Mustafa Kemal Atatürk/Türk Milleti: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
68. satır:
* Türk, çetin işler başarmak için yaratılmıştır!
* Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
* "Türk demek dil demektir. Milliyetin çok bariz vasıflarından birisi dildir. Türk milletindenim diyen insanlar her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk harsına, camiasına mensubiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz."
* Türk, esirlik kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir olmamıştır.
* Türk kuvvet ve zekâsının yenmediği ve yenemeyeceği güçlük yoktur.
* Türk milleti güzel her şeyi, her medeni şeyi, her yüksek şeyi sever, takdir eder. Fakat muhakkaktır ki, her şeyin üstünde takdir ettiği bir şey varsa o da kahramanlıktır.
Satır 74 ⟶ 75:
* Türk milleti yeni bir iman ve kesin bir millî azim ile yeni bir devlet kurmuştur. Bu devletin dayandığı esaslar "Tam Bağımsızlık" ve "Kayıtsız Şartsız Millî Egemenlik"ten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu millî egemenliktir. Milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir…
* Türk miletine doğru ve güzeli veriniz, anlatınız, muhakkak kucaklar.
* Türk milletinin elinde tuttuğu meşale müspet [[ilim]] meşalesidir.
* Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir… Türk milleti millî birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir. Türk milletinin tarihî bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni âlem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır…
* Türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların yaptığı siyasi ve sosyal inkılapların gerçek sahibi kendisidir. Milletimizde bu kabiliyet ve tekamül var olmasaydı, onu yaratmaya hiçbir kuvvet ve kudret yeterli olamazdı.
* Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale, pozitif bilimdir.
* Türk, esirlik kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir olmamıştır.
* Türk, övün, çalış, güven. (''(1934)'')
* Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli, kahramanlığı ve Türk kültürüdür.
* Türk'ün haysiyeti, onuru ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür.
* Türkler, demokrat, hür ve sorumluluklarını bilen vatandaşlardır; Türk Cumhuriyeti'nin kurucuları ve sahipleri bizzat kendileridir.
 
[[Resim:Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük millet idi.jpg|thumb|300px|1|Türkler Arapların dînini kabul etmeden evvel de büyük millet idi.]]
* ''Türkler'' Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük millet idi. ''Arap dinini kabul ettikten'' sonra bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların ve sâirenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis, ''Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanlarını uyuşturdu''. Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammed'in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu Arap fikri, Ümmet kelimesi ile ifade olundu. Muhammed’in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa, hayatlarını Allah kelimesinin, her yerde yükseltilmesine hasretmeğe mecburdular. Bununla beraber, Allah’a kendi milli lisanında değil, Allah’ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bunacaktı. Arapça öğrenmedikçe Allah’a ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında ''Türk milleti bir çok asırlar ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur'ân'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler.'' Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar, Türk milletince karışık, cahil hocalar ağzıyla ateş ve azap ile müthiş bir muamma halinde kalan dinî hırs ve siyasetlerine âlet ittihaz ettiler. Bir taraftan Arapları zorla emirleri altına aldılar, bir taraftan Avrupa'da Allah kelimesinin îlâsı (yüceltilmesi) parolası altında Hıristiyan milletlerini idareleri altına geçirdiler, fakat onların dinlerine ve milliyetlerine ilişmeyi düşünmediler.