Arthur Schopenhauer: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Babatolian (mesaj | katkılar)
dz.
12. satır:
*[[Acı]] çekenler ile acı çektirenler aynıdır.
*Akıllı olan, sohbet sırasında ne hakkında konuştuğundan ziyade kiminle konuştuğunu düşünerek hareket edecektir. Bunu yaptığı takdirde sonradan pişman olacağı hiçbir şey söylemeyeceğinden emindir.
:** Orijinali:'' Wer klug ist, wird im Gespräch weniger an das denken, worüber er spricht, als an den, mit dem er spricht. Sobald er dies tut, ist er sicher, nichts zu sagen, das er nachher bereut.''
[[Dosya:Statue at Rockefeller Centre.jpg|144px|right|thumb| Yazgı gaddardır, insanlar ise acınası.]]
*Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihai olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve özenle devam ederiz, tıpkı sonunda patlayacağından emin olsak da, olabildiğince uzun ve büyük bir sabun köpüğü üflememiz gibi.<ref name=Diewelt>Die Welt als Wille und Vorstellung</ref>
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
*Aptal birinin sersem bilincinde yansıyan tüm görkem ve hazlar, rahatsız bir hapishanede Don Kişot’u yazan Cervantes’in bilinci karşısında çok yoksuldurlar.
*Aristo’nun dediği gibi “Mutluluk kendine yetenlerindir” çünkü mutluluğun ve hazzın tüm dış kaynakları, doğaları gereği son derece güvenilmez, nahoş ve geçicidirler ve rastlantıya bağlıdırlar.
Satır 21 ⟶ 20:
*Avrupa'nın bilgili adamlarına ve filozoflarına: Sizin için Fichte gibi çenesi düşük birisi bütün zamanların en büyük düşünürü Kant'ın eşitidir ve Hegel gibi işe yaramaz, arsız bir şarlatan derin düşünür olarak değerlendirilir. Bu yüzden sizin için yazmıyorum.
:Kaynak:''Manuscript Remains''
*Aşık olan herkes sonunda zevke ulaştıktan sonra olağandışı bir düş kırıklığı yaşayacaktır; ve bu kadar büyük bir özlemle arzuladığı şeyin diğer cinsel tatminlerden daha fazla bir şeye neden olmadığını görüp şaşkına dönecek, böylece kendisini bu ilişkiden fazla yararlanmış olarak görmeyecektir.<ref name=Diewelt/>
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
 
== B ==
[[Dosya:Black pearl and his shell.jpg|144px|right|thumb|Bana yapılan haksızlık bana hiçbir şekilde ona haksızlık yapma hakkını vermez.]]
[[Dosya:Polarlicht 2.jpg|144px|right|thumb|Budala kişi yaşamın hazlarının peşinde koşar ve aldandığını görür. Bilge kişiyse belâlardan kaçınır. Bunda başarısız olsa da artık bu budalalığının değil talihin suçudur. Başardığında ise aldanmamıştır.]]
*Bana yapılan haksızlık bana hiçbir şekilde ona haksızlık yapma hakkını vermez.<ref name=Diewelt/>
:Orijinali:''Unrecht, das mir Jemand zufügt, befugt mich keineswegs ihm Unrecht zuzufügen.''
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung, Viertes Buch, § 62''
*Başkalarından daha talihli olan kişi çevresindekiler tarafından kıskanılacaktır. Bu durum o kişileri tehlikeye sokacaktır. Hatta karşısındaki kişilerin içinde bu sebeple kötülük yapmaktan zevk alma duygusu dahi doğabilir.
*Başkalarını sayabiliriz, sevebiliriz ya da onlardan nefret edebiliriz. Fakat bir kişiye karşı böyle duygular beslememizin sebebi, o kişinin kendisidir, kimyasıdır, bedenidir ve bunun değişmesi mümkün değildir. O kişi, her ne ise odur.
Satır 44 ⟶ 41:
:Kaynak:''Manuscript Remains''
*Beraberinde getirdikleri umutlar ve korkularla akın akın gelen arzulara teslim olduğumuz sürece... Kalıcı mutluluğa ya da huzura hiçbir zaman kavuşamayız.
