Türkçe atasözleri/K: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kibele (mesaj | katkılar)
88.255.168.162 adlı kullanıcının son değişikliği reddedilerek Kibele sürümüne (105415) geri dönüldü
Kibele (mesaj | katkılar)
kayda değerliği sorunlu içerik temizlik
1. satır:
[[Resim:Flag of Turkey.svg|thumb|100px|Türkiye‎]]
 
<div ><small> '''<''' [[Türk atasözleri]] </small></div>
 
* '''Kaba ardıcın gürlemesi dal ile (dallan)!''' (Dodurgalı Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş). Mesela düğün dernek kalabalıkla, toplulukla yakışır anlamında. Ağaç, dalıyla gürler! atasözü ile benzer anlamda.
* Kabahat da gizli olmalı,ibadet de.{{VS|Kabahat da gizli olmalı,ibadet de}}
* Kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz.{{VS|Kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz}}
* Kabahat öldürende değil, ölendedir.{{VS|Kabahat öldürende değil, ölendedir}}
* Kabahat ölende değil,öldürendedir.{{VS|Kabahat ölende değil,öldürendedir}}
* '''Kabahat ipliği eğirende değil, ip ile çıkrıkta!'''.. (Resul Tosun’dan naklen Said Dağdaş).
* Kabiliyetli çırak ustayı geçer Bunun ustası falancadır.{{VS|Kabiliyetli çırak ustayı geçer Bunun ustası falancadır}}
* Kabul olunmayacak duaya amin denmez.{{VS|Kabul olunmayacak duaya amin denmez}}
* '''Kaçan yağmur yağsa, kış günü!'''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş). Yazın bile yağmur yağınca, kış gelmiş gibi olur.
* '''Kadın gavurdur, müslüman anasıdır!''' (Acıpayam-Dodurgalar Kasabasından, 1949’lu Halil Ay’dan naklen Said Dağdaş, Ağustos 1985).
* Kader olmayınca kadir bilinmez.{{VS|Kader olmayınca kadir bilinmez}}
* Kadı anlatana göre fetva verir.{{VS|Kadı anlatana göre fetva verir}}
* Kadı anlatışa göre fetva verir.{{VS|Kadı anlatışa göre fetva verir}}
* Kadı ekmeğini karınca yemez.{{VS|Kadı ekmeğini karınca yemez}}
* '''Kadı kızında da olur bir kusur! Kul, kusursuz olur mu?''' (Vatanı Terkedenler Programı, Vehbi Vakkasoğlu'ndan naklen Said Dağdaş, Habertürk, 05:55, 19 Mayıs 2013). Rahmetli İstiklal Şairi Mehmed Akif Ersoy'un Sultan Abdülhamid Han'dan özür dilediği, hakkını teslim ettiği şiirin, dolaylı yoldan da olsa son şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi'den naklen ''"Firavunla Başbaşa"'' şiiri olduğu söylenir (Vehbi Vakkasoğlu'ndan naklen Said Dağdaş).
* Kadın kocasını isterse vezir, isterse rezil eder.{{VS|Kadın kocasını isterse vezir, isterse rezil eder}}
* Kadın kocasının çarığı, anasının sarığıdır.{{VS|Kadın kocasının çarığı, anasının sarığıdır}}
Satır 23 ⟶ 16:
* Kadının sofusu, şeytanın maskarası.{{VS|Kadının sofusu, şeytanın maskarası}}
* Kadının şamdanı altın olsa mumu dikecek erkektir.{{VS|Kadının şamdanı altın olsa mumu dikecek erkektir}}
* '''Kadıya versen buyurur! Ekmeğe versen doyurur!''' (Niksar-Serenli (Avara) köyünden Yusuf Yılmaz’ın “Niksar Folkloru” adlı lisans tezinden (s. 24) naklen Said Dağdaş, 26 Ağustos 2013, Ankara).
* Kadıyla mı iyisin, kapıyla mı? Kapıyla.{{VS|Kadıyla mı iyisin, kapıyla mı? Kapıyla}}
* '''Kadın kısmına sır verilmez!''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Eylül 1985)!
* '''Kağnı devrilince yol gösteren çok olur!''' (Çankırı-Eldivan-Çaparkayı köyünden 1933’lü Emrullah Kolukısa'dan naklen Said Dağdaş, 14.2.2013). Fırsat geçince, olan olduktan sonra, olacak iş olmayınca görüş ortaya koyan, derde derman olmaya yeltenen çok olur anlamında…
* '''Kahkenin üçü, Antep'in içi!..''' ''"Kahkenin üçü, Antep'in içi derler."'' (Gaziantep'li sanayici Abdulkadir Konukoğlu'ndan naklen Said Dağdaş, TRT GAP, 6:45, 11.5.2013). "Bizde, "Kahkenin üçü, Antep'in içi" diye bir söz vardır..." (Adil Konukoğlu'ndan nakleden Vahap Munyar'dan naklen Said Dağdaş, 13.06.2012).
