Türkçe atasözleri/G: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kibele (mesaj | katkılar)
88.255.168.162 adlı kullanıcının son 3 değişikliği reddedilerek 88.255.168.162 sürümüne (104971) geri dönüldü
Kibele (mesaj | katkılar)
kayda değerliği sorunlu içerik temizlik
3. satır:
 
* Gafile kelam, nafile kelam.{{VS|Gafile kelam, nafile kelam}}
* '''Galip sayılır, bu yolda mağlup!''' ''Cim Bom ‘galip sayılır bu yolda mağlup’ sözünün yetersiz kalacağı bir başarıyla bu sezonki Devler Ligi defterini kapattı. Övünmek ve gururlanmak haklarıdır '' (Ahmet Çakır'dan naklen Said Dağdaş, 10.4.2013; http://www.zaman.com.tr/ahmet-cakir/arenada-tarihi-zafer_2076196.html).
* Gammaz olmasa tilki pazarda gezer.{{VS|Gammaz olmasa tilki pazarda gezer}}
* Garibe bir selam bin altın değer.{{VS|Garibe bir selam bin altın değer}}
Satır 16 ⟶ 15:
* Gece işi kör işi.{{VS|Gece işi kör işi}}
* Gece yağar gündüz açar, yıl düzgünlüğü; erkek söyler kadın susar, ev düzgünlüğü.{{VS|Gece yağar gündüz açar, yıl düzgünlüğü; erkek söyler kadın susar, ev düzgünlüğü}}
* '''Gece yağar, gündüz açılır hava hoş olur; karı söyler, koca dinler geçim hoş olur'''. http://www.yakader.org/yakader/id25.htm(10.2.2012). Yakın çevrede (sözgelimi Batı Akdeniz’de-Ege’de), aynı atasözünün farklı kullanımları vardır. "Gece yağar, gündüz açılır, hava hoş olur... Kadın söyler, koca dinler, geçim hoş olur." (Yavuz Donat-Vitrin'den (Sabah Gazetesi, s. 19) naklen S. Dağdaş, 1.1.2011).
* '''Gecenin xeyirindense sabahin seri yaxsidir!''' (Azerbaycan-Bakü’lü Ebilov Ümid Maksudoğlu’ndan nakleden Burdur’lu Hüseyin Yılmaz'dan naklen Denizli’li Said Dağdaş, 2 Ekim 2012). ''“Akşamın hayrından, sabahın şerri…”'' atasözü ile benzer anlamda.
* '''Yağmur gece yağar, gündüz diner, yıl düzgündür… Gündüz yağar, gece diner, yıl bozgundur… Evde kadın güzel, erkek çirkin ev bozgundur… Erkek güzel kadın çirkin, ev düzgündür'''… (“Acıpayam Tarihi” yazarı Ali Vehbi Hoca’dan nakleden 1953'lü Acıpayam'lı Mehmed Çağırgan'dan naklen Said Dağdaş, 26.08.2003).
* '''Geçincime (geçinceme) iki baştan, biri demirden, biri taştan!'''(F. Dağdaş'dan naklen oğlu Said Dağdaş). Bilhassa evlilikte birlikte yaşama sanatının önemini ortaya koyar. Uyum içinde, verimli bir beraberlik, (özellikle aile beraberliği için kullanılır) her iki tarafa eşit seviyede bağımlıdır anlamında (Dağdaş ve ark, 2006).
* Geceler gebedir.{{VS|Geceler gebedir}}
* Gel demek kolay, git demek güçtür.{{VS|Gel demek kolay,git demek güçtür}}
* Gel demek kolay ama git demek güçtür.{{VS|Gel demek kolay ama git demek güçtür}}
* Gel denilen yere gitmeye ar eyleme; gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme.{{VS|Gel denilen yere gitmeye ar eyleme; gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme}}
* '''Gel sana yalancı bal ile (balınan) kuruca kaymak yedireyim!''' “(Ankara-Kalecik’li 1952’li Mustafa Arslan’dan nakleden oğlu 1971'li İlhan Arslan’dan naklen Said Dağdaş, 4.7.2012). “''Buyurun! Acı soğan kuru yavan! Allah ne verdiyse beraber yiyelim...''” sözü ile benzer anlamda…
* Geldik yüze, çıktık düze.{{VS|Geldik yüze, çıktık düze}}
* Gelen geçer, konan göçer.{{VS|Gelen geçer, konan göçer}}
Satır 30 ⟶ 24:
* Gelen gideni aratır.{{VS|Gelen gideni aratır}}
* Gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş.{{VS|Gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş}}
* '''Gelin ata binmiş ya nasip, gidip gider taa nasip demiş!''' Gelin ata binmiş bile olsa pekala nasip değilse, o da olmayabilir. (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). (Dağdaş ve ark., 2006).