*Beyin olanca gücüyle ilerlerken, cinsel sistemlerin korkunç etkinliği daha uykuda olduğu için çocukluk, hayatımız boyunca özlemle geri dönüp baktığımız masumiyet ve mutluluk dönemi, hayatın cennetidir, kayıp cennet.<ref name=Diewelt/>
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
*Bilincimiz ruhun sadece yüzeyi, ki yerkürenin sadece yüzeyini bildiğimiz gibi onun da içini değil, sadece kabuğunu biliyoruz.
:Orijinali:''Das Bewußtseyn ist die bloße Oberfläche unseres Geistes, von welchem, wie vom Erdkörper, wir nicht das Innere, sondern nur die Schaale kennen.''
*Bir dahi kendi çağında gezegenlerin yolunu aydınlatan bir kuyrukyıldız gibi parlar... Kültürünün normal seyriyle el ele gitmez: tam tersine çalışmalarını önündeki yolun çok ilerisine savurur.<ref name=Diewelt/>
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung, Zweiter Band, Zum ersten Buch, zweite Hälfte, Kapitel 14''
*Bir dahi kendi çağında gezegenlerin yolunu aydınlatan bir kuyrukyıldız gibi parlar... Kültürünün normal seyriyle el ele gitmez: tam tersine çalışmalarını önündeki yolun çok ilerisine savurur.
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
*Bir insanın hayata adım atar atmaz kendisini içinde bulacağı maskeli balo hakkında haberdar edilmesi son derece önemlidir. Zira bizim medeni dünyamız şövalyelerle,askerlerle,eğitimli insanlarla,avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve bilmediğimiz başkalarıyla karşılaştığımız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değildirler bunlar; sadece birer maske ve kural olarak da onun arkasında daima servet avcılarıyla karşılaşırsınız. Örneğin birisi, maksatlı olarak barodan elde ettiği ve sadece bir başkasını daha sağlam ve kesin biçimde hezimete uğratabileceği hukuk maskesini geçirir yüzüne ; bir başkası aynı niyetle yurtseverlik ve kamu yararı maskesini seçer; bir üçüncüsü ise din veya öğretide arıcılık ilkesini benimser. Kadınlar, nispeten daha önemsiz seçimler yapar. Kural olarak da; ahlak, evcimenlik ve uysallık maskelerinden istifade ederler. Ardından da tıpkı domino taşları gibi kendilerine belirli herhangi bir karakter atfedilemeyecek genel maskeler gelir. Bunlara her yerde rastlanır. İnsanların iddia ettikleri nezaket,duygu paylaşmada içtenlik ve yüze gülen dostluk bu türe dahildir.
[[Dosya:Saint Augustine by Philippe de Champaigne.jpg|164px|right|thumb|Bir insanın kendine ait olan, onu yalnızlığa giderken eşlik eden ve kimsenin ona verip ve kimsenin ondan alamayacağı '''ŞEY''': '''Bu''', sahip olduğu her şeyden veya '''onun''' başkasının gözünde ne olduğundan çok daha esaslıdır.]]
Satır 59 ⟶ 53:
*[[Birey]] için [[şüphe]] neyse, parlamento için muhalefet odur. O gerekli olduğu kadar, yararlıdır da.
*Bireysellik milliyetten bin kaz daha fazla dikkate alınmayı hak eder.
*Birisi hayatı boyunca büyük bir çocuk gibi kalmayıp ciddi, makul ve mantıklı bir adam olursa, dünyanın çok işe yarar ve adamakıllı bir vatandaşı olabilir ama dahi olamaz artık.<ref name=Diewelt/>
:Orijinali:''Wer nicht zeitlebens gewissermaaßen ein großes Kind bleibt, sondern ein ernsthafter, nüchterner, durch gesetzter und vernünftiger Mann wird, kann ein sehr nützlicher und tüchtiger Bürger dieser Welt seyn; nur nimmermehr ein Genie.''
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung, Zweiter Band, Zum dritten Buch, Kapitel 31''
*Birisi sizin için gerçekten çok değerliyse, bunu ondan sanki bir suçmuş gibi gizleyin. Bu hoş bir şey değildir ama doğrudur. Çünkü, bırakın insanları, köpekler bile büyük dostluklara katlanamazlar.
