Veganlık: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
HakanIST (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
HakanIST (mesaj | katkılar)
k yazım düzeltme, değiştirildi: hiç bir → hiçbir (2) AWB ile
3. satır:
 
[[Dosya:Carol J Adams with Snowball.jpg|170px|thumb|right|Biz, bütün zulümlerin birbiriyle ilişkili olduğuna inanıyoruz: Bütün canlılar özgür olana kadar, yani kötü muameleden, aşağılanmadan, sömürüden, kirlenmeden ve ticarileşmeden kurtulana kadar, hiçbir canlı özgür olmayacak.<br>'''[[Carol J. Adams]]''']]
[[Dosya:Chris_hedges_blur.jpg|170px|thumb|right|Ekolojik çöküş ve yokoluştan kendimizi kurtarabilmek amacıyla radikal değişimleri gerçekleştirebilmek için şunun şurasında en iyi ihtimalle birkaç yılımız kaldı. [[Vegan]] beslenen bir insan her gün 4165 litre su, 9 kilogram CO2 eşdeğeri, 3 metrekareye yakın ormanlık arazi, 20 kilo tahıl tasarruf ediyor ve her gün, duyguları olan bir canlıyı ölümden kurtarıyor. İleride bizi nelerin beklediğini biliyorsak eğer, veganlıktan başka hiç birhiçbir seçeneğimiz olmadığını görürüz.<br>'''[[Chris Hedges]]''']]
[[Dosya:Charles Robert Darwin by John Collier.jpg|170px|thumb|right|Gördüğüm en olağanüstü çalışan işçiler; Şili'deki maden işçileri, yalnızca sebze yerler (ayrıca bazı baklagil ve tohumları).<br>'''[[Charles Darwin]]''']]
[[Dosya:Angela davis at esu.jpg|170px|thumb|right|Çoğu zaman vegan olduğumu belirtmezdim ancak bu durum yavaş yavaş değişti. Artık bundan bahsetmenin tam zamanı çünkü veganlık devrimci anlayışın bir parçası –merhamete dayalı ilişki kurma yolları ararken, yalnızca insanlarla değil, bu gezegeni paylaştığımız diğer canlılarla da merhamete dayalı bir ilişki biçimi nasıl geliştirebiliriz sorusunu sormamız ve bunun için de kapitalist endüstriyel forma dayalı gıda üretimine meydan okumamız gerekiyor.<br>'''[[Angela Davis]]''']]
17. satır:
 
== [[Amy Lanou]] ==
*Amerikan Pediyatri Akademisi’ne göre bir bebeğin, yeni yürümeye başlamış bir çocuğun ya da bir çocuğun beslenmesine et, yumurta veya süt ürünlerinin katılmasına ihtiyaç yoktur. İyi planlanmış vegan veya [[vejetaryen]] beslenme yalnızca büyümeyi desteklemek için gerekli tüm besin maddelerini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda [[sağlık]]lı bir çocukluğa ve hastalıkların erken önlenmeye başlanmasına da katkı sağlar. <ref>[http://abolisyonistveganhareket.org/post/77813889231/veganl-k-ve-sagl-k-bir-sorumluluk-meselesi Veganlık ve Sağlık: Bir Sorumluluk Meselesi]</ref>
 
== [[Albert Schweitzer]] ==
*Merhamet dairesini yaşayan bütün varlıkları kapsayacak denli geliştirene dek İnsanoğlu huzur bulamayacaktır. <ref>Albert Schweitzer, Medeniyet Felsefesi</ref>
*[[İnsan]] ruhu ölmedi. Gizlenerek yaşamaya devam ediyor. İnsan [[ahlâk]]ının kökü olması gereken [[merhamet]]in, gerçek genişliğine ve derinliğine, ancak kendini insan türüyle sınırlamayıp bütün yaşayan canlıları kucaklaması sayesinde ulaşabileceğine inanıyorum.<ref>Nobel Peace Prize address: The Problem of Peace in the World Today</ref>
 
*[[İnsan]] ruhu ölmedi. Gizlenerek yaşamaya devam ediyor. İnsan [[ahlâk]]ının kökü olması gereken [[merhamet]]in, gerçek genişliğine ve derinliğine, ancak kendini insan türüyle sınırlamayıp bütün yaşayan canlıları kucaklaması sayesinde ulaşabileceğine inanıyorum. <ref>Nobel Peace Prize address: The Problem of Peace in the World Today</ref>
 
== [[Angela Davis]] ==
*Çoğu insan aslında yedikleri şeyin bir [[hayvan]] olduğu üzerine kafa yormaz. Bir biftek veya tavuk eti yediklerinde, bu hayvanların sırf insanlar onları tüketebilsin diye ne büyük acılar çektikleri akıllarının ucundan geçmez. <ref name="Siyasal Eylemci Angela Davis'in İnsan ve Hayvan Özgürlüğü Arasındaki Bağ Üzerine Görüşleri">[http://www.veganisttoplum.org/2014/08/vegan-angela-davisin-insan-ve-hayvan.html Siyasal Eylemci Angela Davis'in İnsan ve Hayvan Özgürlüğü Arasındaki Bağ Üzerine Görüşleri]</ref>
*Çoğu zaman vegan olduğumu belirtmezdim ancak bu durum yavaş yavaş değişti. Artık bundan bahsetmenin tam zamanı çünkü veganlık devrimci anlayışın bir parçası –merhamete dayalı ilişki kurma yolları ararken, yalnızca insanlarla değil, bu gezegeni paylaştığımız diğer canlılarla da merhamete dayalı bir ilişki biçimi nasıl geliştirebiliriz sorusunu sormamız ve bunun için de kapitalist endüstriyel forma dayalı gıda üretimine meydan okumamız gerekiyor.<ref name="Siyasal Eylemci Angela Davis'in İnsan ve Hayvan Özgürlüğü Arasındaki Bağ Üzerine Görüşleri"/>
 
*ÇoğuTüm zamano veganyediklerimiz olduğumuçok belirtmezdimama ancakçok bubüyük durum yavaşbir yavaşzulmü değiştimaskeliyor. ArtıkBu bundanülkede bahsetmenintavukların tamendüstriyel olarak zamanıkorkunç çünkükoşullar veganlıkaltında devrimciüretildiğini anlayışınaklımıza bir parçasıkez –merhameteolsun dayalıbile ilişkigetirmeden kurmaoturup yollarıbir ararken,tavuk yalnızcaparçası insanlarlayiyebiliyor değiloluşumuz, bukapitalizmin gezegenive paylaştığımızonun diğerzihinlerimizi canlılarlanasıl dasömürgeleştirdiğinin merhameteişaretlerinden dayalıbiri. birÖnümüzde ilişkimetadan biçimiöte nasılbir geliştirebilirizşey sorusunugöremiyor sormamızoluşumuz, vegündelik bununolarak içinkullandığımız demetaların kapitalistardındaki endüstriyelilişkileri formaanlamayı dayalıreddediyor gıdaolmamız. üretimineİşte meydanyediklerimizle okumamızilişkimiz gerekiyor.aynen böyle.<ref name="Siyasal Eylemci Angela Davis'in İnsan ve Hayvan Özgürlüğü Arasındaki Bağ Üzerine Görüşleri"/>
 
*Tüm o yediklerimiz çok ama çok büyük bir zulmü maskeliyor. Bu ülkede tavukların endüstriyel olarak korkunç koşullar altında üretildiğini aklımıza bir kez olsun bile getirmeden oturup bir tavuk parçası yiyebiliyor oluşumuz, kapitalizmin ve onun zihinlerimizi nasıl sömürgeleştirdiğinin işaretlerinden biri. Önümüzde metadan öte bir şey göremiyor oluşumuz, gündelik olarak kullandığımız metaların ardındaki ilişkileri anlamayı reddediyor olmamız. İşte yediklerimizle ilişkimiz aynen böyle. <ref name="Siyasal Eylemci Angela Davis'in İnsan ve Hayvan Özgürlüğü Arasındaki Bağ Üzerine Görüşleri"/>
 
== [[A. Breeze Harper]] ==
*Ben yiyeceklere ‘sıradan rutin bir nesne’ gibi bakamam. Yiyeceğe atfedilen anlamların bir kültürün var olan her şeyi kapsayan ideolojilerini ifade ettiğini biliyorum. Örneğin gıda seçimleri, bana bir toplumun cinsellik, toplumsal cinsiyet roller, ırka dayalı iktidar hiyerarşileri ve sakat olmamakla ilgili beklentilerini anlatabilir. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2015/01/06/5-maddede-hayvan-haklari-neden-feminist-bir-meseledir/ 5 maddede hayvan hakları neden feminist bir meseledir]</ref>
 
== Amerikan Gıda ve Beslenme Akademisi ==
*Amerikan Beslenme Derneği’nin görüşü, tamamen [[vejetaryen]] ve vegan beslenme de dâhil olmak üzere, düzgünce planlanan vejetaryen diyetlerin sağlıklı, besin öğeleri açısından yeterli ve belli hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde sağlıksal faydalar sağlayabilir nitelikte olduğudur. İyi planlanmış vejetaryen diyetler, hamilelik, emzirme, bebeklik, çocukluk ve ergenlik dönemleri de dâhil hayat döngüsünün her safhasındaki bireyler ve sporcular için uygundur. (...) Bulgu temelli bir değerlendirmenin sonuçlarına göre, vejetaryen bir beslenme iskemik kalp hastalığından ölüm riskinin azalmasında rol oynamaktadır. Vejetaryenlerde ayrıca vejetaryen olmayanlara nispeten daha az düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol seviyesi, daha düşük tansiyon sorunu, daha düşük oranlarda yüksek tansiyon ve tip 2 diyabet görülmektedir. Ek olarak, vejetaryenlerde vücut kitle indeksi ve tüm kanser oranlarının daha düşük görülme eğilimi vardır. Vejetaryen bir beslenmenin içerdiği daha az doymuş yağ alımı ve daha çok meyve, sebze, tam tahıl, yemiş, soya ürünü, lif ve bitkisel kimyasallar, kronik hastalık riskini düşürebilmektedir. <ref>[http://www.eatright.org/about/content.aspx?id=8357 Vegetarian Diets]</ref>
**(2009)
 
Satır 42 ⟶ 39:
 
== Aymeric Caron ==
*Çok yakın bir zamanda artık et tüketmeyeceğiz. Her yıl, kendimizi beslemek için 60 milyar [[hayvan]]ı öldürmeye bir son vereceğiz. İlkin, gezegenimiz bunu bize emrediyor: 2050 yılında 10 milyar nüfusa ulaşacağız ve yeryüzü ve su kaynaklarımız [[Karnizm|karnist]] bir beslenmenin devam ettirilebilmesi için yetersiz kalacak. Fakat, ekonomik ve ekolojik sebeplerin ötesinde, bitki özlü beslenmeye geçiş [[evrim]]imizin yeni basamağını oluşturacak. <ref>No Steak- Nouvelle Phase de Notre Évolution</ref>
 
==[[Bill Gates]]==
*Hepimizin proteine ihtiyacı vardır... Fakat bunu [[hayvan]]lardan sağlamak en verimli yol değildir. Bitkisel özlü proteinler çevre için en iyisidir. <ref>[http://www.youtube.com/watch?v=jjlVq5GiHbo youtube.com]</ref>
 
== Bergpartei, die "ÜberPartei" ==
Satır 51 ⟶ 48:
 
== [[Bill Clinton]] ==
*Artık baklagiller, fasulye ve meyveyle besleniyorum. <ref>[http://www.sabah.com.tr/Yasam/2010/10/04/vejetaryen_oldu_cin_usulu_beslenmeye_gecti sabah.com.tr, 04.10.2010]</ref>
 
== [[Brian Greene]] ==
*[[Vejetaryen]] olmak için size ne ilham verdi? Sorusuna verdiği yanıt:
**Kelimenin tam anlamıyla, annemin ben dokuz yaşındayken pişirdiği bir yemek -az etli domuz pirzolası- oldu. Pirzolalar, et ve etin direkt olarak geldiği hayvan arasındaki bağlantıydı. Dehşet içindeydim ve bir daha asla et yemeyeceğimi ilan ettim. Ve asla yemedim. Ardından vegan oldum. New York'un kuzeyindeki bir hayvan sığınağını ziyaret ettim ve süt endüstrisiyle ilgili destek vermeye devam edemeyeceğim ölçüde rahatsız edici olan çok fazla gerçek öğrendim. O günler zarfında tüm süt ürünlerini bıraktım. <ref>Interview with Brian Greene, Supreme Master Ching Hai News website (accessed Dec. 7, 2011)"</ref>
 
