Erol Anar: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Turgut46 (mesaj | katkılar)
Düzenleme...
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
1. satır:
{{kaynak geliştir}}
'''Erol Anar sözleri'''
==A==
 
* Ama nasıl diye sormadığımız ve özgür düşüncemize kilit vurmadığımız zaman, devletsiz, otoritesiz bir hayat olabileceği düşüncesi gerçeğe dönüşmeye başlayacaktır. Bir düşünceyi gerçeğe dönüştürmek için, önce o düşüncenin olabilirliği kabul edilmelidir. Gerçeğe giden yoldaki ilk adım özgür ve limitsiz düşünebilmektir.
 
 
'''A'''
* Ama nasıl diye sormadıǧımız ve özgür düşüncemize kilit vurmadıǧımız zaman, devletsiz, otoritesiz bir hayat olabileceǧi düşüncesi gerçeǧe dönüşmeye başlayacaktır. Bir düşünceyi gerçeǧe dönüştürmek için, önce o düşüncenin olabilirliǧi kabul edilmelidir. Gerçeǧe giden yoldaki ilk adım özgür ve limitsiz düşünebilmektir.
* Anlam arayıșı, yüreğe yapılan bir yolculuktur. Yașam nedir? Bu soruyu sorduğun anda anlam arayıșı serüvenin de bașlamıș demektir.
* Aşk bazen inkâr edilir, ama aşk inkârın inkârıdır.
* Aşk, cennetin kapısında cehennemi dilenmektir.
* Aşkın en iyi tarifi Binbir Gece Masalları'nda yapılmıştır ve aşk daha çok 'DoǧuluDoğulu' bir kavramdır.
* Aynanın sırları döküldüğünde, o artık cam olmuştur. İnsanın tūmtüm sırları dökūldūǧūndedöküldüğünde, kalmadıǧındakalmadığında ise, o artık kişisel özelliǧiniözelliğini ve deǧerinideğerini kaybetmiştir.
* Aynı anda var olan ve aynı anda yok olan bir şey varsa o da zamandır. Zaman, hem var hem yoktur; yokluǧuyokluğu anlamsızlaştırandır.
 
==B==
'''B'''
* Başkalarıyla kendi gerçeǧinigerçeğini paylaşan insanın duymak istediǧiistediği tek şey, kendisine itiraf edemediǧiedemediği gerçekleri başkasının aǧzındanağzından duyma istediǧidiristediğidir.
* Beklemenin trajedisi, beklenilen şeyin gelmesidir.
* Beklemeye deǧerdeğer tek şey ölūmdūrölümdür.
* Bir ilişkinin içi boşalmışsa, o ilişki hiçbir boşluǧuboşluğu doldurmaz. İlişkiler hayatımızda kapladıkları alan kadar deǧerlidirdeğerlidir.
* Bir kentin ölūmūölümü, bir insanın ölūmūndenölümünden çok daha trajiktir. Ve kentler öldūǧūndeöldüğünde geride yaşayan bir şey kalmaz.
* Birçok eski inanışa göre insanın bu dünyada sahip olduğu tek şey kendi bedenidir. Ama çağımız insanına bakıldığında, bugün insanların sahip olamadığı tek şeyin kendi bedenleri olduğu görülür. Kendi bedenleri dışındaki her şeye sahip olsalar da bu insanlar, hiçbir zaman kendi gerçeklerini göremeyeceklerdir.
* Bu dünyada herkes varlığıyla bir boșluk doldurur, ancak yokluğuyla bir boșluk yaratacak hiç kimse yoktur ve olmamıștır da. Belki bazı kişiler için boșluk oluştursa da, hayatın kendisinde bir boşluk yaratmaz.
* Bu dūnyadadünyada hiçbir şey yoktur ki, biz denemeden çok önce birileri tarafindan denenmemiş olsun.
* Bulma çabasından arınmış bir arama, kişiyi kendisine yaklaştırır.
 
