Mustafa Kemal Atatürk/Genel konular: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Sae1962 (mesaj | katkılar)
k Şablonlar eklendi.
Değişiklik özeti yok
3. satır:
[[Resim:Ataturk13.JPG|180px|thumb]]
 
* Askerî harekat, siyasî faaliyetlerin ümitsiz olduğu noktada başlar.
* [[Başarı]]larda gururu yenmek, [[felaket]]lerde [[Ümitsizlik|ümitsizliğe]] direnmek lazımdır.
* Ben gerektiği zaman, en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim.
34. satır:
* Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.
* Milletler arası anlaşmazlıklar ancak iyi niyetle ve genel çıkarlar adına karşılıklı fedakarlık yolu ile halledilebilir.
* Milletleri yükselten bu hususa bir âmil daha ilâve edelim: Milletlerin kalbinde [[intikam]] hissi olmalı. Bu alelâde bir intikam değil, hayatına, istikbaline, refahına düşman olanların zararlarını dermeyi hedef tutan bir [[intikam]]dır. ''(20 Mart 1923, Adana Türkocağı)''
* Milli his ile [[Türkçe|dil]] arasındaki bağ çok kuvvetlidir. [[Türkçe|Dilin]] milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, [[Türkçe|dilini]] de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
* Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.
* [[Muhacir]] diye küçümsenenler, tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar, yani "Düşmanla sonuna kadar dövüşenler", çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler ve düşman karşısında kaçmak, çekilmek nedir bilmeyenlerdir. Muhacirler kaybedilmiş ülkelerimizin milli hatıralarıdır.
* Osmanlı tebaasından olan Ermeni unsurları, gördükleri teşvik ve yardımın neticesiyle de, milli namusumuzu yaralayacak taşkınlıklardan başlayarak, nihayet hazin ve kanlı safhalara girinceye kadar küstahane tecavüzlere koyuldular.
* Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. . . Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla [[Yorulamk|yorulmazlar]]. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
:Vatanın parçalanması söz konusu ve karar olarak, Doğu Vilayetleri'mizde "Ermenistan", Adana ve Kozan havalisinde "Kilikya" adı ile yine Ermenistan; bu milletin, esarete, kölelik payesine indirilmesi ve nihayet bu devletin tarih sayfasını kapatarak ebediyet mezarına defnetmek gibi, insaniyet ve medeniyetle ve hele milliyet esaslarıyla bağdaşmayan emeller kabul ve onay yeri bulmuş ve görülüyor ki, tatbikat devresi de başlamıştır.
:Bir istila fikri besleyen Ermeniler, NahcivanNahçıvan'dan Oltu'ya kadar bütün İslam ahaliye baskı ve bazı mahallerde katliam ve yağma yapıyorlar. Sınırlarımıza kadar İslamları mahva mahkum ve göçe mecbur ederek Doğu Vilayetleri'mizVilayetlerimiz hakkındaki emellerine doğru emniyetle yaklaşmak ve bir taraftan da 400. 000 olduğunu iddia ettikleri Osmanlı Ermeni'sini bir dayanak olmak üzere memleketimize sürmek istiyorlar.
memleketimizde külliyetli yabancı parası ve birçok propagandalar cereyan ediyor. Bundaki gaye, pek aşikardır ki, milli hareketi neticesiz bırakmak, Yunan, Ermeni emellerini ve vatanın bazı mühim kısımlarını işgal gayelerini kolaylaştırmaktır. ''(23 Temmuz 1919)''
* Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. . . Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla [[YorulamkYorulmak|yorulmazlar]]. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
* Sonuçta İngilizler ve Fransızlar Çanakkale'den çekildiler. Bu kendilerince başarılı bir çekiliştir.
* Türk genci, devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve devrimleri benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkum edecektir. Yine düşünecek: “Demek adliyeyi de islah etmek, rejime göre düzenlemek lazım!” Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; bana, İsmet Paşa'ya, Meclis'e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “Ben inan ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir!” İsteİşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği! ''(Bursa Söylevi)''
* Türk milletinin istidadı ve kesin kararı [[medeniyet]] yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.
* Türkiye bir maymun değildir. Hiçbir milleti taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne Batılılaşacaktır. O, sadece özleşecektir.
Satır 47 ⟶ 51:
* Yaptıkları işin doğruluğuna inanan insanlar, çalışmalarının denetlenmesinden, karşı fikirler ortaya atılmasından ve tercihleri üzerinde münakaşa yapmaktan zevk alırlar.
* Yurtta [[Barış|sulh]], cihanda [[Barış|sulh]].
* Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir<sup>[[Vikisöz:Günün sözü/arşiv|Günün sözü 10 Kasım 2006]]</sup>
* "Tüm insanlarını seviyorum memleketimin. . .Memleketimin Kadınlarınıkadınlarını, erkeklerini... Bazı şarkılar bana bu insanlardan bir gün kopacağımı hatırlatıyor, nlardanonlardan uzak düşeceğimi. . . Bir gün onlarla olamayacağımı. . . İşte o zaman, şarkının sözleri ne olursa olsun içime bir ateş düşüyor. . . Ve sonradan gözyaşı olarak akıp gidiyor. . . Unutma, Mustafa Kemal'ler de insandır ve onlar da zaman zaman şu ya da bu nedenle ağlamak isterler. . "''(Sabiha Gökçen'e bir şarkı üzerine ağlamasının nedenini açıklar. )''
* Zafer, zafer benimdir diyebilenindir.
* Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir<sup>[[Vikisöz:Günün sözü/arşiv|Günün sözü 10 Kasım 2006]]</sup>
* "Tüm insanlarını seviyorum memleketimin. . . Kadınlarını, erkeklerini. Bazı şarkılar bana bu insanlardan bir gün kopacağımı hatırlatıyor, nlardan uzak düşeceğimi. . . Bir gün onlarla olamayacağımı. . . İşte o zaman, şarkının sözleri ne olursa olsun içime bir ateş düşüyor. . . Ve sonradan gözyaşı olarak akıp gidiyor. . . Unutma Mustafa Kemal'ler de insandır ve onlar da zaman zaman şu ya da bu nedenle ağlamak isterler. . "(Sabiha Gökçen'e bir şarkı üzerine ağlamasının nedenini açıklar. )
* İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, ölümlü Mustafa Kemal; diğeri milletin içinde yaşattığı Mustafa Kemaller ülküsüdür. Ben onu temsil ediyorum. Herhangi bir tehlike anında ben ortaya çıktımsa, beni bir Türk anası doğurmadı mı, Türk anaları daha Mustafa Kemal'ler doğurmayacaklar mı? Mutluluk Milletindir, benim değildir.
 