== [[Bruce Friedrich]] ==
*[[Hayvan özgürlüğü hareketi|Hayvan özgürlüğü]] iyimser bir hareket. Biz [[Jeremy Bentham]]’la birlikte ‘toplumun nefes alan her şeyi kapsayacak şekilde gelişeceği bir zamanın geleceğine,’ inanmaktayız. Biz Dr. [[Martin Luther King]]’le birlikte tarihin kavisinin geniş olduğuna ancak onun adalet ve merhamete doğru kıvrıldığına inanmaktayız (King’in karısının ve oğlunun, [[Coretta Scott King|Coretta]] ve [[Dexter Scott King]], vegan olmaları bunu kanıtlayacak niteliktedir). '''Biz toplumun ilerde insan kibiri ve [[hayvanlar]]a yönelik işkenceye şu an [[kölelik]] ve diğer gaddarlıklara baktığımız da hissetiğimiz tiksinti ile bakacağına inanıyoruz.''' <ref name="Hayvan özgürlüğü: Sosyal hak bağlantısı">[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2014/11/13/hayvan-ozgurlugu-sosyal-hak-baglantisi-3/ Hayvan özgürlüğü: Sosyal hak bağlantısı]</ref>
*Eğer biz insanları farelere, kedilere, köpeklere, domuzlara, tavuklara ve hindilere zarar vermemeleri konusunda ikna edebilirsek, onlar elbette ki dönüp de [[insan]]lara zarar vermeyeceklerdir. Kendini insanlığa adamış birçok kişi, [[Albert Schweitzer]]’den [[Ellen White]]’a kadar, [[Louisa May Alcott]]’tan [[Albert Einstein]]’a kadar, [[hayvanlar]]ı yediğimiz ve diğer şekillerde işkence ettiğimiz sürece [[barış]]ın mümkün olmayacağını hissetmiştir.<ref name="Hayvan özgürlüğü: Sosyal hak bağlantısı"/>
 
*Eğer biz insanları farelere, kedilere, köpeklere, domuzlara, tavuklara ve hindilere zarar vermemeleri konusunda ikna edebilirsek, onlar elbette ki dönüp de [[insan]]lara zarar vermeyeceklerdir. Kendini insanlığa adamış birçok kişi, [[Albert Schweitzer]]’den [[Ellen White]]’a kadar, [[Louisa May Alcott]]’tan [[Albert Einstein]]’a kadar, [[hayvanlar]]ı yediğimiz ve diğer şekillerde işkence ettiğimiz sürece [[barış]]ın mümkün olmayacağını hissetmiştir. <ref name="Hayvan özgürlüğü: Sosyal hak bağlantısı"/>
 
== [[Benjamin Spock]] ==
*Şimdi artık biliyoruz ki; ister dünya çapında bir atlet olalım, ister hafta sonu koşan bir amatör, isterse de eğlence olsun diye idman yapan biri; sağlığımızı iyileştirmek ve performans hedeflerimize ulaşmak için, enerji gereksinimimizi karşılayacak bitkisel bir diyet yeterli olacaktır. Ben bile, şu anda 93 yaşımda olmama rağmen, bitkisel diyete geçmemle birlikte sağlığımın çok büyük ölçüde iyiye gittiğini keşfettim. <ref>[http://gotohealth.com/athletes/ gotohealth.com]</ref>
 
== [[Barry Horne]] ==
*Bu mücadele bizim için, kişisel isteklerimiz veya ihtiyaçlarımız için değildir. Bu mücadele, deney laboratuvarlarında acı çekmiş ve öldürülmüş, ve eğer bu cani endüstriyi durdurmazsak daha çok acı çekecek ve ölecek her [[hayvan]] içindir. İşkence edilerek öldürülmüşlerin ruhları adalet istiyor, yaşayanların haykırışları ise özgürlük için. Biz bu adaleti sağlayabiliriz ve bu özgürlüğü getirebiliriz. [[Hayvanlar]]ın kimsesi yok, sadece biz varız. Onları yalnız bırakmayacağız. <ref>Barry Horne, cited in Best 2004, p. 91.</ref>
 
==Buket Uzuner==
Satır 72 ⟶ 68:
 
==Walter Bond==
*Görünüşe göre, eğer günde üç kere ölümü ve köleliği destekliyorsanız bir problem yok, ama bu gerçeğin altını çizersem, o zaman şerefsizin tekiyim. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2011/02/17/alf-%E2%80%9Cyalniz-kurt%E2%80%9D-benim/ ALF “Yalnız Kurt” Benim]</ref>
 
== [[Charles Darwin]] ==
*Gördüğüm en olağanüstü çalışan işçiler; Şili'deki maden işçileri, yalnızca sebze yerler (ayrıca bazı baklagil ve tohumları). <ref>Charles Darwin, quoted by C.W. Leadbeater in Vegetarianism and Occultism, 1913, p. 20</ref>
 
== [[Caldwell Esselstyn]] ==
*Bazı kişiler, bitkisel temelli beslenmenin 'ekstrem' olduğunu söylüyor. Her yıl yarım milyon insanın göğsü açılıp bacaklarından alınan damarlar kalbine dikiliyor. Bazıları da bunu 'uç' bulabilir. <ref>Forks Over Knives</ref>
 
== [[Carl Sagan]] ==
*Diğer [[hayvanlar]]ı köleleştiren, hadım eden, üzerinde deney yapan ve onlardan biftek yapan insanların, hayvanların acı hissetmediğine dair anlaşılması kolay bir eğilimi var. İnsanlar ve “hayvanlar” arasındaki keskin ayrım, eğer biz hayvanları zerre kadar pişmanlık ya da suçluluk duygusu hissetmeden irademize boyun eğdirmek, bizler için çalıştırmak, onları giymek, onları yemek istiyorsak hayati öneme sahiptir. [[Hayvanlar]] fazlasıyla bizim gibiler. <ref>Ann Druyan, Carl Sagan, "Shadows of Forgotten Ancestors"</ref>
 
== [[Chuck Palahniuk]] ==
*Nazi kamplarından kurtulan Musevilerin çoğunun neden vegan olduğunu biliyor musun? Çünkü onlar [[hayvan]] gibi davranılmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorlar. <ref>[http://www.goodreads.com/quotes/757754-do-you-know-why-most-survivors-of-the-holocaust-are goodreads.com]</ref>
 
== [[Chris Hedges]] ==
*Bizler vegan beslenmeye geçerek, şirket kârları uğruna milyarlarca [[hayvan]]ın işkenceden geçirilmesine suç ortaklığı yapmayı reddedebiliriz ve buna ilaveten, özellikle kalp hastalığı ve kanser konularında yararı ayrıntılı olarak belgelenmiş olan bitkisel beslenmenin getireceği sağlık kazanımlarını elde edebiliriz. <ref name="ReferenceA">
[http://www.bianet.org/bianet/ekoloji/160211-gezegeni-kurtarmak-her-ogunde-biraz Gezegeni Kurtarmak – Her Öğünde Biraz]</ref>
 
*[[İklim değişikliği|Ekolojik çöküş]] ve yokoluştan kendimizi kurtarabilmek amacıyla radikal değişimleri gerçekleştirebilmek için şunun şurasında en iyi ihtimalle birkaç yılımız kaldı. Vegan beslenen bir insan her gün 4165 litre su, 9 kilogram CO2 eşdeğeri, 3 metrekareye yakın ormanlık arazi, 20 kilo tahıl tasarruf ediyor ve her gün, duyguları olan bir canlıyı ölümden kurtarıyor. İleride bizi nelerin beklediğini biliyorsak eğer, veganlıktan başka hiç birhiçbir seçeneğimiz olmadığını görürüz. <ref name="ReferenceA"/>
**(9 Kasım 2014)
 
Satır 97 ⟶ 93:
 
== [[Cesar Chavez]] ==
*Özel bir biçimde, bütün insanların, [[hayvanlar]]ın da bizim gibi canlılar olduğunu, onları korumamız ve kendimizi sevdiğimiz kadar onları da sevmemiz gerektiğini anlamaları için iki kat daha fazla çalışmaya ihtiyacımız var. [[Barış]]ın temeli bu işte. Barışın ve huzurun temeli bütün mahlukata hürmet göstermektir... Herkese hürmet göstermedikçe -kendimize, hayvanlara ve bütün yaşayan varlıklara hürmet göstermedikçe huzuru ve barışı sağlayamayız... Onları sömürmeye son vermedikçe -onları [[bilim]] adına sömürmeye, spor adına sömürmeye, moda adına sömürmeye, ve evet, yemek adına sömürmeye son vermedikçe, hayvanlara karşı nazik olamayız, onları savunamayız. <ref>Accepting a Lifetime Achievement Award from In Defense of Animals in 1992.</ref>
 
== [[Charles Patterson]] ==
*Masum canlıların kitlesel olarak öldürülmesine 1945’te son verilmedi ki; sadece [[hayvanlar]]ın “sonsuza dek” sömürülmesi ve katledilmesine doğru bir rota değişikliği yaşandı; bu da [[insan]] baskısı ve şiddetinin bir modeli ve itici gücü olmaya yaradı. Mezbahalar olduğu sürece Treblinka ve Auschwitz daima var olacak. Yahudi Alman düşünür [[Theodor Adorno]]’nun söylediği gibi, “ Auschwitz, birisi bir mezbahaya bakıp, “ama onlar hayvan” diye düşündüğünde başlar”. <ref name="ReferenceB">[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2010/12/29/mezbahalari-agzinizdan-uzak-tutun/ 2003 yılında Internet Journal of Book Reviews adlı siteye verilen röportajdan]</ref>
*[[Hayvanlar]]ın katledilmesini güçlünün güçsüzleri sömürmeye hakkı olduğu şeklinde onayladığımız sürece birbirimize karşı şiddet uygulamaya ve yıkıcı davranışlarda bulunmaya devam edeceğiz. [[Adolf Hitler]], “gücü olmayan, hayatta kalmış şansını hakkını kaybeder” diyor. Savaşı kaybettiyse de onun faşist görüşü başarılı oldu, ne kadar ironik. İnsan uygarlığı da bu faşist görüşle yapıyor yapacağını; inekler, domuzlar, koyunlar, tavuklar ve diğer hayvanlar kendilerini savunamadığı için, hayatta kalma haklarını kaybediyorlar. Bundan dolayı onlara ne istersek yapmakta özgürüz sanıyoruz. Elbette hayvanlara yardım etmenin en önemli yolu, onları yememektir. Herkes en azından bunu yapabilir: Mezbahaları ağzınızdan uzak tutun.<ref name="ReferenceB"/>
 
*Tarihin bize verdiği kanıt, insanların zalim ve canavarca eylemleri yapabilme kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor, hem bireysel olarak hem de bir gruba dahil olarak. Soykırımı “bir grup güçlü bireyin akıldışı bir davranışı” olarak göremememin sebebi bu. Tam tersine soykırım, bizim neleri yapabileceğimizin çok net bir ispatıdır. Soykırımsal boyutlardaki mega suçlar, insan tarihinin görünen yüzünün hemen arkasında meydana gelmeyi bekliyor; çünkü kurbanlaştırdığımız [[hayvanlar]]ın başına daima bu olay geliyor. Yahudi yazar [[Isaac Bashevis Singer]] söz konusu hayvanlar olunca bütün insanların birer Nazi olduğunu söylemiştir. Hayvanların yaşadığı şey, “Sonsuz Treblinka”’dır.<ref name="ReferenceB"/>
*[[Hayvanlar]]ın katledilmesini güçlünün güçsüzleri sömürmeye hakkı olduğu şeklinde onayladığımız sürece birbirimize karşı şiddet uygulamaya ve yıkıcı davranışlarda bulunmaya devam edeceğiz. [[Adolf Hitler]], “gücü olmayan, hayatta kalmış şansını hakkını kaybeder” diyor. Savaşı kaybettiyse de onun faşist görüşü başarılı oldu, ne kadar ironik. İnsan uygarlığı da bu faşist görüşle yapıyor yapacağını; inekler, domuzlar, koyunlar, tavuklar ve diğer hayvanlar kendilerini savunamadığı için, hayatta kalma haklarını kaybediyorlar. Bundan dolayı onlara ne istersek yapmakta özgürüz sanıyoruz. Elbette hayvanlara yardım etmenin en önemli yolu, onları yememektir. Herkes en azından bunu yapabilir: Mezbahaları ağzınızdan uzak tutun. <ref name="ReferenceB"/>
 