* Gelin atta buyruk Hak'ta.{{VS|Gelin atta buyruk Hak'ta}}
* '''Gelin dediğin bir davuldur, vurdukça öter!''' (Amasyalı Gül Ahmed Çavuş'dan nakleden Ahmed Baş’dan naklen Said Dağdaş, 10.8.2010).
* Gelin eşikte oğlan beşikte.{{VS|Gelin eşikte oğlan beşikte}}
* Gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz.{{VS|Gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz}}
* Gelin olmayan kızın vebali amcası oğlunun boynuna.{{VS|Gelin olmayan kızın vebali amcası oğlunun boynuna}}
* '''Gelişe göre varış, tarhanaya bulgur salış!..''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Şubat 1980)!İnsanlar arası ilişkilerde mütekabiliyet kuralı esastır!, iş karşılıklı olur! anlamındadır. Bir başka sürümü, «Varış olur geliş, tarhanaya bulgur salış …» şeklindedir.
* Gem almayan atın ölümü yakındır.{{VS|Gem almayan atın ölümü yakındır}}
* Gemisini kurtaran kaptan.{{VS|Gemisini kurtaran kaptan}}
* '''Genç olan yumruk yedirir! İhtiyar olan fındık yedirir''' (1938’li Tenzile Gökdemir’den naklen, 24.5.2010)! Yaklaşık 20 sene önce Borçka-Camili Sağlık Ocağı’nda birisi kendisine “Böyle genceciksin! Nasıl vardın ihtiyar birine?” diye sorunca bu atasözü ile karşılık vermiş.
* '''Gençlikte olur puştluk!''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen oğlu Said Dağdaş, Denizli-Acıpayam-Dodurga). Gençlik çağında, gençlerin kanının kaynadığı dönemde yaptıkları bazı hataların olabileceği ve bu tür hataların hoş görülebileceğini ima eden bir atasözü.
* Gençlikte para kazan, kocalıkta kur kazan.{{VS|Gençlikte para kazan , kocalıkta kur kazan}}
* Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir.{{VS|Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir}}
* Getir bana hıdrellezi, göstereyim sana yazı.{{VS|Getir bana hıdrellezi, göstereyim sana yazı}}
* '''Gevşek tükürüğün sakala zararı var!''' (Mehmed Baz’dan naklen Said Dağdaş).): Açık olmak, ikircikli olmamak anlamında kullanılır (Dağdaş ve ark., 2006).
* '''Gezen, uzan demiş!''' (F. Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). Gezenin bilgisi çoktur anlamında kullanılır (Dağdaş ve ark., 2006).
* Gezen ayağa taş değer.{{VS|Gezen ayağa taş değer}}
* Gezen kurt aç kalmaz.{{VS|Gezen kurt aç kalmaz}}
* '''Gezen pabuç, b.k kaldırır!''' (Denizli-İstanbul hattında çalışan Pamukkale Ekspres'inde görevli bir kondüktörden naklen Said Dağdaş, 1984 (?))! ''Çok gezen pabuç, b.k kaldırır!'' (Kalecik'li, 1971'li İlhan Arslan'dan naklen Said Dağdaş, 12.04.2011) atasözü ile benzer anlamda.
* '''Gezen tilki, yatan aslandan iyidir''' (1962'li Orman Mühendisi Ahmed Güvenli'den naklen Said Dağdaş, Nallıhan, 29.01.2006)! "Gezen kurt aç kalmaz!" atasözü ile benzer anlamda...
* Geç olsun da güç olmasın.{{VS|Geç olsun da güç olmasın}}
* Geçmişe mazi, yenmişe kuzu derler.{{VS|Geçmişe mazi, yenmişe kuzu derler}}
Satır 56 ⟶ 41:
* Gidilmeyen yer senin olmaz.{{VS|Gidilmeyen yer senin olmaz}}
* Gidip de gelmemek var, gelip de görmemek var.{{VS|Gidip de gelmemek var, gelip de görmemek var}}
* '''Giyen çobansa, dikende mi çoban demiş!..''' (F. Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). Kumaşın sahibi çoban olduğu için elbiseyi çirkin diken terziyi tarif ederek söylenmiş bu atasözü, verilen işi her şartta çok güzel yapmak gerektiğini vurgulamaktadır (Dağdaş ve ark., 2006).
