Süleyman Karagülle: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Science (mesaj | katkılar)
Ekremokan adlı kullanıcının son değişikliği reddedilerek Vitruvian sürümüne (112804) geri dönüldü: Kaynağı da eklerseniz kabul ederim. Söz hiçbir yerde çıkmıyor çünkü.
Değişiklik özeti yok
9. satır:
[https://akevler.org akevler.org]
}}
'''Süleyman Karagülle''' (d. 1928); Borçka, Artvin-Borçka’da), doğduTürk siyasetçi, düşünür, yazar. 1955 yılında İTÜ’den elektrik yüksek mühendisi olarak mezun oldu. 1967 de1967’de Akevler KooperatifiniKooperatifi’ni kurdu. Adil Düzen teorisyeni, ilim adamı, Türk siyasetçi, düşünür, yazar. Çalışmalarına İstanbul Yenibosna'da ki Akevler Kooperatifi'ndeburada devam etmektedir.
 
*''Adil Düzen tanımı:'' Hazreti Nuh Peygamber zamanından başlayan HakkaHakk’a dayalı Doğu uygarlıklarının temel varsayımlarına dayanan ve çağımızın imkânları ve ihtiyaçları ile oluşturulan düzendir; çağımızın sorunlarını çözecek düzendir. Anlaşılmayacak, karışık bir şey değildir. Yerinden yönetim, hakemlik sistemi, çalışana faizsiz olarak verilecek emek kredisi, işletmelerden alınacak yeryüzü kirasının insanlara bölüştürülmesi ile oluşacak sosyal devlet... Aidatsız sigortalama sistemi... Siyaset ile ekonominin birbirine karışmaması ilkesi...
 
*Unvanlarına bakarak sözlerimi hafife alabilirler ama gelecek onları hafife alacaktır.
19. satır:
*Aydınlık gelmedikçe karanlıklar bir yere gitmez. Kovalayanlar kendilerini yorarlar.
 
* Bir ulus dili, sanatı, tekniği ve hukuku kendisi için yine kendisi üretir. Komşularından etkilenir. İlim, din, yönetim ve ekonomi ise uluslar arasıdır ve insanlığındır. İlimde Avrupa bizden ileridir ama dinde de biz Avrupa’dan ileriyiz. Onlardan ilmi alırken, biz de onlara “din”i verebiliriz. Bu da şudur: Her din varlığını sürdürecektir. Ancak her din, müsbetmüspet ilmin verilerine göre kendisini yenileyecektir. Bunun metotlarını “fıkıh usûlü” ilmiyle Müslümanlar ortaya koymuştur. Bu ilim bizde var, bunu insanlığa öğretebiliriz.
 
*Kur’an’ı bugünkü ilimlerin ışığında anlamak üzere okumaya başlayacağız. Din dilini Türkçeleştireceğiz. Kur’an’ı tarihle anlayacağız. Buna göre Adil Düzen’i ortaya koyacağız ve ona göre örgütleneceğiz. Ondan sonra gelişme kendiliğinden olacak. Dil birliğini sağlayabilmemiz için de örgüte ihtiyacımız var. Kur’an’ı 10’lu gruplar halinde birlikte okumaya başlarsak sorunlarımızı çözecek bilgilere oluşabiliriz.
29. satır:
*Avrupa sosyal bilimlerde henüz Müslümanların seviyesine ulaşamamıştır.
 
* Büyük dinler, yeni hukuk ve yönetim düzeni getirdi. Batı Uygarlığı da teknikte ve ekonomide yenilik yaptı. Bu yenilikler eski hukuk ve yönetim kurallarını yetersiz hale getirmiştir. Sosyalizm bu koşullarda doğdu. Yahudiler kapitalizmi dengelemek için sosyalizmi oluşturdular. Dinler arası denge yerine; rejimler arası dengeyi kurmaya çalıştılar. Bunlar tarihin bir aşaması olduğu için Allah da bu gelişmelere izin verdi. Bu nedenle “sosyalizmi işçiler getirdi”, görüşü doğru değildir.
 
* Uygarlıklar iki uygarlığın eşleşmesi ile doğar. Yeni uygarlığın doğmasından birkaç yüzyıl önce gelen kurucular, hazırlık yaparlar. Bin yılların başında uygarlık oluşmaya başlar. Türkiye, son iki yüzyılını Batı ile Doğu arasında sentez yapma hazırlığı ile geçirmiştir. Sonunda “Adil Düzen’e Göre İnsanlık Anayasası” hazırlandı. Böylece yeni uygarlığın oluşma zamanı geldi.
 
