Caner Taslaman: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
kDeğişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
1. satır:
* İslam sadece bir hakikat değildir; her türlü hakikati hakikat yapan bir hakikattir.
* Allah insanları kendine ve göndereceği dinlere muhtaç yaratmıştır; insan fıtratı buna göre tasarımlıdır.
 
* Allah’a atıf yapmayanlar ahlaklı olabilir ama rasyonel bir ahlaki yapıyı temellendiremezler.
* Bilimin ayrı, felsefenin ayrı, dinin ayrı hakikatleri olamaz; fakat yanlış bilim, yanlış felsefe ve yanlış din anlayışları olabilir.
* Ancak Allah varsa anlam, doğru, iyi ve güzel vardır; Allah'ı reddeden için bunlar sadece halüsinasyonlardır.
 
* Ancak Allah'a varlığını adadığında varlık kazanırsın.
* İnsana ” kendini beğendirme ” arzusu, Allah’a kendisini beğendirmesi için verilmiştir. Başkaları beğenmez kaygısıyla Allah’tan uzak durmak nasıl bir çelişkidir?
* Anlamı, derinliği, yaralarına merhemi ve hiç sarsılmaz zemini arayanlara bu ayet yetmez mi?:
 
* Gerçek cesaretin huzurla buluşması, Allah'a kavuşmanın mutluluğuyla ölümün yüzüne gülebilmektedir.
* İnsanı yaratan, yaratılışın sırlarını yarattığının özüne yerleştirmiştir.
* Gözünün gördüklerine bağlanacağına, gözünü ve görmeyi sana bağışlayana bağlan.
 
* Her zaman var olmayanla hiçbir zaman işim olmaz.
* Varlığının sırrını bilmeyenler evrenin sırlarını bildiğini söylemesi nasıl bir komedidir!
* Kur’an hem akla, hem duyguya hitap eder, hem de fıtratımızın anlam, iyi, doğru ve güzelle ilgili çığlıklarına ab-ı hayat sunar.
 
* Kur’an'ın içinde aklı aşan unsurlar vardır ama akla aykırı unsurlar yoktur.
* Anlam da iyi de doğru da güzel de bizi çeker: Nereye? Niye?
* Maddenin özü itme-çekme ve dalga-parçacıktır. Peki "iyi" ve "güzel" neredendir?
 
* Nasıl oluyor da evrenin başlangıç patlaması Bach'a notaları, Rembrandt'a renkleri, Newton'a matematiği hediye etmiştir?
* Dünya işlerinde öndekilere bakıp imrenen, ahiret işlerinde geridekilere bakıp tembellik edenler; dünya işlerinde geridekilere bakıp şükretmek, ahiret işlerinde öndekilere bakıp gayret etmek gerekmez mi?
 
* ALLAH eserinin muhteşemliği için hiçbir masraftan kaçınmayan sanatçı gibidir; o yüzdendir ki milyonlarca canlı, milyarlarca yıldız vardır.
 
* ALLAH’ı olan hiçbir şeyi olmasa da zengindir; ALLAH’ı olmayan her şeyi olsa da fakirdir.
 
* Dünyaya en önemli borçlarımızdan birisi İslam ile Müslümanlar’ın farkını anlatmaktır.
 
* Kafir kibirle yüceldiğini, kullukla alçalacağını sanır. Mümin kullukla yüceldiğini, kibirle alçalacağını bilir.
 
* Her an ALLAH’ın huzurunda olduğunu bilmenin vereceği saadet, tüm dünyanın mülküne sahip olmanın vereceği saadetten üstün değil midir?
 
* Hayatın boş olduğu yanılgısından, her yerin ALLAH ile dopdolu olduğu anlaşılınca kurtulunur.
 
* Kuran’ın ya en büyük gerçek ya da en büyük yalan olduğunu dinsizler bile kabul etmek zorundadır; O asla sıradan olamaz.
 
* ALLAH’sız yaşamak yüzeysel, sıkıcı, yavan, değersiz, çirkin ve anlamsızdır.
 
* Ölümü öldürüp ölümsüz olamazsın ölümün sahibine yönelmeden.
 