* Gizlide gebe kalan aşikarede doğurur.{{VS|Gizlide gebe kalan aşikarede doğurur}}
* Gurkun cücüğü güzün sayılır.{{VS|Gurkun cücüğü güzün sayılır}}
* Gök gürlemeden yağmur yağmaz.{{VS|Gök gürlemeden yağmur yağmaz}}
* '''Gök girsin, kızıl çıksın''' (Aslen Tokat-Çamlıbel-Aktepe köyünden Hasan Şanalmış'dan naklen Said Dağdaş, 3.5.2010): Eski Türklerde, kılıcın kabzası tutularak yapılan bir yemin. "Eğer verdiğim sözü tutamazsam kılıcım bedenime gök renginde girsin, kana bulanarak çıksın!" anlamındadır. Yemindeki gök kelimesi, metali-çeliği (bıçak, kılıç...) ifade eder. http://www.otagim.com/index.php?topic=1192.0
* Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi.{{VS|Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi}}
* Gökten yere yağar, yerden göğe değil.{{VS|Gökten yere yağar, yerden göğe değil}}
Satır 70 ⟶ 53:
* Gönlün yazı var, kışı var.{{VS|Gönlün yazı var, kışı var}}
* Gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz.{{VS|Gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz}}
* '''Gönül, dostundan umar!''' (Dodurgalı 1929'lu Mehmed Baz'dan naklen Said Dağdaş, 19.08.2012).
* Gönül düştü bir boka o da misk gibi koka.{{VS|Gönül düştü bir boka o da misk gibi koka}}
* Gönül ferman dinlemez.{{VS|Gönül ferman dinlemez}}
Satır 78 ⟶ 60:
* Gönül verme evliye; eve gider unutur.{{VS|Gönül verme evliye; eve gider unutur}}
* Gönülden gönüle.{{VS|Gönülden gönüle}}
* '''Gönülsüz aş, ya karın ağrıtır, ya baş!''' (Dodurgalı Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş).
* Gönülsüz namaz göğe ağmaz.{{VS|Gönülsüz namaz göğe ağmaz}}
* Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş.{{VS|Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş}}
* '''Gönülün gitmediği yere ayak gitmez!''' (Dodurgalı Ayşe Mak’dan naklen Said Dağdaş, 20.8.2003).
* Gördün deli, savul geri.{{VS|Gördün deli, savul geri}}
* Gören gözün hakkı vardır.{{VS|Gören gözün hakkı vardır}}
* Görenedir görene, köre nedir köre ne?.{{VS|Görenedir görene, köre nedir köre ne?}}
* '''Gördüğün ört! Görmediğin söyleme!''' (TRT Belgesel-Hacı Bektaş Veli ve Cem Töreni'nden naklen Said Dağdaş,06:45, 21.10.2013).
* Görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler?.{{VS|Görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler?}}
* '''Görgüsüzden alma hamuru, söyler (eder) yamuru yumuru!''' (Dodurgalı Elif Erçelik’den naklen Said Dağdaş, 16.07.2003), İşi ehline yaptırt anlamında (Dağdaş ve ark., 2006).
* Görmemiş görmüş, gülmeden ölmüş.{{VS|Görmemiş görmüş, gülmeden ölmüş}}
* Görmemişin oğlu olmuş, çekmiş çükünü koparmış.{{VS|Görmemişin oğlu olmuş, çekmiş çükünü koparmış}}
* Görünen dağın uzağı olmaz.{{VS|Görünen dağın uzağı olmaz}}
* Görünen köy kılavuz istemez.{{VS|Görünen köy kılavuz istemez}}
* '''Görünen dağ, kılavuz istemez!..''' Herşey açıkça ortada. Karar almakta-uygulamakta gecikmemek gerekir anlamında kullanılır (1929'lu Mehmed Baz'dan naklen Said Dağdaş, 27.7.2010, 10.2.2013, Denizli).
* Görünüşe aldanma.{{VS|Görünüşe aldanma}}
* '''G..t, g..tün düşmanıdır!''' (Popo, poponun düşmanıdır!) Başkasının koltuğunda gözü olan çoktur anlamında (Iğdır’lı Nihat Zal’dan naklen Said Dağdaş, 8.9.2011)!
