Oğuz Atay: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
16. satır:
*- Kendi sorunlarını çözemeyen bir kişinin, kusurlarının acısını başkalarına çektirmeye hakkı yoktur…
*- Düzeni çok iyi kurmuştunuz. Hep bizim adımıza, bize benzemeyen insanlar çıkarıyorduk aramızdan. Kimse bizim tanımımızı yapmıyordu ki biz kimiz bilelim. Gerçi bazı adamlar çıktı bizi anlamak üzere; ama bizi size anlattılar, bizi bize değil.
*- Başıma gelecek olayları, yani yapmayı tasarladığım basit işleri göz önünde tutarak endişeleri, kuruntuları önümdeki olayın sonuna kadar erteliyorum. Bugünlerde umutsuzluk var, boyumdan büyük işlere giriştim galiba. Şimdi geri dönmesi de zor. Bu yüzden görünüşte bir şeyler olmak için çabalıyorum. Ne olursa olsun bana saygı göstermelerini istiyorum. Bana istisnasız herkes kızıyor; kafalarındaki ben’i bozduğum için. Ben onların hayallerinde tutarlıyım. Belki kendi hayalimde de tutarlıyım. Yaşarken bu iki tutarlığın da dışındayım. Her şeyle sırasıyla alay ettiğim halde kendimi gülünç durumlarda buluyorum. Bu durumlar geçtikten sonra kendimle de alay ediyorum. Yalnız artık hissediyorum ki, bunun sonu yok. Saatlerce hiçbir şey yapmadan evde oturuyorum; sonra tam çıkarken, evde kalsaydım bir şeyler yapabilirim gibi hissediyorum. Galiba hep acele ettim.
*- Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım, kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum… İşte sonum geldi… Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
*- Normal bir insan olmaya zorladılar, bana boş yere vakit kaybettirdiler. Olmayınca da, anormal dediler. Ben de kendimi anlamadım: Bütün hayatım boyunca normal bir adam olmaya çalıştım.
*- Bana yaşamayı öğretmediler. Daha doğrusu, bana her şeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanırken öğrenileceğini öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen bu yanlışlara. İnsan, kendi bulurmuş doğru yolu. Ben bulamazdım. Bana, başkalarına gösterdikleri basmakalıp yolları öğrettiler. Başka türlü bir itinayla tutmalıydılar beni. Daha fazla değil, farklı.
 
=== ''[[w:Tehlikeli Oyunlar (roman)|Tehlikeli Oyunlar]]'' (1973) ===
Satır 58 ⟶ 62:
 
== Kaynaksız ==
* Başıma gelecek olayları, yani yapmayı tasarladığım basit işleri göz önünde tutarak endişeleri, kuruntuları önümdeki olayın sonuna kadar erteliyorum. Bugünlerde umutsuzluk var, boyumdan büyük işlere giriştim galiba. Şimdi geri dönmesi de zor. Bu yüzden görünüşte bir şeyler olmak için çabalıyorum. Ne olursa olsun bana saygı göstermelerini istiyorum. Bana istisnasız herkes kızıyor; kafalarındaki ben’i bozduğum için. Ben onların hayallerinde tutarlıyım. Belki kendi hayalimde de tutarlıyım. Yaşarken bu iki tutarlığın da dışındayım. Her şeyle sırasıyla alay ettiğim halde kendimi gülünç durumlarda buluyorum. Bu durumlar geçtikten sonra kendimle de alay ediyorum. Yalnız artık hissediyorum ki, bunun sonu yok. Saatlerce hiçbir şey yapmadan evde oturuyorum; sonra tam çıkarken, evde kalsaydım bir şeyler yapabilirim gibi hissediyorum. Galiba hep acele ettim.
* Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım, kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum… İşte sonum geldi… Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
* Başka akıllar bize yük.
* Her şeyi duyuyoruz, hiçbir şeyi bilemiyoruz.
Satır 68 ⟶ 70:
* Kendini çözemeyen kişi kendi dışında hiçbir sorunu çözemez.
* Bazen ne yaparsan yap yaranamıyorsun. Ve yaranamadıkça yaralanıyorsun.
* Normal bir insan olmaya zorladılar, bana boş yere vakit kaybettirdiler. Olmayınca da, anormal dediler. Ben de kendimi anlamadım: Bütün hayatım boyunca normal bir adam olmaya çalıştım.
* Bana yaşamayı öğretmediler. Daha doğrusu, bana her şeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanırken öğrenileceğini öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen bu yanlışlara. İnsan, kendi bulurmuş doğru yolu. Ben bulamazdım. Bana, başkalarına gösterdikleri basmakalıp yolları öğrettiler. Başka türlü bir itinayla tutmalıydılar beni. Daha fazla değil, farklı.
* Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor, anlıyor musun?
 
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Oğuz_Atay" sayfasından alınmıştır