Neşet Ertaş: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Babatolian (mesaj | katkılar)
+ref ve dz.
Kayas40 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
4. satır:
*Hepimiz bu [[devlet]]in [[sanat]]çısıyız. Devlet sanatçılığı diye ayrıca bir unvan bana biraz ayrımcılık gibi geliyor.<ref>[http://www.radikal.com.tr/yasam/halkin_sanatcisiyim_dedi_devlet_sanatciligini_reddetti-974733 Radikal, Halkın sanatçısıyım]</ref>
**''Devlet sanatçılığını neden reddettiğine dair sorulara cevabı.''
*İki büyük nimetim var. Biri anam biri yarim. Ana deyip de geçilmez. O yar anadan seçilmez. İkisine de kıymet biçilmez. Biri anam biri yarim. Birisi var etti beni. Birisi yar etti beni.İkisinnde birdir teni Biri anam biri yarim.
*Kendini bilen, bilmeyenin kusruna bakmaz.
*Kadınlar [[insan]]dır, biz insanoğlu.
10. satır:
*Saygısızlık olmasın, ceketimi çıkarabilir miyim?
**''1992-Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'ndaki konserinde ceketini çıkarmak için seyirciden izin istiyor.''
*İncitme canı İncitme
*İnsan doğup Hayvan ölüp cehenneme girme gardaş
*Suçun sorumlusu ruhtur vucüdun günahı yoktur
şüphesiz ki hercan haktır. İncitme canı İncitme
*Dinle sana bir sözüm var kimseyi hor görme gardaş
kim nasıldır Allah bilir Kötüleyip yerme gardaş
*Zengin isen ya bey derler ya paşa
Fakir isen ya abdak derler ya cingan haşa
*İnsanlar kendini bilebilseydi
Dünyada haksızlık kavga olmazdı
İnsan doğan yine insan ölseydi
Belki de dünyada hayvan kalmazdı
Hayvanlar yabanda sürüsüyünen
Geçinemez biri birisiyen
İnsan cennetinin hurisiyinen
Sevişseydi Hak yabana salmazdı
Tüm canların hak olduğun bilmese
Hakkın aşkı yüreğine dolmasa
O güzel cemale aşık olmasa
Kul Garib'im bu sazını çalmazdı
 
*Gözleri kör değil kulağı sağır
Bütün kainatı bilmekte insan
Hayvan cehennemde cezası ağır
Huriler içinde cennette insan
Cennettir bu dünya insan olana
Cehennem de burda hayvan olana
Gönül haktır kıymetini bilene
Onu saygı ile anmakta insan
Temizlenmiş ruhu ak olmuş iken
Allahın katında pak olmuş iken
Ruh can ile can hak olmuş iken
Neden başkasına minnette insan
Şüphesiz Allahın gökler ve yerler
Garip'im biliyor sağırlar körler
Arayan mevlasın bulurmuş derler
Arayıp kendini bulmakta insan
 
*
Şu dünyada muradına ermeyen
Ne yaşamış ne yaşıyor ne yaşar
Sevdiğini sinesine sarmayan
Ne yaşamış ne yaşıyor ne yaşar
Gurbet elde garib olan garibim
Derdin deryasına dalan garibim
Sevdiğinden ayrı galan garibim
Ne yaşamış ne yaşıyor ne yaşar
Yar aşgıynan yanıp bağrı gavrulan
Genç ömrü harman olup savrulan
Sevip sevip sevdiğinden ayrılan
Ne yaşamış ne yaşıyor ne yaşar
Gurbet elde garib olan garibim
Derdin deryasına dalan garibim
Sevdiğinden ayrı galan garibim
Ne yaşamış ne yaşıyor ne yaşar
 
*Dışın güzelliği için kalayı
Yüreği pak eden sevgidir sevgi
Kula kazandıran cennet alayı
Hakkı ile hak eden sevgidir sevgi
Sevgi dolsun her nefeste içelim
Sevgiler ekelim sevgi biçelim
Sevgi dünyasına yalan giremez
Gönülden sevmeyen hakka eremez
Bakar ama perdelidir göremez
Perdeyi kaldıran sevgidir sevgi
Sevgi doldur badeleri içelim
Sevgiler ekelim sevgi biçelim
Garibim aklımı alan bir gözdür
Yanar yüreğimde aşkı bir közdür
Hayvan dünyasının nimeti azdır
İnsana çok eden sevgidir sevgi
Sevgi doldur badeleri içelim
Sevgiler ekelim sevgi biçeli
 
Yüzün güzelliği özün coşkusu
İnsanı var eden sevgidir sevgi
Yaşama sevinci yürek tutkusu
Gönlü yar eden sevgidir sevgi
 
*Başkaldırdı Yunan, düşman göründü
Sabrile sabretti durdu Türkiye
Zaptetti Kıbrıs'ı vermez güründü
Bu işi dünyaya sordu Türkiye'm
Anlattı derdini dünyaya Türkçe
Çaresiz kalınca başına tekçe
Düşündü taşındı merdoğlu mertçe
Yerinde bir karar verdi Türkiyem
Kırk milyonu bir olunca hepimiz
Açıldı Akdeniz'e gemilerimiz
Sarıldı süngüye Mehmet'lerimiz
Sonunda zafere erdi Türkiye'm
Bir Garip aşığım kendi halımda
Adımız söylendi dünya dilinde
Girne, Magosa şimdi Türk'ün elinde
Mertliğin gününü gördü Türkiye'm
 
