Arthur Schopenhauer: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Babatolian (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
13. satır:
*Akıllı olan, sohbet sırasında ne hakkında konuştuğundan ziyade kiminle konuştuğunu düşünerek hareket edecektir. Bunu yaptığı takdirde sonradan pişman olacağı hiçbir şey söylemeyeceğinden emindir.
:Orijinali:''Wer klug ist, wird im Gespräch weniger an das denken, worüber er spricht, als an den, mit dem er spricht. Sobald er dies tut, ist er sicher, nichts zu sagen, das er nachher bereut.''
[[Dosya:Statue at Rockefeller Centre.jpg|144px|right|thumb| Yazgı gaddardır, insanlar ise acınası.]]
*Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihai olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve özenle devam ederiz, tıpkı sonunda patlayacağından emin olsak da, olabildiğince uzun ve büyük bir sabun köpüğü üflememiz gibi.
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
Satır 24 ⟶ 25:
 
== B ==
[[Dosya:Black pearl and his shell.jpg|144px|right|thumb|Bana yapılan haksızlık bana hiçbir şekilde ona haksızlık yapma hakkını vermez.]]
[[Dosya:Polarlicht 2.jpg|144px|right|thumb|Budala kişi yaşamın hazlarının peşinde koşar ve aldandığını görür. Bilge kişiyse belâlardan kaçınır. Bunda başarısız olsa da artık bu budalalığının değil talihin suçudur. Başardığında ise aldanmamıştır.]]
*Bana yapılan haksızlık bana hiçbir şekilde ona haksızlık yapma hakkını vermez.
:Orijinali:''Unrecht, das mir Jemand zufügt, befugt mich keineswegs ihm Unrecht zuzufügen.''
Satır 48 ⟶ 51:
*Bir dahi kendi çağında gezegenlerin yolunu aydınlatan bir kuyrukyıldız gibi parlar... Kültürünün normal seyriyle el ele gitmez: tam tersine çalışmalarını önündeki yolun çok ilerisine savurur.
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
*Bir insanın hayata adım atar atmaz kendisini içinde bulacağı maskeli balo hakkında haberdar edilmesi son derece önemlidir. Zira bizim medeni dünyamız şövalyelerle,askerlerle,eğitimli insanlarla,avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve bilmediğimiz başkalarıyla karşılaştığımız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değildirler bunlar; sadece birer maske ve kural olarak da onun arkasında daima servet avcılarıyla karşılaşırsınız. Örneğin birisi, maksatlı olarak barodan elde ettiği ve sadece bir başkasını daha sağlam ve kesin biçimde hezimete uğratabileceği hukuk maskesini geçirir yüzüne ; bir başkası aynı niyetle yurtseverlik ve kamu yararı maskesini seçer; bir üçüncüsü ise din veya öğretide arıcılık ilkesini benimser. Kadınlar, nispeten daha önemsiz seçimler yapar. Kural olarak da; ahlak, evcimenlik ve uysallık maskelerinden istifade ederler. Ardından da tıpkı domino taşları gibi kendilerine belirli herhangi bir karakter atfedilemeyecek genel maskeler gelir. Bunlara her yerde rastlanır. İnsanların iddia ettikleri nezaket,duygu paylaşmada içtenlik ve yüze gülen dostluk bu türe dahildir.
[[Dosya:Saint Augustine by Philippe de Champaigne.jpg|164px|right|thumb|Bir insanın kendine ait olan, onu yalnızlığa giderken eşlik eden ve kimsenin ona verip ve kimsenin ondan alamayacağı '''ŞEY''': '''Bu''', sahip olduğu her şeyden veya '''onun''' başkasının gözünde ne olduğundan çok daha esaslıdır.]]
*Bir insanın kendine ait olan, onu yalnızlığa giderken eşlik eden ve kimsenin ona verip ve kimsenin ondan alamayacağı '''ŞEY''': '''Bu''', sahip olduğu her şeyden veya '''onun''' başkasının gözünde ne olduğundan çok daha esaslıdır.
:Orijinali:''Was einer für sich selbst hat, was ihn in die Einsamkeit begleitet, und keiner ihm geben und nehmen kann: dies ist viel wesentlicher als alles, was er besitzt, oder was er in den Augen andrer ist.''
Satır 82 ⟶ 86:
*Çok insan kafaları olmadığı için kafayı bozmuyor.
:Orijinali:''Viele verlieren den Verstand deshalb nicht, weil sie keinen haben.''
 