* Allah’ım, zihnimden düşünceni, gözümden tecellini, kulağımdan zikrini, bedenimden istikametini, kalbimden sevgini eksik etme.
 
* İçinde bulunduğumuz dönemin seküler düzeni hazcı sunumundaki görkeme karşın yüzeyseldir ve insan fıtratının derin çığlıklarına cevap veremez.
 
* Sağlam bir dini anlayışın gelişebilmesi için hem duyguların hem de aklın güçlenmesi gerekir.
 
* Kuran aklı ilahlaştırmaz ama aklı kullanmanın dine hizmet ettiğini gösterir.
 
* Biz, bilgimizdeki eksikliklerle değil, artan bilgimizle Allah’ın sanatına tanıklık ederiz.
 
* Kuran öyle bir zihin inşa eder ki; algıladığınız her varlıkta Allah’ın varlığıyla ilgili delilleri görür, hisseder, takdir eder, şükredersiniz.
 
* Kuran, her şeyde Allah’ın sanat ve kudretini görebilen bir zihin inşa ederek, nerede olursanız olun Allah’ın varlığını hissetmenizi sağlar.
 
* Birisi, “Ben, benim kültürüme göre her kültüre anlayış göstermem” derse, “her kültüre anlayış gösterme” yaklaşımını savunanlar, buna da anlayış göstermek zorundadırlar; bu ise kendilerini reddetmeleri demektir.
 
*ALLAH tüm tasarımların ezeli sahibidir, ALLAH yaratıcı tasarımcıdır; bilim insanları ve sanatçılar ise keşfedici tasarımcılardır.
 
* Eğer arzuların Kuran ile çatışırsa; Kuran’ı arzularına değil, arzularını Kuran’a uydur.
 
* Eğer alışkanlıkların Kuran ile çatışırsa; Kuran’ı alışkanlıklarına değil, alışkanlıklarını Kuran’a uydur.
 
* Kuran ile çatışırlarsa, arzularını da alışkanlıklarını da çiğne ve parçala.
 
* Allah görünmez, fakat her şey O’nla görünür olmuştur.
 
* ”Her şey şüphelidir” diyenler, bu yaklaşımlarıyla şüphesiz bir şey iddiasında olduklarının farkında olmadan kendilerini yalanlarlar.
 
* ALLAH’la bağlantısız her şey tüketilir; tüketilen her şey ise sıkıcıdır.
 
* ALLAH’a neyimi verebilirim diye düşünme; ALLAH’a kendini ver.
 
* Doğduğumda başaşağı edildi kum saatim; kavuşmaya kaç kum tanesi kaldı RABBİM?
 
* İçimizde fıtratın delilleri, evrende üstün sanatın ve kudretintezahürleri, elde Kuran’ın ayetleri varken ALLAH’tan nasıl şüphe edilir?
 
* Olmak ya da olmamak meselesinde teklif geldi. Ne yaparsan yaparsın ama bu teklifi görmezden gelemezsin.
 
* Uyduların dalgalarının birçok yere nüfuz edebilmesini aklı alanların, ALLAH’ın her şeye nüfuz etmesini akıllarının almamasını aklım almıyor!
 
* “Bilginin tek kaynağı bilim, bilimin tek kaynağı gözlem ve deneydir” diyenler,bu iddialarının bile gözlem ve deneye dayanmadığını göremeyecek kadar felsefe fukarasılar!
 
* Akılla alevlenen duyguya, duyguyla beslenen akla ihtiyacımız var.
 
* İman için aklını reddedenler, imanı en büyük dostundan ederler.
 
* Her şey anlamsızsa,ruh neden “anlam” diye haykırır?
 
* Çöp bilgilerin etrafı sardığı günümüzde, felsefenin en önemli vazifelerinden biri çöpçülüktür.
 
* Din-bilim ilişkisi hakkında ilk olarak “Hangi bilimden ve hangi dinden bahsediyorsunuz?” sorusunu sorun.
 
* Ahirete inanmayanlara göre muhteşem dekorlu bir tiyatronun perdesi açılır ve bir saniyede kapanır: Hepsi bu!
 
