Carl Sagan: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Science (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Babatolian (mesaj | katkılar)
+söz ve dz.
1. satır:
[[Dosya:Carl Sagan Viking.JPG|thumb|right|[[Dünya]]mızı sorularımızın cesareti ve yanıtlarımızın derinliği ile anlamlı kılarız.]]
{{Biyografi
'''[[w:Carl Sagan|resim_başlığı=Carl Edward Sagan]]''' (d. [[9 Kasım]] 1934 - ö. [[20 Aralık]] 1996) Amerikalı [[w:Astronom|astronom]] ve popüler bilim yazarı.
|kişi_adı= [[w:Carl_Sagan|Carl Edward Sagan]]
|resim_adı=Carl Sagan Viking.JPG
|resim_başlığı= Amerikalı [[w:Astronom|astronom]] ve popüler bilim yazarı.
|doğum_tarihi=[[w:9 Kasım|9 Kasım]] [[w:1934|1934]]
|doğum_yeri=
|ölüm_tarihi=[[w:20 Aralık|20 Aralık]] [[w:1996|1996]]
|ölüm_yeri=
}}
[[Dosya:2003-32-GravitationalLens.jpg|thumb|right|DNA’mızdaki nitrojen, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, elmalı turtamızdaki karbon, çöken yıldızların içlerinde yapıldı. Bizler, yıldızların malzemesinden yapıldık.]]
*Eğer şempanzelerin bilinçleri varsa, eğer onlar soyutlamalar yapabiliyorlarsa, bugüne kadar "insan hakları" olarak tanımlanmış şeylere de sahip olamazlar mı? Onu öldürmenin cinayet sayılması için, şempanzenin ne kadar zeki olması gerekir? Misyonerlerin onu dine davet etmeye layık görmeleri için başka ne gibi nitelikler göstermesi istenmektedir? <ref>Carl Sagan, The Dragons of Eden</ref>
 
==Sözleri==
*Eğer sâdece kuşkucu olursanız o zaman hiçbir yeni düşünce size ulaşamaz. Yeni hiçbir şeyi öğrenmezsiniz. Saçmalığın dünyaya hâkim olduğuna inanan huysuz bir ihtiyar haline gelirsiniz (Kuşkusuz sizi destekleyen çok veri vardır). Öte yandan, saflık noktasında açık olursanız ve içinizde bir nebze bile kuşkuculuk olmazsa o zaman yararlı düşünceleri yararsız olanlardan ayırt edemezsiniz. Eğer tüm düşünceler eşit derecede geçerli olsaydı o zaman kaybolurdunuz çünkü o zaman bana öyle geliyor ki hiçbir düşünce artık hiçbir geçerliliğe sâhip olmazdı. <ref>Carl Sagan, “Kuşkuculuğun Yükü” Pasadena Konferansı, 1987</ref>
===Kaynaklı===
<!-- A -->
* [[Ateizm]] aptallıktan başka birşey değildir. <ref>"Conversation with Carl Sagan" University Press of Missisipi 2006 </ref>
 
<!-- B -->
* Bilim tarafından gözler önüne serilen evrenin muazzamlığını ön plana çıkaran eski veya yeni bir [[din]], geleneksel dinlere nazaran çok daha derin ve kuvvetli bir saygı, merak ve huşu uyandırabilir. Er ya da geç, böyle bir din oluşacaktır.
*[[Francis Bacon|Bacon]] [[insan]]ın "[[doğa]] üzerinde sahip olduğu hakları" kullanmasından söz ediyordu. [[Aristoteles]] "doğanın tüm [[hayvanlar]]ı insan için yarattığını" söylüyordu. [[Immanuel Kant]]’a göre "insan olmasaydı, yaratılmış her şey yaban kalır, bir hiç olur”du. Çok uzak olmayan bir geçmişte doğayı "fethetmek"ten ve uzaya "hâkim olmak"tan söz ediliyordu; sanki doğa ve kozmos, haklarından gelinmesi gereken düşmanlarmış gibi.<br>Din adamları topluluğu da bu konuda önemli bir rol oynadı. '''Batı dünyasının dînlerine[[din]]lerine göre, insanlar nasıl Tanrıya[[Tanrı]]ya boyun eğmek zorundaysa, doğadaki[[doğa]]daki başka her varlık da insana[[insan]]a boyun eğmek zorundaydı.''' (...) [[René Descartes |Descartes]] ve [[Francis Bacon|Bacon]] dinden çok etkilenmişlerdi. '''"Doğaya karşı biz" düşüncesi dinsel geleneklerimizden bize miras kalmıştır.''' Tekvin’de Tanrı insanlara “her canlı varlık üzerinde egemenlik” tanımış ve “her canavar”ın bizden “korkması” ve karşımızda “huşu duyması” buyurulmuştur. '''İnsanoğlu doğaya “boyun eğdirmeye” teşvik edilir ve “boyun eğdirme” ifadesi askeri anlamlar ima eden İbranice bir sözcükten çevrilmiştir.''' <ref>Carl Sagan - Milyarlarca ve Milyarlarca</ref>
 