==C==
'''C'''
* Cennet, kendi cehennemini de içinde taşır. Cennetteki cehennem, gerçek cehennemden gerçek cehennemden çok daha kötūkötü ve tercih edilmezdir.
* Cennetteki bir insanın dileǧidileği, bir an evvel bu cehennemden kurtulmaktır.
* Cennetteki bir insanın en būyūkbüyük dileǧidileği, bir an önce bu cehennemden kurtulmaktır.
* ÇoǧuÇoğu insan özgürlüǧünüözgürlüğünü karnını doyurmak için satar. Oysa özgürlük, bazı insanlar için ekmekten daha deǧerlidirdeğerlidir. ÖrneǧinÖrneğin Brezilya'da sokakta yaşayan insanların uyuyabilecekleri ve ücretsiz karınlarını doyurabilecekleri enstitüler vardır. Ama sokakta yaşayanların çoǧuçoğu zorunlu olmadıkça oraya gitmekten kaçınır. Çünkü sokaklarda özgürdürler ve özgürlüklerini ekmekle deǧiştirmekdeğiştirmek istemezler. Özgürlük, onu bilmeyenler için çoǧuçoğu zaman bir şey ifade etmez, ama özgürlüǧüözgürlüğü bir kez tadanlar ondan asla vazgeçmek istemezler.
* ÇoǧuÇoğu zaman başkalarının senin bilgilerine ihtiyacı yoktur. Unutma bilgiye ihtiyacı olan sensin, yalnızca sen.
* ÇoǧuÇoğu zaman insanları gözūmūzdegözümüzde olduklarından daha fazla būyūtūrbüyütür ve onlara dūrbūnūndürbünün būyūkbüyük gösteren tarafından bakarız. Sonra ise şu ya da bu nedenle, aynı insanlara, dūrbūnūndürbünün ters, yani uzak gösteren tarafından bakarız. Sonuçta o insanlara ya onları gözūmūzdegözümüzde būyūterekbüyüterek ya da kūçūlterekküçülterek bakmış oluruz. Bu da bizim ikili ilişkilerimizdeki, yanılsama ve paradoksumuzdur.
 
==D==
'''D'''
* Doğru, yanlıș kișinin ağzında bile doğruluğundan bir șey yitirmez.
* DūnyaDünya tarihsel olarak, her gūngün yeniden inançlarla kurulup, inançlarla yıkılıyor.
* DūnyanınDünyanın en sıcak şeyi insan sıcaǧıdırsıcağıdır; dūnyanındünyanın en soǧuksoğuk şeyi insan soǧuǧudursoğuğudur.
* Dünyanın en sıkıcı duygusu istediǧiistediği bir şeyin insanın peşnden koşmasıdır.
 
==E==
'''E'''
* EǧerEğer bir ūlkedeülkede hapishane varsa, yönetimi ne olursa olsun o ūlkeülke özgūrözgür deǧildirdeğildir.
* Evrensel insan olmak demek, kendi őzöz kimlik ve değerlerini yadsımak degildeğil, tam tersine bu değerlerden yola çıkarak bütünsel evrensel bir boyuta ulaşmak anlamina gelir. Evrensel insan, çok yőnlüyönlü insandır; psikolojiden felsefeye, sanata edebiyata, birçok alanda őğreniröğrenir. Kafası açıktır, dogmatik değildir ve araştırmacıdır. O őğrendikçeöğrendikçe bildiğini degildeğil, daha çok bilmediğini düşünür ve bilginin sınırsız olduğunun farkındadır.
 
==G==
'''G'''
* GerçeǧeGerçeğe ulaştıǧınıulaştığını sanan, gerçeǧegerçeğe ulaşmış deǧildirdeğildir. GerçeǧeGerçeğe ulaştıǧınıulaştığını sanan, yalnızca gerçekten uzaklaşmıştır.
* Gölgenin hükmü, gölgede geçmez.
 
'''==H'''==
 
 
 Hayat farkına varmadığın sürece bir rüyadan başka bir şey değildir.
 
 Hemen şimdi ve burada olmayan özgürlük, gelecekte de olmayacaktır.
 
 Henūz var olmayan hiç var olmayacak anlamına gelmez. Öyleyse yok olan vardır. Var olan ise yok olmaya mahkûmsa, var olan yoktur.
 