* Osmanlı tebaasından olan Ermeni unsurları, gördükleri teşvik ve yardımın neticesiyle de, milli namusumuzu yaralayacak taşkınlıklardan başlayarak, nihayet hazin ve kanlı safhalara girinceye kadar küstahane tecavüzlere koyuldular.
:Vatanın parçalanması söz konusu ve karar olarak, Doğu Vilayetleri'mizde "Ermenistan", Adana ve Kozan havalisinde "Kilikya" adı ile yine Ermenistan; bu milletin, esarete, kölelik payesine indirilmesi ve nihayet bu devletin tarih sayfasını kapatarak ebediyet mezarına defnetmek gibi, insaniyet ve medeniyetle ve hele milliyet esaslarıyla bağdaşmayan emeller kabul ve onay yeri bulmuş ve görülüyor ki, tatbikat devresi de başlamıştır.
:Bir istila fikri besleyen Ermeniler, Nahcivan'dan Oltu'ya kadar bütün İslam ahaliye baskı ve bazı mahallerde katliam ve yağma yapıyorlar. Sınırlarımıza kadar İslamları mahva mahkum ve göçe mecbur ederek Doğu Vilayetleri'miz hakkındaki emellerine doğru emniyetle yaklaşmak ve bir taraftan da 400. 000 olduğunu iddia ettikleri Osmanlı Ermeni'sini bir dayanak olmak üzere memleketimize sürmek istiyorlar.
memleketimizde külliyetli yabancı parası ve birçok propagandalar cereyan ediyor. Bundaki gaye, pek aşikardır ki, milli hareketi neticesiz bırakmak, Yunan, Ermeni emellerini ve vatanın bazı mühim kısımlarını işgal gayelerini kolaylaştırmaktır. (23 Temmuz 1919)
 
== Kaynaklar ==
{{kaynakçaKaynakça|2}}
 
[[Kategori:Mustafa Kemal Atatürk]]