Mustafa Kemal Atatürk/Cumhuriyet, devlet, demokrasi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Mavrikant (mesaj | katkılar)
k çıkartıldı:{{gününsözü|30 Ekim 2006}} (4) AWB ile
Babatolian (mesaj | katkılar)
+ref ve dz.
1. satır:
{{Bölüm başı|Mustafa Kemal Atatürk|1}}
 
[[ResimDosya:AtaturkAndGustafVAdolf.jpg|200px|thumb|Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat [[Türkiye|Türkiye Cumhuriyeti]] ilelebet payidar kalacaktır.]]
 
<!--A-->
<!--B-->
* Ben, manevî miras olarak hiçbir âyet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım [[bilim|ilim]] ve akıldır[[akıl]]dır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar. (
**''1933, Cumhuriyet Bayramı açılış konuşmasından, 1933'')
 
* "Benim elime büyük yetki ve güç geçerse ben sosyâl hayatımızda istenilen inkılabı bir anda bir ''{{dil|fr|coup}}'' ile yapacağımı zannederdim. Zîrâ ben, bâzıları gibi halkı ve ulemayı yavaş yavaş benim görüşlerimin derecesinde görmeye ve düşündürmeye alıştırmak suretiyle bu işin yapılabileceğini kabul etmiyorum ve böyle harekete karşı ruhum isyan ediyor. Ben, bu kadar yıllık yüksek öğrenim gördükten, sosyal ve uygar hayatı inceledikten sonra neden halk seviyesine ineyim? Onları kendi seviyeme çıkarırım. Ben onlar gibi değil, onlar benim gibi olsunlar; şu da var ki bu konuda incelemeye değer bâzı noktalar var; bunları iyice kararlaştırmadan işe başlarsak hata olur."<ref>{{Kitap belirt
| son = KARAL (Ord. Prof.)
| ilk = Enver Ziya
Satır 24 ⟶ 25:
}}</ref>
 
* Benim naçiz vücudum elbet birgünbir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
 
* Biz Türkler, ruhen demokrat doğmuş bir milletiz.
 
* Bizim [[devlet]] idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan[[hayat]]tan almış bulunuyoruz.
 
* Bu devletin halife ile alaka ve münasebeti yoktur. Halkı kendi halinde terk edersek bir adım ileri atamayız. İnkılabın kanunu mevcut kanunların fevkindedir. (
**''16 Ocak 1923'')
 
* Bu inkılâp milletin selâmeti namına, hak namına yapıldı. Milletimiz demokratik bir hükûmet tesis etmek sayesinde düşman ordularını imha etti. Vatanı istilâdan kurtardı.<ref>{{Kitap belirt
Satır 49 ⟶ 51:
<!--C-->
<!--Ç-->
*Çağdaş bir [[cumhuriyet]] kurmak demek, milletin [[insan]]ca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir.<ref>[http://www.atam.gov.tr/duyurular/cumhuriyet-yonetimi Atatürk Araştırma Merkezi, Cumhuriyet Yönetimi]</ref>
 
<!--D-->
* Demokrasi, [[insan]] ırkının ümididir.<ref>[http://www.atam.gov.tr/dergi/turkiyenin-kurulus-yillarinda-bir-yabanci-gazetecinin-ankara-yolculugu-ve-ataturkle-gorusmesi Türkiye’nin Kuruluş Yıllarında Bir Yabancı Gazeteci’nin Ankara Yolculuğu ve Atatürk’le Görüşmesi]</ref>
 
* [[Demokrasi]] esasına müstenit hükümetlerde, hakimiyet, halka, halkın ekseriyetine aittir. Demokrasi prensibi, hakimiyetin millete ait olduğunu, başka yerde olmayacağını iltizam eder. Bu suretle, demokrasi prensibi, siyasi kuvvetin, hakimiyetin menşeine ve meşruiyyetine temas etmektedir.
Satır 60 ⟶ 62:
* Devlet ve milletin mukadderatında millî irade esas ve hakimdir. Ordu bu millî iradenin koruyucusudur.
 
* [[Devlet]], bütün vatandaşların devletin kanunlarını anlayıp onlara uyma lüzumunu takdir etmelerini, memleketin güvenliği ve savunması için önemli görür.
 
* Devlet, tüm vatandaşların, herhangi bir sanat ve meslekte, zamanımızdaki ilerlemelerin gerektirdiği derecede başarılı olmasıyla ilgilenir.
 
* [[Dünya]]'da her millet, icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır.<ref>[http://web.itu.edu.tr/~baytas/index_files/Page266.htm web.itu.edu.tr]</ref>
 
<!--E-->
Satır 77 ⟶ 79:
* Herhalde devletin siyasi ve fikri hususlarda olduğu gibi, bazı iktisadi işlerde de nazımlığını prensip olarak kabul etmek caiz görülmelidir. Bu takdirde karşı karşıya kalınacak mesele şudur: Devlet ile ferdin karşılıklı sahalarını ayırmak… Devletin bu husustaki faaliyet hududunu çizmek ve bu hususta istinat edeceği kaideleri tespit etmek, diğer taraftan vatandaşın ferdi teşebbüs ve faaliyet hürriyetini tahdit etmemiş olmak, devleti idareye selahiyattar kılınanların düşünüp tayin etmesi lazım gelen meselelerdir.
 