*[[Bilim]], [[bilgi]] kütlesinden daha fazlası; bir düşünme tarzıdır. Evrenin kuşkuyla sorgulanma tarzıdır. Eğer şüpheci yaklaşmamak için otoriteye kuşkucu sorular soramıyorsak o zaman tam bir kaos içindeyiz. <ref>[https://www.youtube.com/watch?v=1PT90dAA49Q youtube.com]</ref>
* [[Bilim]]de, bilim adamlarının sıkça 'Biliyor musunuz, bu iyi bir argüman; benim fikrim sanırım yanlış' dediğini duyarsınız. Ve sonra fikirlerini değiştirirler ve onlardan artık eski bakış açısını bir daha duymazsınız. Bunu gerçekten yaparlar. Olması gerektiği kadar sık yapmazlar, çünkü bilim adamları da insandır ve değişiklik çoğu kez zordur. Fakat bilimde her gün olur bu tür bir şey. Politikada veya dinde ise böyle bir şeyin en son ne zaman olduğunu hatırlamıyorum bile.
 
*[[Bilim]], sadece bir '[[bilgi]] bütünü' olmaktan fazlasıdır; bir düşünme biçimidir. İnsanların[[İnsan]]ların hata yapabileceğini açıkça kabul eden bir şekilde evreni[[evren]]i şüpheci olarak sorgulama yöntemidir. <ref>[http://www.youtube.com/watch?v=ebetnbK3DaI&feature=youtu.be Carl Sagan, Devlet ve Bilim]</ref>
*Diğer [[hayvanlar]]ı köleleştiren, hadım eden, üzerinde deney yapan ve onlardan biftek yapan insanların, hayvanların acı hissetmediğine dair anlaşılması kolay bir eğilimi var. İnsanlar ve “hayvanlar” arasındaki keskin ayrım, eğer biz hayvanları zerre kadar pişmanlık ya da suçluluk duygusu hissetmeden irademize boyun eğdirmek, bizler için çalıştırmak, onları giymek, onları yemek istiyorsak hayati öneme sahiptir. [[Hayvanlar]] fazlasıyla bizim gibiler. <ref>Ann Druyan, Carl Sagan, "Shadows of Forgotten Ancestors"</ref>
 
*Bugün dünyadaki hiçbir toplumda yaşam hakkı yoktur, geçmişte de olmamıştır (Hindistan'daki Jainler az sayıdaki istinadan biridir.) '''Kesmek için besi [[hayvan]]ı yetiştiririz, ormanları yok ederiz; akarsu ve gölleri hiç balık yaşayamayacak kadar kirletiriz; spor olsun diye geyik, kürkü için leopar, gübre yapmak için balina öldürürüz; yunusları dev balık ağları içine hapsedip soluksuz bırakırız; fok yavrularını sopayla öldürürüz ve her gün bir canlı türünün soyunun tükenmesine sebep oluruz. Tüm bu hayvanlar ve bitkiler bizim kadar canlıdır. Sözümona korunan yaşam değil, insan yaşamıdır.''' <ref>Carl Sagan - Milyarlarca ve Milyarlarca</ref>
* Biyolojik evrimin yapıtaşı genler, kültürel evrimin ise fikirlerdir.
 