(Kıbrıs Barış Harekatından sonra Yazmıştır)
 
*Bir anadan dünyaya gelen yolcu
Görünce dünyaya gönül verdin mi
Kimi böyük kim böcek kimi kul
marak edip heçbirini sordun mu
Bunlar neden nedenini sordun mu
İnsan ölür ama uruhu ölmez
Bunca mahlukat var heç biri gülmez
Cehennem azabı zordur çekilmez
Azap çeken hayvanları gördün mü
Insandan doganlar insan olurlar
Hayvandan doganlar hayvan olurlar
Hepiside bu dünyaya gelirler
Ana haktır sen bu sirra erdin mi
Vade tekmil olup ömrün dolmadan
Emanetçi emaneti almadan
Ömrüyün baginin gülü solmadan
Varip bir canana ikrar verdin mi
varip bir cananın kulu oldun mu
Garip bülbül gibi feryat ederiz
Cehalet(cahiller) elinde küskün kederiz
Hep yolcuyuz böyle geldik böyle gideriz
Dünya senin vatanin mi yurdun mu
 
*Zaman sana uymaz boşa çalışma
Gel gardaş zamana uymasını bil
El aklıynan gezip boşa dolaşma
Gel gardaş zamana uymasını bil
Dost dost dost dost dost
Biraz da kendine gelmesini bil
Dost dost dost dost dost
Gel gardaş zamana uymasını bil
Dost dost dost dost dost
Her yörüyen il eline gidiyo
Bilmem okudun mu ilim ne diyo
Dedesini torunları ye diyo
Gel gardaş zamana uymasını bil
Dost dost dost dost dost
Çocuğun yüzüne gülmesini bil
Dost dost dost dost dost
Gel gardaş zamana uymasını bil
Dost dost dost dost dost
Datli gonuş dinlesinler sözünü
Gül ki gören seyresin yüzünü
Zaten hak biliyo senin özünü
Gel gardaş zamana uymasını bil
Dost dost dost dost dost
Aynı hakkın eşit olmasını bil
Dost dost dost dost dost
Gel gardaş zamana uymasını bil
Dost dost dost dost dost
Cehalet şu bana neler eylidi
Boş yere bağladı boşa eyledi
Garip bu sözleri sana söyledi
Gel gardaş zamana uymasını bil
Dost dost dost dost dost
Sana söylenenin duymasını bil
Dost dost dost dost dost
Gel gardaş zamana uymasını bil
Dost dost dost dost dost
Biraz gulak verip duymasını bil
Dost dost dost dost dost
 
*Derde düştüm dermanını aradım
Derdimin dermanı yarimiş meğer
Yari arar iken yarden ıradım
Yardan ayrı kalmak zorumuş meğer
Turap olup yare varayım dedim
Ayağına yüzüm sürüyüm dedim
O yarin sırrına ereyım dedim
Arifler keşfeder sırımış meğer
Gurbet ellerinde garip olanın
Yarin aşkıyınan derde dalanın
Yanılıp ta yarden ayrı kalanın
Her günü her anı zar imiş meğer
 
*Bir nazar eyledim hoş cemaline
Yaktın bu bağrımı nara sevdiğim
Kemiğim tarak et zülfün teline
Aklına getirip tara sevdiğim
Dostun bahçesine gül inmeyince
Açılmış goncalar derilmeyince
Yar elinen yaram sarılmayınca
Azar bu sinemde yara sevdiğim
Öz gönülden hiç yüzüme gülmezsen
Eller gibi hiç halımdan bilmezsen
Çaresiz derdime derman olmazsan
Bulunmaz derdime çare sevdiğim
Yandı bağrım yandı yar deyi deyi
Gönül yar istiyor yaram sar deyi
Şurada bir Garip yarin var deyi
Hatırdan çıkarma ara sevdiğim
 
*
Ne Söyleyim Şu Dünyanın Haline
Dağlar Ayrı Ayrı Çöl Ayrı Ayrı
Şu İnsanlar Bölüşmüşler Dünyayı
Hudut Ayrı Ayrı Yol Ayrı Ayrı
İnsanlık Kastına Silah Yapılmış
Belli İnsanlık Kötülüğe Katılmış
Tetikler Çekilmiş Atom Atılmış
Tetik Ayrı Ayrı El Ayrı Ayrı
O Hak Gökte Güneş Yerde Yar Olmuş
Şüphesiz Ki Her Canlıda Var Olmuş
Neden Kimse Bilmez Çünkü Sır Olmuş
Renk Ayrı Ayrı Dil Ayrı Ayrı
Kulak Vermiş Dört Köşeyi Dinlemiş
Gönül Yarsız Bu Dünyayı Neylemiş
Garip Bülbül Gül Dalına Tünemiş
Dallar Ayrı Ayrı Gül Ayrı Ayrı
 
*Gine boranlı dağlar
Bozulmuş viran bağlar
Orda bir garip ölse
Garip olanlar ağlar
Kalmış gurbet elinden
Acı türkü dilinden
Garip olmayan bilmez
Gariplerin halinden
Garibin yüzü gülmez
Derdini kimse bilmez
Bir kenarda kalsa da
Halini soran olmaz
Bir de dünyaya geldik
Ne ağladık ne güldük
İnsan geldik dünyaya
Biz niye garip olduk
 
 
 
 
 
 
 
 
==Kaynakça==
{{Kaynakça}}
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Neşet_Ertaş" sayfasından alınmıştır