* Kalaylı bakır küflenmez.{{VS|Kalaylı bakır küflenmez}}
* Kalbin yolu mideden geçer.{{VS|Kalbin yolu mideden geçer}}
Satır 36 ⟶ 25:
* Kalın incelene kadar ince üzülür.{{VS|Kalın incelene kadar ince üzülür}}
* Kalıp kıyafetle adam adam olmaz.{{VS|Kalıp kıyafetle adam adam olmaz}}
* '''Kamış ses verince, ney oldum sanır. İp gerilince, yay oldum sanır. Sarayda oturmakla, padişah olmaz kişi, Aptal ata binince, bey oldum sanır!..''' Necati Doğru'dan nakleden Said Dağdaş, 08.02.2013). Bu atasözünün oldukça fazla farklı sürümü bulunmaktadır (http://www.antoloji.com/bey-oldum-sanir-siiri/ (Son Erişim Tarihi: 25.2.2013)).
* Kan, kanla yunmaz.{{VS|Kan, kanla yunmaz}}
* '''Kan, kan ile yıkanmaz, su ile yıkanır!''' ''"Kan, kan ile yıkanmaz, su ile yıkanır derler! Gelin ak sakallı babanızı dinleyin! Barışın!''" (76 yaşındaki Ali Karakılıç'dan naklen Said Dağdaş, 18.6.2013, ATV, 10:25). Bu atasözünde yünmek-yunmak fiili yerine eş anlamlısı yıkamak-yıkanmak fiili kullanılmıştır.
* Kan kus, kızılcık şerbeti içtim de.{{VS|Kan kus, kızılcık şerbeti içtim de}}
* Kanaat gibi devlet olmaz.{{VS|Kanaat gibi devlet olmaz}}
Satır 44 ⟶ 31:
* Kancık yalanmadan erkek dolanmaz.{{VS|Kancık yalanmadan erkek dolanmaz}}
* Kanı kanla yumazlar, kanı su ile yurlar.{{VS|Kanı kanla yumazlar, kanı su ile yurlar}}
* '''Kapıya yüklenene, kapı açılır!''' (F. Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, 12.1979). Israrcı olan, sonunda isteğini elde eder.
* Kapıyı kırarsan odun çok olur.{{VS|Kapıyı kırarsan odun çok olur}}
* Kar, zararın kardeşidir.{{VS|Kar, zararın kardeşidir}}
Satır 57 ⟶ 43:
* Karakışta karlar, martta yağmaz, nisanda durmazsa değme çiftçinin keyfine.{{VS|Karakışta karlar, martta yağmaz, nisanda durmazsa değme çiftçinin keyfine}}
* Karaya sabun, deliye öğüt neylesin.{{VS|Karaya sabun, deliye öğüt neylesin}}
* '''Kâr eşekte, söz uşakta!''' (Bartın’lı birinden nakleden 1979’lu, Bartın-Ulus’lu Celil Yaman’dan naklen Said Dağdaş, 24.09.2007)!
* '''''Kar mı soğuk, söz mü soğuk?!''''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 8.4.2000). Çirkin sözün getireceği menfilik anlatılmak istenmektedir. Sözün çirkini, hamı daha soğuktur. Çünkü kar eriyiverir de ılıyıverir. Söz öyle değil... Kar mı soğuk, söz mü soğuk demiş!.. Sözlerini beğenmiyorum teyzengilin!
* '''''Kar, yağdığı gün tozar!''''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş). Tam zamanında yapılan eğlence, harcama v.b. hususlarda işin gereği yapılması gerekli hallerde söylenir. Düğünde, halka verilecek ikramlarda pek masraftan kaçınma, her zaman değil anlamında.
* '''''Kara çadırın dışı da bizim, içi de bizim!'''..'' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 18.08.2002). Akrabanın karşılaştığı dert, tasa bizi de ilgilendirir anlamında (Dağdaş ve ark., 2006).
* '''''Kara gün kararıp kalsa, ağlayanlar gülmez imiş!''''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş). İşimiz eninde sonunda yoluna girer, üzülme anlamında (Dağdaş ve ark., 2006).
* '''''Kardeş varlığı, koca darlığı severmiş!''''' ((F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Eylül 1983), (Dağdaş ve ark., 2006).
* '''''Kareçi kızından hatun olmaz, olsa da dilenmeden doymaz''''' (1956’lı, Urfa-Birecik’li Sadeddin Açar'dan naklen Said Dağdaş, 14.11.2007).
* '''''Kargaya b.kun şifa demişler. Gitmiş denizin ortasına s.çmış!''''' (1962’li Sadık Şimşek'den naklen Said Dağdaş, 7.1.2005, Ankara-Çubuk-Geldibuldu köyünden).
* '''''Karı doğurduğu kızı beğenmez! Çulhacı dokuduğu bezi'''!..'' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş).
* '''''Karı kayınına, para koynuna.'''!..'' (F. Dağdaş, Eylül 1983). Hanım sadece erkek kardeşinde, para da kişinin en güvenli yeri olan göğüste tam güvende olur anlamında.
* '''Karı vardır arpa ununu aş eder (Garı vardır arpa ununu aş eder!)! Karı vardır taze eti taş eder… (Garı vardır teze eti daş eder.)''' (Mersin-Erdemli-Üçtepe köylü Ali Topal’dan nakleden 1976’lı Mahmud Koç’dan naklen S. Dağdaş, 7.5.2012). “Avrat var, arpa unundan aş yapar; avrat var, buğday unundan keş yapar!” atasözü ile benzer anlamda.