*[[Budalalık|Budala]] kişi yaşamın hazlarının peşinde koşar ve aldandığını görür. Bilge kişiyse belâlardan kaçınır. Bunda başarısız olsa da artık bu budalalığının değil talihin suçudur. Başardığında ise aldanmamıştır. Çünkü kurtulduğu belâlar son derece [[gerçek]]tir.
Satır 68 ⟶ 61:
*Bizim hayatımızı, yokluğun sessizlik ve sakinliğini karıştıracak bir sıkıntı, bir şamata saymak da mümkündür.
*Boş eller, işleyen kafaları yaratır.<ref>Arthur Schopenhauer, İnsan Doğası Üzerine, Oda Yayınları, s. 37</ref>
*Büyük acılar daha önemsizlerinin hissedilmesini engeller ve tersine, büyük acıların yokluğunda en küçük dertler ve sıkıntılar bile bize büyük acı verir.<ref name=Diewelt/>
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
*Büyük hayat düşünün öznesinin bir olduğunu ve görüngülerin tüm çeşitliliğinin zamana ve mekana bağlı olduğunu kendimize hatırlatırsak, o devasa düşünceye olan korkumuz azalacaktır. Hepsi kocaman bir rüya ve onu her bir yaratık görür: Ama hayatındaki bütün karakterler de onunla birlikte o rüyayı görür.
:Orijinali: ''Auch wird unsere Scheu vor jenem kolossalen Gedanken sich mindern, wenn wir uns erinnern, dass das Subjekt des großen Lebensaraumes in gewissem Sinne nur Eines ist […] und dass alle Vielheit der Erscheinungen durch Raum und Zeit bedingt ist. Es ist ein großer Traum, den jenes Eine Wesen träumt: aber so, dass alle seine Personen ihn mitträumen.''
Satır 82 ⟶ 74:
*Çiçek yanıt verdi: Seni aptal! Görülmek için mi açtığımı sanıyorsun? Kendi zevkim için açılıyorum, başkaları için değil çünkü hoşuma gidiyor. Aldığım zevk var olmaktan ve açmaktan ibaret.
:Kaynak:''Parerga und Paralipomena''
*Çoğu hakikat sadece kimsenin sorunu ele alacak ve üstüne gidecek cesareti bulamamasından dolayı ortaya çıkmıyor.<ref name=Diewelt/>
:Orijinali:''Viele Wahrheiten bleiben bloß deshalb unentdeckt, weil Keiner Muth hat, das Problem ins Auge zu fassen und darauf los zu gehen.''
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung, Zweiter Band, zweite Hälfte, Kapitel 15''
*Çok insan kafaları olmadığı için kafayı bozmuyor.
:Orijinali:''Viele verlieren den Verstand deshalb nicht, weil sie keinen haben.''
 
[[Dosya:Candles in Love 07406.jpg |144px|right|thumb| Darkafalıları, gerçeklik olmayan bir gerçeklikle son derece de ciddi bir biçimde uğraşan kişiler olarak tanımlardım.]]
== D ==
Satır 97 ⟶ 87:
*[[Dil]]i bir kelime daha fakir kılmak, bir ulusun düşüncesini bir kavramdan yoksun kılmak demektir.
:Orijinali:''Aber die Sprache um ein Wort ärmer machen heißt das Denken der Nation um einen Begriff ärmer machen.''
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung, Zweiter Band, Zum ersten Buch, zweite Hälfte, Kapitel 12''
*Dinin ahlaklı olmak konusundaki etkisi uygulamada oldukça azdır.
*[[Din]]ler ateşböcekleri gibidir: Parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar. Tüm dinlerin koşulu yaygın olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yaşayabilirler ancak.<ref name=Diewelt/>
:Orijinali:''Religionen sind wie die Leuchtwürmer: sie bedürfen der Dunkelheit um zu leuchten. Ein gewisser Grad allgemeiner Unwissenheit ist die Bedingung aller Religionen, ist das Element, in welchem allein sie leben können.''
:Kaynak:''Parerga und Paralipomena II, S. 365''
*Dinler halk için gerekli, ve onlar için paha biçilmez bir iyilik.<ref name=Diewelt/>
:Orijinali:''Religionen sind dem Volke nothwendig, und sind ihm eine unschätzbare Wohlthat.''
