediğini, gönlünden geçeni rahatlıkla yapamadığını, farklı kesimlerden gelebilecek tepkileri zaman içinde eritmeyi, adım adım yol almayı tercih ettiklerini anlatmak için kullanıldı.
*'''Dam tıpırtısı, karı bıtırtısı, var ömrümü yok etti''' (Yukarı Dodurgalı 1341'li Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş)!
*'''Dama dama göl olur, dada dada heç olur''' (Şarki Azerbaycan-İran'lı Selahaddin Kusekenani'den naklen Said Dağdaş, 6.6. 1999): “Damlaya damlaya göl olur, azar azar kullanmakla biter” anlamında.
* '''Damattan intikam alınmaz!''' ''"Meşhur atasözü: Damattan intikam alınmaz!"'' (1929'lu Mehmed Baz'dan naklen Said Dağdaş, 7.2.2013, Denizli).
*Damlaya damlaya göl olur.{{VS|Damlaya damlaya göl olur}}
*Danışan dağ aşmış, danışmayan yolu şaşmış.{{VS|Danışan dağı aşmış,danışmayan yolu şaşmış}}
*Darağacı kurulduktan sonra, cellâtın Bağdat’tan gelir. Foyan ortaya çıktıktan, iş işten geçtikten sonra beklenen çabuk gelir. Kaçış olmaz anlamında…
*Darlıkta dirlik olmaz.
*Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
*Davul dengi dengine çalar.{{VS|Davul dengi dengine diye çalar}}
*'''Dayak bile nasiple yenir'''(Yüksel Erdoğan'dan naklen Said Dağdaş, 1967’li, 9.10.2003, Beyşehir-Gölyaka, Or. Müh.)!
*Dede koruk yer, torunun dişi kamaşır.
*Deden yok, dede paran yok (sorumluluğun yok, rahatsın) [http://www.ozgurokul.org kaynak]
*Dediğim dedik, çaldığım düdük.{{VS|Dediğim dedik, çaldığım düdük}}
* '''Dediğim dedik! Öttürdüğüm düdük!''' Görüşünde çok ısrarcı, fikrinde inatçı insanları nitelemede sıkça kullanılır(Said Dağdaş,12 Mart 2013).
*Deli deliyi gördüğünde, değneğini saklarmış.
*'''Deli kız, akıllı gelin olur''' (18.5.2007, 1981’li Birdal Yaman’dan naklen 1979’lu, Bartın-Ulus’lu Celil Yaman'dan naklen Said Dağdaş)!: Kız gelin olunca gerçek sorumluluk sahibi olur anlamında…
*Deliye yer ver! Eline bel ver.
*Değirmende doğmuş sıçan gök gürlemesinden korkmaz.{{VS|Değirmende doğmuş sıçan gök gürlemesinden korkmaz}}
*'''Dem de çift, gam da çift gelir''' (Dodurgalı Ayşe Mak, 20.8.2003): Üst üste gelen iki musibeti açıklamak için kullanılan bir atasözü.
*Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna.
*Demir nemden insan gamdan çürür.
*Demir tavında dövülür.{{VS|Demir tavında,dilber çağında}}
*Deniz sevilir de, densiz sevilmez.
*Deniz yoğurt olmuş da yemeye kaşık bulunmamış.
*Denize düşen yağmurdan korkmazmış.
* '''Derd paylasmaqla azalar, sevgi paylasmaqla artar!''' (Azerbaycan-Bakü’lü Ebilov Ümid Maksudoğlu’ndan nakleden Burdur’lu Hüseyin Yılmaz'dan naklen Denizlili Said Dağdaş, 2 Ekim 2012) şeklinde kullanılmaktadır. İnsanlar arasındaki ilişkilerde paylaşmanın önemini, bunun toplum hayatının önemli bir unsuru olduğunu vurgulayan- hatırlatan bir atasözü. ''“Derdini söylemeyen derman bulamaz!”'' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş) atasözü ile anlam yakınlığı vardır.
*'''Derdini söylemeyen derman bulamaz''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş):
*'''Dere her zaman kütük getirmez!'''(1929 doğumlu M. Baz'dan naklen Said Dağdaş,22.08.02, Denizli-Dodurgalar)"!: "'''''Araz (Aras nehri) her zaman kütük getirmez!'''''" Azerbaycan Türkçesindeki atasözü ile aynı anlamda... Her zaman ticarette kazanç olmayabilir, bu nedenle ileriye dönük tedbir almak gereklidir anlamında.
* Dereyi görmeden paçayı sıvama.