* Buradan bakıldığında [[Dünya]], pek de dikkat çekecek gibi değildir. Ancak bizim için, durum farklıdır. O noktayı yeniden inceleyin. O, Burası. O evimiz. Biziz! Üzerinde, sevdiğiniz herkes, bildiğiniz herkes, duyduğunuz herkes yaşıyor. Var olmuş tüm insanlar yaşamlarını orada geçirdiler. Keyif ve acının toplamı. Türümüzün tarihindeki kendinden emin binlerce din, ideoloji, ekonomik doktrin, her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, medeniyetin her yaratıcısı ve yıkıcısı, her kral ve köle, her aşık çift, her anne ve baba, umutlu çocuk, mucit ve kaşif, her ahlaki öğretmen, yozlaşmış her politikacı, her süperstar, her yüce lider, her aziz ve günahkar burada yaşadı. Bir toz parçacığı üzerinde, bir ışık ışınına gömülmüş halde...<br>Dünya uçsuz bucaksız kozmik arena içerisindeki ufak bir sahnedir. O generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini hatırlayın. Tüm bu kanlar, bu kişiler bir noktanın ufak bir kısmının şan ve zafer içerisindeki anlık efendileri olabilmeleri için aktı. Bu pikselin bir köşesinde yaşayanların onlardan ayırt dahi edilemeyecek, diğer köşesinde yaşayanlara yaptıkları sonsuz zalimlikleri düşünün. Yanlış anlaşılmaların sıklığını, birbirlerini öldürmeye ne kadar meraklı olduklarını ve öfkelerinin ne kadar hararetli olduğunu düşünün. Duruşumuza, hayal ettiğimiz şahsi önemimize, evren içerisindeki ayrıcalıklı bir konumda olduğumuz yanılgısına bu soluk ışık noktası tarafından meydan okunuyor. Gezegenimiz, onu sarmanlayan kozmik karanlık içerisindeki yalnız bir nokta. Sonsuz belirsizliğimiz içerisinde bizi kendimizden kurtarmaya gelecek birilerinin var olduğuna dair hiçbir ipucu bulunmuyor. [[Dünya]], bildiğimiz kadarıyla yaşam barındıran tek gezegen. En azından yakın tarihimiz için, türümüzün göç edebileceği başka hiçbir yer yok. Ziyaret edebilir miyiz? Evet. Yerleşebilir miyiz? Henüz değil. Beğenin veya beğenmeyin, şimdilik, Dünya direnebileceğimiz tek yer.<br>Astronominin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de, ufak dünyamızın bu uzak görüntüsü, insan kibrinin ne kadar aşağılık olduğunu göstermenin en iyi yoludur. Bu, bana birbirimize daha iyi davranmamız ve gezegenimizi koruyup geliştirmemiz gerektiğinin önemli olduğunu anlatıyor. Bildiğimiz tek evi. Soluk mavi noktayı... <ref>Carl Sagan, Soluk Mavi Nokta</ref>
* Bugünü anlamak için geçmişi bilmeniz gerekir.
 
[[Dosya:2003-32-GravitationalLens.jpg|thumb|right|DNA’mızdaki nitrojen, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, elmalı turtamızdaki karbon, çöken yıldızların içlerinde yapıldı. Bizler, yıldızların malzemesinden yapıldık.]]
* Eğer tüm evrende yaşam sadece Dünya'da varsa, bu çok büyük bir yer israfı olurdu.
<!-- D -->
*[[Dünya]]mızı sorularımızın cesareti ve yanıtlarımızın derinliği ile anlamlı kılarız.
**Kozmos, s. 183, (1980).
 
*Diğer [[hayvanlar]]ı köleleştiren, hadım eden, üzerinde deney yapan ve onlardan biftek yapan insanların, hayvanların acı hissetmediğine dair anlaşılması kolay bir eğilimi var. İnsanlar ve “hayvanlar” arasındaki keskin ayrım, eğer biz hayvanları zerre kadar pişmanlık ya da suçluluk duygusu hissetmeden irademize boyun eğdirmek, bizler için çalıştırmak, onları giymek, onları yemek istiyorsak hayati öneme sahiptir. [[Hayvanlar]] fazlasıyla bizim gibiler. <ref>Ann Druyan, Carl Sagan, "Shadows of Forgotten Ancestors"</ref>
* Hangisi daha alçak gönüllüdür? Açık fikirle evrene bakan ve evren bize ne gösterirse göstersin kabul eden bilim insanı mı, yoksa bu kitapta yazan her şeyin mutlak gerçek olarak kabul edilmesi ve işin içindeki tüm insanların yanılma ihtimalinin görmezden gelinmesi gerektiğini söyleyen biri mi? <ref>[http://www.charlierose.com/guest/view/4553 Charlie Rose ile Carl Sagan röportajı, 27 Mayıs 1996.]</ref>
 