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung, Zweiter Band, Zum ersten Buch, zweite Hälfte, Kapitel 17''
*[[Doğa]], insan türünü ikiye bölerken çizgiyi ortadan çekmemiştir.
*Doğa, kendisininkiyle karşılaştırıldığında hiç önemi olmayan, kısa bir süre için bireylerin kalmasına izin verir, sonra da yeni yer açmak için buruşturur, atar onları.
*Doğuştan gelen tek bir yanılgı vardır. O da mutlu olmak için burada olduğumuzu sandığımızdır.<ref name=Diewelt/>
:Orijinali:''Es gibt nur einen angeborenen Irrthum, und das ist der, daß wir dasind, um glücklich zu seyn.''
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung, Zweiter Band, Zum vierten Buch, Kapitel 49''
*[[Dünya]], 15 yaşından küçük çocuklara din dersi vermeyecek kadar dürüst olursa, belki o zaman ona umut besleyebiliriz.
:Orijinali:''Wenn die Welt erst ehrlich genug sein wird, um Kindern vor dem 15. Jahr keinen Religionsunterricht zu erteilen, dann wird etwas von ihr zu hoffen sein.''
Satır 137 ⟶ 124:
*En tesadüfü bile uzak bir yoldan gelen gerekli olandır.
:Orijinali:''Auch das Zufälligste ist nur ein auf entfernterem Wege herangekommenes Notwendiges.''
*[[Evlenmek]], haklarını ikiye bölmek ve görevlerini ikiye katlamak demektir.<ref name=Diewelt/>
:Orijinali:''Heiraten heißt seine Rechte halbieren und seine Pflichten verdoppeln.''
:Kaynak: ''Die Welt als Wille und Vorstellung''(1818)
*Erkekler doğaları gereği birbirine ilgisizdir, fakat kadınlar doğaları gereği birbirine düşmandır.
 
Satır 150 ⟶ 136:
*Gençliğin bakış açısından bakıldığında hayat sonsuz derecede uzun bir yolculuktur: yaşlılıktan bakınca çok kısa bir geçmişe benzer. Gemiyle uzaklaştığınızda kıyıdaki nesneler daha küçük, tanınması ve ayırt edilmesi daha zor hale gelirler, aynı şekilde olaylar ve etkinliklerle dolu geçmiş yıllarınızı da tanıyamazsınız.
:Kaynak:''Parerga und Paralipomena''
*Gençliğin güzelliği olmasa bile çekicidir; ihtiyar güzellik çekici değildir.<ref name=Diewelt/>
:Orijinali:''Jugend ohne Schönheit hat immer noch Reiz; Schönheit ohne Jugend keinen.''
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung, Zweiter Band, Zum vierten Buch, Kapitel 44''
*Gençliğimizdeki neşelilik ve karamsarlığa kapılmama hali, kısmen hayat tepesine tırmanıyor ve tepenin öteki tarafındaki ölümü görmüyor olduğumuz gerçeğine dayanır.
:Kaynak:''Parerga und Paralipomena''
Satır 178 ⟶ 163:
*Haksızlık ve adaletsizlik insan tabiatında derinden derine kök salmıştır.
*Hayat berbat bir şeydir. Hayatımı onu düşünerek geçirmeye karar verdim.
:Kaynak:''** Schopenhauer's Gespräche und Selbstgespräche''
** Hayat bir parça nakış işlemesine benzetilebilir. Hayatının ilk yarısındaki herkes işlemenin ön tarafını görür, ikinci yarısında ise tersini. ikincisi o kadar güzel değildir, ama daha öğreticidir, çünkü iplerin birbirine nasıl bağlandığını görmemizi sağlar.
:Kaynak:''Parerga und Paralipomena''
*Hayatın ilk elli yılı metin, geri kalanı yorumdur.
Satır 188 ⟶ 173:
*Her aptal çocuk bir böceği ezebilir. Ama dünyanın bütün profesörleri bir böcek yaratamaz.
:Orijinali:''Jeder dumme Junge kann einen Käfer zertreten. Aber alle Professoren der Welt können keinen herstellen.''