* '''Karın doyurmaz, kasık kaldırmaz!''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş). Gıdalı yemek yemeyince söylenir.
* '''Karın iki mi? Niyleyecen mahkemeyi? Her gün mahkeme! Her gün mahkeme! Karın çirkin mi? Niyleyecen ölüye ağlamayı? Gir ağla! Çık ağla! Karın güzel mi? Niyleyecen düğünü, bayramı? Her gün düğün! Her gün bayram!''' “- Atasözlerimize aşırı merakım var. Yörenize has birkaç atasözü aktarabilir misiniz?(Said Dağdaş) - Aklımıza hemen gelmiyor emme… “''Karın iki mi? Niyleyecen mahkemeyi? Her gün mahkeme! Her gün mahkeme!.. Karın çirkin mi? Niyleyecen ölüye ağlamayı? Gir ağla! Çık ağla! Karın güzel mi? Niyleyecen düğünü, bayramı? Her gün düğün! Her gün bayram!'' denilir buralarda. – Bu atasözünü kimden duydunuz? – Çankırı-Orta’nın Yenice köyünden İshak usta’dan duydum yıllar önce...” (Çankırı-Orta-Yenice köylü İshak usta’dan nakleden Kızılcahamam-Olucak köyünden, 1932’li Hacı Yusuf Yurt'dan naklen Said Dağdaş, Olucak Yaylası, 21.06.2012).
* '''''Karının dolaşığı, akşamdan kor bulaşığı!''''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Dodurgalar)! “Avradın dolaşığı, akşamdan sabaha kor bulaşığı” (Fatma Uğur, 1972'li, Akseki-Kuyucak’lı, 6.9.2007)! atasözü ile aynı anlamda…
* Karının dolaşığı, sabaha kor bulaşığı… http://golhisarhem.meb.gov.tr/kitap/yerelsozler.htm
* '''''Karının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin!''''' (1958 doğumlu ve İskilip’li Yaşar Sönmez’den naklen Said Dağdaş, 6.12.2001).
* ''Karısı güzel olanla, toprağı güzel olanı rahat bırakmazlar''! (8 Şubat 2007, Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu).
* '''''Karıya sır verme, kındırayla tög silme!''''' ((F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Eylül 1983)!:
* '''''Karlı Pazar, kârlı pazar!''''' (Cemal Dağdaş’dan naklen F. Dağdaş, 01.1980; 29.11.2000)!: Çarık imalatı ve satışı ile uğraşanların bol alışveriş yaptıkları mevsimi tarif etmek için kullanılırmış. Alış-veriş yoğunluğu halkın ihtiyacının belirginleştiği zamanlarda artar.
* Kasap sevdiği deriyi yerden yere vururmuş! “Kasap sevdiği deriyi yere yatırırmış!” atasözü ile aynı anlamda.
* '''''Kasap sevdiği deriyi yere yatırırmış!''''' (9 Haziran 2008, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu Celil Yaman'dan naklen Said Dağdaş)!:
* ''Kaşıklıktan kaşık düşmeyle beraberdir... Karıdan çocuk eksilmez''! (Gülizar Baz'dan naklen Said Dağdaş, 1999). Taze çocuğu ölen hanıma teselli vermek için söylenen teselli sözü. Hanımdan çocuk eksilmez anlamında...
* '''Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve kazanmaktan neşe duymayı! Kazanılan bir doların, bulunan beş dolardan daha değerli olduğunu öğret! Okulda hata yapmanın, hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona! Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret!..''' (Abraham Lincoln’ün oğlunun öğretmenine yazdığı mektuptan nakleden 1971’li Musa Kaya’dan naklen Said Dağdaş, 5.4.2012, Tarsus; http://blog.milliyet.com.tr/abraham-lincoln--un--ogretmene-mektubu----/Blog/?BlogNo=17546).
* '''''Kaz kaz ile, kız kız ile, kel tavuk kel horoz ile!.'''.'' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş):Herkes, herşey dengi ile…
* '''''Kazan yanına varma, karası bulaşır!''''' (Demirdal, 1968, s. 568'den naklen Said Dağdaş). İsparta-Uluborlu.
* '''Keçe altında er yatar!''' (1960 doğumlu, Ankara-Bala-Yeniyapan, Şeyhli köyünden Şakir Kara’dan naklen Said Dağdaş, 2001). “Kepenek altında er yatar!” (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş) atasözünün benzer sürümüdür.
* '''Kel Hasan! Söyle söyle sen usan!..''' (Niksar-Serenli (Avara) köyünden Yusuf Yılmaz’ın “Niksar Folkloru” adlı lisans tezinden (s. 25) naklen Said Dağdaş, 26 Ağustos 2013, Ankara). İzahtan anlamayan-anlamazlıktan gelen ve inadından-hatasından vazgeçmeyen kişileri tanımlamakta kullanılır. ''"Doku doku o bez, söyle söyle o söz!”'' atasözü ile benzer anlamda
* '''Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur''' (Celil Yaman'dan naklen Said Dağdaş, 12.09.2007)! Kaybedilen mal, kıymete biner anlamındadır. “Ölen inek sütlü olur!„ atasözü ile aynı anlamda.