* Göte yakın yerden et yememeli.{{VS|Göte yakın yerden et yememeli}}
* Göz gördüğünü ister.{{VS|Göz gördüğünü ister}}
Satır 102 ⟶ 78:
* Göz var, izan var.{{VS|Göz var, izan var}}
* Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.{{VS|Gözden ırak olan gönülden de ırak olur}}
* '''Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur!''' (1341’li Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 1980), (Dağdaş ve ark., 2006).
* Göze yasak olmaz.{{VS|Göze yasak olmaz}}
* Gözlüye gizli yoktur.{{VS|Gözlüye gizli yoktur}}
* Gözsüzden gözlü doğar, dilsizden dilli doğar, ille deli soy kovar.{{VS|Gözsüzden gözlü doğar, dilsizden dilli doğar, ille deli soy kovar}}
* Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz.{{VS|Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz}}
* '''Göç, yolda düzülür!''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş). “Yörüğün göçü gide gide düzelir (düzülür!)!..” (Mersin-Erdemli’li, 1929’lu Mustafa Koç’dan nakleden 1976’lı oğlu Mahmud Koç’dan naklen Said Dağdaş, 7.5.2012) atasözünün farklı sürümü.
* '''Yörüğün göçü gide gide düzelir (düzülür!)!..''' (Mersin-Erdemli’li, 1929’lu Mustafa Koç’dan nakleden 1976’lı oğlu Mahmud Koç’dan naklen Said Dağdaş, 7.5.2012). "''Göç, yolda düzülür!''" (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş) atasözünün farklı sürümü.
* Göç dönüşü topal eşek öne geçer.{{VS|Göç dönüşü topal eşek öne geçer}}
* Göçtük yurdun kadri konduk yurtta bilinir.{{VS|Göçtük yurdun kadri konduk yurtta bilinir}}
* Göğe direk, denize kapak olmaz.{{VS|Göğe direk, denize kapak olmaz}}
* '''Güçten-kuvvetten düşen it, yatıp ürür!''' Aslı, "''İt karı bolsar, yatıp ürür!''" (Eski Doğu Türkistan atasözü, Yaşar Süngü’den naklen Said Dağdaş, 29.08.2007, Yeni Şafak, s. 5) şeklindedir. Toplum nezdinde itibarı kalmayan, sadece ortalığı velveleye verir anlamında kullanılır. 22 Temmuz 2007 seçimlerinin sonuçlarının alınmasının ardından yazılan bir makalede kullanılmıştır..
* '''Gün çarığı sıkar, çarık ayağı sıkar!''' (1341'li Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 1980).
* '''Gün çarığı sıktı, çarık ayağı sıktı!''' Her işin üst üste bindiği, bazen can sıkıntısının da buna eşlik ettiği dönemleri anlatmak için kullanılır. Sözgelimi, eski usül harman kaldırma zamanında, sadece ekinleri günlerce biçip harman yerinde uzun süre dövmek değil, samanı ayrı taşımak-yerleştirmek, zahireyi ayrı getirip depolamak-satmak, sulanan arazileri olan ailelerin aynı zamanda sulama işlerini ve benzeri işlerini aynı dönemde aradan çıkarmak zorunda olmaları vb. iş yoğunluğunun en fazla olduğu dönemleri, hatta kriz dönemlerini tarif etmekte-anlatmakta kullanılır. “Tam da gün çarığı, çarık ayağı sıktığı zaman bu zaman!..”, “İki ayağımız bir pabuca girdi, her iş bir araya geldi…” (1341’li Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 1980), (Dağdaş ve ark., 2006).
* '''Gücük ayının onbeşi kış, onbeşi yaz!''' (Niksar-Serenli (Avara) köyünden Yusuf Yılmaz’ın “Niksar Folkloru” adlı lisans tezinden (s. 25) (Niksar Dün Bugün Yarın s. 58'den naklen) nakleden Said Dağdaş, 26 Ağustos 2013, Ankara). “Üç elli, yaz belli!” atasözü ile benzer anlamda. Gücük: Şubat ayı.
* Gücük , ya iti soludurum, ya devenin kuyruğuna çıkarım demiş.{{VS|Gücük , ya iti soludurum, ya devenin kuyruğuna çıkarım demiş}}
* '''Guc, birlikdedir!''' (Bakü’lü Ebilov Ümid Maksudoğlu’ndan nakleden Burdur’lu Hüseyin Yılmaz'dan naklen Denizli’li Said Dağdaş, 2 Ekim 2012). ''“El derken dudak açılır, birbirin derken birleşir!..”'' atasözü ile benzer anlamda.
