Ümit Yaşar Oğuzcan: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Babatolian (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Babatolian (mesaj | katkılar)
+
3. satır:
== Kaynaksız ==
* Gökyüzü güneş olsa; sensiz karanlıktayım...
* Ne gariptir şu ayrılık günleri... Bir dosttan[[dostluk|dost]]tan da, düşmandan da ayrılsan; nedense bir tuhaf oluyor insan...
* Gerçekten en güç sanat dalı olan [[şiir]]in asıl zorluğu çok kolay sanılmasından ileri geliyor. Hammaddesi sadece kelime ve aracı da kâğıt ve kalem olan bir sanatın kolay sanılması doğaldır bir bakıma…
* Sonuç olarak genç şairlerin çok okuyup çok yazmalarını, fakat zor beğenip az yayınlamalarını dileyeceğim.
* [[Şiir]]den önce aşk vardı, şiirden sonra ölüm var.
 
[[Dosya:Cage de Faraday.jpg|144px|thumb|right|Ben çakıl taşıyım küçük,<br>Ben kaldırım taşıyım yorgun,<br>Ben sabır taşıyım pare&nbsp;pare...<br>Ve ben&nbsp;ah&nbsp;mezar&nbsp;taşıyım,<br>Ne çare!]]
Satır 14 ⟶ 17:
 
Bir gün gelir de unuturmuş insan<br>En sevdiği hatıraları bile<br>Bari sen her gece yorgun sesiyle <br>Saat on ikiyi vurduğu zaman<br>Beni unutma<br><br>…
 
===Ötesi Yok===
Aşk için yeryüzünde uzaktan ötesi yok,<br>En uzun gecelere şafaktan ötesi yok.<br><br>Yaklaşanlar [[Tanrı]]’ya o gerçek aşıklardır,<br>Nehirlere denize varmaktan ötesi yok.<br><br>Taş bir duvardır her gün dikilen karşımıza,<br>En ulu ağaçlara yapraktan ötesi yok.<br>…<br>Elbette ömür biter, can gider ey sevgili,<br>Aşkı sende bulana topraktan ötesi yok.
 
 
====Taş====
Satır 33 ⟶ 40:
 
====Orhan Veli'nin Ardından====
[[Dosya:Beyoglu 4802.jpg|200px|thumb|right|Yıl bindokuzyüzkırkaltı<br>Ankara'da Şükran lokantasıLokantası<br>Köşede bir masa<br>Masanın üstünde bir tabak<br>Tabakta marul salatası<br>Bir sandalyede sen vardın<br>Orhan Veli<br>Bir sandalyede ben]]
Yıl bindokuzyüzkırkaltı<br>Ankara'da Şükran lokantasıLokantası<br>Köşede bir masa<br>Masanın üstünde bir tabak<br>Tabakta marul salatası<br>Bir sandalyede sen vardın<br>[[Orhan Veli Kanık|Orhan Veli]]<br>Bir sandalyede ben,<br>Kadehlerimizde Kulüp rakısı<br>Ve dudaklarımızda yarım kalmış mısralar<br>Hala gözlerimin önündedir <br>O sarhoş gecenin hatırası.<br><br>Şimdi mahzun kaldı şiirlerin<br>Gittin "Sereserpe" "Hürriyete doğru"<br>"Kitabe-i sengi mezarın"<br>"Altındağın rüyası"<br>Hey! koca Orhan Veli hey!<br>Ne sana kaldı, ne bana kalır<br>Bu gözünü sevdiğim dünyası.
 
==Hakkında söylenenler==
*Ümit Yaşar’ın son yılların en iyi şairlerinden biri olduğunu anlamak için ondan birkaç satır okumak yeter. –[[İlhami Soysal]]
*Gördünüz mü [[şiir]]i? Sonunda altın dişli Pakize hanımın sırrını ortaya vuruyor ama, doğrusu terbiyeli çocuk… “ayıptır söylemesi” dedikten sonra söylüyor. –[[Şevket Rado]]
*Şunu da itiraf edeyim ki, genç şairler arasında Türkçeyi en temiz ve en selis yazan odur. –[[Orhan Seyfi Orhon]]
*Şairler vardır, dizelerinde öyle bir uyum saklıdır ki, şiir kendi müziğini besteciye iletir. Kısa uzun hecelerin ritmi, ses renkleri, beş çizgili dünyada mutlulukla yerlerini bulurlar. Ümit Yaşar Oğuzcan bu anlamda bir şair ve bestecidir. Büyük bir zevkle bir çok şiirini müzikledim. –[[Timur Selçuk]]
*Ümit Yaşar’ın şiiri somut bir şiirdir. Somut kavramlarla yazar şiirini. Daha doğrusu, genellikle fiillerle yazar şiirini. Tıpkı halk şiirimiz gibi, tıpkı geleneksel şiirimiz gibi. –[[Demirtaş Ceyhun]]
 
 
==Kaynaklar==