 Her şey hiçbir şeydir, hiçbir şeyse her şey deǧildir.
 
 Her șey içimizdeki devleti ve iktidar tutkusunu yenmekle bașlıyor.
 
 Her şey ile hiçbir şey arasındaki kapıyı aralayan gerçeǧe giden yolu görūr.
 
 Her şey ile hiçbir şeyin ortasında aşılmaz bir uçurum vardır.
 
 Her șey insanların kim tarafından olursa olsun yőnetilmeyi reddettikleri ve inisiyatif aldığı zaman farklı olacak.
 
 Her zaman doǧru olmayan yine de doǧrudur. Paradoks ise doǧrunun en açık görünüşüdür.
 
 Herkes kendisini akıllı sanır. Kendisinin diǧerlerinden daha akıllı olmadıǧını dūşūnmeye başlayan birisi akıllanmaya da başlamış demektir. Ancak kendisinin diǧerlerinden daha akıllı olmadıǧını fark ettiǧi için akıllı olduǧunu iddia eden birisi tam anlamıyla bir budaladır.
 
 Herkesin denizi kendisine okyanustur.
 
 Hiçbir şey bulamayacaǧını bildiǧi halde arayan birisi, yaşamın sırrını çözme yolunda ilerlemektedir.
 
* Hayat farkına varmadığın sürece bir rüyadan başka bir şey değildir.
 Hiç, var olanın içindedir.
 
* Hemen şimdi ve burada olmayan özgürlük, gelecekte de olmayacaktır.
 
* Henüz var olmayan hiç var olmayacak anlamına gelmez. Öyleyse yok olan vardır. Var olan ise yok olmaya mahkûmsa, var olan yoktur.
'''İ'''
 
* Her şey hiçbir şeydir, hiçbir şeyse her şey değildir.
 İçinde yaşadığımız çağ, her ne kadar 'bilgi ve enformasyon çağı' olarak nitelense de özünde anti-entelektüel bir çağdır. Bu ilk bakışta bir paradoks olarak görünse de, yadsınamaz bir gerçektir.
 
* Her șey içimizdeki devleti ve iktidar tutkusunu yenmekle bașlıyor.
 İktidar kavramını iyi anlayabilmek, çözūmleyebilmek ve yakın geleceǧe ilişkin öngörūde bulunabilmek için yapılması gereken ilk şey, tekrar ve tekrar tarih okumaktır. Tarih yalnızca dūnūn deǧil, bugūnūn ve yarının öykūsūnū de içinde barındırır görebilene. Bundan sonra neler olacaǧını kişilere deǧil, tarihe sorunuz, būtūn yanıtlar orada zamanın tozlarının altında gizlidir.
 
* Her şey ile hiçbir şey arasındaki kapıyı aralayan gerçeğe giden yolu görür.
 İktidar, hūkmetme duygusu ölūmcūl derecede yabancılaştırıcıdır. İktidar hırsı, görūldūǧū yerde yok edilmesi gerekecek kadar tehlikelidir. İktidar duygusu ve hırsını yenebilen bir kişiye artık hiç kimse hūkmedemez. Ve artık bu kişi başkalarının deǧil, kendi ūzerinde gerçek iktidara sahiptir; o hūkmetmek ve hūkmedilmek duygularından arınmıştır.
 
* Her şey ile hiçbir şeyin ortasında aşılmaz bir uçurum vardır.
 İnsan bazı durumlarda hani ellerini nereye koyacaǧını bilemez ya, duyguların taşıyıcısı yūrek de böyledir zaman zaman. İnsan bazen duygu yoǧunluǧu yaşar ve böylesi durumlarda yūreǧini nereye koyacaǧını bilemez.
 
* Her șey insanların kim tarafından olursa olsun yönetilmeyi reddettikleri ve inisiyatif aldığı zaman farklı olacak.
 İnsan sık sık arkasını kontrol etmeli; gölgesi ardından geliyor mu diye. Yoksa yaşama henūz bir gölge bile dūşūremiyor mu? Bazı insanların gölgesi yoktur. Bazılarının ise kendisi gölge, gölgesi ise kendisidir.
 