* Israrla doğa-üstü mucize bekleyenler, doğanın mucizeliğini göremeyenlerdir.
 
* ALLAH’a düşman olanlar, başkalarını ALLAH’ın yokluğuna inandırınca ALLAH’ı yok edeceklerini sanırlar.
 
* Basit ruhlar, zengine zenginliğinden dolayı hürmet eder.
 
* Alışkanlıklar, en büyük puttur.
 
* İnsan zihni evreni anlayacak şekilde yaratılmasaydı, bir toz zerresi hükmündeki insan nasıl tüm evreni yutardı/bilirdi?
 
* Temel soru nasıl atomu gördüğümüz değil; nasıl görmenin olduğudur.
 
* Neden kaos yerine doğa yasaları var?
 
* Her şey mekanik parçacıklardan oluşuyorsa nasıl gayesel insan bilinci çıkar?
 
* ALLAH’tan başka her şey sıkıcıdır.
 
* ALLAH’ın her şeyi yarattığını bilmeyenler ne çok “Benim” derler.
 
* Modern insan hazla büyülenmiş, hırsla aptallaşmış ve kibirle sukut etmiştir.
 
* Televizyonun çay içilip çekirdek çıtlatırken inşa ettiği zihinler nasıl içinde olunan yavanlığı anlamsızlığı ve yüzeyselliği farkedecek.
 
* Ne mutlu ALLAH’ın yarattığı evrenin, verdiği aklın, biçimlendirdiği benliğin ve gönderdiği Kitabın çelişmediğini bilenlere.
 
* Ey dünyaya meydan okuyan adam: Kendini okuyabildin mi?
 
* Ben beni keşfettikçe benim benden Çok Yüce’den olduğumu anlarım.
 
* Sen senin olsan ey insan! Kalbinin atışına söz geçiremeyen halinle nasıl yıldızlara ulaşırdı zihnin?
 
* Kabının deliğini kapamazsan en gür çağlayanlardan bile su alamazsın.
 
* Sahip olduklarını göremeyenler sahip olmadıklarına vahlanırlar.
 
* Tek bir aldanışı elemeye bağlıdır sırrı çözmek: Tesadüfü…
 
* Hesabı verilmeyen süslü söz, boş bir retoriktir.
 
* Bir şeyi kavramanın, o şeyi onaylamak olmadığı mutlaka anlaşılmalı!
 
* Kuran, Peygamberimiz’den sonra hiçbir insanın epistemolojik olarak özel bir statüsü olduğuna onay vermemiştir.
 
* İslam, dünyevi çıkarlar üzerine kurulmuş hedeflerin üstesinden gelebileceğimiz bir varlık ve ahiret anlayışı sunar.
 
* Kuran’da Peygamberimiz’in putperestlerle anlaşma imzaladığını görüyoruz; bunun anlamı, Müslümanların inancından dolayı iletişime geçemeyeceğiz bir “öteki” olmadığıdır.
 
* İslam “kaynağı” olmadığı birçok savaşta “mobilize edici” unsur olarak araçsallaştırılmıştır: Bu farka dikkat!
 
* Karl Popper’ın da dikkat çektiği gibi en kötü yönetici iktidardayken en az zarar göreceğimiz sistemler kurmalıyız
 
* Şiddetin pazarlanmasında araç olarak kullanılan retoriklerden kendimizi kurtarabilirsek, diyalog ve barış arayışında önümüze çıkan çok büyük bir engelden kurtulmuş oluruz.
 
* Neyi bilip bilmediğini bilmenin bilgisiyle bilgi merdivenlerinden tırman.
 
* ALLAH’ı, zamana bağlı olmayan zamanın yaratıcısı olarak görmek, birçok teolojik meselenin anlaşılmasında ufuk açacaktır.
 
* Tüm evren orantılı olarak trilyonda bir oranında bile küçültülseydi farketmezdik: O zaman büyüklük-küçüklük meselesini niye abartıyoruz?
 
* Medya eğlendirirken manipüle etmekte ve endoktrinasyona sebep olmakta, eğlenen kişilerse farkında olmadan değişmeye devam etmekteler.
 