*Tarihin bize verdiği kanıt, insanların zalim ve canavarca eylemleri yapabilme kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor, hem bireysel olarak hem de bir gruba dahil olarak. Soykırımı “bir grup güçlü bireyin akıldışı bir davranışı” olarak göremememin sebebi bu. Tam tersine soykırım, bizim neleri yapabileceğimizin çok net bir ispatıdır. Soykırımsal boyutlardaki mega suçlar, insan tarihinin görünen yüzünün hemen arkasında meydana gelmeyi bekliyor; çünkü kurbanlaştırdığımız [[hayvanlar]]ın başına daima bu olay geliyor. Yahudi yazar [[Isaac Bashevis Singer]] söz konusu hayvanlar olunca bütün insanların birer Nazi olduğunu söylemiştir. Hayvanların yaşadığı şey, “Sonsuz Treblinka”’dır. <ref name="ReferenceB"/>
 
== [[C. David Coates]] ==
*[[İnsan]]lar ilginç değil mi? Vahşi hayatı öldürüyorlar- kuşları, geyikleri, her türden kedi, tilki, kunduz, dağsıçanı, fare, çakalın milyonlarcasını kendi evcil [[hayvanlar]]ını ve onların yiyeceklerini korumak için öldürüyorlar. Ardından milyonlarca evcil hayvanı öldürüp onları yiyorlar. Bu da milyonlarca insanı öldürüyor; çünkü bu hayvanları yemek kalp krizi, kalp hastalığı, böbrek hastalıkları ve kanser gibi sağlığı bozan ve ölümcül [[sağlık]] koşullarına sebep oluyor. Ardından insanlar bu hastalıkların tedavisini bulmak için milyonlarca hayvana işkence edip onları öldürüyor. Başka yerlerde ise milyonlarca insan açlıktan ve kötü beslenme sonucunda ölüyor; çünkü yiyebilecekleri gıdalar evcil hayvanları kilo alsın diye kullanılıyor. Bu arada çok az insan bu kadar kolayca ve şiddetle öldüren insanlar senede bir kez “Dünyada Barış” için dua eden kartlar yollamasının saçmalığını farkedebiliyor. <ref>C. David Coates, “Old MacDonald’s Factory Farm” kitabının önsözünden.</ref>
 
== [[David E. Meyer]] ==
*Eğer hayvanlara yönelik davranışlarımızı insanlara yönelik davranışlarımızdan, radikal anlamda, farklı olarak meşru görmenin bir yolu yoksa, o zaman hayatın tamamına değer veren bir toplum geliştirmek zorundayız. (...) Bu görüşle uyum halinde bulunan bir toplum hem hayvanların hem de insanların keyfi sömürüsünden uzak olacaktır. Böyle bir toplumda rodeolara, sirklere yer olmayacaktır. Hayvanlar gıda ve giysi olmaları adına katledilmemeli. Bilimsel araştırmalardaki hayvan modeli; canlı doku kültürleriyle, bilgisayar modelleriyle, in vitro araştırmalarıyla, her şeyden önce sırf merak duygusu yerine merhamet/şefkat duygusuyla yer değiştirmeli. <ref name="animalliberationfront.com">[http://www.animalliberationfront.com/Philosophy/PhilosophyOfAR.htm animalliberationfront.com]</ref>
*Eğer önsezileriniz bir köpeğe zevk duymak adına işkence etmenizin kötü olduğunu söylüyorsa o zaman bir ineğin ya da tavuğun etini yeme konusunda da kendinizi eleştirebilmelisiniz. Et yemek hayatta kalmak için gereksiz olduğuna, bir alışkanlık ve zevk meselesi olduğuna göre her iki durum da insanın zevk alma hakkını bir hayvanın yaşama hakkından üstün görmektedir. Sirkler, rodeolar, hayvanat bahçeleri, su parkları, hayvan yemek, ürün deneyleri, kürkler, ve deri ürünlerinin hepsi insanlar zevk alsın, konforlu yaşasın, para kazansın diye hayvanlara zarar veriyor, ve işte bu sebeple insanların temel değerleriyle çelişiyorlar.<ref name="animalliberationfront.com"/>
 
*Eğer önsezileriniz bir köpeğe zevk duymak adına işkence etmenizin kötü olduğunu söylüyorsa o zaman bir ineğin ya da tavuğun etini yeme konusunda da kendinizi eleştirebilmelisiniz. Et yemek hayatta kalmak için gereksiz olduğuna, bir alışkanlık ve zevk meselesi olduğuna göre her iki durum da insanın zevk alma hakkını bir hayvanın yaşama hakkından üstün görmektedir. Sirkler, rodeolar, hayvanat bahçeleri, su parkları, hayvan yemek, ürün deneyleri, kürkler, ve deri ürünlerinin hepsi insanlar zevk alsın, konforlu yaşasın, para kazansın diye hayvanlara zarar veriyor, ve işte bu sebeple insanların temel değerleriyle çelişiyorlar. <ref>[http://www.animalliberationfront.com/Philosophy/PhilosophyOfAR.htm animalliberationfront.com]</ref>
 
== [[David Pimentel]] ==
*Amerika Birleşik Devletleri'nde, yemek için beslediğimiz hayvanlara yedirilen buğdaylarla direkt olarak insanları besleseydik 800 milyon aç insanı doyurabilirdik. <ref>[http://www.news.cornell.edu/stories/1997/08/us-could-feed-800-million-people-grain-livestock-eat news.cornell.edu]</ref>
 
== [[Dick Gregory]] ==
Satır 121 ⟶ 114:
 
== [[David Barbarash]] ==
*[[Hayvan özgürlüğü hareketi]]nin görmek istediği dünya, özgür bir dünyadır. ALF veya ARM eylemcileri değildir terörist olanlar; teröristler bu dünyanın hükümetleridir. Gökler, okyanuslar ve toprak herkes için bedava-özgür olmalıdır. Gökler B52 uçaklarının değildir. Kartallar ve serçeler içindir. Okyanuslar nükleer denizaltılar için değildir. Balinalar ve balıklar içindir. Ve toprak tanklar geçsin gitsin diye değildir, bombalar toprakları havaya uçursun diye değildir. Bizim için ve diğer türlerden erkek ve kız kardeşlerimiz içindir. Ben özgür bir dünya görmek istiyorum. Irkı, cinsiyeti, veya türü ne olursa olsun özgür. Bütün canlıların barış ve huzur içerisinde yaşayabildiği bir dünya görmek istiyorum. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2011/03/14/yeni-bir-dunya-yaratmak/ Yeni Bir Dünya Yaratmak]</ref>
 
== [[Ellen DeGeneres]] ==
Satır 127 ⟶ 120:
 
== [[Emre Kongar]] ==
*[[Devrim]], [[insan]] ve hayvan hakları ve [[özgürlük]] bir bütündür. <ref>[https://twitter.com/emrkongar/status/469068416004132864 Twitter resmi hesabı]</ref>
 
== Frankenstein ==
*Benim yemeğim insanınki gibi değil; ben iştahım için kuzu veya çocuğu yok etmem; palamut ve dutlar beni yeterince besliyor. <ref>[http://books.google.com.tr/books?id=tqOx5tUBtC4C&pg=PA171&lpg=PA171&dq=My+food+is+not+that+of+man%3B+I+do+not+destroy+the+lamb+and+the+kid+to+glut+my+appetite%3B+acorns+and+berries+afford+me+sufficient+nourishment.&source=bl&ots=yucvU1eDbu&sig=2hpLFkGTNVcxhpYywUDrmz7C5nY&hl=tr&sa=X&ei=bRnxU5ztKvOM4gT3kYEg&redir_esc=y#v=onepage&q=My%20food%20is%20not%20that%20of%20man%3B%20I%20do%20not%20destroy%20the%20lamb%20and%20the%20kid%20to%20glut%20my%20appetite%3B%20acorns%20and%20berries%20afford%20me%20sufficient%20nourishment.&f=false Frankenstein]</ref>
 
== [[Gary L. Francione]] ==
*Vegan olmak bize çok aza mal olur. Vegan olmazsak bu, [[hayvanlar]]a çok pahalıya mal olur.
*Bir hayvana acı çektirip onu öldürmenin en önemsiz çıkarlarımızla gerekçelendirilebileceğini düşünmemizin tek açıklaması, kibrimiz ve ne yazık ki şiddet eğilimimizdir.<ref>[https://www.facebook.com/abolitionistapproach/posts/464996070186819 Resmi Facebook hesabı]</ref>
 
*BirVegan hayvanaolmak acışiddetsiz çektiripbir onuyaşam öldürmeninsürmek eniçin önemsizgereklidir. çıkarlarımızlaYeterli gerekçelendirilebileceğinideğildir; düşünmemizinçünkü tekeğer açıklamasışiddetsizliği kucaklıyorsak, kibrimizveganlığın ötesine geçip eylemlerimizde, sözlerimizde ve nedüşüncelerimizdeki yazıktüm kişiddeti şiddetgeride eğilimimizdirbırakmalıyız. Fakat veganlık kesinlikle gereklidir ve vegan değilseniz, her hayvan yiyişinizde veya giyişinizde şiddeti kutluyorsunuz demektir.<ref>[https://www.facebook.com/abolitionistapproach/posts/464996070186819567518763267882 Resmi Facebook hesabı]</ref>
*Hayvan haklarını kabul etmek, his ve duyguları olan [[hayvanlar]]a eşya veya mülk muamelesi yapmama gibi bir sorumluluğumuz olduğunu kabul etmek demektir. Buradaki ilginç soru ise ineğin kendisine gaddarca davrandığı için çiftçiye dava açıp açmayacağı değil, öncelikle ineğin neden çiflikte olduğunu sormak olacak.<ref>"Bütün Hayvanlar İçin Tek Bir Hak" yazısından alıntı.</ref>
 
*Vegan olmak şiddetsiz bir yaşam sürmek için gereklidir. Yeterli değildir; çünkü eğer şiddetsizliği kucaklıyorsak, veganlığın ötesine geçip eylemlerimizde, sözlerimizde ve düşüncelerimizdeki tüm şiddeti geride bırakmalıyız. Fakat veganlık kesinlikle gereklidir ve vegan değilseniz, her hayvan yiyişinizde veya giyişinizde şiddeti kutluyorsunuz demektir. <ref>https://www.facebook.com/abolitionistapproach/posts/567518763267882 Resmi Facebook hesabı</ref>
 
*Hayvan haklarını kabul etmek, his ve duyguları olan [[hayvanlar]]a eşya veya mülk muamelesi yapmama gibi bir sorumluluğumuz olduğunu kabul etmek demektir. Buradaki ilginç soru ise ineğin kendisine gaddarca davrandığı için çiftçiye dava açıp açmayacağı değil, öncelikle ineğin neden çiflikte olduğunu sormak olacak. <ref>"Bütün Hayvanlar İçin Tek Bir Hak" yazısından alıntı.</ref>
 
*Bir bardak sütün içinde bir kilo etten daha fazla acı ve ızdırap var.
*Veganlığı ciddiye alan kişilerden "Vegan Polis" diye bahsedenler türcüdür. Irk ya da toplumsal cinsiyet eşitliğini tutarlı olarak savunan kişilerden ya da homofobiye sıfır tolerans gösterenlerden asla bu şekilde bahsetmeyiz. Mevzu oldukça basit: Ya türcüsünüzdür ya da değilsinizdir. Eğer [[türcü]] değilseniz, vegan olur ve veganlığı ciddiye alırsınız -tıpkı ırkçılığa, cinsiyetçiliğe ve heteroseksizme karşı çıkarken olduğu gibi.<ref>[https://www.facebook.com/abolitionistapproach/posts/841822492504173 Facebook resmi hesabı]</ref>
 