* Her zaman doğru olmayan yine de doğrudur. Paradoks ise doğrunun en açık görünüşüdür.
 İnsanın karanlık yanı, dünyanın en derin kanalizasyonudur.
 
* Herkes kendisini akıllı sanır. Kendisinin diğerlerinden daha akıllı olmadığını düşünmeye başlayan birisi akıllanmaya da başlamış demektir. Ancak kendisinin diğerlerinden daha akıllı olmadığını fark ettiği için akıllı olduğunu iddia eden birisi tam anlamıyla bir budaladır.
 İnsanın taşıyabileceği en ağır yük, kendi yüküdür.
 
* Herkesin denizi kendisine okyanustur.
 İnsanları kolayca harcayanlar, harcadıkları kişinin aslında kendileri olduklarının farkında değillerdir.
 
* Hiçbir şey bulamayacağını bildiği halde arayan birisi, yaşamın sırrını çözme yolunda ilerlemektedir.
 İnsanların çoğu usta birer boş yergi avcısıdır. İnsanların birisini yermek için en küçük fırsatı, nasıl olağanüstü bir çabayla yakaladıklarını görmek şaşırtıcıdır. Çoğu insan, kendi değerini başkalarını yermekle yükselttiğini düşünür. Oysa başkasını boş yere yerdiğinde bir şeyler kazandığını düşünen insan, kendi değerini düşürmekten başka bir şey yapmadığını anladığında, o insan için artık çok geç olacaktır.
 
* Hiç, var olanın içindedir.
 İnsanlar çoǧunlukla yanlış yapmaktan deǧil, tam tersine doǧru yapmaktan korkarlar. 
 
 
==İ==
'''K'''
 
* İçinde yaşadığımız çağ, her ne kadar 'bilgi ve enformasyon çağı' olarak nitelense de özünde anti-entelektüel bir çağdır. Bu ilk bakışta bir paradoks olarak görünse de, yadsınamaz bir gerçektir.
 Kendi içine saklananı kimse bulamaz
 
* İktidar kavramını iyi anlayabilmek, çözümleyebilmek ve yakın geleceğe ilişkin öngörüde bulunabilmek için yapılması gereken ilk şey, tekrar ve tekrar tarih okumaktır. Tarih yalnızca dünün değil, bugünün ve yarının öyküsünü de içinde barındırır görebilene. Bundan sonra neler olacağını kişilere değil, tarihe sorunuz, bütün yanıtlar orada zamanın tozlarının altında gizlidir.
 Kafesteki bir kuş bile özgür olduğuna inandırabilir. Bu bir yanılsamadır. Ancak yanılsama, bazen gerçeğin yerine geçer.
 
* İktidar, hükmetme duygusu ölümcül derecede yabancılaştırıcıdır. İktidar hırsı, görüldüğü yerde yok edilmesi gerekecek kadar tehlikelidir. İktidar duygusu ve hırsını yenebilen bir kişiye artık hiç kimse hükmedemez. Ve artık bu kişi başkalarının değil, kendi üzerinde gerçek iktidara sahiptir; o hükmetmek ve hükmedilmek duygularından arınmıştır.
 Kâğıt kayıklarda tükettiğimiz kâğıttan hayatlara benziyor ömürlerimiz.
 
* İnsan bazı durumlarda hani ellerini nereye koyacağını bilemez ya, duyguların taşıyıcısı yürek de böyledir zaman zaman. İnsan bazen duygu yoğunluğu yaşar ve böylesi durumlarda yüreğini nereye koyacağını bilemez.
 Kapitalizm insanın tüm zamanını çalmakta ve bőylece onu kőleleştirmektedir. İnsanların artık daha fazla para kazanmaktan başka bir amacı yoktur, bu daha fazla para daha az entelektüel faaliyet, daha az insani yaşamdır.
 
* İnsan sık sık arkasını kontrol etmeli; gölgesi ardından geliyor mu diye. Yoksa yaşama henüz bir gölge bile düşüremiyor mu? Bazı insanların gölgesi yoktur. Bazılarının ise kendisi gölge, gölgesi ise kendisidir.
 Kapitalizm, paranın sevgi ūzerindeki iktidarıdır.
 