* Her çocuk bir bakıma bir dahi ve her dahi bir bakıma bir çocuktur.<ref name=Diewelt/>
:Orijinali: ''Jedes Kind ist gewissermaßen ein Genie; und jedes Genie ist gewissermassen ein Kind.''
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung(1819)''
*Her halk diğer halkları kötüler ve hepsi de haklı.
:Orijinali:''Jedes Volk verhöhnt andere Volker, und jedes hat Recht.''
Satır 196 ⟶ 180:
*Her insan kendi görüş sahasının sınırlarını dünyanın sınırları olarak kabul eder.
*Herkes kendinde eksik olanı sever.
*[[Dosya:Joan of arc burning at stake.jpg|144px|thumb|right|Her şey dinin yanında: vahiy, kehanetler, hükümetin koruması, en yüksek değer ve tanınmışlık... ve hepsinden öte, doktrinlerini çocukluğun körpe çağında zihne kazıma, dolayısıyla neredeyse doğuştan gelen fikirler gibi görülmelerini sağlama şeklindeki paha biçilmez ayrıcalık. ]]
*Her şey dinin yanında: vahiy, kehanetler, hükümetin koruması, en yüksek değer ve tanınmışlık... ve hepsinden öte, doktrinlerini çocukluğun körpe çağında zihne kazıma, dolayısıyla neredeyse doğuştan gelen fikirler gibi görülmelerini sağlama şeklindeki paha biçilmez ayrıcalık.<ref name=Diewelt/>
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
*Herşeyden evvel hiçbir insan mutlu değildir; bütün hayatı boyunca hayali bir mutluluk peşinde koşup durur, onu nadiren ele geçirir ve ele geçirse bile, geçirmesiyle birlikte bir yanılsamadan, bir düş kırıklığından başka bir şey kalmayacaktır geride; ve kural olarak sonunda bütün umutları suya düşecek ve limana bir enkaz halinde girecektir.
:Kaynak:''** Hayatın Anlamı SyfS. 66''
*Hiç kimse ne ise o olarak kabul edilmez, başkaları onu ne yaptıysa o öyle bilinir, öyle kabul edilir.
*Hiçbir şey onu telaşlandırıp heyecanlandıramaz artık. Bizi dünyaya bağlayan ve bizi (kaygı, yakıcı arzu, öfke ve korku dolu olan bizi) sürekli acı içinde ileri geri sürükleyen binlerce istenç bağı: o hepsini kesip paramparça etti. Gülümseyerek geriye, şu anda oyunun sonuna gelmiş bir satranç oyuncusu gibi kayıtsızca önünde duran bu dünyanın düşsel görüntüler geçidine bakıyor.<ref name=Diewelt/>
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
 
== İ ==
Satır 208 ⟶ 191:
*İki ayaklı [[hayvanlar]]ın sıradan sohbetleri kadar kısır ve sıkıcı bir sohbeti sürdürmektense hiç konuşmamak daha iyi. <ref>Manuscript Remains</ref>
*İkiyüzlülük yahut riyakarlık kadınlarda doğuştandır ve neredeyse kurnaz kadının olduğu kadar ahmakların da ayırt edici özelliğidir. Bundan ötürü, saldırıya uğradıklarında savunma silahlarına müracaat eden hayvanlar için bu durum ne kadar doğal ise, kadınların da her fırsatta ve vesileyle bundan yararlanmaları o kadar tabiidir ve bundan yararlanırlarken belli bir ölçüde haklarını kullanmaktan başka bir şey yapmadıkları düşüncesi içerisindedirler. Bu sebeple mükemmelen dürüst ve güvenilir, ikiyüzlülüğe yahut riyakarlığa yüz vermeyecek bir kadın belki de tasavvur edilemez.
*İleriyi önceden görebilseydik, çocukların ölüme değil, hayata mahkum olan, ama henüz cezalarının ne anlama geldiğini bilmeyecek kadar bilinçsiz olan masum mahkumlar olduğunu görebilirdik. Yine de her insan ileri yaşlara... "bugün kötü ve her gün daha da kötüleşecek, ta ki en kötüsü olana kadar," denilebilecek bir hayat durumuna ulaşmak ister. <ref>Complete Essay of Schopenhauer: Seven Books in One Volume |, Parerga und Paralipomena</ref>
*İnsan, büyük bir hayretle, binlerce yıllık varolmayıştan sonra birdenbire var olduğunu görür; bir süre yaşar; ve sonra yeniden yok olması gereken aynı oranda uzun zaman gelir. <ref>Complete Essay of Schopenhauer: Seven Books in One Volume | Parerga und Paralipomena</ref>
*İnsan hemen hemen bütün gününü okumakla geçirirse, yavaş yavaş düşünme yeteneğini kaybeder.
