Doğan Avcıoğlu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Babatolian (mesaj | katkılar)
+
k AWB ile
3. satır:
==Sözleri==
*Türkiye'miz, çoktan kalkınmış, sanayileşmiş bir ülke haline gelebilir ve çağdaş uygarlığın bugün ön saflarında yer alabilirdi. Böyle bir gelişmeyi emperyalizm engellemiştir. Emperyalizmin kol gezdiği bir ülkede, daha önce mümkün olan kapitalist kalkınma yolu tıkanmıştır. Emperyalizmin pençesinde gerçekleşen bir takım kapitalist gelişmeler, ülkenin kalkınmasına değil, daha çok sömürülmesine yaramıştır. [[Tarih]]imiz göstermiş ve [[ekonomi]] [[bilim]]i de doğrulamıştır ki; emperyalist hegemonyadan kurtulup bağımsız olarak kalkınma yolunu seçebilecek duruma gelmek, kalkınmanın ilk şartıdır. Ekonomik bağımsızlık bir duygusal istek değil, kalkınmanın ilk gereğidir. (1968)
 
*[[Atatürkçülük|Atatürkçü]] [[laiklik|laik]] politika, bağımsızlık ve kalkınma irticanın kesin ilâcıdır. Bunlar gerçeklestirilmedikçe, Türkiye'mizin, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin körükleyecekleri yeni 31 Mart'larla yok olup gitmesinden, ne kadar korkulsa yeridir. (1969)
 
*27 Mayıs'ın temelinde, ölçüsüzce yürütülen bir kapitalist gelişmenin yarattığı büyük hoşnutsuzluklar yatmaktadır. (1969)
 
*Kemalizm bir ulusal kurtuluş devrimidir. Bir ulusal kurtuluş devriminin amacı, yalnızca siyasal bağımsızlığı gerçekleştirmek değildir. Tam bağımsızlığa ulaşabilmek için, sömürge düzeninin ülkedeki bütün dayanaklarının tasfiyesi ve sağlam bir sanayi temelinin kurulması zorunludur.
 
Satır 16 ⟶ 13:
==Hakkında söylenenler==
*Tek başına bir üniversite gibiydi. -[[Uğur Mumcu]]<ref>6 Kasım 1983, Cumhuriyet gazetesi, sayfa 11.</ref>
 
* Bir dostum içtenlikle şöyle demişti: Ben Avcıoğlu'nun yazdıklarının yarısı kadar ürün versem mutlu ölürdüm. Ama Doğan'ın gözleri arkada kaldı. Çünkü yaptıklarını ve yazdıklarını yeterli görmüyordu: Çalışmaya doyamayan bir insandı. -[[İlhan Selçuk]]<ref>8 Kasım 1983, Cumhuriyet gazetesi, sayfa 2.</ref>
*Mesafeli... Duygularını belli etmekten kaçınan... İnsana yakınlaşabilmesi, keskin zeka ürünü ince espiriler yapabilmesi ve örneğin kesik kesik gülebilmesi için akşam vakti gelip rakı masasına oturması lazım gelirdi. Ama o masada, ya aynı dalga uzunluğundaki kafadar dostların ya da aptal olmayan kadınların bulunması şarttı Doğan beyin neşelenmesi için... <ref>Hasan Cemal, Kimse Kızmasın, Kendimi Yazdım, Doğan Kitap, S.220-221.</ref>[[Hasan Cemal]]
 
*Mesafeli... Duygularını belli etmekten kaçınan... İnsana yakınlaşabilmesi, keskin zeka ürünü ince espiriler yapabilmesi ve örneğin kesik kesik gülebilmesi için akşam vakti gelip rakı masasına oturması lazım gelirdi. Ama o masada, ya aynı dalga uzunluğundaki kafadar dostların ya da aptal olmayan kadınların bulunması şarttı Doğan beyin neşelenmesi için... <ref>Hasan Cemal, Kimse Kızmasın, Kendimi Yazdım, Doğan Kitap, S.220-221.</ref>[[Hasan Cemal]]
 
==Kaynaklar==