*Bir insanın ya da [[hayvan]]ın ahlaki statüsünün o hayvan ya da insanı dünyaya getirenler tarafından belirlenemeyeceği gibi, ahlaki bir kavramın uygulanması da onu tasarlayanlar tarafından belirlenemez. Ahlaki haklar sadece onları tasarlayanlar için geçerli olsaydı, insanlığın büyük bir kısmı ahlaki topluluktan dışlanmış olurdu. Bugün anladığımız biçimiyle hak anlayışı, başlangıçta sadece varlıklı, beyaz, erkek toprak sahiplerinin çıkarlarını korumak amacıyla geliştirilmişti; aslında ahlaki kavramların pek çoğu tarihsel olarak ayrıcalıklı erkeklerin çıkarı için geliştirilmişti. Zamanla, eşit gözetilme ilkesi uyarınca benzer durumları benzer şekilde ele almamız gerektiğini kavradık ve hakları (ve diğer ahlaki kavramları) başka insanları da kapsayacak şekilde genişlettik. Eşit gözetilme ilkesi uyarınca bazı insanların başkalarının malı olmasının ahlaki açıdan kabul edilemez olduğuna karar verdik. Eşit gözetilme ilkesini hayvanlara da uygulayacak olursak, kaynak muamelesi görmeme hakkını hayvanlara da tanımamız gerekir.<ref>Gary L. Francione, Hayvan Haklarına Giriş - Çocuğunuz mu Köpeğiniz mi?, s.302</ref>
*Veganlığı ciddiye alan kişilerden "Vegan Polis" diye bahsedenler türcüdür. Irk ya da toplumsal cinsiyet eşitliğini tutarlı olarak savunan kişilerden ya da homofobiye sıfır tolerans gösterenlerden asla bu şekilde bahsetmeyiz. Mevzu oldukça basit: Ya türcüsünüzdür ya da değilsinizdir. Eğer [[türcü]] değilseniz, vegan olur ve veganlığı ciddiye alırsınız -tıpkı ırkçılığa, cinsiyetçiliğe ve heteroseksizme karşı çıkarken olduğu gibi. <ref>[https://www.facebook.com/abolitionistapproach/posts/841822492504173 Facebook resmi hesabı]</ref>
*[[Hayvanlar]]ın hak anlayışını geliştirmemiş olmaları ya da bunu kavrayamacak olmaları önemli değil. İnsanların haklardan yararlanmak için potansiyel olarak bu anlayışı geliştirebilecek olmaları ya da bunu kavramaları gerekmiyor. Örneğin, ileri derecede zeka geriliği olan bir insan bir hakkın ne demek olduğunu kavramayabilir, ama bu, onu en azından kaynak muamalesi görmeme temel hakkından mahrum bırakabilleceğimiz anlamına gelmez.<ref>Gary L. Francione, Hayvan Haklarına Giriş - Çocuğunuz mu Köpeğiniz mi?, s.303</ref>
 
*Bir insanın ya da [[hayvan]]ın ahlaki statüsünün o hayvan ya da insanı dünyaya getirenler tarafından belirlenemeyeceği gibi, ahlaki bir kavramın uygulanması da onu tasarlayanlar tarafından belirlenemez. Ahlaki haklar sadece onları tasarlayanlar için geçerli olsaydı, insanlığın büyük bir kısmı ahlaki topluluktan dışlanmış olurdu. Bugün anladığımız biçimiyle hak anlayışı, başlangıçta sadece varlıklı, beyaz, erkek toprak sahiplerinin çıkarlarını korumak amacıyla geliştirilmişti; aslında ahlaki kavramların pek çoğu tarihsel olarak ayrıcalıklı erkeklerin çıkarı için geliştirilmişti. Zamanla, eşit gözetilme ilkesi uyarınca benzer durumları benzer şekilde ele almamız gerektiğini kavradık ve hakları (ve diğer ahlaki kavramları) başka insanları da kapsayacak şekilde genişlettik. Eşit gözetilme ilkesi uyarınca bazı insanların başkalarının malı olmasının ahlaki açıdan kabul edilemez olduğuna karar verdik. Eşit gözetilme ilkesini hayvanlara da uygulayacak olursak, kaynak muamelesi görmeme hakkını hayvanlara da tanımamız gerekir. <ref>Gary L. Francione, Hayvan Haklarına Giriş - Çocuğunuz mu Köpeğiniz mi?, s.302</ref>
 
*[[Hayvanlar]]ın hak anlayışını geliştirmemiş olmaları ya da bunu kavrayamacak olmaları önemli değil. İnsanların haklardan yararlanmak için potansiyel olarak bu anlayışı geliştirebilecek olmaları ya da bunu kavramaları gerekmiyor. Örneğin, ileri derecede zeka geriliği olan bir insan bir hakkın ne demek olduğunu kavramayabilir, ama bu, onu en azından kaynak muamalesi görmeme temel hakkından mahrum bırakabilleceğimiz anlamına gelmez. <ref>Gary L. Francione, Hayvan Haklarına Giriş - Çocuğunuz mu Köpeğiniz mi?, s.303</ref>
 
== [[Gary Smith]] ==
*150 yıl önce köleliğin biteceğini savunsaydın saçmaladığını söylerlerdi. 100 yıl önce kadınların oy verme hakkının olduğunu söylediğinde sana gülerlerdi. 50 yıl önce Afrika kökenli Amerikalıların kanunlar önünde eşit haklara sahip olması fikrine itiraz ederlerdi. 25 yıl önce eşcinsel haklarını savunduğunda sana sapık derlerdi. Bugün de [[hayvan]] köleliğinin sona ereceğini iddia ettiğimizde bize gülüyorlar, ama bir gün gülemeyecekler. <ref>[http://lasvegas.informermg.com/2013/03/02/being-vegan-this-is-a-social-justice-issue/ lasvegas.informermg.com]</ref>
 
== [[Gary Yourofsky]] ==
*Eğer samimi şekilde kendinizi et sektöründe köleleştirilmiş, suni bir dünyaya mahkum edilmiş, uzun, sağlıklı yaşama şansı elinden alınmış, zamanın çoğunda güneş ışığından mahrum edilmiş [[hayvanlar]]ın yerine koyup sonrada mezbahada bacağınızdan baş aşağı asılı bir şekilde asılı dururken, birisinin, boğazınızı kesip, vücudunuzu parçalara ayırdığını hayal ederseniz, vicdansız bir gelenek olan et yeme geleneğinin neden ortadan kaldırılması gerektiğini anlardınız. [[Evrim]]i destekleyen kuvvet, kibir, hırs yada açgözlülük değil, merhamet olmalıdır.
*Eğer vegan değilseniz, yaptığınız her şey o nefret ettiğiniz ırkçı, cinsiyetçi ve heteroseksist ideolojiyi taklit etmekten öteye gitmez.<ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2014/02/05/aricilik-bir-somuru-cesidi/ Arıcılık: Bir sömürü çeşidi]</ref>
 
*Geçen yıl Amerika'da 99 bin kadına tecavüz edildi, bu kadar [[kadın]]a tecavüz edilmişken neden biz de birine tecavüz etmiyoruz? Bu kadar tecavüz vakasının üzerine gidip de bir kadına tecavüz etmeyişimiz bir fark yarattı öyle değil mi? Aynı şekilde; hamburger, nugget, domuz yemediğimizde ineklerin, tavukların ve domuzların hayatında fark yaratıyoruz.<ref name="Gary Yourofsky ile Özel Röportaj"/>
*Eğer vegan değilseniz, yaptığınız her şey o nefret ettiğiniz ırkçı, cinsiyetçi ve heteroseksist ideolojiyi taklit etmekten öteye gitmez. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2014/02/05/aricilik-bir-somuru-cesidi/ Arıcılık: Bir sömürü çeşidi]</ref>
*Eğer [[insan]]lar gerçekten [[terörizm]]i sona erdirmek istiyorlarsa, o halde buzdolaplarından hayvan etini çıkarmalılar, kurşunlarını çöpe atmalılar, üniversitelerden dirikesim laboratuarlarını kapatmalarını istemeliler, kürk mağazalarının kapanmasını, sirklerin sadece insanlara özgü olmasını istemeliler, rodeonun tamamen bitmesini sağlamalı ve hayvanları terör yerlerinden kurtaran ALF’i desteklemeliler. Yoksa "barış", "medeniyet" ve "adalet" üzerine söylenen her şey bugüne dek varolmuş en ikiyüzlüce retorikler olarak ortada kalacak...<ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2012/06/27/koleligin-sonu-kurtulus-ozgurluk-pek-yakinda-ciftliklerde/ Köleliğin Sonu, Kurtuluş, Özgürlük: Pek Yakında Kürk Çiftliklerinde….]</ref>
 
*Bazen düşünüyorum ki [[türcü]]lüğü yok etmenin tek yolu umarsız her insanı besi ünitesindeki bir inek gibi, laboratuvardaki bir maymun gibi ya da sirkteki bir fil, rodeodaki bir boğa ya da kürk çiftliğindeki bir vizon gibi yaşamaya zorlamak. Böylece insanlar bu uyuşuk hallerinden uyanır ve yeryüzündeki en alçak tür tarafından, insan hayvanı tarafından, diğer [[hayvanlar]]a yaşatılan acıların farkına varır.<ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2014/03/10/empati-egitim-ve-siddet-hepsinin-zamani/ Empati, Eğitim ve Şiddet: Hepsinin Zamanı]</ref>
*Geçen yıl Amerika'da 99 bin kadına tecavüz edildi, bu kadar [[kadın]]a tecavüz edilmişken neden biz de birine tecavüz etmiyoruz? Bu kadar tecavüz vakasının üzerine gidip de bir kadına tecavüz etmeyişimiz bir fark yarattı öyle değil mi? Aynı şekilde; hamburger, nugget, domuz yemediğimizde ineklerin, tavukların ve domuzların hayatında fark yaratıyoruz. <ref>[http://www.youtube.com/watch?v=Msf8FW_qJEw Gary Yourofsky ile Özel Röportaj]</ref>
*Birisine veganlığı gösterdiğiniz zaman, veganlığı idrak ettiklerinde diğer her şeye de merhametle yaklaşıyorlar, sirklere gitmeye bir son veriyorlar, hayvanat bahçelerine gitmeye bir son veriyorlar, dirikesimi desteklemeye son veriyorlar.<ref name="Gary Yourofsky ile Özel Röportaj">[http://www.youtube.com/watch?v=Msf8FW_qJEw Gary Yourofsky ile Özel Röportaj]</ref>
 
*[[Hayvanlar]]a yapılanların dünyanın en kapsamlı soykırımı ve kölelik türü olduğundan hiç şüphem yok. Ve gün gelecek bugün hayvanlara yapılanlara; geçmişte siyahi insanlara, çocuklara, kölelere, kadınlara ve azınlıklara yapılanlara baktığımız gibi aynı iğrençlikle bakacağız.<ref name="Gary Yourofsky ile Özel Röportaj"/>
*Eğer [[insan]]lar gerçekten [[terörizm]]i sona erdirmek istiyorlarsa, o halde buzdolaplarından hayvan etini çıkarmalılar, kurşunlarını çöpe atmalılar, üniversitelerden dirikesim laboratuarlarını kapatmalarını istemeliler, kürk mağazalarının kapanmasını, sirklerin sadece insanlara özgü olmasını istemeliler, rodeonun tamamen bitmesini sağlamalı ve hayvanları terör yerlerinden kurtaran ALF’i desteklemeliler. Yoksa "barış", "medeniyet" ve "adalet" üzerine söylenen her şey bugüne dek varolmuş en ikiyüzlüce retorikler olarak ortada kalacak... <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2012/06/27/koleligin-sonu-kurtulus-ozgurluk-pek-yakinda-ciftliklerde/ Köleliğin Sonu, Kurtuluş, Özgürlük: Pek Yakında Kürk Çiftliklerinde….]</ref>
 