* DNA’mızdaki nitrojen, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, elmalı turtamızdaki karbon, çöken yıldızların içlerinde yapıldı. Bizler, yıldızların malzemesinden yapıldık. <ref>Kozmos - Evrenin ve Yaşamın Sırları, s.252</ref>
*Bilim, sadece bir 'bilgi bütünü' olmaktan fazlasıdır; bir düşünme biçimidir. İnsanların hata yapabileceğini açıkça kabul eden bir şekilde evreni şüpheci olarak sorgulama yöntemidir. <ref>[http://www.youtube.com/watch?v=ebetnbK3DaI&feature=youtu.be Carl Sagan, Devlet ve Bilim]</ref>
 
<!-- E -->
*(...) Eğer ki bize bazı şeylerin doğru olduğunu iddia edenlere otorite sahiplerinden şüphe duymamızı sağlayan şüpheci sorular sorma becerisinde değilsek, bu durumda önümüze gelen ilk şarlatan politikacı veya dindara kanmaya açık oluruz. <ref>[http://www.youtube.com/watch?v=ebetnbK3DaI&feature=youtu.be Carl Sagan, Devlet ve Bilim]</ref>
 
*Eğer şempanzelerin bilinçleri varsa, eğer onlar soyutlamalar yapabiliyorlarsa, bugüne kadar "insan hakları" olarak tanımlanmış şeylere de sahip olamazlar mı? Onu öldürmenin cinayet sayılması için, şempanzenin ne kadar zeki olması gerekir? Misyonerlerin onu dine davet etmeye layık görmeleri için başka ne gibi nitelikler göstermesi istenmektedir? <ref>Carl Sagan, The Dragons of Eden</ref>
* İnanmak istemiyorum, bilmek istiyorum.
 
*Eğer sâdece kuşkucu olursanız o zaman hiçbir yeni düşünce size ulaşamaz. Yeni hiçbir şeyi öğrenmezsiniz. Saçmalığın dünyaya hâkim olduğuna inanan huysuz bir ihtiyar haline gelirsiniz (Kuşkusuz sizi destekleyen çok veri vardır). Öte yandan, saflık noktasında açık olursanız ve içinizde bir nebze bile kuşkuculuk olmazsa o zaman yararlı düşünceleri yararsız olanlardan ayırt edemezsiniz. Eğer tüm düşünceler eşit derecede geçerli olsaydı o zaman kaybolurdunuz çünkü o zaman bana öyle geliyor ki hiçbir düşünce artık hiçbir geçerliliğe sâhip olmazdı. <ref>Carl Sagan, “Kuşkuculuğun Yükü” Pasadena Konferansı, 1987</ref>
* [[Ateizm]] aptallıktan başka birşey değildir. <ref>"Conversation with Carl Sagan" University Press of Missisipi 2006 </ref>
 
<!-- G -->
* Kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değildir. <ref>Carl Sagan - Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı</ref>
*Gökyüzünde duran ve yukarıdan süzülen her bir serçenin çetelesini tutan, uzun sakallı beyaz bir erkek olarak biçimlendirilmiş [[Tanrı]] düşüncesi gülünçtür. Ancak, Tanrı sözcüğü ile kast edilen evreni yöneten fiziksel yasalar ise öyle bir Tanrı’nın varlığı açıktır. Bu Tanrı duygusal olarak doyurucu değildir... Yerçekimi yasasına dua etmek mantıklı olmaz.
**Scientists & Their Gods, U.S. News & World Report Vol. 111
 
<!-- H -->
* DNA’mızdaki nitrojen, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, elmalı turtamızdaki karbon, çöken yıldızların içlerinde yapıldı. Bizler, yıldızların malzemesinden yapıldık. <ref>Kozmos - Evrenin ve Yaşamın Sırları, s.252</ref>
* Hangisi daha alçak gönüllüdür? Açık fikirle evrene bakan ve evren bize ne gösterirse göstersin kabul eden bilim insanı mı, yoksa bu kitapta yazan her şeyin mutlak gerçek olarak kabul edilmesi ve işin içindeki tüm insanların yanılma ihtimalinin görmezden gelinmesi gerektiğini söyleyen biri mi? <ref>[http://www.charlierose.com/guest/view/4553 Charlie Rose ile Carl Sagan röportajı, 27 Mayıs 1996.]</ref>
 
