I. Süleyman: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Trapaemin (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
Trapaemin (mesaj | katkılar)
Çok önemli sözler ve şiirleri ekledim.
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
40. satır:
 
* Halk içinde devlet kadar itibarlı bir başka şey yoktur ama, dünyada bir nefeslik sıhhat gibi saadet ve zenginlik olmaz.
 
* Sen hakka karşı hayalı, halka karşı vefalı ol.. Vücudun, fikrin, zikrin ona ait sahibi sanma. Hakkın nimetlerini kendinin, kendinden olanları yegane sanma.
 
* Bre Hasancan, devletin işi görmezden gelmek değildir. Elbet zulmedenler saptanıp cezasını çekecektir.
 
* Unutma, güneş Doğudan yükselir. Medeniyet Doğunun ışığı ile yürür toprağa.
 
* Altın ver, altın ver ki görsünler hazinenin kudretini.
 
* Benim yüzümden üzüntüye düştüyseniz kahrımdan perişan olup inim inim inlemek bana revadır.
 
* Denizde savaşmadan, karada fetih olmaz.
Satır 52 ⟶ 58:
 
* Bu, harp demektir! Biz hakareti sineye çekecek kudretsizlerden, tabansızlardan değiliz. Tez zafer hazırlıkları tamamlansın. Belgrad Kapısı'nı kırmaya andımız vardır.
 
*Ey göz! Gönlümde ki ateşlere gözyaşından su saçma, artık böyle tutuşan ateşlere su fayda etmez. Dönüp duran kubbenin rengi su rengi midir, yoksa gözümden akan şu kubbeyi mi kaplamıştır, bilemem. Senin kılıca benzeyen keskin bakışlarının zevkinden gönlüm parça parça olsa buna şaşılmaz. Nitekim akarsu da gelip geçerken duvarda yarıklar açar.
Yarası olanın suyu ihtiyatla içmesi gibi yaralı gönül de senin ok temrenine benzeyen kirpiklerinin sözünü korkarak söyler.
 
* Kafirin tedbiri bizi yolumuzdan çeviremez. Rodos illa alınacaktır. Yiğitlik bu mudur? Niçin gayret göstermezsiniz? Rodos şiddetli topçu ateşi ve hücumlarımız karşısında hala ayakta sallanıyor da neden bir türlü düşmüyor?
 
* İçimeİçim kibirkibirle girdi.doldu Pargalı! (Mohaç Savaşı sonrası en yakın dostu ve aynı zamanda Sadrazam olan Pargalı İbrahim paşaya söylediği rivayet olunur)
 
* İdrak et Süleyman. Nefsini öldür! Yoksa o seni öldürür. Zinhar kibre düşme. Kibrini yen. Vicdanın senin kıblendir!
 
* Onlar (Fatih Sultan Mehmed ve devlet erkanı) İstanbul'u fetheylemek gibi büyük bir erdeme ulaştılar. Onları kendimizle bir tutamayız.
 
* Korkuyorum. Kana bulanmaktan, zalim olmaktan korkuyorum.
 
* Ey gönül! Mecnun gibi üryan ol. Gömlek giymekten vazgeç. Aşk şehidi olmak ister isen, gel kefenden vazgeç. Bu beden can üstünde emanet, tenden vazgeç.
 
* Ağzımda senin ateşinden bir ateş var. O ateşin beni nasıl yandırdığını söyleyemem zira dilime yüzlerce mühür vurulmuş , bağlanmış. Benim öyle gizli şulelerim, alevlerim var ki o şuleler iki dünyayı da bir lokma eder, yutar; eğer şu dünya tamamıyla yok olsa ne gam; benim yüzlerce gizli dünyam var.
 
* Kalbimi ezen yükler var. Sapından tutup gövsümden çıkaramadığım hançerler var. Her gün yavaş yavaş zehirleyen, en derinlere saplanmış oklar var. Ve hala yaşayanlar için bu dünyada vicdanın cehennemi var. Yeni açmış goncaları görüp sonbaharı hatırlarım. Hayata bakıp ölümü hatırlarım. Ve bütün güzel şeylerin bir sonu olduğunu hatırlarım.
 
* Adil olmak istiyorum. Kalpleri de kırmak istemiyorum. İnsan kendisine ne kadar adil olabilir? Bu mümkün müdür? Hangi histir sana bu kararı verdiren? Kibir mi? Öfke mi? Yoksa merhamet mi? Sevgi mi? Hangisi daha zordur? Karar vermek mi yoksa kararından dönmek mi?
 
* Hiçbir şeyi ben yaptım deme. Ele geçirdiğin tüm kaleler, kazandığın tüm başarılar Allah'ın bir lütfudur.
 
* İman et. Hatırla. Vücuda geldiğin ilk hali ve varacagin son mertebeyi unutma. İşte o zaman cennetin kapıları açılacak sana.
 
* Bir zafer daha umuyorum. Hatta zaferi kendime vaad ediyorum.{{kaynak belirt}}
Satır 68 ⟶ 91:
 
* Dünyanın efendisi ben değil, reayadır ki, ziraat ve çiftçilik emrinde huzur ve rahatı terk ile iktisap ettikleri nimetle bizleri yaşatırlar.
 
* Her insanın hayatta ümitleri, istekleri, arzuları vardır. Bu mümkündür. Lakin tavır alarak, küserek, isyan ederek derdine derman bulamazsın. Bir sıkıntın varsa susarak değil, derdini sakın yük olarak sırtında taşıma. Konuşmayı tercih et
 
* Ben 3 kıtaya hükmediyorum ama balonun belli bir çapı var. Bu çap doğrultusunda ilerler isek bir şey olmaz ama fazla şişirirsek elbet patlayacaktır.
 