* Yapay zekalar birçok alanda insan zihninden daha başarılı ama en basit bilinç durumunu bile taklit edemezler; derece değil mahiyet farkı var.
 
* Kuantum teorisini anlamaktaki zorluklardan istifade ederek saçma fikirlerini “kuantum fikirler” olarak sunan “kuantum şarlatanlara” dikkat!
 
* Bence küreselleşme sürecine karşı toptan retçi veya toptan alkışlamacı yaklaşımlar hatalıdır; bu konuda analitik yaklaşımlar geliştirmek ve toptancılığı bırakmak şarttır.
 
* Her şeyini Veren’e her şeyini ver.
 
* Müslümanları mahveden cehalet, zevksizlik, bencillik ve tekfirleşmedir; ihya edecek ilim, estetik, fedakarlık ve birliktir. (diğergamlık ve tesanüttür)
 
* Ters yöne hızlı koşanlar hedeften en ırak olacaklardır.
 
* Ne garip bir idraksizlik! İnananlar sanki Allah’a inanmıyormuş gibi umursamazlar, inanmayanlar sanki Allah’a inanıyormuş gibi rahatlar.
 
* Kimsenin hak etmeden baş olmadığını söyleyenler; önce baştakilere baksınlar sonra söylesinler.
 
* Kalp, “kalbi veren”e açılması için verilmiştir: “HABERİNİZ OLSUN, KALPLER ALLAH’IN HATIRLANMASIYLA TATMİN OLUR.” (13-Rad-28)
 
* ALLAH’ın her hikmeti bilinir olsaydı tevekkül ne olurdu?
 
* Allah’a kulluktan kaçanlar, arzularına kulluktan kaçmamaktalar.
 
* Belaların en belalısına diklenerek diyelim ki: “BİZ ALLAH’A AİTİZ VE O’NA DÖNECEĞİZ” (2-Bakara Suresi-156).
 
* Dinin temel sırrı imtihandır; imtihan ancak irade varsa, irade ancak kötülük varsa anlamlıdır.
 
* Son can teslim alındığı ve son yıldızın ışığı söndürüldüğünde önemli olacak neyse şimdi de önemli olan bir tek O’dur.
 
* Uçsuz bucaksız da olsa nice karanlıklar, aydınlatmaya yeter onları ufacık ışıklar.
 
* Nefsini bilmeyen Rabbini bilemez; Rabbini bilmeyen nefsine haddini bildiremez.
 
* Allah’ın verdiği ağızla Allah’ı anmaktan utanmak neyin nesidir?
 
* Sonsuza kondurulmuş nokta kadar aciz; noktalığımızda Sonsuz’u bulacak kadar donanımlıyız.
 
* Kelimeler ve cümleler taşıyamaz O’nun varlığının yükünü!
 
* Maddenin özü itme-çekme ve dalga-parçacık olmaktır. Peki “iyi” ve “güzel” neredendir?
 
* Nasıl oluyor da evrenin başlangıç patlaması Bach’a notaları, Rembrandt’a renkleri, Newton’a matematiği hediye etmiştir?
 
* Neden doğa yasaları, evrende gözlenen tasarımları ve tüm çeşitliliği ile canlıların oluşumunu olanaklı kılacak şekildedir?
 
* Varlığını yok olanların üstüne inşa etmek ne büyük bir ahmaklıktır!
 
* Kur’an hem akla, hem duyguya hitap eder, hem de fıtratımızın anlam, iyi, doğru ve güzelle ilgili çığlıklarına ab-ı hayat sunar.
{{Vikipedi}}
 
* Gözünün gördüklerine bağlanacağına, gözünü ve sana görmeyi bağışlayana bağlan.
 
* Allah’a atıf yapmayanlar ahlaklı olabilir ama rasyonel bir ahlaki yapıyı temellendiremezler.
 
* Gerçek cesaretin huzurla buluşması, Allah’a kavuşmanın mutluluğuyla ölümün yüzüne gülebilmektedir.
 
* Allah insanları kendine ve göndereceği dinlere muhtaç yaratmıştır; insan fıtratı buna göre tasarımlıdır.
 