<!-- K -->
* Kişi inanmadığı şeylere inanır görünmeyi meslek haline getirecek denli değer yitimine uğramış ve aklının saflığına tecavüz etmişse, her türlü diğer suçu işlemeye de kendini hazırlamış demektir.
* Kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değildir. <ref>Carl Sagan - Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı</ref>
 
*Kozmoloji bizi daha önce sadece mit ve din ile cevap verebildiğimiz en gizemli sorularla yüz yüze getiriyor. Kozmos ile bağlantı kurma isteğimiz gerçeğe en derinden şekilde yansıyor, fakat bizler astrologların vaat ettikleri gibi değersiz bağlarla değil, en derin şekilde bağlıyız. <ref>[https://www.youtube.com/watch?v=1PT90dAA49Q youtube.com]</ref>
* Muhteşem bir şey, bir yerlerde [[keşif|keşfedilmeyi]] bekliyor.
 
===Kaynaksız===
* Olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıt gerektirir.
* Bilim tarafından gözler önüne serilen evrenin muazzamlığını ön plana çıkaran eski veya yeni bir [[din]], geleneksel dinlere nazaran çok daha derin ve kuvvetli bir saygı, merak ve huşu uyandırabilir. Er ya da geç, böyle bir din oluşacaktır.
 
* [[Bilim]]de, bilim adamlarının sıkça 'Biliyor musunuz, bu iyi bir argüman; benim fikrim sanırım yanlış' dediğini duyarsınız. Ve sonra fikirlerini değiştirirler ve onlardan artık eski bakış açısını bir daha duymazsınız. Bunu gerçekten yaparlar. Olması gerektiği kadar sık yapmazlar, çünkü bilim adamları da insandır ve değişiklik çoğu kez zordur. Fakat bilimde her gün olur bu tür bir şey. Politikada veya dinde ise böyle bir şeyin en son ne zaman olduğunu hatırlamıyorum bile.
* Yanlış bir argümanın ilacı, daha iyi bir argümandır. Fikirlerin bastırılması değil.
 
*Bir yerde, inanılmaz bir şey keşfedilmeyi bekliyor.
* [[Tarih]]in en acı derslerinden biri şudur: Yeterince uzun zamandır aldatılmışsak, aldatmacayı ortaya koyan her türlü kanıtı reddederiz. Gerçeği bulmakla ilgilenmeyiz artık. Aldatmaca bizi kafeslemiştir. Tuzağa düştüğümüzü kendimize bile itiraf etmek, son derece acı vericidir çünkü.
 
* Biyolojik evrimin yapıtaşı genler, kültürel evrimin ise fikirlerdir.
 
*Biz kimiz? [[İnsan]]dan çok daha fazla sayıda galaksinin bulunduğu bir evrenin unutulmuş bir köşesinin içine tıkılmış bir galakside kaybolmuş can sıkıcı bir yıldızın önemsiz bir gezegenini mesken tutmuş insanlarız.
 