* Güneş balçıkla sıvanmaz.{{VS|Güneş balçıkla sıvanmaz}}
* Gülme komşuna, gelir başına.{{VS|Gülme komşuna, gelir başına}}
* '''Gülmek-ağlamak, içerden gelir!''' (Gülizar Baz’dan naklen Said Dağdaş, 17.07.2011, Denizli).
* Gülü seven dikenine katlanır.{{VS|Gülü seven dikenine katlanır}}
* Gün doğmadan neler doğar.{{VS|Gün doğmadan neler doğar}}
* '''Gün doğmadan neler doğar?''' (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). ''“Yarın Allah kerim, ümitli ol. Hazret-i Ömer “Zaman sana biriktirmediğini ve ummadığını verir!”'' veciz sözüyle aynı ümidi aşılamaktadır (Hicret Takvimi, 25 Mart 1999). Bu atasözü yöremizde ''“Gün doğmadan neler doğar bıçkıcım?''” şeklinde kullanılır…
* Gün geçer, kin geçmez.{{VS|Gün geçer, kin geçmez}}
* Gün güne uymaz.{{VS|Gün güne uymaz}}
* '''Gün var, ayı besler… Ay var, günü besler!''' (Mehmed Baz’dan naklen Said Dağdaş). Ticarette kazanç her zaman aynı seviyede olmaz (Dağdaş ve ark., 2006) anlamında kullanılır.
* Gün varken davarını eve götür.{{VS|Gün varken davarını eve götür}}
* Gündüz yağar gece açar, yıl bozgunluğu; kadın söyler erkek susar, ev bozgunluğu.{{VS|Gündüz yağar gece açar, yıl bozgunluğu; kadın söyler erkek susar, ev bozgunluğu}}
* '''Gündüzün işi, gecenin işini kınarmış!''' (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). Gece yapılan iş kusurlu olur, noksan kalır anlamında (Dağdaş ve ark., 2006).
* Gündüzün mum yakan geceyle bulamaz.{{VS|Gündüzün mum yakan geceyle bulamaz}}
* Güne göre kürk giyinmek gerek.{{VS|Güne göre kürk giyinmek gerek}}
Satır 138 ⟶ 102:
* Güzel bürünür, çirkin görünür.{{VS|Güzel bürünür, çirkin görünür}}
* Güzel kanda kavga anda.{{VS|Güzel kanda kavga anda}}
* '''Güzel kim?.. Gönülün sevdiği…''' Güzellik mefhumu sevgi ile birlikte kıymetlendirilir (F. Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). (Dağdaş ve ark., 2006).
* '''Güzel söz akılda değil, satırda kalır!''' Gümülcine'li, Leverkusen'de yaşayan Ahmed Sadık'dan nakleden Nezaket Emik'den naklen Said Dağdaş, 3.8.2012. Yazmanın kalıcılığını hatırlatan bir atasözü.
* Güzele bakmak sevaptır.{{VS|Güzele bakmak sevaptır}}
* Güzele bakmanın göze faydası var.{{VS|Güzele bakmanın göze faydası var}}
* Güzele köken yakışır, çirkine allar neylesin.{{VS|Güzele köken yakışır, çirkine allar neylesin}}
* Güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz.{{VS|Güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz}}
* '''Güzele ne giydirsen yakışır, çirkine nereye gideyim al ile yeşili?''' (F. Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). Güzel zaten güzeldir, çirkini güzelleştirmek de oldukça zordur (Dağdaş ve ark., 2006).
* Güzele ne yaraşmaz.{{VS|Güzele ne yaraşmaz}}
* Güzeli herkes sever.{{VS|Güzeli herkes sever}}
Satır 163 ⟶ 124:
* Gergin ip, çabuk kopar.
* Gezen ayağa taş değer. {{VS|Gezen ayağa taş değer}}
* '''Giden gelmiş olsa, deden gelir''' (Denizli-Dodurgalı İsmet Emik'den naklen Said Dağdaş, 27.1.2008)!: “Ölen öldüğüyle kalır!“ atasözü ile benzer anlamda. “Giden gelmiş olsa, deden gelir hesabı…“
* Gitti ağalar paşalar, kellere kaldı köşeler.
* Gittiğin yer kör ise, gözünü yum da bak.
* '''Gittiğin yerde çoğunluk kör ise, sen de bir gözünü kapatarak gez!''' (Konfiçyüs’den (?) nakleden 1946’lı Ünal Asan’dan naklen Said Dağdaş, Tarsus - Mersin, 4.4.2012).