* Ancak ALLAH’a varlığını adadığında varlık kazanırsın.
 
* Anlamı, derinliği, yaralarına merhemi ve hiç sarsılmaz zemini arayanlara bu ayet yetmez mi?: ALLAH KULUNA YETMEZ Mİ? (39-Zümer -36)
 
* Her zaman var olmayanla hiçbir zaman işim olmaz.
 
* Ancak ALLAH varsa anlam, doğru, iyi ve güzel vardır; ALLAH’ı reddeden için bunlar sadece halüsinasyonlardır.
 
* Kuran’ın içinde aklı aşan unsurlar vardır ama akla aykırı unsurlar yoktur.
 
* Doğanın zihnindeki ontolojik statüsünü “yaratıcı”dan “yaratılmış”a indirirsen; estetiğini-anlamını-yüceliğini çok daha yukarılara taşırsın.
 
* Değerlere sahip olmayan alim, şeytanın en değerli askeri olur.
 
* Arzularımızdan, acılarımızdan, mutluluklarımızdan, ümitlerimizden, korkularımızdan, algılarımızdan, aklımızdan, sezgilerimizden Allah’a açılan kapılar vardır. Açabilenlere ne mutlu!
 
* Erdemsiz ülkelerde basit insanların sözleri derin algılanır, küçük insanların etkileri büyük olur.
 
* Allah’ın bağışlanmasını uman bizler, iş bağışlamaya gelince ne kadar cimriyiz!
 
* Allah’ın ezeli hükümdarlığını bilenler için ümitsizlik yoktur.
 
* Bir işin ancak Allah’a bakan bir yönü varsa bir kıymeti harbiyesi olabilir.
 
* Şöhretperestlikle insanların zihnindeki “büyük ünlü” olmaya çalışacağına, Allah’ın ezeli zihnindeki yüzü ak bir kul olmaya çalış.
 
* Yanlış cevapların şaşkın takipçisi olmaktansa doğru soruları ısrarla soran ol.
 
* Çağımızın en büyük hastalıklarından birisi yüzeysel olanın elit ve sofistike zannedilmesidir.
 
* Her bir müzik parçasının çalınması Allah’ın evrene koyduğu bir potansiyelin haykırılmasıdır.
 
* Neden doğa, ancak Allah varsa “rasyonel temeli” olacak doğuştan ahlaki özellikler oluşturmuştur?
 
* Kapitalizmin sunduğu hayatta insanın sahip olması beklenen mal insanın sahibi olmaktadır.
 
* Ne kapitalizmin tatmini maksimum arttırması, ne Budistler ile sufilerin arzuları maksimum düşürmesi insan yaratılışına uygun çözümü sunamaz.
 
* İslam ne cesaretsiz, cömertliksiz, adaletsiz ne de namazsız, oruçsuz, zekatsız olabilir.
 
* Kuran, uyutan bir melodi ve hafifçe esen bir meltem değildir; O, canlandıran bir şarkı ve batılı söküp atan bir kasırgadır.
 
* Hayat görüşlerini İslam’a göre yargılayacaklarına,hayat görüşlerine göre İslam’ı yargılayanlar,lokomotifi vagonlara çektirmeye kalkmaktalar!
 
* Hak dinden, doğrumuzun doğruluğundan çok yanlışımızın yanlışlığını öğretmesini beklemeliyiz.
 
* Gelenekçilik eskiyi gerçekle, modernizm ise yeniyi gerçekle karıştırma yanlışına sürüklemektedir.
 
* Gerçek aydın, çağının rüzgarlarının sürüklediği bir yaprak olmak yerine, çağının kınamalara aldırmadan kendi çağının yol açtığı zülumatları (karanlıklarını) aydınlatan kişi olmalıdır.
 
* Ümidimizin sebebi, her şeyin daha iyi olacak olması değildir, fakat her şeyin ardında Allah’ın hikmeti olduğunu bilmemizdir.
[[Kategori:Kişiler-C]]
[[Kategori:Türkler]]
[[Kategori:Türk yazarlar]]
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Caner_Taslaman" sayfasından alınmıştır