Satır 237 ⟶ 220:
*İyi olanın, ellerinden sadece berbat şeyler gelenlerce tanınıp takdir edilinceye kadar beklemek zorunda kalması, zihni üstünlük için bir talihsizliktir.
*İyimserlik dinlerde olduğu gibi
felsefede de gerçeklerin yerini almış temel bir yanılgıdır. <ref>Die Welt als Wille und Vorstellung, Zweiter Band, Zum vierten Buch, Kapitel 48</ref>
:** Orijinali:'' Aber Optimismus ist, in den Religionen, wie in der Philosophie, ein Grundirrtum, der aller Wahrheit den Weg vertritt.''
 
== K ==
Satır 247 ⟶ 230:
*Kalbin gerçek, derin barışı ve tüm ruhun huzuru sadece [[yalnızlık]]ta bulunur.
:Orijinali:''Der wahre, tiefe Friede des Herzens und die vollkommene Gemütsruhe sind allein in der Einsamkeit zu finden.''
*Kant'ın öğretisini ve Kant'tan beri Platon'u anlayayıp kavrasalardı, birinin terimlerini etrafta savuracaklarına ve diğerinin biçemini taklit edeceklerine bu iki büyük ustanın öğretileri üzerinde vefali ve ciddi bir bicimde düşünselerdi; bu iki bilgenin nasıl birbirini tuttuğunu ve iki öğretinin salt anlamı ve amaçladıkları nokta aynı olduğunu anlamaları gecikmezdi.<ref name=Diewelt/>
:** Orijinali: ''Hätte man jemals Kants Lehre, hätte man seit Kant den Platon eigentlich verstanden und gefaßt, hätte man treu und ernst dem innern Sinn und Gehalt der Lehren beider großer Meister nachgedacht, statt mit den Kunstausdrücken des einen ums sich zu werfen und den Stil des andern zu parodieren; es hätte nicht fehlen können, daß man längst gefunden hätte, wie sehr die beiden großen Weisen übereinstimmen und die reine Bedeutung, der Zielpunkt beider Lehren, durchaus derselbe ist.''
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung, Drittes Buch, § 31''
*Karşımızdakinin yalnızca kendi budalalığımız, kusurumuz ve kötülüğümüz olduğunu akıldan çıkarmayarak her insan budalalığına, kusuruna ve kötülüğüne hoşgörülü bir şekilde yaklaşmalıyız.
:Kaynak:''Parerga und Paralipomena''
Satır 268 ⟶ 250:
== M ==
[[Dosya:Etruscan Horse 2.jpg|184px|right|thumb|Mantıkla beslenmeyen şey mantıkla yönetilemez.]]
*Mantıkla beslenmeyen şey mantıkla yönetilemez.<ref name=Diewelt/>
*Merhamet ahlakın[[ahlak]]ın temelidir.
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
*Merhamet ahlakın temelidir.
:Orijinali:''Das Mitleid ist die Grundlage der Moral.''
*Mutlu bir hayat olanaksızdır; insanın başarabileceği en iyi şey kahramanca bir hayattır.
Satır 314 ⟶ 295:
:Orijinali:''Eine Philosophie, in der man zwischen den Seiten nicht die Tränen, das Heulen und Zähneklappern und das furchtbare Getöse des gegenseitigen allgemeinen Mordens hört, ist keine Philosophie.''
*Schadenfreude, yani başkalarının başına gelen talihsizliklerden duyulan haince bir zevk, insan tabiatındaki en kötü özellik olma niteliğine sahiptir.
*Seks, çerçöpüyle izinsiz içeri girmekte, devlet adamlarının müzakerelerine ve alimlerin araştırmalarına müdahale etmekte tereddüt etmez. Her gün en değerli ilişkileri mahveder. Daha önce onurlu ve dimdik olan insanların vicdanını çalar.<ref name=Diewelt/>
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
*Sırrım konusunda sessizliğimi korursam benim esirim olur; eğer ağzımdan kaçırırsam ben onun esiri olurum. Sessizlik ağacında huzur meyveleri yetişir.