*Bazen düşünüyorum ki [[türcü]]lüğü yok etmenin tek yolu umarsız her insanı besi ünitesindeki bir inek gibi, laboratuvardaki bir maymun gibi ya da sirkteki bir fil, rodeodaki bir boğa ya da kürk çiftliğindeki bir vizon gibi yaşamaya zorlamak. Böylece insanlar bu uyuşuk hallerinden uyanır ve yeryüzündeki en alçak tür tarafından, insan hayvanı tarafından, diğer [[hayvanlar]]a yaşatılan acıların farkına varır. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2014/03/10/empati-egitim-ve-siddet-hepsinin-zamani/ Empati, Eğitim ve Şiddet: Hepsinin Zamanı]</ref>
 
*Birisine veganlığı gösterdiğiniz zaman, veganlığı idrak ettiklerinde diğer her şeye de merhametle yaklaşıyorlar, sirklere gitmeye bir son veriyorlar, hayvanat bahçelerine gitmeye bir son veriyorlar, dirikesimi desteklemeye son veriyorlar. <ref name="Gary Yourofsky ile Özel Röportaj">[http://www.youtube.com/watch?v=Msf8FW_qJEw Gary Yourofsky ile Özel Röportaj]</ref>
 
*[[Hayvanlar]]a yapılanların dünyanın en kapsamlı soykırımı ve kölelik türü olduğundan hiç şüphem yok. Ve gün gelecek bugün hayvanlara yapılanlara; geçmişte siyahi insanlara, çocuklara, kölelere, kadınlara ve azınlıklara yapılanlara baktığımız gibi aynı iğrençlikle bakacağız. <ref name="Gary Yourofsky ile Özel Röportaj"/>
 
*Üzgünüm, [[insan]]ların adaletsizliğe olan bu bağlılığını anlayamıyorum fakat adalet önünde sonunda yerini bulur; kurbanlar için maalesef yüzlerce yıl alıyor fakat sonunda [[hayvanlar]] özgür olacaklar! <ref name="Gary Yourofsky ile Özel Röportaj"/>
 
== [[Helmut F. Kaplan]] ==
*Nazilerin Yahudilere yaptığı her şeyi bugün biz hayvanlara yapıyoruz. Onların başına gelen her şey Nazi soykırımının tamamen aynısıdır. <ref name="ReferenceC">[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2010/12/25/sonsuz-treblinkahayvanlara-yonelik-davranisimiz-ve-soykirim/ “Sonsuz Treblinka: Hayvanlara Yönelik Davranışımız ve Soykırım”]</ref>
 
*Torunlarımız bir gün bize soracaktır: "Hayvan holokostu sırasında neredeydin? Bu korkunç suçlar sırasında ne yaptın? Yine, biz bilmiyorduk diye iddia edemeyiz. 2 kez aynı bahaneyi kullanamassınız.
 
Satır 179 ⟶ 157:
 
== [[Isaac Bashevis Singer]] ==
*[[Hayvanlar]] için bütün insanlar bir Nazi; hayvanlar için bu, sonsuz Treblinka’dan başka bir şey değil. <ref>[http://www.goodreads.com/quotes/188451-what-do-they-know-all-these-scholars-all-these-philosophers-all goodreads.com]</ref>
*İnsanın keyfine nasıl gelirse o şekilde başka bir türe dilediği gibi davranması en aşırı ırkçı teorilerin örneğini oluşturmuştur, yani güçlü olan haklıdır prensibini haklı çıkarmıştır.<ref name="ReferenceC"/>
 
*[[Hayvanlar]]ı öldürmekle [[Hitler]] tarzında gaz odaları yaratma ve [[Stalin]] tarzı toplama kampları kurmak arasında sadece küçük bir adım var(dır)… İnsan elinde bir bıçak ya da tüfekle durup da kendinden daha zayıf olanları öldürmeye devam ettikçe adalet diye bir şey olmayacak.<ref name="ReferenceC"/>
*İnsanın keyfine nasıl gelirse o şekilde başka bir türe dilediği gibi davranması en aşırı ırkçı teorilerin örneğini oluşturmuştur, yani güçlü olan haklıdır prensibini haklı çıkarmıştır. <ref name="ReferenceC"/>
*Nazilerin Yahudilere yaptığını insanlar hayvanlara yapıyor.<ref name="ReferenceC"/>
 
*[[Hayvanlar]]ı öldürmekle [[Hitler]] tarzında gaz odaları yaratma ve [[Stalin]] tarzı toplama kampları kurmak arasında sadece küçük bir adım var(dır)… İnsan elinde bir bıçak ya da tüfekle durup da kendinden daha zayıf olanları öldürmeye devam ettikçe adalet diye bir şey olmayacak. <ref name="ReferenceC"/>
 
*Nazilerin Yahudilere yaptığını insanlar hayvanlara yapıyor. <ref name="ReferenceC"/>
 
== [[James Cameron]] ==
Satır 192 ⟶ 167:
 
== [[Jane Goodall]] ==
*(...) Ve mezbahalar. Her bir saniye para demek. Bu yüzden bir hayvanı kesmeden evvel bayıltmak kanuni olsa da, ortada bayıltıcı bir alet yoksa, ki çoğu zaman böyle oluyor, elektrik veriliyor hayvanlara ve canlı canlı kesiliyorlar. Bu defalarca ve defalarca gösterildi. Ama benim söylemek istediğim şu: Eğer insanlara bunları anlatırsanız pek çok kişi “Lütfen bana bunları anlatma, ben çok hassasım ve hayvanları seviyorum” diyor. Ben de şöyle düşünüyorum o zaman: “Ama bunun kimseye bir faydası yok". <ref>[http://www.haytap.org/index.php/20070612232/dunyadan-haberler/primatolog-jane-goodall-in-efsanevi-yasami-/-vahsi-sempanzeler-arasinda?catid=0 Primatolog, Jane Goodall'ın Efsanevi Yaşamı]</ref>
 
== [[John McDougall]] ==
*Kral, kraliçeler gibi yemek her zaman insanları hasta etmiştir. Fark şu ki, artık herkes kraliyet gibi yiyor ve netice aynı. Doğal vegan beslenme insan için idealdir. Bitkilerde protein, aminoasitler, esansiyel yağlar, mineral, vitamin (kolesterol ve yabancı madde, organizma kirliliği olmadan) vardır ve bu kaybolan saglığı ve dış görünüşü kazanmaya yardımcı olur. Bitkisel beslenme tamdır. <ref>Available in eBook format - 340 pages (1983), ISBN: 0-8329-0392-2</ref>
 
== [[John Maxwell Coetzee]] ==
Satır 205 ⟶ 180:
== [[Mahatma Gandhi]] ==
*Bir ulusun büyüklüğü ve ahlaki gelişmesi, [[hayvanlar]]a nasıl davrandığıyla yakından alakalıdır.
 
*Hissediyorum ki; bir safhaya geldiğimizde, artık manevi ilerlememiz; fiziksel tatminimizden vazgeçerek, [[hayvan]] dostlarımızı öldürmemekle sağlanacak.
 
*Bir kuzunun [[hayat]]ı bir [[insan]]ın hayatından daha değersiz değildir.<ref>An Autobiography, the Story of My Experiments</ref>
 
== [[Mark Bittman]] ==
*Bitkisel beslenmeye deyince millet aç kalacağını zannediyor. Halbuki daha çok yiyorsunuz. Hayvansal gıda haricinde istediğiniz her şeyi yeme özgürlüğüne sahipsiniz. <ref>[http://www.youtube.com/watch?v=irXmBOmcLzU&feature=youtu.be&list=UUEJpsccgPoP90jGQPz35KDA youtube.com]</ref>
 
== [[Marc Bekoff]] ==
*Genelde olan şey şudur, belirli bir konuda diğer [[hayvanlar]]dan daha iyi bir performans sergilediğimizde onlardan daha zeki ve akıllı olduğumuzu iddia ederiz ama eğer bizden daha iyi performans sergileyen onlarsa o zaman bu iddiayı nadiren dile getiririz. O halde bizim daha zeki olduğumuz sonucu her şekilde tür ayrımcısı bir içerik barındırır, bizim daha önemli ve değerli olduğumuzu iddia eder ve bu iddialar da hayvan istismarına giden yola sokar bizi. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2011/08/25/sempanzeler-bizden-daha-mi-zeki/ Şempanzeler Bizden Daha mı Zeki?]</ref>
 
== [[Melanie Joy]] ==
*Köpekleri sevip, inekleri yememizin nedeni, köpeklerin ve ineklerin temel anlamda birbirinden farklı olması değil -inekler de tıpkı köpekler gibi hislere, tercihlere ve farkındalığa sahiptirler- bizim onları algılayışımızdaki farklılıktır.
*[[Karnizm]], bizi belirli [[hayvanlar]]ı yemeye şartlandıran, görünmez bir inanç sistemi veya ideolojidir. Karnizm veganizmin zıddıdır; inançlarını yemek masasına getiren insanların sadece veganlar ya da vejetaryenler olduğunu düşünmeye meyilliyiz. Ama hayvan yemek hayatta kalmak için bir zorunlu değilse bir seçimdir ve seçimler muhakkak inançlardan kaynaklanırlar.<ref>Karnizm: Etin İdeolojisi</ref>
 
*Çoğu [[insan]] hayvan yemenin evrensel bir olgu olduğunu, ideolojik olmadığını öne sürer. Kültürler arası tüketilen türler -[[karnizm]]in kanıtı olarak görülmektense- çoğunlukla hayvan yemenin moral anlamda bağlayıcı (ve bu sebeple moral anlamda nötr) bir pratik olduğu varsayımına yol açıyor. Ancak Sudan’da 12 yaşında kızların evlendirilmesi bizi çocuklarla cinsel ilişkilerin moral anlamda nötr bir şey olduğunu düşünmeye sevketmez ve Kore’de köpeklerin yenmesi domuzların ve diğer hayvanların yenmesinin moral anlamda nötr olduğunu düşünmeye itmez bizi. Eğer diğer kültürlerdeki benzer pratikler kendi davranışlarımızı [[etik]] anlamda haklı çıkarsaydı o zaman en korkunç suçların etiğini sorgulamak için sebebimiz olmazdı. Öteki kültürlerin geleneklerini ahlâksızlık olarak kınamamamız gerekirken dikkatli gözlemciler olarak kendi kültürümüzün belli [[hayvanlar]]ı yemeyi meşrulaştırma girişimlerini de incelemeliyiz.<ref>Karnizm: Etin İdeolojisi - Ama Orada Et Yiyorlar! : Kültürel Karnizm</ref>
*[[Karnizm]], bizi belirli [[hayvanlar]]ı yemeye şartlandıran, görünmez bir inanç sistemi veya ideolojidir. Karnizm veganizmin zıddıdır; inançlarını yemek masasına getiren insanların sadece veganlar ya da vejetaryenler olduğunu düşünmeye meyilliyiz. Ama hayvan yemek hayatta kalmak için bir zorunlu değilse bir seçimdir ve seçimler muhakkak inançlardan kaynaklanırlar. <ref>Karnizm: Etin İdeolojisi</ref>
*[[Karnizm]]in ikinci savunma mekanizması, meşrulaştırmadır; görünmezlik başarısız olunca öteki canlıları yemeye devam etmek için iyi bir sebep bulmamız gerekir. Karnizm et mitlerinin et gerçekleri olduğuna inanmamızı sağlayarak hayvan yemeyi meşrulaştırır. Etle ilgili kapsamlı bir mitoloji söz konusu; ama bütün mitler öyle ya da böyle şu üç ortak noktada toplanıyor: “normal”, “doğal” ve “gerekli”. Bu aynı mitler insan tarihi boyunca savaştan köleliğe ve insanlara yönelik her türden yobazlık (öteki düşmanlığı, homofobi vb.) biçimiyle ilgili inanç ve şiddet dolu davranışları meşrulaştırmak için kullanılmıştır.<ref>Karnizm: Etin İdeolojisi - Meşrulaştırma: İlericilik Maskesi Giymiş Muhafazakârlık</ref>
 