* İnsanın karanlık yanı, dünyanın en derin kanalizasyonudur.
 Karanlık dehlizlerde dolaşmayı göze alamayan birisi, gerçeǧin ışıltısına hiçbir zaman ulaşamaz. Gerçek karanlıkta gizlidir ve karanlık aydınlatılmadan ortaya çıkmaz.
 
* İnsanın taşıyabileceği en ağır yük, kendi yüküdür.
 Karanlık ve derin bir mahzende yüzyıllardır bekleyen kaliteli ve deǧerli bir şarap sanıyoruz kendimizi. Ama ne yazık ki, şişenin içinde bir damla bile şarap yok. Ama biz hâlâ çok deǧerli bir şarap olduǧumuzu düşünüyoruz. Oysa yalnızca boş bir şişeden ibaretiz. Dışarıdan bakınca dolu görünen, ambalajı güzel, ama boş bir şişe. Bir gün şişe açıldıǧında ise, ne yazık ki yaşam serüvenimiz de sona ermiş oluyor.
 
* İnsanları kolayca harcayanlar, harcadıkları kişinin aslında kendileri olduklarının farkında değillerdir.
 Kazanacağına inanmayan birisinin kazandığı zafer, buruktur.
 
* İnsanların çoğu usta birer boş yergi avcısıdır. İnsanların birisini yermek için en küçük fırsatı, nasıl olağanüstü bir çabayla yakaladıklarını görmek şaşırtıcıdır. Çoğu insan, kendi değerini başkalarını yermekle yükselttiğini düşünür. Oysa başkasını boş yere yerdiğinde bir şeyler kazandığını düşünen insan, kendi değerini düşürmekten başka bir şey yapmadığını anladığında, o insan için artık çok geç olacaktır.
 Kendi ayaǧına takılan pranganın zincirlerinin kısaltılmasına, özgürlüklerinin kısıtlanmasına sevinen, bunu kutlayan bir toplumun ruhu köleleştirilmiştir. Öyle bir topluma özgürlüǧünü verseniz de, o gönüllü köle kalmayı tercih eder, çünkü köleliǧini içselleştirmiş, ayaklarında zincirler olmadan, birileri kendisini çekip goturmeden yurumeyi bilmemektedir. Gönüllü köle, iki kere köledir. En kötüsü ayaǧındaki, beynindeki ve boynundaki hegemonik zincirlerinin şakırtısından mutlu olup, üstelik bununla gurur duyanların cogunlukta olduǧu bir dünyada yaşamaktır.
 
* İnsanlar çoğunlukla yanlış yapmaktan değil, tam tersine doğru yapmaktan korkarlar. 
 Kendi ölūmūne doǧru hareket etmeyen tek şey zamanın kendisidir.
 
 Kendisini göremeyen ve kendi gerçeǧini başkalarından işiten kişi ne kadar da zavallı ve acınasıdır.
 
==K==
 Kimin gerçek anlamda muhalif, kimin ise sistem içi, onun bir parçası olarak muhalif görünümünde olduǧunu algılamak da giderek zorlaşıyor. Şuna benziyor; bir kapıyı açıp baska bir odaya giriyorsun ve evden çıktıǧını sanıyorsun, ama yine aynı evdesin, yalnızca oda deǧiştiriyorsun. Çünkü o evden çıkmak kolay deǧil. İşte o evin kapısında 'sistem' yazıyor.
 
* Kendi içine saklananı kimse bulamaz
 Kūçūldūkçe būyūten ve būyūdūkçe kūçūlten şey kibirdir.
 
* Kafesteki bir kuş bile özgür olduğuna inandırabilir. Bu bir yanılsamadır. Ancak yanılsama, bazen gerçeğin yerine geçer.
 
* Kâğıt kayıklarda tükettiğimiz kâğıttan hayatlara benziyor ömürlerimiz.
'''M'''
 
* Kapitalizm insanın tüm zamanını çalmakta ve böylece onu köleleştirmektedir. İnsanların artık daha fazla para kazanmaktan başka bir amacı yoktur, bu daha fazla para daha az entelektüel faaliyet, daha az insani yaşamdır.
 