*Bürokratik yönetim geçici yönetimdir, bürokrasi yakında ortadan kalkacak, yerini serbest meslek ve nöbetleşme alacak. Türklerde şahsi ahlak güçlüdür, sosyal ahlak ise çökmüştür. Çünkü mevcut sosyal yapı, geleneksel bünyesine yabancıdır ve dayatılmış bir yapıdır. Osmanlı Devleti, bu nedenle yıkılmadı ama Türkiye Cumhuriyeti bundan dolayı gelişemedi.
37. satır:
*Daha iyisini ortaya koymadığınız sürece eleştirilerin bir anlamı yoktur.
 
* Uygarlıklar tarihini de, Batı’nın sosyal ve tabii ilimlerini de öğrenmeliyiz. Kur’an’ı, Arapça ve usûlü fıkıh ile öğrenmeliyiz. Sonra yeni uygarlığın sentezine yönelmeliyiz. Tarihe fazla dalmak, orada saplanıp kalmaya neden olabilir.
 
*Araçları amaçlaştırmak şirktir.
45. satır:
*Adil Düzen; istihsalde kapitalist, istihlâkte(tüketimde) komünist, ticarette liberalist, tedavülde (kredileşmede) sosyalist, üretimde teşebbüsçü, imarda plâncıdır. İnsanlıkta devlet, il, bucak ve ocaklar vardır ve bunların merkezleri vardır. Yerinden yönetim vardır. Merkez hâkim değil, hâdimdir. Aile var, evlilik var, ancak, evlenme ve boşanma serbesttir. Din var, ama dinde zorlama yoktur. Özel mülkiyet var, ancak tekelcilik yoktur. Para kurallara bağlı olarak herkes tarafından çıkarılmaktadır. Devlet ve bankalar kurallara uyup uyulmadığını denetlemektedirler. Adil Düzen; yok edici değil, düzenleyicidir. Dengeleyicidir, koruyucudur, zararlarını gidericidir.
 
*Her hangiHerhangi bir ekonomik veya sosyal planlama yüz dairelik lojmanlar içinde planlanmalıdır. Hedef üçüncü bin yılın hicret demokrasisine, barışçı dindarlığa, tekelsiz kredileşme ekonomisine ve aidatsız sosyal dayanışmaya dayanan hukuk düzenine doğru yol alacak şekilde planlanmalıdır.
 
* Yakın bir gelecekte insanlık artık mukaddes kitapların öğretilerine kulak verecek ve gerçek adil yönetimi tesis edecektir. Dünya ve insanlık bu aşamaya gelmiştir. Bunu başarabilecek güce ve birikime sahiptir.Kuran Kur’an-ı Kerim’i anlayabilen ve dünya düzenini de ona göre uygulayabilen bir topluluk bunu başaracaktır.
 
* Ulusu oluşturan topluluk, kültürü de oluşturur. Bunlar dil, sanat, teknik ve hukuktur. Din kitapları ise uygarlıkları oluşturur. Bunlar ilim, din, ekonomi ve yönetimdir, anayasadır. Kur’an’dan sonra yeni kitap gelmeyecek. Yeni uygarlık ise Kur’an’ın müsbetmüspet ilme göre yeniden yorumlanması ile doğacaktır. Bizim Akevler’de yaptığımız budur, Adil Düzen de budur.
 
*1967 de Akevler Kooperatifi’ni kurdu. Bunu şöyle anlatır:
"Biz Çalışmalarımız için şöyle bir yol seçtik. Önce bir Kooperatif kurduk. Çalışma'da ve Yaşama'da birbirleri ile anlaşabileceklerin bir araya gelmelerini gaye edindik. Bir arsa aldık ve apartmanlar yapmaya başladık. İsteyenler bize katıldılar. Daha sonra, yapacağımız işler üzerinde araştırmalara başladık. Araştırmalar'ımızla, işlerimizi İslamiyet’e uygun olarak yapmaya çalıştık. Yeni ortaklar davet ettik. çalışmalar'ımızı beğenmeyenler oluyor. Biz, devamlı bizimle anlaşabilecek yeni kimseler arıyoruz. Eski anlaştıklarımızla da çalışmalar'ımız sürüyor. Ümit ediyoruz ki:
İçtihatlar'ımızı çoğaltacağız,
Uygulamalar'ımız artacak,
Yeni ortaklar katılacak ve yeni siteler oluşacak
Bütün Kooperatif Birliği içinde İcmalar oluşacak ve böylece İman'ımızı bulmuş olacağız. Biz bu yolu öneriyoruz ve kendimiz de önerdiğimiz yoldayız."
 
[[Kategori:Kişiler-S]]
[[Kategori:Teorisyenler]]
[[Kategori:Türkler]]
[[Kategori:Türk yazarlar]]
[[Kategori:Türk siyasetçiler]]