* '''Gizli boğasıyan, eşkire guzular''' (Hatay-Kırıkhan'lı, 1938'li Ahmed Uzel)! Hatay-Kırıkhan'lı Ahmed Uzel'den naklen Reşit Uzel, 14. 3.2010. “Ortaya çıkmayan giz yoktur. Hiç bir ayıp saklı kalmaz. Er geç işin sonuçlarından fiilin kendisi anlaşılır.” anlamlarında kullanılır.
* '''Gizli gövüleyen, eşkire bızılar''' ((F. Dağdaş, Ekim 1981)! “Gizli iş yapanın işi mutlaka ortaya çıkar! Hiç bir ayıp saklı kalmaz. Er geç işin sonuçlarından fiilin kendisi anlaşılır.” ... anlamlarında.
* '''Gizli sırlar, küçük ayrıntılarda saklıdır!''' (Ankara-Ayaş'lı Yücel Özder'den naklen Said Dağdaş, 22.2.2013). “Şeytan, ayrıntıda gizlidir!” şeklindeki, yakın anlamda düşünülebilecek sürümü mevcuttur.
* Gizliden gebe kalan, aşikâre doğurur.
* '''Göl yerinde su eksik olmaz!..''' “Adam zengindir. Ama batmıştır. Buna rağmen, hala zenginliğin döküntüsü vardır.„ ve/veya “Insanoğlu, taşıdığı nitelikleri mutlaka yansıtır.„ anlamında (Ankara-Bala-Yeniyapan-Şeyhli köyünden 1960’lı Şakir Kara'dan naklen Said Dağdaş,25.11.2008)...
* '''Göl yerinden su eksik olmaz!''' (Çankırı-Eldivan-Çaparkayı köyünden 1967’li Hikmet Keskin’den naklen Said Dağdaş, 14 Şubat 2013). Varlıklı kişilerin her zaman elinin altında istenen şeyler bulunur, eksik olmaz anlamında… ''“Varlıktan kemlik gelmez!”'' atasözü ile yakın anlamda…
* Göğe direk, denize kapak olmaz.
* '''Görülmeye doyum olmaz!''' ''“Görümlüğe doyumluk olmaz!”'' şeklinde de kullanılır. Yolcu yolunda gerektir. Özellikle ziyaret sırasında, görmenin-kısaca ziyaret etmenin yeterliliğini ifade etmek amacıyla kullanılır (1929'lu Mehmed Baz'dan naklen Said Dağdaş, 10.2.2013, Denizli).
* '''Görümlüğe doyum olmaz!''' (Çankırı-Eldivan-Çaparkayı köyünden 1952’li Ömer Demirtaş’dan naklen Said Dağdaş, 14.2.2013). Ziyaret edilen aileden ayrılmak istenirken dile getirilen atasözü…
* '''Görümlüğe doyumluk olmaz!''' (Dodurgalı İsmail Emik'den naklen Said Dağdaş). Ziyaret edilen aileden ayrılmak istenirken dile getirilen atasözü.
* '''G.t ıslanmadan balık tutulmaz''' (Bartın-Ulus’lu, 1979’lu, Celil Yaman'dan naklen Said Dağdaş, 8.6.2006)!: “Emekte biter yumak !” atasözü ile benzer anlamda… '''Ayaklar ıslanmadan balık tutulmaz''' (Sinem Gökdemir, 1985’li, Borçka-Camili (Macaheli), 24 Mayıs 2006) atasözü ile eş anlamlı..
* Göz görmeyince gönül katlanır. {{VS|Göz görmeyince gönül katlanır}}
* Göz görür, gönül çeker. {{VS|Göz görür,gönül çeker}}
Satır 190 ⟶ 139:
* Güttüğü iki keçi, ıslığı dağı taşı tuttu.
* Güzel gözünden, yiğit sözünden belli olur.
* '''Güzellerde hüner olsa, çamlarda hıyar olurdu''' (Leyla BAZ (Ö.T.:1976)’dan naklen Emine DAĞDAŞ, Yukarı Dodurga Kasabasından, 1965 doğumlu, 31.05.2002).
* '''Güzellerde hüner olsa, çamlarda künar olurdu''' F.DAĞDAŞ'dan naklen Said Dağdaş, 29.06.2002)!
* '''Güzellik başa bela, çirkinlik demir kale!''' (F. DAĞDAŞ'dan naklen Said Dağdaş, Aralık 1980)...
 
[[Kategori:Türkçe atasözleri]]