* Kapitalizm, paranın sevgi üzerindeki iktidarıdır.
 Modern toplum, bir yalnızlıklar toplamıdır; bazı yalnızlıklar ise çoǧulluklar toplamı...
 
* Karanlık dehlizlerde dolaşmayı göze alamayan birisi, gerçeğin ışıltısına hiçbir zaman ulaşamaz. Gerçek karanlıkta gizlidir ve karanlık aydınlatılmadan ortaya çıkmaz.
 
* Karanlık ve derin bir mahzende yüzyıllardır bekleyen kaliteli ve değerli bir şarap sanıyoruz kendimizi. Ama ne yazık ki, şişenin içinde bir damla bile şarap yok. Ama biz hâlâ çok değerli bir şarap olduğumuzu düşünüyoruz. Oysa yalnızca boş bir şişeden ibaretiz. Dışarıdan bakınca dolu görünen, ambalajı güzel, ama boş bir şişe. Bir gün şişe açıldığında ise, ne yazık ki yaşam serüvenimiz de sona ermiş oluyor.
'''N'''
 
* Kazanacağına inanmayan birisinin kazandığı zafer, buruktur.
 Ne kadar yūkseǧe çıkarsan, diǧer insanlar senin görūş alanında o kadar kūçūlūrler. Fakat sen de diǧer insanların görūş alanında o derece kūçūlūrsūn.
 
* Kendi ayağına takılan pranganın zincirlerinin kısaltılmasına, özgürlüklerinin kısıtlanmasına sevinen, bunu kutlayan bir toplumun ruhu köleleştirilmiştir. Öyle bir topluma özgürlüğünü verseniz de, o gönüllü köle kalmayı tercih eder, çünkü köleliğini içselleştirmiş, ayaklarında zincirler olmadan, birileri kendisini çekip goturmeden yurumeyi bilmemektedir. Gönüllü köle, iki kere köledir. En kötüsü ayağındaki, beynindeki ve boynundaki hegemonik zincirlerinin şakırtısından mutlu olup, üstelik bununla gurur duyanların cogunlukta olduğu bir dünyada yaşamaktır.
 Ne olduǧunu deǧil, ne olmadıǧını, ne olacaǧını degil, ne olmayacaǧını bilen insan doǧru yoldadır.
 
* Kendi ölümüne doğru hareket etmeyen tek şey zamanın kendisidir.
 
* Kendisini göremeyen ve kendi gerçeğini başkalarından işiten kişi ne kadar da zavallı ve acınasıdır.
'''Ö'''
 
* Kimin gerçek anlamda muhalif, kimin ise sistem içi, onun bir parçası olarak muhalif görünümünde olduğunu algılamak da giderek zorlaşıyor. Şuna benziyor; bir kapıyı açıp baska bir odaya giriyorsun ve evden çıktığını sanıyorsun, ama yine aynı evdesin, yalnızca oda değiştiriyorsun. Çünkü o evden çıkmak kolay değil. İşte o evin kapısında 'sistem' yazıyor.
 
* Küçüldükçe büyüten ve büyüdükçe küçülten şey kibirdir.
 Ölūme teslim olacaǧım, ama hayata asla.
 
 Ölūmūn, yaşamın ve zamanın ūzerinde olan tek bir şey varsa, o da henūz doǧmamış olandır.
 
==M==
 Önemli olan on sayfa yazıp bir cümle söylemek deǧil, bir cümle yazıp on sayfa söylemektir.
 
 Ȍzgürlüğü elde edemezsiniz. Özgürlük olabilirsiniz ancak. Özgürlük olmak demek, özgürlüğe olan inanca sahip olmak demektir.
 
* Modern toplum, bir yalnızlıklar toplamıdır; bazı yalnızlıklar ise çoğulluklar toplamı...
 Ȍzgürlük bence, bu sonsuz yolculukta bir sonuç değil, bir başlangıç noktasıdır: Daha mutlu ve daha yaratıcı olmanın olanaklarını çoğaltan bir başlangıç.
 
 Özgürlük de mutluluk gibi avuca alındığında sessizce ölür. Sadece özgürlük düşüncesinin peşinden koşmak bile insanı özgürleştirir.
 