*Çoğu [[insan]] hayvan yemenin evrensel bir olgu olduğunu, ideolojik olmadığını öne sürer. Kültürler arası tüketilen türler -[[karnizm]]in kanıtı olarak görülmektense- çoğunlukla hayvan yemenin moral anlamda bağlayıcı (ve bu sebeple moral anlamda nötr) bir pratik olduğu varsayımına yol açıyor. Ancak Sudan’da 12 yaşında kızların evlendirilmesi bizi çocuklarla cinsel ilişkilerin moral anlamda nötr bir şey olduğunu düşünmeye sevketmez ve Kore’de köpeklerin yenmesi domuzların ve diğer hayvanların yenmesinin moral anlamda nötr olduğunu düşünmeye itmez bizi. Eğer diğer kültürlerdeki benzer pratikler kendi davranışlarımızı [[etik]] anlamda haklı çıkarsaydı o zaman en korkunç suçların etiğini sorgulamak için sebebimiz olmazdı. Öteki kültürlerin geleneklerini ahlâksızlık olarak kınamamamız gerekirken dikkatli gözlemciler olarak kendi kültürümüzün belli [[hayvanlar]]ı yemeyi meşrulaştırma girişimlerini de incelemeliyiz. <ref>Karnizm: Etin İdeolojisi - Ama Orada Et Yiyorlar! : Kültürel Karnizm</ref>
 
*[[Karnizm]]in ikinci savunma mekanizması, meşrulaştırmadır; görünmezlik başarısız olunca öteki canlıları yemeye devam etmek için iyi bir sebep bulmamız gerekir. Karnizm et mitlerinin et gerçekleri olduğuna inanmamızı sağlayarak hayvan yemeyi meşrulaştırır. Etle ilgili kapsamlı bir mitoloji söz konusu; ama bütün mitler öyle ya da böyle şu üç ortak noktada toplanıyor: “normal”, “doğal” ve “gerekli”. Bu aynı mitler insan tarihi boyunca savaştan köleliğe ve insanlara yönelik her türden yobazlık (öteki düşmanlığı, homofobi vb.) biçimiyle ilgili inanç ve şiddet dolu davranışları meşrulaştırmak için kullanılmıştır. <ref>Karnizm: Etin İdeolojisi - Meşrulaştırma: İlericilik Maskesi Giymiş Muhafazakârlık</ref>
 
== [[Morrissey]] ==
*Eğer mezbahaların gerekliliğine inanıyorsanız, o halde Auschwitz’i de desteklemelisiniz. Arada bir fark yok. <ref>[http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/25507609.asp Et yemekle pedofili aynı şey]</ref>
 
== [[Milan Kundera]] ==
*Yaradılış Kitabı'nın en başında bize Tanrı'nın insanoğlunu balıklar kuşlar ve tüm yaratıklar üzerinde egemenlik kursun diye yarattığı söylenir. Yaradılış Kitabı'nı yazan insandı elbette, at değil. Tanrı'nın insana hayvanlar üzerinde egemenlik kurma iznini verip vermediği pek belli değil. Daha akla yakın olanı, insanın inekle at üzerinde kurduğu egemenliği kutsasın diye Tanrı'yı yaratmış olması. Evet, bir geyiği ya da ineği öldürme hakkı insanoğlunun üzerinde görüş birliğine vardığı tek şey, en kanlı savaşlar sırasında bile. Bu hakkı verili saymamızın nedeni hiyerarşinin en tepesinde olmamız. Ama hele oyuna üçüncü kişi girsin -kendisine Tanrı tarafından, 'bütün öteki yıldızlardaki yaratıklar üzerinde egemenlik kuracaksın' denen, başka gezegenden bir yaratık - Yaradılış Kitabı'nı elde bir saymamız o an imkansızlaşır. Bir Marslının arabasına koşulan ya da Samanyolu sakinleri tarafından şişte kızartılan bir insanoğlu belki tabağındaki dana pirzolasını hatırlar da, inekten (çok geç olarak!) özür diler. <ref name="Milan Kundera, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği">Milan Kundera, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği</ref>
*Gerçek insan iyiliği, ancak karşısındaki güçsüz bir yaratıksa bütün saflığı ile, özgürce ortaya çıkabilir. İnsan soyunun gerçek ahlaki sınavı, temel sınavı, onun, merhametine bırakılmışlara davranışında gizlidir: Hayvanlara. Ve işte bu açıdan insan soyu temel bir yenilgi yaşamıştır, o kadar temel bir yenilgi ki, bütün öteki yenilgiler kaynağını bundan almaktadır.<ref name="Milan Kundera, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği"/>
 
*Gerçek insan iyiliği, ancak karşısındaki güçsüz bir yaratıksa bütün saflığı ile, özgürce ortaya çıkabilir. İnsan soyunun gerçek ahlaki sınavı, temel sınavı, onun, merhametine bırakılmışlara davranışında gizlidir: Hayvanlara. Ve işte bu açıdan insan soyu temel bir yenilgi yaşamıştır, o kadar temel bir yenilgi ki, bütün öteki yenilgiler kaynağını bundan almaktadır. <ref name="Milan Kundera, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği"/>
 
== [[Moby]] ==
Satır 247 ⟶ 216:
== [[Peter Singer]] ==
*[[Darwin]]ci bakış açısını kabul ettiğimizde, yani bizlerin özel olarak yaratılmış bir tür olmadığımızı ve Tanrı tarafından verilmiş, diğer canlılara hükmetme hakkımızın bulunmadığını kabul ettiğimizde, [[hayvanlar]]dan gelen ve onların çektiği acıları somutlaştıran tüm bu ürünleri satın almamamız gerekecektir.<ref>(Peter Singer - The Genius of Darwin: The Uncut Interviews - Richard Dawkins)</ref>
 
*Sırf bizimle aynı türe mensup olmadıkları gerekçesiyle onların çıkarlarını göz ardı eder ya da önemsiz görürsek, kaba ırkçıların ve cinsiyetçilerin mantığını benimsemiş oluruz. Irkçılar ve cinsiyetçiler de, kendi ırklarına ve cinsiyetlerine mensup kişilerin, diğer tüm özellikle­rinden ve niteliklerinden bağımsız olarak, sırf bu özelliklerinden dolayı daha üstün bir ahlaksal statüye sahip olduklarını düşünürler. Çoğu insan akıl yürütme yetisi ve diğer zihinsel yetiler açısından insan dışı [[hayvanlar]]dan daha üstün olabilir; ama bu, insanlarla hayvanlar arasında çizdiğimiz çizgiyi haklı çıkarmaya yetmez… - [[Peter Singer]] <ref>[http://www.sesonline.net/php/genel_sayfa_yazar.php?KartNo=57419&Yazar=Yal%E7%FDn+Erg%FCndo%F0an Hayvan özgürleşmesi, insan özgürleşmesidir...]</ref>
 
*Bizim gücümüzün merhametine kalmış türlerin gaddarca sömürülmesine son vererek gerçek bir fedakarlık kapasitemiz olduğunu kanıtlamak için ayağa kalkacak mıyız? Asiler ya da teröristler tarafından zorlandığımız için değil de yaptığımız şeyin ahlaken savunulamaz olduğunu idrak ettiğimiz için?
 
== [[Philip Wollen]] ==
*Dünya etrafında seyahat ederken, fakir ülkelerin kendi çocukları kollarında açlıktan ölürken, buğdaylarını batılı ülkelere sattıklarını gördüm. Bunu bir suç olarak gören sadece ben miyim? Bana inanın, yediğimiz her lokma et, gözleri yaşlı, açlıktan ölmekte olan çocuğun suratına atılan bir tokattır. O çocuğun gözlerine bakıp da sessiz mi kalmalıyım? Dünya herkesin ihtiyacını karşılayabilecek kadar besin üretebilir, fakat herkesin açgözlülüğünü karşılayacak kadar değil.
 
*[[Hayvanlar]] menülerden çıkarılmalıdır. Çünkü; onlar mezbahalarda, kafeslerde, parmaklıklar arasında korku içinde çığlık atıyorlar. Şeytani, alçak, umutsuzluk hapishanelerinde...
 
Satır 264 ⟶ 230:
 
== [[Paul Watson]] ==
*Öldürmekten yana tavır koyanlarda beni çok şaşırtan şeylerden biri, tarihimiz boyunca tek bir kişiye zarar vermemiş olmamıza rağmen bizi şiddet yanlısı olmakla suçlamaları. Öylesine şiddetten uzağız ki 20 senedir [[hayvan]] öldürmemeyi savunduğumuz gibi gemilerimizin tamamı %100 vegan. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2014/08/10/yasam-dusmanlarina-sifir-tolerans/ Yaşam düşmanlarına sıfır tolerans!]</ref>
 
== [[Richard Dawkins]] ==
*Kliniklere bomba atan ve iyi doktorları öldüren fanatik kürtaj karşıtlarının, incelendikleri zaman su katılmamış birer türcü olduğu ortaya çıkıyor. Yetişkin bir inek, ahlak açısından, her türlü makul ölçüte göre, doğmamış bir bebekten daha çok sevgi ve yakınlığımızı hak eder. Kürtaj doktoruna “Cani!” diye haykıran yaşam yanlısı kişi, eve gidip bifteğini yer. <ref>"Meraklı Zihinler" isimli kitapta yer alan, Richard Dawkins'in kaleme aldığı deneme.</ref><ref>[http://garajimdakiejder.blogspot.com/2013/03/richard-dawkins-gercegin-buyusunun.html#.U9UkAfl_szE garajimdakiejder.blogspot.com]</ref>
 
== [[Robert Louis Stevenson]] ==
*Bizlerle aynı türden zevklere, tutkulara ve organlara sahip olan canlıların leşlerini tüketiriz... Ve mezbahaları günlük olarak acı ve korku çığlıkları ile doldururuz.
 
*Yamyamlıktan daha çok midemizi bulandıran hiçbir şey yoktur, fakat biz de Budistlere ve veganlara aynı izlenimi veriyoruz; bebek yediğimiz için, her ne kadar kendi bebeklerimizi yemesek de...
 
Satır 278 ⟶ 243:
 
== [[Rynn Berry]] ==
*Veganlığa bakışım süt danasının süt üretiminin bir yan ürünü olduğu ve aslında masum beyaz bir sıvı sandığım sütün her bardağında bir dilim dana eti, bir yudum kan olduğunu öğrenmemle kökten değişti. <ref>Rynn Berry, quoted in Joanne Stepaniak, The Vegan Sourcebook, 1998</ref>
 
== [[Robin Webb]] ==
*Sirklerde, çiftliklerde, laboratuvarlarda, mezbahalarda ve diğer şeytani karanlık yerlerde acı ve korkudan başka seçenekleri olmayan kardeşlerime. Üzgünüm, ben çok üzgünüm. Ama savaş devam edecek. Sömürülen, suistimal edilen tek bir [[hayvan]] kalıncaya dek devam edecek, ve bir tek hayvan kalması bile bizim için fazla. Son birey de özgür kalana dek savaş devam edecek. O son zaferi kazanacak olanlar, sizlere teşekkür ederim. Sizlere çok teşekkür ederim. Bu arada, [[hayvan]] özgürlüğü için mücadele etmeye devam edelim, her ne şekilde olursa olsun.. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2010/12/16/hayvan-ozgurlugu-bedeli-ne-olursa-olsun/ Hayvan Özgürlüğü: Bedeli Ne Olursa Olsun]</ref>
 
*[[Hayvan özgürlüğü hareketi|Hayvan özgürlüğü]] nihai özgürlük hareketidir, 'son cephe'dir.
 