* Buradan bakıldığında [[Dünya]], pek de dikkat çekecek gibi değildir. Ancak bizim için, durum farklıdır. O noktayı yeniden inceleyin. O, Burası. O evimiz. Biziz! Üzerinde, sevdiğiniz herkes, bildiğiniz herkes, duyduğunuz herkes yaşıyor. Var olmuş tüm insanlar yaşamlarını orada geçirdiler. Keyif ve acının toplamı. Türümüzün tarihindeki kendinden emin binlerce din, ideoloji, ekonomik doktrin, her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, medeniyetin her yaratıcısı ve yıkıcısı, her kral ve köle, her aşık çift, her anne ve baba, umutlu çocuk, mucit ve kaşif, her ahlaki öğretmen, yozlaşmış her politikacı, her süperstar, her yüce lider, her aziz ve günahkar burada yaşadı. Bir toz parçacığı üzerinde, bir ışık ışınına gömülmüş halde...<br>Dünya uçsuz bucaksız kozmik arena içerisindeki ufak bir sahnedir. O generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini hatırlayın. Tüm bu kanlar, bu kişiler bir noktanın ufak bir kısmının şan ve zafer içerisindeki anlık efendileri olabilmeleri için aktı. Bu pikselin bir köşesinde yaşayanların onlardan ayırt dahi edilemeyecek, diğer köşesinde yaşayanlara yaptıkları sonsuz zalimlikleri düşünün. Yanlış anlaşılmaların sıklığını, birbirlerini öldürmeye ne kadar meraklı olduklarını ve öfkelerinin ne kadar hararetli olduğunu düşünün. Duruşumuza, hayal ettiğimiz şahsi önemimize, evren içerisindeki ayrıcalıklı bir konumda olduğumuz yanılgısına bu soluk ışık noktası tarafından meydan okunuyor. Gezegenimiz, onu sarmanlayan kozmik karanlık içerisindeki yalnız bir nokta. Sonsuz belirsizliğimiz içerisinde bizi kendimizden kurtarmaya gelecek birilerinin var olduğuna dair hiçbir ipucu bulunmuyor. [[Dünya]], bildiğimiz kadarıyla yaşam barındıran tek gezegen. En azından yakın tarihimiz için, türümüzün göç edebileceği başka hiçbir yer yok. Ziyaret edebilir miyiz? Evet. Yerleşebilir miyiz? Henüz değil. Beğenin veya beğenmeyin, şimdilik, Dünya direnebileceğimiz tek yer.<br>Astronominin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de, ufak dünyamızın bu uzak görüntüsü, insan kibrinin ne kadar aşağılık olduğunu göstermenin en iyi yoludur. Bu, bana birbirimize daha iyi davranmamız ve gezegenimizi koruyup geliştirmemiz gerektiğinin önemli olduğunu anlatıyor. Bildiğimiz tek evi. Soluk mavi noktayı... <ref>Carl Sagan, Soluk Mavi Nokta</ref>
[[Dosya:Pencil hst big.jpg|thumb|right|Bizler gibi küçük varlıklar için enginlik ancak [[sevgi]]ye doğru ilerledikçe elde edilebilir.]]
*Bizler gibi küçük varlıklar için enginlik ancak [[sevgi]]ye doğru ilerledikçe elde edilebilir.
 
* Bugünü anlamak için geçmişi bilmeniz gerekir.
*Bugün dünyadaki hiçbir toplumda yaşam hakkı yoktur, geçmişte de olmamıştır (Hindistan'daki Jainler az sayıdaki istinadan biridir.) '''Kesmek için besi [[hayvan]]ı yetiştiririz, ormanları yok ederiz; akarsu ve gölleri hiç balık yaşayamayacak kadar kirletiriz; spor olsun diye geyik, kürkü için leopar, gübre yapmak için balina öldürürüz; yunusları dev balık ağları içine hapsedip soluksuz bırakırız; fok yavrularını sopayla öldürürüz ve her gün bir canlı türünün soyunun tükenmesine sebep oluruz. Tüm bu hayvanlar ve bitkiler bizim kadar canlıdır. Sözümona korunan yaşam değil, insan yaşamıdır.''' <ref>Carl Sagan - Milyarlarca ve Milyarlarca</ref>
 
* Eğer tüm evrende yaşam sadece Dünya'da varsa, bu çok büyük bir yer israfı olurdu.
*[[Francis Bacon|Bacon]] [[insan]]ın "[[doğa]] üzerinde sahip olduğu hakları" kullanmasından söz ediyordu. [[Aristoteles]] "doğanın tüm [[hayvanlar]]ı insan için yarattığını" söylüyordu. [[Immanuel Kant]]’a göre "insan olmasaydı, yaratılmış her şey yaban kalır, bir hiç olur”du. Çok uzak olmayan bir geçmişte doğayı "fethetmek"ten ve uzaya "hâkim olmak"tan söz ediliyordu; sanki doğa ve kozmos, haklarından gelinmesi gereken düşmanlarmış gibi.<br>Din adamları topluluğu da bu konuda önemli bir rol oynadı. '''Batı dünyasının dînlerine göre, insanlar nasıl Tanrıya boyun eğmek zorundaysa, doğadaki başka her varlık da insana boyun eğmek zorundaydı.''' (...)Descartes ve Bacon dinden çok etkilenmişlerdi. '''"Doğaya karşı biz" düşüncesi dinsel geleneklerimizden bize miras kalmıştır.''' Tekvin’de Tanrı insanlara “her canlı varlık üzerinde egemenlik” tanımış ve “her canavar”ın bizden “korkması” ve karşımızda “huşu duyması” buyurulmuştur. '''İnsanoğlu doğaya “boyun eğdirmeye” teşvik edilir ve “boyun eğdirme” ifadesi askeri anlamlar ima eden İbranice bir sözcükten çevrilmiştir.''' <ref>Carl Sagan - Milyarlarca ve Milyarlarca</ref>
 