* '''Kelin, köre olacak sözü olmaz''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Aralık 1979)!
* '''Kem alat ile kemalat olmaz!''' ''“Alet işler el övünür!”'' atasözü ile benzer anlamda (Talat Memiş'den naklen Said Dağdaş, Ilgaz, Ödemiş köyü, Orman Müh., Şubat 2006). (''“Temiz hedeflere temiz yollardan gidilir. “Kem alat ile kemalat olmaz” der eskiler! Dürüst, bilgili, cesur adamlara ihtiyacımız var… Benden söylemesi…”'' “Birileri ayaklarını denk alsın!” Abdurrahman Dilipak / Yeni Akit, 16.07.2013'den naklen Said Dağdaş).
* '''Kemanenin sesi sabaha karşı çıkar''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 8.4.2000)!
* '''Kendi devesini çeken, yorulmaz!''' (Dodurgalı, 1949’lu Bayram An’dan naklen Said Dağdaş, Dodurgalar, 12 Eylül 2010)! “Kendi devesini güden, yorulmaz!” atasözü ile yakın anlamda…
* '''Kendi devesini güden, yorulmaz!''' (Denizli-Dodurga’lı 1929 doğumlu Mehmed Baz'dan naklen Said Dağdaş, 12.07.2008). Kendi işinde çalışmak, insana yorgunluk vermez, aksine zevk verir anlamında...
* '''Kendi düşen ağlamaz, iki gözden olur!''' Kendi hatasının cezasını çeken, başkasında bahane arayamaz. İçten içe üzülür. Ağlaya ağlaya gözlerini de kaybedebilir (Antalya’lı 1935’li Ayşe Çark Hanımdan nakleden 1955’li Mehmed Ali Şener’den naklen Said Dağdaş, 21.11.2010)!
* "'''Kendi kendine ettiğini âdem, Bir yere gelse edemez âlem!'''". "Bir insanın kendi kendine yaptığını, bütün köylü başına çokanlaşsa yapamaz!(Acıpayam-Yukarı Dodurgalı 1341'li Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş)" atasözü ile aynı anlamdadır.
* '''Kendisi muhtâc-ı himmet bir dede! Nerde kaldı gayrıya himmet ede?!.''' ''(… Kendisi muhtac-ı himmet bir dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede... Sen nereye kredi vereceksin, sen krediye muhtaçsın. Hangi krediyi vereceksin?..”'' Başbakan Receb Tayyib Erdoğan’dan naklen Said Dağdaş, 6.1.2013; http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1115595&CategoryID=78). Bilhassa tasavvufta; kimseye faydası dokunmayan, dervişliği maişete medar kılmış, asalak, zavallı, uyduruk dervişleri kasteden (http://www.tasavvufalemi.com/sayfa.php?yaziNo=455) bir atasözü olarak kullanılır.
* '''Kepenek altında er yatar!''' (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş). "Keçe altında er yatar!" (Şakir Kara'dan naklen Said Dağdaş, 1960 doğumlu, 2001, Ankara-Bala-Yeniyapan, Şeyhli) atasözünün yöremizde kullanılan şeklidir.
* '''Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner''' (Milli Gazete, 1999). Bugün böyle kalmaz, ümitli ol anlamında.
* '''Kesilen çamın davası olmaz!''' (Orman Mühendisi Mehmed Özdemir’den naklen Said Dağdaş, 24.4.2013, Kemer-Antalya). Olup bitmiş işin ardına düşülmez anlamında...
* '''Kesiyor ama, ses çıkarmıyor''' (''Çravz da ar eģzguncbá'') (Mine Özdoğan, 1985’li, Borçka-Camili (Macaheli), 24 Mayıs 2006)! Daha çok gizli iş çevirip başkalarına belli etmemeye çalışan kişiler için kullanılır. Dıştan bakınca aslında bilinen, daha çok gençlerin gizli sevilerini dile getirmekte de kullanılır.
* '''Kesmezsen nefsinin nefesini, şeytanla bir olur keserler senin nefesini!..''' (Erzurum-Oltu-İğdeli köyünden, 1981 doğumlu M. Recai Demirci’den naklen Said Dağdaş, 16 Aralık 2011, Erzurum).
* '''Keyfin pahası olmaz''' (A. Gülsoy’dan naklen Y. Gülsoy, 4.6.2007)! 1932’de rahmetli olan Kastamonu’lu Ali Gülsoy’dan naklen.
* '''Kıç ıslanmadan balık tutulmaz''' (Trakis dusveleblay tevzi ar deykaveba!)(Gürcü atasözü, 1938’li Tenzile Gökdemir’den naklen, 23.5.2010)!
* '''Kıçında yok bir etek kıl! Hasan Dağına oduna gidersin!..''' (1960'lı Orman Mühendisi Cemal Basri Gökşen'den naklen Said Dağdaş, 6.4.2011). Boyundan büyük işe/işlere kalkışan, yeterli birikim ve donanıma sahip olmayan kişiyi tarif etmek için kullanılır.