== [[Richard Ryder]] ==
*[[Türcülük]] kavramını ilk kez 1970 senesinde, diğer türlere karşı önyargılı tutumumuzu tanımlamak ve [[ırkçılık]], cinsiyet ayrımcılığı gibi önyargılarımız ile benzerliğini ortaya koymak için kullandım. Amacım, aslında hepimizin akraba olduğunu göstermekti. Tüm türler, biyolojik ve evrimsel gelişim bakımından akrabadırlar. Ve bizler de, diğer türlere birer nesneymişçesine değil, evrimsel kuzenlerimiz olduklarını bilerek davranmalıyız.... Aslında birer hayvan olduğumuzu ve tüm diğer türlerle evrimsel bir akrabalığımız olduğunu Charles Darwin'in ilk kez dile getirişinden sonra geçen zaman içinde, gereken ahlaki sonucu çıkardığımızı açıkçası söylemek zor... Diğer hayvan türleriyle ilgili asıl önemli şey, onların acı çekebilen varlıklar olmalarıdır. Üstelik hayvanların acı çekebildiğine dair her gün daha da çok bilimsel kanıt sunuluyor. Bir kere sinir sistemlerimiz çok benziyor; keza acının deneyimlenişiyle ilişkili beyinde bulunan biyokimyasallar da. Dolayısıyla onların da acıyı ve stresi aynı şekilde yaşadıklarından emin olmamamız için hiçbir sebep yok –burada yüzlerce hayvan türünden bahsediyorum. Ben de ahlaki bir açıdan şunu söylüyorum: bir köpek veya bir fil ya da bir kedinin X değerinde çektiği acı, yine X değerinde acı çeken bir insanınkinden daha önemsiz değildir. Dolayısıyla acı söz konusu olduğunda, hangi ırktan veya cinsiyetten olduğunuz nasıl bir fark yaratmıyorsa, hangi türden olduğunuzun da bir önemi olamaz. Çekilen acı aynı acı. O halde ahlaki açıdan hepimiz aynı saygıyı görmeyi hak ediyoruz. Kimileri insanın sözde daha zeki, daha dindar, daha bağımsız veya daha özerk olduğunu ileri sürerek, bu özelliklerin bizi üstün kıldığı iddiasında bulunuyorlar. Ben de bu abartılı ve sözde farkların, ahlaki açıdan bir anlam ifade etmediklerini ve asıl meseleyle hiçbir alakaları olmadığını savunuyorum. Tek bir gerçek var, o da hepimizin acı çekebilen varlıklar oluşumuz... Ahlaki bağlamda en önemli ölçüt zekâ değil, acı çekebiliyor olmaktır. Profesörlere daha zeki oldukları veya rahiplere daha dindar oldukları için imtiyaz tanımayız. Toplumumuz buna müsaade etmez. Peki o zaman türlerle ilişkimiz söz konusu olduğunda, neden sırf biraz daha zeki olduğumuz için kendimize ahlaki bir ayrıcalık tanıyor ve daha fazla hak bahşediyoruz? Bunun hiçbir mantıklı açıklaması yok. <ref>[http://www.veganisttoplum.org/2014/02/richard-ryder-turculuk-uzerine.html Richard Ryder: Türcülük Üzerine]</ref>
 
== [[Ronnie Lee]] ==
*Bizler bu [[dünya]]nın canlılarıyla avcı [[insan]] elinde mızrağıyla ormana daldığından beri [[savaş]] halindeyiz. İnsan emperyalizmi [[hayvanlar]]ı her yerde köleleştirdi, baskı altına altı, öldürdü, parçaladı. Etrafımızda canlılar için hazırlanmış köle kampları yer alıyor, endüstriyel çiftlikler ve dirikesim laboratuvarları, Dachau ve Buchenwald toplama kampları var her yanımızda. Hayvanları gıda için katlediyoruz, onları kendi keyfimiz için aptalca numaralar sergilemeleri için zorluyoruz, spor adına onları tüfeklerle vuruyor, kancalar takıyoruz. Hayvanların yuvası olan yabanı paramparça ettik. [[Türcülük]] cinsiyet ayrımcılığından bile daha derinlerimize kazınmış durumda, bu kadar derinlik yeter. <ref name="ReferenceC"/>
 
== [[Sam Simon]] ==
Satır 297 ⟶ 261:
== [[Steve Best]] ==
*[[İnsan]] ve [[hayvan]] özgürlüğü hareketleri birbirinden ayrılamaz; çünkü hepsi özgür olmadan hiçbiri özgür olamaz. İnsanlar hayvanları sömürdüğü sürece huzurlu, insancıl ve sürdürülebilir toplumlar geliştiremez. Aynı şekilde [[hayvanlar]] da toplumlarda derin psikolojik ve kurumsal değişiklikler yapılmadan özgürlüklerine kavuşturulamazlar.
*Sol, artık veganlar olmadan ya da [[hayvan hakları]] aktivistleri olmadan [[devrim]] yapamaz. Tek bir türü diğer bütün türleri sömürerek özgürleştirmek, devrim filan değildir.<ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2012/10/10/veganizm-kaybedemeyecegimiz-bir-savas/ Veganizm: Kaybedemeyeceğimiz Bir Savaş]</ref>
 
*Soykırım gibi, insanlar hayvanların başına ne geldiğini öğrenmek istemiyorlar, reddetme hali içerisindeler; yakılmış insanların dumanları arasında işini görmeyen devam eden “İyi Almanlar”ın bir benzerini ahlaki iyilik ve merhamet numarası yapan; ama yiyecek seçimleri hayvanlara yönelik soykırımı devam ettirmeye yarayan önyargılı iki yüzlülerden başka bir şey olmayan “İyi İnsanlar”da görebiliriz.<ref name="ReferenceC"/>
*Sol, artık veganlar olmadan ya da [[hayvan hakları]] aktivistleri olmadan [[devrim]] yapamaz. Tek bir türü diğer bütün türleri sömürerek özgürleştirmek, devrim filan değildir. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2012/10/10/veganizm-kaybedemeyecegimiz-bir-savas/ Veganizm: Kaybedemeyeceğimiz Bir Savaş]</ref>
*Aydınlamanın anlamı, değişmektir. Onsekizinci yüzyılda aydınlanma dini dogmaları ve zorbalığı yenmek anlamına geliyordu; yirminci yüzyılın sonlarına doğru, aydınlanma ırkçılığı, cinsiyetçiliği, homofobiyi ve diğer önyargılarını yenmek anlamına geliyordu; ve şimdi yirmibirinci yüzyılda aydınlanma, [[türcü]]lüğü yenerek hayatın tümünü onore eden evrensel bir etiği kucaklamak anlamına geliyor.<ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2010/12/18/hayvan-haklari-ve-yeni-aydinlanma/ Hayvan Hakları ve Yeni Aydınlanma]</ref>
 
*Hümanist, şiddet içermeyen ütopya; o sözde “aydın” ve “ilerici” [[insan]]lar, [[eşitlik]] ve hak kavramlarını bu gezegeni beraber paylaştığımız canlıları da kapsayacak şekilde genişletene dek ikiyüzlü bir yalan olarak kalacak.<ref name="drstevebest.org">[http://www.drstevebest.org/AnimalRightsandtheNewEnlightenment.htm drstevebest.org]</ref>
*Soykırım gibi, insanlar hayvanların başına ne geldiğini öğrenmek istemiyorlar, reddetme hali içerisindeler; yakılmış insanların dumanları arasında işini görmeyen devam eden “İyi Almanlar”ın bir benzerini ahlaki iyilik ve merhamet numarası yapan; ama yiyecek seçimleri hayvanlara yönelik soykırımı devam ettirmeye yarayan önyargılı iki yüzlülerden başka bir şey olmayan “İyi İnsanlar”da görebiliriz. <ref name="ReferenceC"/>
*[[Martin Luther King]]’in şiddet ve ayrımcılıktan uzak paradigmatik “dünya evi” vizyonu, eşitlik ve barış değerleri bütün hayvan türlerini kapsayacak şekilde genişletilmedikçe her yanından kan akan bir mezbahadan başka bir şey değildir.<ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2012/06/24/bir-mucadele-gunlugunden-notlar/ Bir Mücadele Günlüğünden Notlar]</ref>
 
*Elbette hayvanlardan farklıyız; hayır, onlar elbette uzay gemisi yapamazlar, hayır onlar matematikten anlamazlar, hayır tabi ki Shelley gibi romantik şiir yazamazlar. Lanet olsun! Siz bir balina gibi yüzebilir misiniz? Kartal gibi uçabilir misiniz? Bir yarasa gibi işitebilir misiniz? Bir kedi kadar güzel misiniz? Bir kedi kadar güzel kokuyor musunuz? Kimlerin hak sahibi olacağı ve kimlerin hak sahibi olamayacağı, kimlerin topluma dahil olup olamayacağı türünden bir ahlaki evrende kriterimizi akıl olarak belirlemek tamamen saçmadır ve ayrımcılıktan başka bir şey değildir! Eğer zürafalar insan ırkı kadar geri kafalı, kendini beğenmiş ve önyargılı olsaydı en az 2 metrelik boynunuz olmadığı sürece hiçbir hakkınız olmayacaktı. Sizi dirikesimle kestikleri, yiyecek olasınız diye kesip biçtikleri, sırf o kadar uzun bir boynunuz yok diye size her türden işkenceyi yaptıkları böylesine emperyalist bir zürafa dünyasında yaşamak ister miydiniz? İşte bizim ahlaki kodumuz böylesine ayrımcı ve önyargılı.<ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2012/10/08/ekolojik-kriz-zamaninda-hayvan-ozgurlugu-ve-ahlaki-ilerleme/ Ekolojik Kriz Zamanında Hayvan Özgürlüğü ve Ahlâki İlerleme]</ref>
*Aydınlamanın anlamı, değişmektir. Onsekizinci yüzyılda aydınlanma dini dogmaları ve zorbalığı yenmek anlamına geliyordu; yirminci yüzyılın sonlarına doğru, aydınlanma ırkçılığı, cinsiyetçiliği, homofobiyi ve diğer önyargılarını yenmek anlamına geliyordu; ve şimdi yirmibirinci yüzyılda aydınlanma, [[türcü]]lüğü yenerek hayatın tümünü onore eden evrensel bir etiği kucaklamak anlamına geliyor. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2010/12/18/hayvan-haklari-ve-yeni-aydinlanma/ Hayvan Hakları ve Yeni Aydınlanma]</ref>
 
*Hümanist, şiddet içermeyen ütopya; o sözde “aydın” ve “ilerici” [[insan]]lar, [[eşitlik]] ve hak kavramlarını bu gezegeni beraber paylaştığımız canlıları da kapsayacak şekilde genişletene dek ikiyüzlü bir yalan olarak kalacak.<ref>[http://www.drstevebest.org/AnimalRightsandtheNewEnlightenment.htm drstevebest.org]</ref>
 
*[[Martin Luther King]]’in şiddet ve ayrımcılıktan uzak paradigmatik “dünya evi” vizyonu, eşitlik ve barış değerleri bütün hayvan türlerini kapsayacak şekilde genişletilmedikçe her yanından kan akan bir mezbahadan başka bir şey değildir. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2012/06/24/bir-mucadele-gunlugunden-notlar/ Bir Mücadele Günlüğünden Notlar]</ref>
 
*Elbette hayvanlardan farklıyız; hayır, onlar elbette uzay gemisi yapamazlar, hayır onlar matematikten anlamazlar, hayır tabi ki Shelley gibi romantik şiir yazamazlar. Lanet olsun! Siz bir balina gibi yüzebilir misiniz? Kartal gibi uçabilir misiniz? Bir yarasa gibi işitebilir misiniz? Bir kedi kadar güzel misiniz? Bir kedi kadar güzel kokuyor musunuz? Kimlerin hak sahibi olacağı ve kimlerin hak sahibi olamayacağı, kimlerin topluma dahil olup olamayacağı türünden bir ahlaki evrende kriterimizi akıl olarak belirlemek tamamen saçmadır ve ayrımcılıktan başka bir şey değildir! Eğer zürafalar insan ırkı kadar geri kafalı, kendini beğenmiş ve önyargılı olsaydı en az 2 metrelik boynunuz olmadığı sürece hiçbir hakkınız olmayacaktı. Sizi dirikesimle kestikleri, yiyecek olasınız diye kesip biçtikleri, sırf o kadar uzun bir boynunuz yok diye size her türden işkenceyi yaptıkları böylesine emperyalist bir zürafa dünyasında yaşamak ister miydiniz? İşte bizim ahlaki kodumuz böylesine ayrımcı ve önyargılı. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2012/10/08/ekolojik-kriz-zamaninda-hayvan-ozgurlugu-ve-ahlaki-ilerleme/ Ekolojik Kriz Zamanında Hayvan Özgürlüğü ve Ahlâki İlerleme]</ref>
**(05 Eylül 2012)
*[[İnsan]]ın insanı tahakküm altına alması ve bunun savaş, kölelik ve soykırımla gerçekleştirilmesi genellikle kurbanların dil yoluyla aşağılanmasıyla başlar. Ancak insanlıktan çıkarmanın araçları ve metodları türetilmiş şeylerdir, çünkü [[türcülük]] Batı’nın diğer halklara olan gaddarlığını cesaretlendiren, sürdüren ve meşrulaştıran kavramsal paradigmayı sağlamıştır. Tarih boyunca [[hayvanlar]]ı kurban haline getirişimiz birbirimizi kurban haline getirişimizin modelini ve temelini oluşturmuştur. Tarih, insanların hayvanları sömürüp katletmesi; ardından diğer insanlara hayvanmış gibi davranıp aynısını onlara yaptığını gösteren bir kalıbın varlığını ortaya koyuyor. Fethedenler ister Avrupalı emperyalistler, Amerikalı sömürgeciler ya da Alman Naziler olsun Batılı saldırganlar kılıç oyunundan önce kelime oyunu oynadılar, kurbanlarına “fare”, “domuz”, maymun” ve “aşağılık hayvan” gibi isimlerle hitap ettiler.<ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2011/02/20/21-yuzyil-devrimi-2/ 21. Yüzyıl Devrimi]</ref>
 
