Hasan Nail Canat: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Uncitoyen (mesaj | katkılar)
k clean up, değiştirildi: ve ya → veya (2) AWB ile
Uncitoyen (mesaj | katkılar)
Uğurkent (k - m - e) tarafından yapılan değişiklik geri alındı.
1. satır:
{{Vikipedi}}
'''Hasan Nail Canat''', (D. [[25 Ekim]] 1943 [[Kayseri]] - Ö. [[21 Ekim]] 2004 İstanbul). Türk şair, yazar, tiyatrocu ve oyuncu.
--------
*Sanat, gülü incitmeden gül yaprağına şiir yazmaktır.
*Ben sözümü sahnede söyledim.
71. satır:
*Avrupa'nın en ünlü eleştiricileri, yazarlara; "Sokaktaki adamdan bahsedin" diyorlar. Türk tiyatrosu -her şeyde olduğu gibi- Avrupa'yı taklit etmekle görevini yaptığı zannediyor.
*Biz kendi sahnemizde Batı insanının bunalımını seyrederiz. Seks ve hızlı yaşantı gençliğin ulaşılacak hedefi olarak biliniyor. Manevi değerler ve milli kıymetler sinema ve tiyatroların alay konuları oldu.
*Ekmek uğrunda yapılan savaşlar, hayatın devamı için vazgeçilmez değerdir. Ama insanın biricik hedefi veyaratılışve yaratılış gayesi değildir.
*Hemen hemen her tiyatro temsilimizin sonunda Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in Sakarya Türküsü'nü okudum. O Sakarya Türküsü'nde bir mısra var ki, beni dehşete düşürür; "Siz hayat süren leşler". Ve hayatım boyunca hayat süren leş olmamak için mücadele ettim.
*Sanatın gerçek tarifi, parolamız haline gelen "Sanat Allah'ı aramaktır". Bu tarifin mana duvarları arasında kaç sanatçı görürseniz mahzun veyalnızlığave yalnızlığa mahkum bırakılmıştır. Şuurlu Müslümanların çok değer verdiği, kozmopolitlerin kıskançlıkla diş etlerini yediği, inançsızların ateş püskürüp bir kaşık suda boğmak için fırsat kolladıkları dünyaca meşhur Necip Fazıl Kısakürek bile bu terkedilişin içinde değil midir?
*Biz 6 yıldır binlerce insana ne anlattıysak hepsini Necip Fazıl'dan öğrendik. Şuur trafiğimizi ondan aldık. Ertuğrul Muhsin'in sahnede Necip Fazıl'ın temsilcisi olduğu zamana ulaşamadık. Ama ihanetle biten bu izdivacın mutluluk anılarını çok okuduk. ( 1973 yılındaki bir konuşması )
*Tarihte adı geçen bir fahişenin ya da sahte bir kahramanın hayatı, zirve imkanlarla temsil edilirken, Peygamberlerden sonra Allah'ın en sevgili kulları olan o yüce insanların hayatlarını kırık dökük temsil etmeye çalışmak onları küçültmekten başka ne işe yarar? Gişe hasılatını yükseltmek için hiçbir manevi ölçü tanımayan, öz kızlarını sahneleyerek geçinen kimseler bu işin para kazandığını farkederler de, bir Tophane ekibi kurup "Hazreti Peygamberin Hayatı" adıyla turneye çıkarlarsa; bunları nasıl durdurabiliriz ve bunun mesulü kim olur? ( 1973 yılındaki bir konuşması )