* '''Kıl beşi, gör işi''' (Hacı Üveyiszade’den nakleden Mustafa Kurucu'dan naklen Said Dağdaş)… Namazı asla ihmal etme! Anlamında uyarı.
* '''Kıl beşi! Kurtar başı. Teslim ol! Bitir işi!..''' (Mahir İz'den nakleden Nihat Temel'den naklen Said Dağdaş, 30.03.2011)... İman et! Zihnindeki tereddütlerini gider. Namazı ise asla ihmal etme! anlamında ilaç gibi uyarı-atasözü...
* '''Kına günü (gecesi) edük aranmaz''' (20.7.2008, 1981’li Birdal Yaman’dan naklen Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)! “Şimdi bunun sırası mı”? anlamında zamansız iş yapılmayacağını vurgulayan bir atasözü. Not: “edük” ayakkabı anlamındadır.
* '''Kınama kınagandır! Başlara gelegendir!''' Başkasını kınamanın yersizliğini belirtir. Aynı zamanda atasözü, kınanan hususun kınayanın başına geleceğini de hatırlatır ve kınamaktan sakındırır.
* '''Kır atın yanında duran, ya huyundan ya tüyünden''' (Fatmana Dağdaş): “Üzüm üzüme baka baka kararır” atasözü ile eş anlamlı.
* '''Kıra girmiş, usüle girmemiş''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Aralık 1979)! Ham, yobaz, kaba, vb... düşük vasıflı insanlar için kullanılır.
* '''Kırk kadının aşı, içinde kedi başı!..''' (Samsunlu 1320’li Netice Asan’dan nakleden 1946’lı Ünal Asan’dan naklen Said Dağdaş, Tarsus - Mersin, 5.4.2012). Bir işe çok karışan varsa, verimli sonuç almak zordur anlamında…
* '''Kırk yıl sonra düşmanını haklamış da, evi (ivedi) çaldım (acele davrandım) demiş'''… Her işinde son derece sabırlı olmayı, uzun vadeli düşünmeyi
bir atasözü (F. Dağdaş, Mart1980).
* '''Kısmetsiz köpek, kurban bayramı günü sılaya gidermiş''' (1959’lu Fikri Kaya’dan naklen Said Dağdaş, 27.10.2008)!
* '''Kısmetsiz köpeğin, kurban bayramında bile nasibi yoktur!''' (Kars-Kümbetli’den, 1965’li Taner Ersarı’dan naklen Said Dağdaş, Taner Ersarı bu sözün, Arab atasözü olduğunu belirtmiştir. 7.9.2012, Acıbadem-İstanbul).
* '''Kışın azıksız, yazın abasız yola çıkmayın!''' (1965’de Hayreddin Kayacık’dan nakleden 1944’lü Davut Odabaşı’ndan naklen Said Dağdaş, 14.11.2012).
* '''Kız anadan öğrenir çeyiz düzmeyi, oğlan babadan öğrenir oba gezmeyi!''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş)! Bu atasözü “Oğlan babasından öğrenir yazı yazmayı, kız anasından öğrenir sokak gezmeyi.”şeklinde de söylenir.
* '''Kız anasından gördüğü sofrayı serermiş!''' (7.10.2003’de, Kırıkkale, Delice'li Hamid Erdal'dan naklen İstanbul’da Said Dağdaş tarafından alınmıştır...)
* '''Kız anasından görür sofra düzmeyi, oğlan babasından görür sohbet gezmeyi''' (Şahin Irmalı, 1965’li, Çankırı-Çerkeş’li, 6.2.2008)! “Kız anadan öğrenir çeyiz düzmeyi, oğlan babadan öğrenir oba gezmeyi (F. Dağdaş, Dodurgalar)” atasözü ile benzerdir.
* '''Kız bibiye, oğlan dayıya gelir!''' (Dr. Sadeddin Açar'dan naklen Said dağdaş, 1956’lı, Urfa-Birecik’li, 14.11.2007)!
* '''Kız kareçi , hatun olmaz!''' (Mardin’li 1971’li Fatih Yıldız'dan naklen Said Dağdaş,30.1.2006) “Çingene kız, hatun olmaz!“ (1971'li Mardin'li Fatih Yıldız'dan naklen Said Dağdaş).
* '''Kız kıskıda (gısguda), gelin baskıda''' (1.6.2007, 1950’li Ayşe Yaman’dan naklen Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)! Kıskı kelimesi mengene anlamındadır. Kızın gözetlenmesi, gelinin de üzerinde biraz baskı yapılması gerekir anlamında…
* '''Kız evi, naz evi!..''' (Mehmed Baz'dan naklen Said Dağdaş, 1 Nisan 2013, Denizli).
* '''Kızı kızıka görme gelinike gör, gelinike görme, beşik ardında gör !''' (Kızı kız iken görme gelin iken gör, gelin iken görme, beşik ardında gör !) Sorumluluk sahibi olunca sağlıklı değerlendirme yapılabilir anlamında (1972 doğumlu, Akseki-Kuyucak’lı Fatma Duru’dan naklen S.Dağdaş, 30.08.2008).
