İlhan Arsel: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
1. satır:
*Batı dünyası "dini duygularını rencide etme" endişesini yenebildiği ve dini, peygamberleri eleştirip yerebildiği içindir ki akıl çağına yönelmiş ve İslam dünyası bunu yapamadığı içindir ki geriliklere, ilkelliklere gömülmüştür. <ref>İlhan Arsel, Şeriat ve Kadın, Kaynak Yayınları, 19. Basım, s. 17</ref>
 
*Eğer siz Türk yavrusunu, o küçücük yaşlardan itibaren şeriât eğitimine tabi tutar ve yoğurursanız ve örneğin şeriât hükümlerini kafasına ve ruhuna sokacak olursanız, sonuç sizi şaşırtmamalıdır. Bu eğitimden geçireceğiniz yavrularımızdan yakın bir gelecekte, sayısız Mustafa Sabri'ler ve Ahmed Naim'ler ve Abdülhamid'ler çıkacağı muhakkaktır. Şeriât'ın bir yandan 'Araplık ruhu' aşılayan ve diğer yandan insan kafasını işlemez hale sokan ve insanlığa düşman kılan eğitimine tabi tuttuğunuz Türk yavrusuna siz bir de Arapçayı öğretiniz ve bakınız nasıl bir insan tipi oluşturursunuz. Bu dile vakıf olarak o, eline geçireceği Arapça kitapları, yani Türk'ü hem Arap'a ve hem de dış aleme ve özellikle Batı'ya karşı 'uygarlık düşmanı' ya da 'Ayağını bastığı yeri kurutan' ya da 'İslâm'ı uygarlıktan uzaklaştıran' ya da buna benzer olumsuz tanımlamalarla dolu kitapları okusun ve bu kitaplardaki yalanlara karşı çıkabilecek bilgilerden yoksun kalsın da, görünüz bakınız nasıl bir kuşak yetiştirmiş olursunuz. Şeriât eğitimine 'paydos' diyebilen Atatürk'ün büyüklüğünü biz bugün inkâr ededuralım. Fakat şunu bilelim ki yakın bir geleceğe kalmayacak, şeriâtçının ellerine terk ettiğimiz yavrularımız, çağdaş uygarlık anlayışından, akılcılıktan ve millî benlik duygusundan yoksun olarak karşımıza dikilecek ve bizlere Atatürk ilkelerine bağlılığın suç olduğunu haykıracaklardır. <ref>İlhan Arsel, Arap Milliyetçiliği ve Türkler, Kaynak Yayınları, 7. Basım, Şubat 2011, s. 646</ref>
18. satır:
 
*Unutmayalım ki şeriatçının başlıca özelliği kurnazlıktır. Şeriatçı güçsüz iken kuzu postuna bürünmüş olarak hoşgörendir, sabredendir, kötülüğü iyilikle karşılar gibi görünendir, şiddete ya da saldırganlığa yönelmezmiş gibi hareket edendir, demokrasiye bağlı imiş gibi görünendir. Fakat bu davranışlarının hepsi kurnaz hesaplara yani güçlenip şiddete başvurabileceği ve şeriat düzenini gerçekleştireceği günlerin gelmesi umutlarına dayalıdır. Güçlenebilmek için her türlü aracı meşru saymaya hazırdır fakat güçlendiği an kuzu postunu çıkarıp kurt kılığına bürünmekte gecikmez ve bu postu çıkardığı an cellat kesilir. Okuyunuz şeriat tarihini; bunun nice örnekleriyle şaşkına dönersiniz. <ref>[http://www.cumhuriyetarsivi.com/katalog/192/sayfa/1996/1/8/12.xhtml İlhan Arsel, "Yeryüzü Cehennemi Olmayacağız", Cumhuriyet, 8 Ocak 1996]</ref>
* Yeryüzünde bir başka toplum gösterilemez ki, biz Türkler kadar öz benliğini yitirip mensup bulunduğu din içerisinde erimiş olsun. Bir başka Müslüman toplum yoktur ki, biz Türkler kadar ulusal gelenek ve niteliklerini, dilini, tarihini ve her şeyini İslâmiyet adına unutsun ve kendinden olmayan bir kılığa bürünsün. Ve üstelik bununla da kalmayıp, dini uygulayacağım diye kendi öz ceddinin ruhuna tükürsün.
 
==Kaynaklar==
"https://tr.wikiquote.org/wiki/İlhan_Arsel" sayfasından alınmıştır