==N==
 Özgürlük ile mutluluk arasında bir bağ vardır. Fakat kendisini mutlu hisseden insan, her zaman özgür hissetmeyebilir. Ya da kendisini özgür hisseden insan, her zaman mutlu hissetmeyebilir.
 
* Ne kadar yükseğe çıkarsan, diğer insanlar senin görüş alanında o kadar küçülürler. Fakat sen de diğer insanların görüş alanında o derece küçülürsün.
 Őzgürlük, yarının değil, bugünün şimdiki an’ın sorunudur. Dőnüșüm ve değișim de șimdiden, burada bașlamalıdır. Bu da iktidarı ele geçirerek ve bașka bir baskı mekanizması kurarak değil, hiyerarșiden mümkün olduğunca arınarak, kendi içinde bir gerçek dőnüșümden, doğrudan demokrasiden geçer.
 
* Ne olduğunu değil, ne olmadığını, ne olacağını değil, ne olmayacağını bilen insan doğru yoldadır.
 
'''P'''
 
==Ö==
 Platon, 'felsefenin kaynağı șașırmadır.' der. Günümüzde içinde yașadığımız 'postmodern çağ'da, artık hiçbir söz, davranıș ve herhangi bașka bir șey insanları șașırtmıyor. Şașırma duygusunu yitiren insan, kolay kolay tepki de vermez. Öyleyse dünya insanlığı, șașırma duygusu ile birlikte felsefesini yitirmiș demektir. Felsefesini yitirmiș bir toplum, yolunu ve hayatın anlamını da yitirmiș anlamına gelir.
 
 
* Ölüme teslim olacağım, ama hayata asla.
'''S'''
 
* Ölümün, yaşamın ve zamanın üzerinde olan tek bir şey varsa, o da henüz doğmamış olandır.
 Sanal gerçeǧe dönüşünce, sanal olmuyor artık; gerçek sanal oluyor.
 
* Önemli olan on sayfa yazıp bir cümle söylemek değil, bir cümle yazıp on sayfa söylemektir.
 Sosyal medya, fiziksel ve içsel yalnızlıkların, sanal kalabalıklarla çarpıştıǧı yerdir. Sanal kalabalıklar, yalnızlık duygusunu geçirmez tam tersine derinleştirir. Sanal kalabalıklar, çoǧalmış yalnızlıklardır. Bu da çaǧımız insanına fiziksel yalnızlıǧın yanısıra sanal yalnızlık duygusunu da yaşatır.
 
* Ȍzgürlüğü elde edemezsiniz. Özgürlük olabilirsiniz ancak. Özgürlük olmak demek, özgürlüğe olan inanca sahip olmak demektir.
 
* Ȍzgürlük bence, bu sonsuz yolculukta bir sonuç değil, bir başlangıç noktasıdır: Daha mutlu ve daha yaratıcı olmanın olanaklarını çoğaltan bir başlangıç.
'''V'''
 
* Özgürlük de mutluluk gibi avuca alındığında sessizce ölür. Sadece özgürlük düşüncesinin peşinden koşmak bile insanı özgürleştirir.
 
* Özgürlük ile mutluluk arasında bir bağ vardır. Fakat kendisini mutlu hisseden insan, her zaman özgür hissetmeyebilir. Ya da kendisini özgür hisseden insan, her zaman mutlu hissetmeyebilir.
 Var olduǧunda yok, yok olduǧunda var olan şey aşktır.
 
* özgürlük, yarının değil, bugünün şimdiki an’ın sorunudur. Dönüșüm ve değișim de șimdiden, burada bașlamalıdır. Bu da iktidarı ele geçirerek ve bașka bir baskı mekanizması kurarak değil, hiyerarșiden mümkün olduğunca arınarak, kendi içinde bir gerçek dönüșümden, doğrudan demokrasiden geçer.
 