* '''Dereyi görmeden paçaları sıvama!''' Azerbaycan Türkçesinde, "Cayi kecmeden hop deme!" (Bakü’lü Ebilov Ümid Maksudoğlu’ndan nakleden Burdur’lu Hüseyin Yılmaz'dan naklen Denizlili Said Dağdaş, 2 Ekim 2012) şeklinde kullanılmaktadır. ''Çok erken davranma!'' anlamında.
*'''Dert gezer, derman da gezer''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş):
*Dert saklayanda kalır.
*'''Dertsiz baş yok, yarasız çam yok''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş): Herkesin bir sorunu, derdi var.
*Devden büyük dert var.
*'''Deve, devenin ötüşünden bilir''' (M. Baz'dan naklen Said Dağdaş, Dodurgalı, 26.07.2003):
*Deveye boynun eğri, demişler; nerem doğru ki, demiş.{{VS|Deveye boynun eğri, demişler; nerem doğru ki, demiş}}
*Deve boynuz ararken kulaktan olmuş.
*Deveyi yardan atlatan, bir tutam ottur.
*Deveye kalkta oyna demişler bir damla bir çardak yıkmış.
*Dibi görünmeyen sudan geçme.
*'''Dibin ahlat, doruğunu kim aşıladı''' (Remzi Doğan)? "Soyuna dön!" anlamında (Remzi Doğan'dan naklen Said Dağdaş, Kalecik-Çaykaya köyü, Orman Müh., 27.02.2006).
*Dikensiz gül olmaz.{{VS|Dikensiz gül olmaz}}
*Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda.{{VS|Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda}}
*'''Dilin durdu başın esen, dilin durmaz başın kesen''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş): “Bana benden olur her ne olursa, başım rahat eder dilim durursa!„ atasözü ile de aynı anlama gelmektedir.
*Dilin kemiği yoktur.{{VS|Dilin kemiği yoktur}}
*Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak.{{VS|Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak}}
*Dinsizin ipi ile Kuyuya inilmez.
*Dişi kuş yapar yuvayı, içini dışını sıvayı sıvayı.
*Doğru söyleyeni Dokuz köyde kovarlar.
*Domuzdan post gâvurdan dost olmaz.
*'''Dost ayağa, düşman başa bakar''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş): Bu atasözü başka yörelerde "Dost başa, düşman ayağa bakar!" şeklinde kullanılıyor.
*Dost kazan dost! Düşman anandan da doğar.
* '''Dost kazan! Düşmanı anan da doğurur!..''' (Vatanı Terkedenler Programı, Vehbi Vakkasoğlu'ndan naklen Said Dağdaş, Habertürk, 05:55, 19 Mayıs 2013, Mehmed Akif Ersoy'un en çok kullandığı sözlerden birisi olduğu bilinir...).
* '''Dost kazan! Düşmanı anan da doğuruverir!..''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş). Not: Doğuruvermek fiili, istek üzerine bir işi yerine getirmek anlamında değil, ummadığın bir yerden, ummadığın kadar kısa sürede - bir işin kolayca ortaya çıkabileceğini vurgulama anlamındadır.
*'''Dost olmayınca düşman bilinmez''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Aralık 1980)!
*Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur.
*Dostum beni ansında (getirdiği hediye) bi' çürük fındık olsun [http://www.ozgurokul.org kaynak]
*Dostlar alışverişte görsün.{{VS|Dostlar alışverişte görsün}}
*Dövüşerek pazarlık et, güle güle ayrıl.
*'''Dünya duaylan (dua ile), elek sıvaylan (sıva ile)''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş): Dua etmenin önemli olduğu, eleği korumanın onun bakımıyla olduğu misal getirilerek anlatılmaktadır.
*Dünya Sultan Süleyman'a bile kalmamış.
*'''Dürüst yolda yürüyemezken, döşemeye at koşturmaya gidersin''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Eylül 1983)!
* '''Dürüstlük, en büyük kurnazlıktır!''' (Dodurgalı 1929'lu Mehmed Baz'dan naklen Said Dağdaş).
*Düşman ayağa dost basa bakar.
*Düşmanı karıncaysa, sen fil olur.
*'''Düşmanım yok deme! Anan doğuruverir''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Aralık 1980)!
* '''Düşmanın bile asil olmalı!''' Bu atasözü, "Düşmanın bile hası demiş atalarımız..." atasözü ile benzer anlamdadır. (Malatyalı anasından nakleden Özlem Dostbil'den naklen Said Dağdaş, 6.7.2012).
*Düşmanın karıncaysa da kork.
*Düzlükte kurt ulusa, evde itin bağrı sızlar.{{VS|Düzlükte kurt ulusa, evde itin bağrı sızlar}}
 
[[Kategori:Türkçe atasözleri]]