:Kaynak:''Parerga und Paralipomena''
*Soğuk bir kiş sabahı çok sayıda kirpi donmamak için hep birlikte ısınmak üzere bir araya toplanır. Ama kısa süre sonra oklarının birbirleri üzerindeki etkilerini görüp yeniden ayrılırlar. Isınma gereksinimi onları bir kez daha bir araya getirdiğinde okları yine kendilerine engel olur ve iki kötü arasında gidip gelirler, ta ki birbirlerine katlanabilecekleri uygun mesafeyi bulana kadar. Bunun gibi, insanların hayatlarının boşluğundan ve tekdüzeliğinden kaynaklanan toplum gereksinimi onları bir araya getirir, ama nahoş ve tiksinti verici özellikleri onları bir kez daha birbirinden ayırır.
:Kaynak:''Parerga und Paralipomena''
*Sonsuz uzayda etrafında bir düzine daha küçük kürenin döndüğü yuvarlak, ortası sicak, üzerindeki küflü tabakanın canlı ve bilinçli varlıklar ürettiği soguk sert bir kabukla kaplı sayısız aydınlık küre - bu ... gerçek dünya.<ref name=Diewelt/>
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
 
== Ş ==
Satır 332 ⟶ 311:
[[Dosya:Gyzis 006 (Ηistoria).jpeg |144px|right|thumb|Tarih hep aynıdır, yalnız hep farklı.]]
== T ==
*[[Tarih]] hep aynıdır, yalnız hep farklı.
:Orijinali:''Geschichte ist immer dasselbe, nur immer anders.''
*Tek tanrılı toplumlarda ateizm ya da Allah sızlık,Tanrısızlık ahlak yoksunlugu ile eş anlamlı olmuştur.<ref name=Diewelt/>
:Orijinali:''Dies geht soweit, daß bei monotheistischen Völkern Atheismus, oder Gottlosigkeit, das Synomym von Abwesenheit aller Moralität geworden ist.''
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung, Viertes Buch, § 65''
*Tıpkı gümüş yerine kağıt para gibi, dünyada da gerçek saygı, gerçek dostluk yerine bunların yapmacık gösterileri, olabildiğince de doğal anlatıma büründürülmüş jestleri tedavüldedir. Ama öte yandan, saygıyı ve dostluğu gerçekten hak etmiş kişilerin olup olmadığı da soruya vurulabilir. Ne olursa olsun ben içten bir köpeğin kuyruk sallamasına, bu tür yüz gösteri ve jestten daha çok değer veririm. <ref>Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar</ref>
*Tüm istekler ihtiyaçtan, dolayısıyla yoksunluktan, dolayısıyla ıstıraptan doğar.
Satır 345 ⟶ 323:
 
== Ü ==
*Üstün, nadir bulunan zekaya sahip insanlar yalnızca yararlı olan bir işe girmeye zorlandıklarında en güzel resimlerle süslenip sonra da mutfak kabı olarak kullanılan değerli bir vazoya benzer.<ref name=Diewelt/>
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
* Üç türlü [[aristokrasi]] vardır; birincisi yaş ve kıdem; ikincisi servet; üçüncüsü [[akıl]] ve [[bilgi]]dir. En şereflisi sonuncusudur.
 
Satır 367 ⟶ 344:
*Yazgı kartları karıştırır, biz de oynarız.
:Orijinali:''Das Schicksal mischt die Karten, und wir spielen.''
*Yetenek başkalarının vuramadığı hedefi vuran nişancı gibidir; dahi ise başkalarının göremediği bir hedefi vuran bir nişancı.<ref name=Diewelt/>
:Kaynak:''Die Welt als Wille und Vorstellung''
*Yıkmak düzeltmekten, yalan söylemek ispatlamaktan daha kolaydır.
 
== Z ==
*Zekam bana değil, dünyaya aittir.
:Kaynak:''Manuscript Remains''
*Zeki bir insan yalnızlıkta, düşünceleri ve hayal gücüyle mükemmel bir eğlenceye sahiptir.