* '''Kızı kızken görme, gelin olunca gör! Gelin olunca görme, doğum yapınca gör''' (18.5.2007, 1950’li Ayşe Yaman’dan naklen Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)! Kızın niteliklerini hemen değil, gelin olduktan sonra değerlendir. O da yetmez, doğum yapıp ana olunca yapılan değerlendirme çok daha sağlıklıdır anlamında…
* '''Kızı olanın dili olmaz!''' (Memleketimiz Acıpayam’ın güneydoğu komşusu olan, aynı kültürü paylaşan Burdur-Gölhisar civarından)! http://golhisarhem.meb.gov.tr/kitap/yerelsozler.htm
* '''Kızı olmayan adam, özürlü adamdır!''' (Ankara-Ayaş’lı Yücel Özder’den naklen Said Dağdaş, 8.4.2013, Ankara). ''“Anamın adı! Ağzımın tadı kızım!.. Kızı olmayan, baba olduğunun farkına varmaz!''”
* '''Kızın hısımı bucak kayası, oğlanın hısımı kapı sövesi''' (F. Dağdaş, 09.1983)!
* '''Kızlar saçından, oğlanlar traşından belli olur''' (F. Dağdaş, 9.2.2000): “Ekmek bezeden, kız teyzeden belli olur’’ atasözü ile (Tan, 1985, s. 52) benzer anlamdadır.
* Kimse yoğurdum (ayranım) ekşi demez: Kimse kendini haksız çıkarmaz.
* '''Kimseden havf eylemez, Allah’ dan havf eylemeyen''' (İzzet Molla): Hicret Takvimi, (9 Nisan 1999).
* '''Kişi, giyimiyle karşılanır, konuşmasıyla uğurlanır''' (M. Baz, 9.2.2000): Giyim ve konuşmasının içeriği ile insanlar değerlendirilir anlamında.
* '''Kisinin adi cixinca,cani cixsin daha yaxsidi''' "''Adım çıkmış dokuza, inmez sekize!''", “Kişinin adı çıkacağına canı çıksın!” (Aksekili M. Ali Şener'den naklen Said Dağdaş, 11.9.2010) atasözlerinin Azerbaycan Türkçesindeki benzer anlamdaki sürümü (Bakü’lü Ebilov Ümid Maksudoğlu’ndan nakleden Burdur’lu Hüseyin Yılmaz'dan naklen Denizli’li Said Dağdaş, 2 Ekim 2012).
* '''Kisinin sozu bir olar!''' ''Erkek, sözüne güvenilen adamdır''! anlamında bir atasözü (Bakü’lü Ebilov Ümid Maksudoğlu’ndan nakleden Burdur’lu Hüseyin Yılmaz'dan naklen Denizli’li Said Dağdaş, 2 Ekim 2012).
* '''Kocaya varması var ama, koca koca entari yümesi de var!''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 08.1983)!
* '''Kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını!..''' (Elveda Rumeli dizisinde Bedia Hanım'dan genç evli kadınlara yapılan nasihat, Said Dağdaş) ''“Evine göre pişir aşını; erine göre bağla başını!”'' ve ''“Orantına (orantene) göre pişir aşını, kocana göre bağla başını!..”'' atasözleri ile benzer anlamda.
* '''Koçluk kuzu salda belli olur''' (Hakkı Yılmaz’dan (Ö.T.: 1999, 97 yaşında rahmetli olmuş.), Alican Yılmaz, Kırşehir-Mucur, 31.05.2002): ”Olacak oğlan bokundan belli olur!” sözü ile eş anlamlı…
* '''Koçyiğit, bağ beller''' (M. Baz, 10.4.1994)! Herkes elinden gelen işi yapar.
* '''Komşu kızı çapaklı olur, çapağını silebilen alır''' (F. Dağdaş, Eylül 1983)!
* '''Komşu komşudan mal aparar irs aparar(yetişer, kalar)“''' (Tebrizli Orman Mühendisi S. Kusekenani, 1999): Komşu komşuya mirasçı olacak kadar yakındır” anlamında.
* '''Komşunun tavuğu, komşuya kaz gözükürmüş''' (Yozgat-Şefaatli ilçesi Temlik köyünden Aleyna Ünsal’dan naklen Said Dağdaş, Eğirdir-Barla, 10.07.2011)!
* '''Qonaq umdugunu yox tapdigini yeyer!''' (Bakü’lü Ebilov Ümid Maksudoğlu’ndan nakleden Burdur’lu Hüseyin Yılmaz'dan naklen Denizlili Said Dağdaş, 2 Ekim 2012) şeklinde kullanılmaktadır. “Misafir, umduğunu değil, bulduğunu yer!” (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş) atasözü ile anlam yakınlığı vardır. Qonak: "Misafir" anlamında...
* '''Konuşursan mert oğlu mertle konuş, ne ararsın Kürt oğlu Kürtle demiş!''' (F. Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, Aralık 1984), (Dağdaş ve ark., 2006). Dostunu, arkadaşını iyi, sana yararı olacak insanlardan seç anlamında...
* '''Konyalılar minare gibi görünür, dümdüz. Ama içleri büklüm büklüm!..''' (1938’li Abdullah Yıldız ve 1952’li Adviye Yıldız’dan nakleden 1973’lü Çelebi Yıldız’dan naklen Said Dağdaş, Mersin - Tarsus, 5.4.2012).