* İnanmak istemiyorum, bilmek istiyorum.
*Bizler gibi küçük varlıklar için enginlik ancak [[sevgi]]ye doğru ilerledikçe elde edilebilir.
 
*[[İnsan]]ın [[tarih]]ine daha geniş bir grubun üyesi bulunduğumuzun yavaşça farkına varılması olarak bakılabilir.
 
*Kendinizi iyi hissetmenizi sağladığı sürece bir şeyin doğru olup olmadığını umursamamak; cebiniz doluysa paranın nereden geldiğini boşvermek kadar kötüdür.
 
* Kişi inanmadığı şeylere inanır görünmeyi meslek haline getirecek denli değer yitimine uğramış ve aklının saflığına tecavüz etmişse, her türlü diğer suçu işlemeye de kendini hazırlamış demektir.
*Bilim bilgi kütlesinden daha fazlası; bir düşünme tarzıdır. Evrenin kuşkuyla sorgulanma tarzıdır. Eğer şüpheci yaklaşmamak için otoriteye kuşkucu sorular soramıyorsak o zaman tam bir kaos içindeyiz. <ref>[https://www.youtube.com/watch?v=1PT90dAA49Q youtube.com]</ref>
 
* Muhteşem bir şey, bir yerlerde [[keşif|keşfedilmeyi]] bekliyor.
*Kozmoloji bizi daha önce sadece mit ve din ile cevap verebildiğimiz en gizemli sorularla yüz yüze getiriyor. Kozmos ile bağlantı kurma isteğimiz gerçeğe en derinden şekilde yansıyor, fakat bizler astrologların vaat ettikleri gibi değersiz bağlarla değil, en derin şekilde bağlıyız. <ref>[https://www.youtube.com/watch?v=1PT90dAA49Q youtube.com]</ref>
 
* Olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıt gerektirir.
*Biz kimiz? [[İnsan]]dan çok daha fazla sayıda galaksinin bulunduğu bir evrenin unutulmuş bir köşesinin içine tıkılmış bir galakside kaybolmuş can sıkıcı bir yıldızın önemsiz bir gezegenini mesken tutmuş insanlarız.
 
*Skeptik dikkatle incelemenin anlamı; hem bilimde[[bilim]]de hem de dinde,[[din]]de; derin düşüncelerin derin saçmalıklardan ayıklanabilmesidir.
*Tükenmek kuraldır. Hayatta kalmak istisnadır.
 
* [[Tarih]]in en acı derslerinden biri şudur: Yeterince uzun zamandır aldatılmışsak, aldatmacayı ortaya koyan her türlü kanıtı reddederiz. Gerçeği bulmakla ilgilenmeyiz artık. Aldatmaca bizi kafeslemiştir. Tuzağa düştüğümüzü kendimize bile itiraf etmek, son derece acı vericidir çünkü.
*Bir yerde, inanılmaz bir şey keşfedilmeyi bekliyor.
 
*Tükenmek kuraldır. Hayatta kalmak istisnadır.
*Skeptik dikkatle incelemenin anlamı; hem bilimde hem de dinde, derin düşüncelerin derin saçmalıklardan ayıklanabilmesidir.
 
* Yanlış bir argümanın ilacı, daha iyi bir argümandır. Fikirlerin bastırılması değil.
*[[İnsan]]ın [[tarih]]ine daha geniş bir grubun üyesi bulunduğumuzun yavaşça farkına varılması olarak bakılabilir.
 
== Hakkında Söylenenler ==
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Carl_Sagan" sayfasından alınmıştır