* Hiçbir medeni devlet yoktur ki ordu ve donanmasından önce iktisadiyatını[[ekonomi|iktisad]]iyatını düşünmüş olmasın.
 
<!--I-->
<!--İ-->
* İçinizde memleketi ve milleti en çok seven, aklına, anlayışına, vicdanına en çok güvendiğiniz insanları seçiniz. Ancak bu sayede Meclis sizin arzularınızı yapmaya, lâyık olduğunuz refahı temin gücüne sahip olacaktır. ''(1923)''<ref name="ref1" />
**''1923''
 
<!--J-->
Satır 91 ⟶ 94:
<!--Ö-->
<!--P-->
* Prensip olarak [[devlet]], ferdin yerine kaim olmamalıdır. Fakat ferdin inkişafı için umumi şartları göre önünde bulundurmalıdır. Bir de, ferdin şahsi faaliyeti, iktisadi terakkinin esas menbaı olarak kalmalıdır. Fertlerin inkişafına mani olmamak, onların her noktai nazardan olduğu gibi bilhassa iktisadi sahadaki hürriyet ve teşebbüsleri önünde devlet kendi faaliyeti ile bir mani vücuda getirmemek, demokrasi prensibinin en mühim esasıdır. O halde diyebiliriz ki, ferdiyet inkişafının mani karşısında kalmaya başladığı nokta, devlet faaliyetinin hududunu teşkil eder.
 
<!--R-->
<!--S-->
* Sultanlarla, halifelerle yönetilmiş ve yönetilen memleketlerde vatan için, millet için en büyük tehlike, sultanların ve halifelerin düşmanlar tarafından satın alınmalarıdır. Bu çoğu kez kolaylıkla sağlanagelmiştir. Meclislerle yönetilen memleketlerde de, en öldürücü taraf, bazı milletvekillerinin yabancılar adına ve hesabına çalınmış ve satın alınmış olmalarıdır. Millet meclislerine kadar girebilmek yolunu bulabilen vatansızlara tesadüf etmenin uzak bir ihtimal olmayacağına, tarihin bu konudaki örnekleriyle karar vermek zorunludur. Bunun için millet, vekillerini seçerken, çok dikkatli ve kıskanç olmalıdır. Milletin hatadan korunması için tek güvenilir çare, düşünce ve hareketleriyle milletin güvenini kazanmış siyasal bir partinin seçimde millete rehberlik etmesidir. Genellikle millet bireylerinin, adaylıklarını ortaya atan her kişi hakkında karar vermeye yarayacak güvenilir bilgi ve isabetli görüşe sahip bulunacağını kabul etmek, teorik olarak tasarlansa bile, bunun tamamen doğru olmadığı, deneyimlerin deneyimleriyle inkâr edilmez bir gerçek olmuştur. ''(1927)''; ''(Nutuk 11, s. 501-502)''<ref name="ref1">[http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=FikirDusunceler&IcerikNo=60] Atatürk Araştırma Merkezi, ''Atatürk'ün Fikir ve Düşünceleri'', Prof. Dr. Utkan Kocatürk.</ref>
**''Nutuk; s. 501-502, 1927''
 
<!--Ş-->
Satır 105 ⟶ 109:
<!--T-->
<!--V-->
* Vatandaşlar! Vatanınızda herhangi bir kişiyi, istediğinizi sevebilirsiniz; kardeşiniz gibi, arkadaşınız gibi, babanız gibi, evlâdınız gibi, sevgiliniz gibi sevebilirsiniz. Fakat bu sevgi sizi, millî varlığınızı bütün sevgilerinize rağmen herhangi bir kişiye, herhangi bir sevdiğinize vermeye sebep olmamalıdır. Bunun tersine hareket kadar büyük hata olamaz.''(1925)''<ref name="ref1" />
**''1925''
 
<!--Y-->
Satır 111 ⟶ 116:
 
<!--Z-->
== Kaynakça ==
{{kaynakça}}
 
== Ayrıca bakınız ==
[http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=FikirDusunceler&IcerikNo=60 Atatürk Araştırma Merkezi, ''Atatürk'ün Fikir ve Düşünceleri'', Prof. Dr. Utkan Kocatürk - SİYASETSiyaset BİLİMİBilimi VEve DEVLETDevlet YÖNETİMİYönetimi]
 
== Kaynaklar ==
{{kaynakça}}
 
{{Bölüm sonu|Mustafa Kemal Atatürk}}
 
[[Kategori:Mustafa Kemal Atatürk]]