* '''Kork, Allah’dan korkmayandan!..'''''''''Kalın metin'''''' (F. Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). Allah’dan korkmayandan korkulur (Dağdaş ve ark., 2006) anlamında...
* '''Kork Aprul’un (Nisan) beşinden! Öküzü ayırır eşinden!''' (Niksar-Serenli (Avara) köyünden Yusuf Yılmaz’ın “Niksar Folkloru” adlı lisans tezinden (s. 25) (Niksar Dün Bugün Yarın s. 58'den naklen) nakleden Said Dağdaş, 26 Ağustos 2013, Ankara). “Sakın Aprıl’ın beşinden! Öküzü ayırır eşinden!” atasözü ile benzer anlamda.
* '''Koyunu güden, kurda kavuşur!''' (Güllü Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 10.1.2000)!
* '''Koyunun kuyruğu koyuna ağır gelmez!''' (Hanımın Çiftliği dizisinden naklen Said Dağdaş, 21.5.2011). Öküze boynuzu yük gelmez! (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, 22.01.2000) atasözü ile benzer anlamda… Kişinin evladı kendinden bir parçadır, dara düştüğünde elinden tutar anlamında. "Yaradılışında mevcut olan kusurlar, kusur sayılmaz!" anlamında da kullanılabilir.
* '''Köpeği öldürmesi var ama (emme), sahibinin hatırı var''' (Denizli-Dodurgalı’lı Mehmed Baz (1929 doğumlu), 12.07.2008)!:
* '''Köpeğin götünden iyi ossuruk (osuruk) çıkmaz''' ! (M. Baz'dan naklen Said Dağdaş, 22.08.02):
* '''Köpeğin iyisi leşin başında belli olur''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Mart 1980)!
* '''Köpek neyleyecek takkeyi, tingilderken düşürür''' (M. Baz'dan naklen said Dağdaş, 22.08.02):
* '''Kör alıcının, kör satıcısı olur''' (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Aralık 1979)! Denklik vurgusu için, evlenmede denklik konusunda kullanılır.
* '''Kör Allah’a nasıl bakarsa, Allah da ona öyle bakar''' ( 20.09.2001, Delice, Kırıkkkale, 1964 doğumlu Hamid Erdal'dan naklen Said Dağdaş). Allah’dan korkmayandan korkulur.
* '''Kör buzağı topallamaz!..''' (Bartın-Ulus’lu Celil Yaman'dan naklen Said Dağdaş, 18.08.2005). “Ekinler baş vermeden, kör buzağı gelişemez (topallamaz)!..” “Herşeyin bir zamanı vardır. Vakti gelince, şartlar olgunlaşınca ortaya çıkar!” anlamında bir atasözü.
* '''Körler memleketinde şaşılar padişah olur''' : (Bölge ağzı, Ufuk Takvimi, 14.12.2001'den naklen Said Dağdaş).
* '''Köşe taşı köşede yakışır''' (Bölge ağzı, Ufuk Takvimi, 14.12.2001'den naklen Said Dağdaş).
* '''Köy boncuğu köye takılmaz!''' Öz memleketinde çalışılması uygun değildir anlamında (Bartın-Ulus’lu Ayşe Yaman’dan nakleden Celil Yaman’dan naklen Said Dağdaş, 18.08.2005), (Dağdaş ve ark., 2006).
* '''Kuduran köpeğin önüne geçilmez!''' (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, Ekim 1981). ''“Kuduran köpeğin önüne mi geçilir?..”'' Çok sinirlenen birisinden sakınmak uygundur anlamında...
* '''Kul bunalmayınca Hızır erişmez!''' (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş). Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır anlamında. (Dağdaş ve ark., 2006).
* '''Kul görüneni yese, acından ölürmüş''' (F. Dağdaş, Aralık 1980)! Rızık Allah’dandır! cümlesi ile benzer anlamda kullanılmaktadır.
* '''Kuma gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş!''' (24.11.2006, 1953’lü Menekşe DANYILDIZ (Kızılcahamam-* Kahyalar köyü)’dan naklen Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)!
* '''Kul sıkışmadan Hızır yetişmez!''' “Kul sıkışmadan Hızır yetişmez derler ya!..” (Kanal 9’da verilen Ali Baba filminden naklen Said Dağdaş, 27.1.2013). Kul bunalmayınca Hızır erişmez! (Fatmana Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş) atasözü ile benzer anlamda…
* '''Kurt, dumanlı günü sever''' (F. Dağdaş, Mayıs 1980)!
* '''Kuş, kuşun yamacında öter''' (Kayseri-Develi’li, 1941’li Mustafa Kılıç’dan naklen S. Dağdaş, 11.02.2008)! Herkes dengi ile iletişim, dostluk kurar anlamında. “Davul, dengi dengine vurur!” atasözüne yakın anlamda düşünülebilir.
* '''Kuvvet öküzde olur!''' (Dodurgalı Mehmed Baz’dan naklen Said Dağdaş):
* '''Küllükte biter, gül biteriz!''' "''Köylüyüz-fakiriz emme, gönlümüz zengindir... Biz küllükte biter gül biteriz!''"(Aslen Kızılcahamam-Yıldırımören köylü, Olucak Köyünden, anası Emine Demirtaş'dan nakleden 1934'lü Hacı Halise Yurt'dan naklen Said Dağdaş, Olucak yaylası, 21 Haziran 2012).