* Kılıcımızın gölgesi durdukça düşmanlar elbetteki bizden korkacaklardır.
 
* Senin gözlerinde korku var. Sadakatin huzuru yok kayboldu. Benden sakladığın gizlediğin sır tuttuğun her neyse seni güçlü yapmaz. Seni korkak yapar. (Pargalı İbrahim Paşa'ya söylediği rivayet edilir)
 
* Sanatkarlar, sizler her biriniz benim için tıpkı bir yeniçeri gibisiniz. Onların kılıcı sizin ise kaleminiz bize güç üstüne güç katacaktır.
 
*Kabul et Süleyman , dünya bir hayaldir. Soluduğun hava , bastığın toprak , içtiğin su , yandığın ateş hayaldir. Daim sanma kabul et. Her kim dalmışsa bu hayale elbet uyanacaktır bir gün Sultan olsan kar etmez. Hakikatin ırmağında herkes üryandır. Dünya bağında vefa kokusu olmadığı için vicudunda yaraların yer yer açan gül olduğunu kabul et. Ey gönül bu dünya evinin manzarasını gördüğünü kabul et. Tutalım feridun olup dünyayı baştan başa kestim rüstem olup alemde bu dünyanın pençesini bulduğunu kabul et. Bugün yücelik mevlanda istediğin gibi oklar atıp devlet yayına çekmek için elinde kurduğunu kabul et. Dünya ilkesinde iskender ve hızır olup ömür sürdüğünü kabul et. Kendinin dünya tahtının Süleymanı olduğunu kabul et. Ancak sonunda taht , taş , saltanat yok olur. Bu mülkün sonu yaprak dökümüdür. Zira ecel vakti ulaşır. Kabul et Süleyman dünya bir hayaldir. Soluduğun hava , bastığın toprak , içtiğin su hayaldir daim sanma. Sultan kere Sultan olsan kar etmez. Hakikatin ırmağında herkes uryandır.
 
* Bir Ademoğlu ölünce ne olur kalbine? Kan ve can çekilince ne kalır geriye? Aklın yolları kifayetsiz bunu çözmeye. Kalp bilir hakikati sadece. Büyük bir şölen ve vuslat bu. Pek az kula nasip olacak muhteşem bir hayatın duası. Topraktan olan ve yine ona dönecek olan Ben.. Başımın üstünde sema. Dallarımın arasında bir ferah rüzgar göklerin en derinlerde. Sadece aşkı ve dostluğu alıyorum yanıma. Uyanmaya gidiyorum şimdi. Bilsin bunu Ademoğlu. Bilsin ve hatırlasın. Bitti.. Bitti güllerin hüznü. Bitti bu rüya. Hiçbirşey kalmadı. Ellerim boş geldiğim gibi ellerim boş çıkıyorum. Geriye kalan sadece bir avuç toprak.
 
* Bu sesler nasıl sustu? Yüreğimin gürültüsünü duyuyorum. Bu koku.. Gül kokusu duymak istiyorum. Kan, barut kokusu genizimi yakıyor. Toprak, ağaçlar, kuşlar susmayın! kazandın diyin. Mutlak zafer kazandın. Kanımız aktı toprağa.. Yandık hak aşkına küllerimiz savruldu.. Rüzgar esti.. Esiyor mu hala? sağ yanımdaki melek, sol yanımdaki şeytan. Nereye gittiniz? duyun sesimi.. Yetiş yarabbi, durduramıyorum ölümü. (Mohaç savaşından sonra, savaş meydanında söylemiştir)
 
* Korkma. Sür elini ateşe. Yan ki, kavrul ki, kül ol ki ölmeden ölesin!Öğrenmelisin. Hiç bir şey seni yakmasın. Ölmeden önce ölmeyi bilmek her zaman diri olmaktır. Her daim kıbleni vicdanindan yana tutmaktır. Suda bogulmadan, ateşte yanmadan, fırtınada kaybolmadan dön.
 
* Ey Uyku! Sen hangi meclise gidersen, O meclis dağılır, viran olur. Bu gece sakın bize uğrama, bu meclisi perişan eyleme. Biz bu gece bu mecliste onun yüzlere aks eden güzelliğiyle beslenmekteyiz. Ey göz! Bu gece güzel yüzlerde, O'nun güzelliğine hayranlıkla seyre dalmışsın da uykusuz kaldığın için hiç üzülmüyorsun, gam yemiyorsun. Karanlığıyla gelip bizi örten geceye yemin ederim ki, Haşa ey uyku git! Git de bu gece uyumayanların  Geceyi ibadetle geçirenlerin, hak aşkıyla dolu gönüllerinden yüzlerce hediyeler elde et.
Hak uykuya daldıysa, herkes uyuduysa ne gam? Varsın uyusun. Allah'ıma hamd olsun ki; Ey gönül!  Dün gece de uyumadın ama bu gece sen dün geceden de betersin. Dün geceden de daha uykusuzsun. Ben ay ile aynı huydayım, uyumuyorum, Sabaha kadar söz söylüyorum. Ey özlem duyanlara yakın olan dost! Bu gece gönül gözün açık beni gör, beni dinle Ay benim şahidim oldu, yıldızlar ise benim ordum. Ey ay! Sen bu gece yıldızların yağdırdığı oklara karşı siper ol..
 
==(Hastalığındayken (1566))==
"https://tr.wikiquote.org/wiki/I._Süleyman" sayfasından alınmıştır