Étienne de La Boétie: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Salman aslantaş (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Turgut46 (mesaj | katkılar)
Kaynak gerektiren bilgi eklentisi...
4. satır:
 
Halklar kendini sevene karşı kuşkulu, kendisini aldatana karşı ise saftır. Ağızlarına çalınan iki parmak bal ile cezbedilen halkların; avcı düdüğüne kanıp tuzağa düşen bir kuştan daha saf, yem için oltaya takılan bir balıktan daha alık olabileceğini düşünmeyin. Pohpohlandıklarında, hemen kendilerini teslim etmeleri şaşılacak şeydir. Tiyatrolar, oyunlar, gösteriler, acayip hayvanlar, madalyonlar, tablolar ve diğer uyuşturucular eski halklar için kulluklaşmanın yemi, özgürlüğü yitirmenin bedeli, tiranlığın araçlarıdır. Eski tiranlar bu çareyi, bu uygulamayı, bu yemleri uyrukları boyunduruk altında tutmak için kullanırlardı.
 
''Eğer siz vermediyseniz, sizi gözetlediği bu kadar çok gözü nereden buldu? Eğer sizden almadıysa, nasıl oluyor da sizleri dövdüğü bu kadar çok eli olabiliyor?...
Kulluk etmemeye karar verdiğiniz an özgürsünüz demektir. Onu itmenizi ya da dengesini bozmanızı istemiyorum. Fakat yalnızca onu desteklemeyin; işte o zaman, onun, altından temeli (kaidesi) çekilmiş bir Colosse ( Rodos'taki koca Apollon heykeli) gibi tüm ağırlığıyla düşüp parçalandığını göreceksiniz. Ne acıdır ki kendi kendini kulluklaştıran, kendi boğazını kesen halkın kendisidir ''
 
''Zorbaları savunan ne silahlar, ne de silahlı adamlar ( şövalye askerler )değil; inanması zor ama, üç dört adam bir zorbaya destek veriyor ve bütün ülkeyi ona köle yapıyor. Zorbanın en yakınındaki dairede bulunanlar,beş ya da altı adamı geçmez. Bu adamlar ya kurnazlıkla onun gözüne girmişler ya da onun tarafından seçilmişlerdir. Zulmün suç ortakları, zevk ve eğlencesinin yoldaşları olmak, çapulculuğuna paydaş olmak için. Bu altı kişinin gücü zorbaya nasıl davranıyorsa, onlara da öyle davranan alti yüz kişi bulunur. Bu altı yüz kişinin altında, hırslarina ve zulümlerine hizmet etmek koşuluyla, illerin ve mali işlerin yönetimine seçtikleri altı bin kişi vardır. Bunların da altında, daha büyük bir görevli bulunur. Sorunun özüne inmek isteyen kişi görecektir ki, sadece altı bin kişi değil, zorbaya bu zincirle bağlanmış yüz binlerce hatta milyonlarca kişi vardır. Bu yüzdendir ki, kamu gorevlilerinin sayısı artırılıyor ve bu da Zorbanın işine yarıyor. Ve bu gorevlere gelenlerin hepsi, aynı zamanda kendi ceplerini de dolduruyorlar, bu "ganimetler"lede zorbaya mahkum oluyorlar. Zorbanın yardakçısı olanların sayısı o denli çoğalıyor ki, özgürlük isteyenlerin sayısına yaklaşıyor. Doktorların dediği gibi, bedenimizde zehirli bir şey varsa, bütün kötü sıvılar sağlıksız noktaya akacaktır. Yönetim için de aynı şey geçerlidir. Bir zorba yaratılır yaratılmaz, devletin bütün kokuşmuş süprüntülerini ( sırf kişisel çıkarlarının peşinden koşan, onun bunun malını gasp eden, yağmaya katılmak ve baş Zorbanın altında küçük zorbalar olmak icin bir araya üşüşen, bütün hırsız sürülerini ve hic bir işe yaramaz tembelleri) çevresine toplar.
Böylece zorba, halkının bir kısmını, işe yaramaz olmasalar korkacağı kişiler aracılığıyla kölelestirir. "Tencere yuvarlanır kapağını bulur" dedikleri gibi, onun hizmetkarları, korktukları kişilerle kesinkes ayni cinsten olacaktır''
 
Eğer insanlar fazla sağır olmasaydılar, hayvanların onlara “yaşasın özgürlük” diye haykırdıklarını duyarlardı. Hayvanların birçoğu yakalandıktan hemen sonra ölür.