Şems-i Tebrizi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Turgut46 (mesaj | katkılar)
78.165.189.236 (k - m - e) tarafından yapılan değişiklik geri alındı.
Değişiklik özeti yok
13. satır:
*Kadın; bilene "nefes", bilmeyene "nefs"tir.
*Her insan için bir aşık olma zamanı vardır, bir de ölmek zamanı...
*Şeytanda insandaki özelliklerin birisi hariç hepsi vardır. Şeytanda eksik olan tek nimet Aşkaşk... Şeytanın insanı çekememesi aşksızlığındandır...
*Kıyamet günü, ''Bedenim, bedenim'' diyeceksin. Hz. Muhammed, ''Ümmetim, ümmetim'' diyecek. Cennet, ''Hissem, hissem'' diyecek. Cehennem, ''Payım, payım'' diyecek. Rabbu'l-İzzet, ''Kulum, kulum ''diyecek..
*Sen nasıl bir pınarsın Mevlana'm, içtikçe daha çok susadığım...
*Allah bir insanı senin elinle ayağa kaldıracaksa, sen nasıl elini uzatmazsın ? Allah seni insanlara sevdirmek istiyor, Allah senin dağılmış parçalarını topluyor. Aşka nankörlük etme!
*Ey aşk! Sen öyle bir kişisin ki, dünya tokları, senin vuslatının açlarıdır...
*Aşık odur ki, Allah'tan aldığı aşk emanetini Allah'a verir. Aşk mezhebinde her şey yüce Aşk'a kurbandır...
*Dostluk gül olmaktır yaprağı ile de dikeni ile de.
*İnsanlar maşuk aramıyor, bencil duygularına köle arıyor. Köle buluyor ama aşkı bulamıyor...
24. satır:
*Her şey insanoğluna feda iken insanoğlu ise kendine cefa olmuştur.
*Hakiki dost Allah gibi mahrem olmalıdır. Dostun çirkinliklerine, hoşa gitmeyen hallerine tahammül etmeli, hatasından incinmemelidir. Dosttan yüz çevirmemelidir, dosta itiraz etmemelidir. Nitekim rahmeti bol olan Allah kullarının ayıplarından, günahlarından, noksanlarından dolayı onlardan yüz çevirmez. Tam bir inayet ve şefkatle, onlara rızkını verir. İşte garazsız, ivazsız dostluk budur...
*Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor.<br/>Derin denizleri ise ancak derin sevdalar..<br/>Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her seyşey susuyor.<br/>Anladım ki susan her şey derin ve heybetli…
*Bu nicelik ve nitelik dünyasının ucunda<br/>Dertli sesiyle konuşan bir adam durmakta !<br/>Gözü kartallarınkinden bile daha keskin <br/>Yüzü şahididir gönül ateşinin <br/>İç ateşinin yakıcılığı artıyor her zaman<br/>Arzuyla dolu bir ruhtan, yanan bir avuç topraktı<br/>Aşk ve sarhoşluktan nasipsiz bilginler<br/>Tedavi için nabzını hekim eline verdiler...<br/>
*Allah senin kapından aşk sarayına bir insan alacaksa, o insana sen nasıl ben seni sevmiyorum dersin?
*Sende o var bu var, falan dedi var, falan anlattı var, peki sende senden ne var Mevlana?
*Gençliğimde aradığımı yaşlılığımda buldum , neylersin. Ya ben erken geldim ya sen geç kaldın vuslata , neylersin. Kader!
*Önce sevgiyi anlayalım...
*Elalem şarap içer sarhoş olur, biz aşk ehliyiz içmeden sarhoş olmuşuz..
*Musikinin ritminde bir sır saklıdır; eğer onu ifşa etseydim dünya alt üst olurdu..
*Her yolun bir adabı vardır.Allahı Allah'ı sevmenin de bir adabı vardır..Derviş sadece gönlü geniş ve ruhu gezgin bir sufi demek değildir ki...
*Gel bakalım ateşle nasıl oynanır göstereyim.. Gör bakalım ateş mi seni yakar, sen mi ateşi ?
*Alimken arif oldun peki aşık olmaya namzet misin ?
*Ey Celaleddin, talipsen yüreğime, yalnızlığını adayacaksın bana..
*Eğer susarsan konuşman daha aydınlık olur. Çünkü sükutta hem sessizliğin ışığı, hem de konuşmanın faydası gizlidir...
*Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü her insan ölecek yaşta..
48. satır:
* Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.
* Ey İnsan... Kafdağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma, her şeyin bir hesabı var: Üzdüğün kadar üzülürsün.
* Hüzün, taze tutar aşk yarasını... Yaramdan da hoşum, yârimden de...
* Diyorlar ki Dost acı söyler? Acıyı söyleyene Dost denilmez ki! Seni sevmeyen acı söyler Dostun, sana söyleyeceği acı dahi olsa, senin canını acıtmayacak şekilde tatlı dille söyler.
* İlim üç şeydir: Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden...
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Şems-i_Tebrizi" sayfasından alınmıştır