[[Dosya:Candles in Love 07406.jpg |144px|right|thumb| Darkafalıları, gerçeklik olmayan bir gerçeklikle son derece de ciddi bir biçimde uğraşan kişiler olarak tanımlardım.]]
== D ==
*Darkafalıları, [[gerçek]]lik olmayan bir gerçeklikle son derece de ciddi bir biçimde uğraşan kişiler olarak tanımlardım.
Satır 122 ⟶ 128:
*Eğer hayata küçük ayrıntılarıyla bakacak olursak ne kadar gülünç görünür. Mikroskopta görülen bir damla su gibidir, tek hücrelilerle kaynayan tek bir damla. Telaşla koşuşturup birbirleriyle mücadele etmelerine nasıl güleriz. Ister bu su damlasında isterse insan hayatının küçük süresi içinde olsun bu korkunç etkinlikler komik bir etki yaratıyor.
:Kaynak:''Complete Essay of Schopenhauer: Seven Books in One Volume | Parerga und Paralipomena''
[[Dosya:Saint Augustine by Philippe de Champaigne.jpg|164px|right|thumb|Bir insanın kendine ait olan, onu yalnızlığa giderken eşlik eden ve kimsenin ona verip ve kimsenin ondan alamayacağı '''ŞEY''': '''Bu''', sahip olduğu her şeyden veya '''onun''' başkasının gözünde ne olduğundan çok daha esaslıdır.]]
*Eğer ki hayat kâle alınır ve hiçliğe tercih edilebilecek bir şey olsaydı, o zaman hayatın çıkış kapısı bu denli korkunç bekçiler olan, ölüm ve ölüm korkusu tarafından tutulmazdı. Ama bu korkunç hayata, olduğu bu korkunç haliyle kim dayanabilirdi ki, ölüme giden yol bu derece dehşet verici olmasa? Kim katlanabilirdi ölüm düşüncesine? Kim katlanabilirdi yaşamaya, eğer ki ölüm yolu tatlı olsa! Yine de iyi olan bir şey var ki, o da hayatın ötesini herkesin bir gün göreceğidir.<ref>Arthur Schopenhauer, Merhamet, Dergah Yayınları, s. 17</ref>
*En büyük bilgelik şu andan zevk almayı hayatın en büyük amacı kılmaktır, çünkü tek gerçek budur, başka her şey düşünce oyunudur. Ama bunun en büyük budalalığımız oldugunu da söyleyebiliz, çünkü yalnızca kısa bir süre için var olan ve bir rüya gibi kaybolan içinde bulunduğumuz bu an asla ciddi bir çabaya değmez.
Satır 163 ⟶ 168:
:Kaynak:''Manuscript Remains''
 
[[Dosya:Bearded Dragon.jpg|144px|right|thumb|Hayvanlara karşı acımasız olan, iyi bir insan olamaz.]]
== H ==
*Hak, kendi başına güçsüzdür. Tabiatta hüküm süren şey ise güçtür.
Satır 307 ⟶ 313:
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
 
== Ş ==
*Şeylerin değerini ancak onları yitirdiğimizde anlarız.
*Şimdiki zamanın ve gerçekliğin nesnel yarısı yazgının elindedir ve onun tarafından değiştirilebilir: Öznel yarısı ise biz, kendimizizdir, dolayısıyla bu yarı esas olarak değiştirilemez. Bu durumda her insanın yaşamı dıştaki tüm değişikliklere karşın istisnasız aynı karakteri taşır ve bir tema üzerindeki bir dizi çeşitlemeye benzetilebilir. Kimse kendi bireyselliğinin dışına çıkamaz.
*Şöhret edinilmeli, fakat onurun sadece kaybolmamasına dikkat etmek yetecektir.
*Şu [[dünya]]yı [[Tanrı]] yarattıysa, onun yerinde olmak istemem doğrusu. Çünkü, dünyanın sefaleti yüreğimi parçalar. Yaratıcı bir ruh düşünülürse, yarattığı şeyi göstererek ona şöyle bağırmak hakkımızdır: "Bunca mutsuzluğu ve bu üzüntüyü ortaya çıkarmak uğruna, hiçliğin sessizliğini ve kıpırdamazlığını bozmaya nasıl kalkıştın?"
*Şükür ki yüz tane ahmak bir araya gelse bir tane akıllı adam etmez.
 
