Jared Diamond: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Science (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Science (mesaj | katkılar)
36. satır:
*Belli hayvan türleri tarafından yenip çevreye saçılmaya uyum sağlamış böyle sayısız bitki vardır. Nasıl çilekler kuşlara uyum sağlamışsa pelitler de sincaplara, mangolar yarasalara, bazı ayakotu türleri karıncalara uyum sağlamıştır. Bu süreç tüketicilere daha yararlı olacak şekilde ana bitkide genetik değişikliklerin meydana getirilmesi olarak tanımladığımız evcilleştirmenin bir yarısıdır. Ancak hiç kimse bu evrim sürecini ciddi ciddi bir evcilleştirme olarak tanımlayamaz çünkü kuşlar, yarasalar, başka tüketici hayvanlar tanımın öteki yarısını yerine getiremez; bilinçli olarak bitki yetiştiremezler. Aynı şekilde, yaban bitkilerin evrimleşip tarım bitkilerine dönüşmesi sürecinin ilk bilinçsiz evreleri, insanlar tarafından henüz bilinçli olarak yetiştirilmeyen bitkilerin, insanları meyvelerini yemeye ve tohumlarını dağıtmaya davet edecek biçimde evrimleşmesinden oluşur. Tıpkı Afrika kurtlarınınki gibi insanların dışkı yaptıkları yerler ilk bilinçsiz üreticiler için bir deneme çiftliği olmuştur.
 
*Dışkımızı yaptığımız yerler yediğimiz yaban bitkilerinin tohumlarını rastgele ektiğimiz yerlerden yalnızca bir tanesidir. Yenebilir yaban bitkileri toplayıp evimize getirirken kimileri yolda dökülür, kimileri evlerimizde. Bir meyve çürür, içindeki tohum hala çok iyi durumdadır, yenmeden çöpe atılır. Ağzımıza attığımız meyvenin parçası olan çilek tohumları çok küçüktür, kaçınılmaz olarak yutulur ve dışkımızla birlikte dışarı atılır, ama kimi tohumlar çok büyüktür onları yutmadan çıkarırız. Böylece bizim tükürük hokkalarımız, çöplüklerimiz, dışkımızı yaptığımız yerlerle birlikte ilk tarım araştırma laboratuarlarını oluştururlar. Tohumlar bu laboratuarlarınlaboratuvarların hangisine düşmüş olurlarsa olsunlar bazı yenebilir bitkilerin tohumlarıdır; yani bir nedenle bizim yemeyi seçtiğimiz bitkilerin tohumları. Böğürtlen toplayıp yediğiniz günlerden hatırlarsınız, belli böğürtlenleri ya da böğürtlen fidanlarını seçersiniz. Sonuçta ilk çiftçiler etli meyvelerin büyüklerini ektikleri zaman onların büyük bir olasılıkla daha büyük meyveler vereceğini bilmiyorlardı ama bilerek tohumları ekmeye başladıkları zaman elbette toplamak için seçtikleri bitkilerin tohumlarını ekeceklerdi.
:''(7. Bölüm: Badem Nasıl Yetiştirilir?)''
 
42. satır:
:''(9. Bölüm: Zebralar, Mutsuz Evlilikler ve Anna Karenina İlkesi)''
 
* II. Dünya Savaşı'na kadar savaşlarda ölenlerin çoğu savaş yaralarından değil savaşla taşınan hastalıklardan ölüyorlardı. Büyük komutanları göklere çıkaran bütün o askeri tarihler insan egosunun balonunu söndüren bir doğruru hafife alıyorlar: Eski savaşların galipleri her zaman en iyi komutanlara ve silahlara sahip olan ordular değil, çoğu kez yalnızca düşmanlarına bulaştıracak en berbat mikropları taşıyanlardı.
 
* Avrupalıların öteki kıtalara götürdükleri bu armağan olmasaydı -Avrasyalıların evcil hayvanlarla nicedir birlikte yaşaması sonucu evrimleşmiş mikroplar- bunların (Amerika'nın ele geçirilmesi, Amerikan yerlilerinin öldürülmesi vs.) hiçbiri olmayabilirdi.
 
*Yakın tarihimiz boyunca insanların ölümüne yol açmış başlıca hastalıklar -çiçek hastalığı, grip, verem, sıtma, veba, kızamık ve kolera- [[hayvan]] hastalıklarının evrimleşmiş halidir, işin tuhaf tarafı bizim salgın hastalıklarımızın çoğunun nedeni olan mikropların büyük bir kısmı artık neredeyse yalnızca insanlarda görülür.
 
*Bir mikrobun yayılmasının en zahmetsiz yolu hiçbir şey yapmadan bir başka kurbana aktarılmayı beklemektir. Bir taşıyıcının başka bir taşıyıcı tarafından yenmesini bekleyen mikropların stratejisi budur: örneğin, bakterili yumurtaları ya da etleri yiyerek kaptığımız salmonella bakterisi gibi; domuzlardan bize geçen, domuzları öldürüp güzelce pişirmeden yememizi bekleyen trişinoza yol açan solucan gibi; şusi seven japonların ve Amerikalıların ara sıra çiğ balık yiyerek kaptıkları anisakiasise yol açan solucan gibi. Bu parazitler hayvandan, hayvanı yiyen kişiye geçer ama Yeni Gine'nin yaylalarında titreme hastalığına (kuru) yol açan virüs bir insandan, o insanı yiyen insana geçerdi. Yani yamyamlık yoluyla; yaylalarda yaşayan bebekler, annelerinin pişirilmeyi bekleyen titreme hastalığı kurbanlarından çıkardığı çiğ beyinlerle oynadıktan sonra parmaklarını yalamak hatasını işledikleri zaman.
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Jared_Diamond" sayfasından alınmıştır