Muhammed/M: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Babatolian (mesaj | katkılar)
dz.
4. satır:
*Mazlumun bedduasından sakınınız. o dua ile Allah arasında perde yoktur.
*[[Merhamet]] etmeyene [[merhamet]] edilmez.
*(''[Muteber)]'' oruçOruç, (''[hep beraber)]'' tuttuğunuz gündekidir. (''[Muteber)]'' iftar, ''[hep beraber)]'' ettiğiniz gündekidir. (''[Muteber)]'' kurban (''[hep beraber)]'' kurban kestiğiniz gündekidir.
*Mülk küfr ile yaşar, zulm ile yaşamaz.
*Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz.<ref>Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.</ref>
: ''Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.''
*Mü'min, elinden dilinden başka Müslümanların güvende olduğu kişidir.
*(''[Mümin)]'' kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.<ref>Tirmizî, Birr, 36.</ref>
*(''[Mümin)]'' kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.<ref>Tirmizî, Birr, 58.</ref>
: ''Tirmizî, Birr, 36.''
*Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; onun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (''[nimete)]'' kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (''[musibete)]'' uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.<ref>Müslim, Zühd, 64; Dârim, Rikâk, 61.</ref>
*(Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.
*Mü’mininMüminin saygınlık ve onuru; Allah’ın kendisine verdiğine kanaat edip, insanlardan bir şey beklememesidir.
: ''Tirmizî, Birr, 58.''
*Mü'minlerMüminler arasında imanca en kâmil olanı, ahlakça en güzel olanıdır. En hayırlınız da ailesine hayırlı olandır.<ref>Tirmizî, Rad 11 (1162); Ebû Davud, Sünnet 16 (4682).</ref>
*Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; onun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.
*Mü'minler cehennemden kurtarılıp, cennetle cehennem arasındaki köprüde bir müddet hapsedilirler. Bu sırada, aralarında dünyada geçmiş olan haksızlıklar kısas edilir. Böylece günahlardan temizlenip paklandıktan sonra cennete girmelerine izin verilir. Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun, onlardan her biri, cennetteki evini, dünyadaki evinden daha iyi bilir.<ref>Buhari, Mezalim 1, Rikâk 48.</ref>
: ''Müslim, Zühd, 64; Dârim, Rikâk, 61.''
*Mü’minin saygınlık ve onuru; Allah’ın kendisine verdiğine kanaat edip, insanlardan bir şey beklememesidir.
*Mü'minler arasında imanca en kâmil olanı, ahlakça en güzel olanıdır. En hayırlınız da ailesine hayırlı olandır.
: ''Tirmizî, Rad 11 (1162); Ebû Davud, Sünnet 16 (4682).''
*Mü'minler cehennemden kurtarılıp, cennetle cehennem arasındaki köprüde bir müddet hapsedilirler. Bu sırada, aralarında dünyada geçmiş olan haksızlıklar kısas edilir. Böylece günahlardan temizlenip paklandıktan sonra cennete girmelerine izin verilir. Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun, onlardan her biri, cennetteki evini, dünyadaki evinden daha iyi bilir.
: ''Buhari, Mezalim 1, Rikâk 48.''
*Mü'minlerden iki grup birbiriyle çarpışırlarsa, aralarını düzeltin.
*Münafıklığın alameti üçtür : Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, emanete hıyanet eder.
*Müslüman dilinden ve elinden Müslümanların güvende olduğu kişidir. Mü’min de insanların malları ve canları hususunda kendisine güvendiği kişidir.<ref>Tirmizi, İman, bab: 12</ref>
:konuştuğu zaman yalan söyler,
*Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.<ref>Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.</ref>
:vaat ettiği zaman sözünde durmaz,
:emanete hıyanet eder.
*Müslüman dilinden ve elinden Müslümanların güvende olduğu kişidir. Mü’min de insanların malları ve canları hususunda kendisine güvendiği kişidir.
: ''Tirmizi, İman, bab: 12''
*Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.
: ''Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.''
*Müslüman kardeşine sahtekârlık yapan, ona zarar veren ve ona hile yapan bizden değildir.
*Müslüman, kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın.<ref>Müslim, Büyu’ 9, l, 1154</ref>
*Müslüman (erkeklerden) kim, Allah yolunda, ilâ-yı kelimetullah için, devenin iki sağımı arasında geçen müddet kadar savaşacak olsa cennet kendisine vâcip olur.<ref>Tirmizî, Fedâilu'l-Cihâd 21 (1657); Ebû Davud, Cihâd 42 (2541); Nesâî, Cihâd 25 (6, 26); İbnu Mace, Cihâd 15 (2792).</ref>
: ''Müslim, Büyu’ 9, l, 1154''
*Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslümanı(''[n kusurunu)]'' örterse, Allah da Kıyamet günü onu(''[n kusurunu)]'' örter.<ref>Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.</ref>
*Müslüman (erkeklerden) kim, Allah yolunda, ilâ-yı kelimetullah için, devenin iki sağımı arasında geçen müddet kadar savaşacak olsa cennet kendisine vâcip olur.
*Müslümanlar, Türklerle öldürüşmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Yüzleri kalkan gibi, üst üste binmiş (kalın) derili olan bu toplumlar... kıl giyerler.<ref>Müslim, es-Sahih, Kitabu'l-Fiten/62-65, hadis numarası: 2912; Ebû Davud, Sünen, Kitabu'l-Melâhim/9; Babun fî Kıtâli't-Türk, hadis numarası: 4303.</ref>
: ''Tirmizî, Fedâilu'l-Cihâd 21 (1657); Ebû Davud, Cihâd 42 (2541); Nesâî, Cihâd 25 (6, 26); İbnu Mace, Cihâd 15 (2792).''
:*Müslüman ''üzerine, atı ve kölesi için zekât mükellefiyeti yoktur.<ref>Buhâri, Zekât 45, 46; Müslim, Zekât 10 (982); </ref><ref>Muvatta, Zekât 37 (1, 277); </ref><ref>Tirmizi, Zekât 8 (628);</ref><ref> Ebû Davud, Zekât 10 (1594, 1595);</ref><ref> Nesâi Zekât 16 (5, 35).''</ref>
*Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.
 
: ''Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.''
==Kaynakça==
*Müslümanlar, Türklerle öldürüşmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Yüzleri kalkan gibi, üst üste binmiş (kalın) derili olan bu toplumlar... kıl giyerler.
{{Kaynakça}}
: ''Müslim, es-Sahih, Kitabu'l-Fiten/62-65, hadis numarası: 2912; Ebû Davud, Sünen, Kitabu'l-Melâhim/9; Babun fî Kıtâli't-Türk, hadis numarası: 4303.''
*Müslüman üzerine, atı ve kölesi için zekât mükellefiyeti yoktur.
: ''Buhâri, Zekât 45, 46; Müslim, Zekât 10 (982); Muvatta, Zekât 37 (1, 277); Tirmizi, Zekât 8 (628); Ebû Davud, Zekât 10 (1594, 1595); Nesâi Zekât 16 (5, 35).''
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Muhammed/M" sayfasından alınmıştır