*Irkçı kafa yapısı deri rengine dayanarak aşağı/üstün hiyerarşisi yaratırken, cinsiyet ayrımcısı mentalite, erkekleri ve kadınları daha yüksek ve daha aşağı varlık sınıflarına ayırır, [[Türcülük|tür ayrımcısı]] bakış ise biyolojik süremi insan ve hayvan şeklinde iki zıt gruba ayırarak [[hayvanlar]]ı nesneleştirir ve aşağılar. Irkçılığın nefret dolu bir beyaz üstünlükçülüğünden kök salması, cinsiyet ayrımcılığının geri kafalı bir erkek üstünlükçülüğünün ürünü olması gibi, tür ayrımcılığı da şiddet dolu bir insan üstünlükçülüğünün -yani insanların hayvanları istedikleri her türden amaç için kullanma hakkının olduğu sonucunda meydana gelir, daha geniş bakarsak, refahçılığın [[ahlak]]i sınırları içinde bu böyledir, ama aslında bunların hepsi resmi Hristiyanlığın ahlaki bavulundan arta kalanlardan başka bir şey değildir.<ref name="ReferenceC"/>
*[[İnsan]]ın insanı tahakküm altına alması ve bunun savaş, kölelik ve soykırımla gerçekleştirilmesi genellikle kurbanların dil yoluyla aşağılanmasıyla başlar. Ancak insanlıktan çıkarmanın araçları ve metodları türetilmiş şeylerdir, çünkü [[türcülük]] Batı’nın diğer halklara olan gaddarlığını cesaretlendiren, sürdüren ve meşrulaştıran kavramsal paradigmayı sağlamıştır. Tarih boyunca [[hayvanlar]]ı kurban haline getirişimiz birbirimizi kurban haline getirişimizin modelini ve temelini oluşturmuştur. Tarih, insanların hayvanları sömürüp katletmesi; ardından diğer insanlara hayvanmış gibi davranıp aynısını onlara yaptığını gösteren bir kalıbın varlığını ortaya koyuyor. Fethedenler ister Avrupalı emperyalistler, Amerikalı sömürgeciler ya da Alman Naziler olsun Batılı saldırganlar kılıç oyunundan önce kelime oyunu oynadılar, kurbanlarına “fare”, “domuz”, maymun” ve “aşağılık hayvan” gibi isimlerle hitap ettiler. <ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2011/02/20/21-yuzyil-devrimi-2/ 21. Yüzyıl Devrimi]</ref>
 
*Irkçı kafa yapısı deri rengine dayanarak aşağı/üstün hiyerarşisi yaratırken, cinsiyet ayrımcısı mentalite, erkekleri ve kadınları daha yüksek ve daha aşağı varlık sınıflarına ayırır, [[Türcülük|tür ayrımcısı]] bakış ise biyolojik süremi insan ve hayvan şeklinde iki zıt gruba ayırarak [[hayvanlar]]ı nesneleştirir ve aşağılar. Irkçılığın nefret dolu bir beyaz üstünlükçülüğünden kök salması, cinsiyet ayrımcılığının geri kafalı bir erkek üstünlükçülüğünün ürünü olması gibi, tür ayrımcılığı da şiddet dolu bir insan üstünlükçülüğünün -yani insanların hayvanları istedikleri her türden amaç için kullanma hakkının olduğu sonucunda meydana gelir, daha geniş bakarsak, refahçılığın [[ahlak]]i sınırları içinde bu böyledir, ama aslında bunların hepsi resmi Hristiyanlığın ahlaki bavulundan arta kalanlardan başka bir şey değildir. <ref name="ReferenceC"/>
 
*'[[Hayvan özgürlüğü hareketi|Hayvan Hakları Akımı]]' şu anda gezegenin en önemli, en dinamik ve en güçlü akımıdır. Tüm 'insan hakları' akımlarına bakın, nerdeler? Feminizm akımı nerede, sivil hakları akımı nerede, Savaş karşıtı akım nerede? Tamamen bitik haldeler. Etkisizler, tamamen bir kenara atılmış, yok olmuş durumdalar. Fakat eğer, "Hayvan Hakları Akımı nerede?" diye sorarsanız; her yerdedir!<br>Şiddeti ve korkunç trajediyi durdurmak için kişi, barış şarkıları söylemekten biraz daha fazlasını yapmalıdır. Bu akımın evrim geçirip, 'İrlanda Cumhuriyet Ordusu' gibi bir akıma dönüşeceği ve şimdiki kullanılan taktikleri değil de -şimdiki kullanılan taktikler terörizm değildir- masum ve silahsız kişiler ya da hayvan deneyleriyle ilgisi olmayan bir kişi zarar gördüğünde, gerçek terörist taktikler kullanacağı imkansız bir şey değildir. Fakat bunun doğuracağı sonuçlar bazen kaçınılmazdır.<br>Eğer rahatlık içinde olan bir çocuk ile, mutlak sıkıntı içinde olan bir hayvanı korumak arasında bir seçim yapmam gerekse, her seferinde hayvanı korurum.<br>Savaşların varolmasının sebebleri, mantığı kullanmanın, ikna etmenin, diyalogların başarısız olması ve iki değişik tarafın kavgasının sabitleşip, şiddete dönüşme tehditi içinde olmasıdır. 19. yüzyıl Amerika'sında insan köleliği konusunda iç savaş vardı. İleride bir gün, 21. yüzyılda ya da ötesinde hayvan hakları konusunda da iç savaş çıkabilir!<ref>[http://www.youtube.com/watch?v=GLs-L-1s8cg youtube.com]</ref>
*[[Hayvan hakları]] modern insanlığın tertiplediği eşitlik, demokrasi ve haklar gibi en yüksek değerlerin geliştirilmesinde bir sonraki sahne. Kendimizi gezegene hükmeden yarı [[tanrı]]lar olarak gören o sapkın kavramlarımızı, yaşayan büyük ilişkiler ağına ait ve bu ağ içerisinde birbirine bağımlı varlıklar olduğumuzu söyleyen daha alçakgönüllü ve bütüncü bir nosyonla değiştirmek zorundayız. Tahakkümcü ve [[türcü]] kimlikler bizi felaketler yokuşundan aşağıya doğru yuvarlıyor. Eğer [[insan]]lık ve yaşayan [[dünya]], bir bütün olarak bir geleceğe sahipse, insanlar hayatın tümüne saygı duyan evrensel bir etik kavramını kucaklamak zorundalar.<ref name="drstevebest.org"/>
 
*[[Hayvan hakları]] modern insanlığın tertiplediği eşitlik, demokrasi ve haklar gibi en yüksek değerlerin geliştirilmesinde bir sonraki sahne. Kendimizi gezegene hükmeden yarı [[tanrı]]lar olarak gören o sapkın kavramlarımızı, yaşayan büyük ilişkiler ağına ait ve bu ağ içerisinde birbirine bağımlı varlıklar olduğumuzu söyleyen daha alçakgönüllü ve bütüncü bir nosyonla değiştirmek zorundayız. Tahakkümcü ve [[türcü]] kimlikler bizi felaketler yokuşundan aşağıya doğru yuvarlıyor. Eğer [[insan]]lık ve yaşayan [[dünya]], bir bütün olarak bir geleceğe sahipse, insanlar hayatın tümüne saygı duyan evrensel bir etik kavramını kucaklamak zorundalar. <ref>[http://www.drstevebest.org/AnimalRightsandtheNewEnlightenment.htm drstevebest.org]</ref>
 
*[[Cehennem]]i hayal edin: acı çığlıklar, kan nehirleri, iç organlar ve kan, parçalanmış vücut kısımları ve hala canlıyken hisleri taşlaşmış sadistler tarafından kesilip parçalanan canlılar. Mezbahaların dünyasına hoş geldiniz; ama uyaralım: her şey hayal ettiğinizden çok daha kötü.
 
*Mezbahalarda sistem maksimum hız ve maksimum yeterlik peşindedir, burada amaç hayvanlara, işçilere ya da halkın sağlığına önem vermek değil, kazanç elde etmektir. Mezbahalardaki hayvanlar bilinçleri yerindeyken zincire asılır, burun ya da anüslerinden kancalara takılır, yukarı kaldırılır, kanı akıtılır, parçalara ayrılır, derileri sökülür, kaynar suya atılırlar. Hayvanlar ölmeden önce mezbahanın içinde yarım millik bir yol gider, on dakikalık elektriktro şok verilir, dövülür ve nihayetinde tamamen ölmeden de adım adım parçalara ayrılırlar.
 
== [[Şahin Alpay]] ==
*Et yemenin insanlığa ve gezegendeki tüm canlılara bedeli ağır. [[Hayvan]]sal protein tüketimi sadece kanser, şeker ve kalp hastalıklarından erken ölüme yol açmakla kalmıyor; kesimlik hayvanlar sera gazı salımının en önemli kaynaklarından biri olduğu gibi ormanların yok edilmesinin başlıca sorumlularından. Bu bulgular, sağlıklı ve uzun yaşamak yanısıra yeryüzünde yaşamı tehdit eden iklim değişikliğiyle mücadele için de vegan olmaktan başka çaremiz olmadığını gösteriyor. <ref>[http://www.zaman.com.tr/sahin-alpay/et-yemenin-insanliga-bedeli_2260851.html Et yemenin insanlığa bedeli]</ref>
 
== [[Theodor Adorno]] ==
Satır 336 ⟶ 288:
 
== [[Tom Regan]] ==
*Gerçekten benim açımdan “insancıl et”le ilgili koparılan fırtına temiz bir vicdanla ölü eti yemek isteyen [[insan]]ların özel bir ricasından ibaret. [[Hayvanlar]]a gaddarlıkla davranmama zorunluluğuna işaret eden bütün ateşli itirazlara rağmen onlar söz birliği etmişcesine istisnai durumlar dışında (mesela meşru müdafaa gibi durumlar dışında) hayat almamak gibi bir sorumluluğumuz olduğunun altını çizmiyorlar. Aslında gerçek şu ki; eğer bu akşam yemekte et yiyorsanız sizin için bir inek öldürülmüş demektir. İneğin ne kadar “insancıl” ortamlarda yetiştirildiği başka, öldürülürken ineğin yaşama hakkının ihlal edilip edilmediği ise bambaşka bir şey. Hayvan haklarını savunan her ciddi insan aradaki farkı bilir; bu insanlar hem çiftlik hayvanları kaçınılmaz olarak acı çektiği için, hem de onlar için en son zarar noktasının ölüm olduğunu bildikleri için hayvan eti yemekten uzak duruyorlar. <ref>[http://www.voices4animals.org/?p=1247 Tom Regan on “humane meat”]</ref><ref>[http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2012/05/22/tom-regan-insancil-et-hareketi/ Tom Regan: “İnsancıl Et Hareketi”]</ref>
 
== [[Yılmaz Erdoğan]] ==
*Bugüne kadar bir sürüyü yemişimdir! Artık hayvansal gıdaları ağzıma sürmem. <ref>[http://magazin.haberturk.com/herkes-bunu-konusuyor/haber/1042565-vegan-yilmaz-erdogan VEGAN YILMAZ]</ref>
 
==[[Zülal Kalkandelen]]==
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Veganlık" sayfasından alınmıştır