* '''Kürt yer, çarığına bakar''' (Esra Ersoylu’dan naklen, 10.07.2007, Kars-Sarıkamış)! “Kişi, işinin bittiğine bakar” anlamında…
* '''Kürt yiyince, gözü çarığına düşermiş''' (4.03.2008, Kırıkkale-Bahşılı’dan Faruk Tezel)! “Kişi, işinin bittiğine bakar” anlamında…
* Kardeş kardeşin ne öldüğünü ister; ne onduğunu.{{VS|Kardeş kardeşin ne öldüğünü ister; ne onduğunu}}
* Kardeşim ağa, avradı hatın, almaz beni kulluğa satın.{{VS|Kardeşim ağa, avradı hatın, almaz beni kulluğa satın}}
Satır 190 ⟶ 67:
* Kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme.{{VS|Kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme}}
* Katranı kaynatsan olmaz ki şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker.{{VS|Katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker}}
* '''Katranı kaynatsan olur mu şeker? Cinsini sevdiğim (?) cinsine çeker!..''' Milas’lı bir Orman Mühendisinden naklen Said DAĞDAŞ, Köyceğiz-Otmanlar Köyü, 29 Ağustos 2012.
* Katıra baban kim? demişler,at dayım olur demiş.{{VS|Katıra baban kim? demişler, dayım at demiş}}
* Kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur.{{VS|Kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur}}
* Kavak uzaya uzaya göğe yetmez.{{VS|Kavak uzaya uzaya göğe yetmez}}
* '''Kavağı kes! Takıltıyı tüket!'''.. Sorunu kökünden çöz! Tartışmayı bitir, uzatma! anlamında… “''Bizim oralarda öyle derler: “Kavağı kes! Takıltıyı tüket!''” (Kayseri-Yahyalı’lı 1950 doğumlu Mustafa Camcı’dan naklen Said Dağdaş, 18.12.2011).
* Kavanoz dipli dünya.{{VS|Kavanoz dipli dünya}}
* Kavgada kılıç ödünç verilmez.{{VS|Kavgada kılıç ödünç verilmez}}
Satır 254 ⟶ 129:
* Keçi geberse de kuyruğunu indirmez.{{VS|Keçi geberse de kuyruğunu indirmez}}
* Keçi kurttan kurtulsa gergedan olur.{{VS|Keçi kurttan kurtulsa gergedan olur}}
* '''Keçi sütü emen kuzudan, hakiki koç çıkmaz! Bol kar yağan-yüksek yaylalarda gezen fareden sağlıklı, iyi fare çıkmaz! Karının emrinde yaşayan adamdan da adam olmaz!''' (''Mişk terazinden berhil ver bizini, Mir emrijini serfiraz novbiddini'')(80 yaşında iken, 1990 yılında vefat eden dedesi Hasan Yıldız'dan nakleden Vanlı Ekrem Durur'dan naklen Said Dağdaş, 16.12.2011, Erzurum).
* Keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar.{{VS|Keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar}}
* Keçide de sakal var.{{VS|Keçide de sakal var}}
Satır 261 ⟶ 135:
* Keçiye can kaygısı, kasaba yağ kaygısı.{{VS|Keçiye can kaygısı, kasaba yağ kaygısı}}
* Keçiye içki içirmişler kurdun evini sormuş.{{VS|Keçiye içki içirmişler kurdun evini sormuş}}
* '''Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur!''' (''Ji bo nefse, dikevi hefsa'') (Şırnak-Cizre'de tanıştığım bir arkadaşımdan naklen Said Dağdaş,18.05.2010)
* '''Kısmetsiz köpek, kurban bayramı günü sılaya gidermiş''' (1959’lu Fikri Kaya’dan naklen Said Dağdaş, 27.10.2008)!
* '''Kızım sana söylüyorum. Gelinim sen işit!''' (1341'li Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş).
* '''Qizim dedim, gelinim sen esit!''' (Bakü’lü Ebilov Ümid Maksudoğlu’ndan nakleden Burdur’lu Hüseyin Yılmaz'dan naklen Denizli’li Said Dağdaş, 2 Ekim 2012). “''Kızım sana söylüyorum. Gelinim sen işit!''” (1341'li Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş) atasözü ile benzer anlamda.
* Kızım sana söylüyorum. Gelinim sen dinle.
* Kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye.{{VS|Kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye}}
Satır 278 ⟶ 148:
* Kimseye arşınına göre bez vermezler.{{VS|Kimseye arşınına göre bez vermezler}}
* Kiraz dut yetişmese beni yiyenin boynunu sapıma dönd
* '''Kör, görmese de sezer!''' (Çankırı-Eldivan-Çaparkayı köyünden 1933’lü Emrullah Kolukısa'dan naklen Said Dağdaş, 14.2.2013). “El arif olur, hiyallar!” (Fatmana Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş). ''El çabuk anlar!'' (Dağdaş ve ark., 2006) atasözü ile anlam yakınlığı vardır…
 
[[Kategori:Türkçe atasözleri]]