[[Dosya:Gyzis 006 (Ηistoria).jpeg |144px|right|thumb|Tarih hep aynıdır, yalnız hep farklı.]]
== T ==
*Tarih hep aynıdır, yalnız hep farklı.
Satır 319 ⟶ 333:
*Türdeşi yaratıklarla temelli olarak ilişki kurmaktan kaçınan çok mutlu bir adam o.
:Kaynak:''Complete Essay of Schopenhauer: Seven Books in One Volume | Parerga und Paralipomena''
 
== Ş ==
*Şeylerin değerini ancak onları yitirdiğimizde anlarız.
*Şimdiki zamanın ve gerçekliğin nesnel yarısı yazgının elindedir ve onun tarafından değiştirilebilir: Öznel yarısı ise biz, kendimizizdir, dolayısıyla bu yarı esas olarak değiştirilemez. Bu durumda her insanın yaşamı dıştaki tüm değişikliklere karşın istisnasız aynı karakteri taşır ve bir tema üzerindeki bir dizi çeşitlemeye benzetilebilir. Kimse kendi bireyselliğinin dışına çıkamaz.
*Şöhret edinilmeli, fakat onurun sadece kaybolmamasına dikkat etmek yetecektir.
*Şu [[dünya]]yı [[Tanrı]] yarattıysa, onun yerinde olmak istemem doğrusu. Çünkü, dünyanın sefaleti yüreğimi parçalar. Yaratıcı bir ruh düşünülürse, yarattığı şeyi göstererek ona şöyle bağırmak hakkımızdır: "Bunca mutsuzluğu ve bu üzüntüyü ortaya çıkarmak uğruna, hiçliğin sessizliğini ve kıpırdamazlığını bozmaya nasıl kalkıştın?"
*Şükür ki yüz tane ahmak bir araya gelse bir tane akıllı adam etmez.
 
== Ü ==
Satır 331 ⟶ 338:
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
* Üç türlü [[aristokrasi]] vardır; birincisi yaş ve kıdem; ikincisi servet; üçüncüsü [[akıl]] ve [[bilgi]]dir. En şereflisi sonuncusudur.
 
== V ==
*Vefat etme ihtimali için burada itiraf ediyorum ki, [[Alman]] ulusunu taşkın aptallığı yüzünden küçümsüyorum ve ona ait olmaktan utanıyorum.
Satır 336 ⟶ 344:
*Voltaire, bütün savaşların tek amacının hırsızlık olduğunu söylerken tamamıyla haklıydı.
 
[[Dosya:Yangshuo moon hill.jpg|144px|right|thumb|Yetenek başkalarının vuramadığı hedefi vuran nişancı gibidir; dahi ise başkalarının göremediği bir hedefi vuran bir nişancı.]]
== Y ==
*Yalnızlık bütün olağanüstü kafaların yazgısıdır, onlar bu yalnızlıktan zaman zaman yakınsalar da ehveni şer olarak hep onu seçeceklerdir.
Satır 358 ⟶ 367:
*Zevklerin binlercesi bir acıyı telafi edemez.
:Kaynak:''Hayatın Anlamı Syf.37''
 
[[Dosya: Grabstein Schopenhauer.JPG|144px|right|thumb|Büyük buluş Schopenhauer idi. Onun dünya hakkındaki karanlık tablosunu tamamen tasvip ediyorum. <br>[[Carl Gustav Jung]]]]
 
== Arthur Schopenhauer hakkında söylenenler ==
*Ben Schopenhauer'in, onun ilk sayfasını okuduktan sonra bütün sayfalarını okuyacaklarından ve dediği her kelimeyi dinleyeceklerinden emin olan okurlarındanım. - [[Friedrich Nietzsche]], ''Alman filozof''