'''Y'''
 
==P==
 
* Platon, 'felsefenin kaynağı șașırmadır.' der. Günümüzde içinde yașadığımız 'postmodern çağ'da, artık hiçbir söz, davranıș ve herhangi bașka bir șey insanları șașırtmıyor. Şașırma duygusunu yitiren insan, kolay kolay tepki de vermez. Öyleyse dünya insanlığı, șașırma duygusu ile birlikte felsefesini yitirmiș demektir. Felsefesini yitirmiș bir toplum, yolunu ve hayatın anlamını da yitirmiș anlamına gelir.
 Yabancılaşma, çaǧdaş insanın en büyük acısıdır. Asıl trajik olan ise insanların yalnızca birbirlerinden ayrıyken deǧil, birlikte iken bile birbirlerine yabancılaşmalarıdır.
 
 Yalnızlık nevrotiktir. Nevrotik olmak yaratıcı olmayı tetikleyebilir. Yaratıcı olmak ölümü kısıtlamaktır, onu kendi topraklarına çekilmeye zorlama girişimidir.
 
==S==
 Yanına yaklaşıldıkça būyūyen birisi deǧil, yanından uzaklaşıldıkça būyūyen bir insan olmalısın.
 
* Sanal gerçeğe dönüşünce, sanal olmuyor artık; gerçek sanal oluyor.
 Yürekte ve beyinde yankısını bulabilen ve hayata anlam yükleyen her şey güzeldir.
 
* Sosyal medya, fiziksel ve içsel yalnızlıkların, sanal kalabalıklarla çarpıştığı yerdir. Sanal kalabalıklar, yalnızlık duygusunu geçirmez tam tersine derinleştirir. Sanal kalabalıklar, çoğalmış yalnızlıklardır. Bu da çağımız insanına fiziksel yalnızlığın yanısıra sanal yalnızlık duygusunu da yaşatır.
 
'''Z'''
 
==V==
 
* Var olduğunda yok, yok olduğunda var olan şey aşktır.
 Zaman kavramı kadar insanları şaşırtan ve onlara sonsuzluktaki kahredici çaresizliklerini derinden duyumsatan bir başka kavram daha yoktur.
 
==Y==
 
 
* Yabancılaşma, çağdaş insanın en büyük acısıdır. Asıl trajik olan ise insanların yalnızca birbirlerinden ayrıyken değil, birlikte iken bile birbirlerine yabancılaşmalarıdır.
Not: Bu aforizmalar Erol Anar'ın "Sonra Aşk Bitti" ( Hera Yayınevi, Ankara 2000), "Aşklar ve Yalnızlıklar" (Öteki Yayınevi, Ankara, 1998), "Yaralı Bir Yüreǧin Güncesi" (Aral Yayınları, Ankara 1996) adlı kitapları ile bazı yazılarından derlenmiştir.
 
* Yalnızlık nevrotiktir. Nevrotik olmak yaratıcı olmayı tetikleyebilir. Yaratıcı olmak ölümü kısıtlamaktır, onu kendi topraklarına çekilmeye zorlama girişimidir.
 
* Yanına yaklaşıldıkça büyüyen birisi değil, yanından uzaklaşıldıkça büyüyen bir insan olmalısın.
Kaynaklar:
 
* Yürekte ve beyinde yankısını bulabilen ve hayata anlam yükleyen her şey güzeldir.
http://dunyalilar.org/hayata-dair-aforizmalar.html/
 
http://www.guzelsozlerfull.com/2016/10/olume-teslim-olacagm-ama-hayata-asla.html
 
==Z==
http://www.pekguzelsozler.com/erol-anar-sozleri
 
http://www.sozkimin.com/a/2052-erol-anar-kimdir-sozleri-ve-hayati.html
 
* Zaman kavramı kadar insanları şaşırtan ve onlara sonsuzluktaki kahredici çaresizliklerini derinden duyumsatan bir başka kavram daha yoktur.
http://www.meshursozler.com/oku/34541-kafesteki-bir-kus-bile-ozgur-olduguna-inandirabilir-bu-bir-yanilsamadir-ancak-yanilsama-bazen-ger.html
 
{{Vikipedi|Erol Anar}}
http://www.ariyorum.org/2016/10/ozlu-sozler-guzel-sozler-aforizmalar.html
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Erol_Anar" sayfasından alınmıştır