Said Nursî: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Turgut46 (mesaj | katkılar)
Ah, ah! Zamanında nasıl da düzenlemiştim bu sayfayı. Şimdi tekrar elden geçirmem gerekiyor anlaşılan.
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
II. Niveles (mesaj | katkılar)
k yazış şekli: Çünki → Çünkü, nisbeten → nispeten AWB ile
4. satır:
 
* Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa, nur-ı Muhammedî (a.s.m.) o kitabın kâtibinin kaleminin mürekkebidir.<ref>{{Kitap kaynağı|başlık=Mesnevî-i Nuriye|son=Said Nursî|sayfalar=113|yayımcı=RNK Neşriyat|yıl=2013}}</ref>
 
* Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise maneviyatta kördür.<ref>{{Kitap kaynağı|son=Said Nursî|başlık=Mektubat|yıl=2013|yayımcı=RNK Neşriyat|sayfalar=514}}</ref>
* İslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir; göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.<ref>{{Kitap kaynağı|son=Said Nursî|başlık=Tarihçe-i Hayat|yayımcı=RNK Neşriyat|sayfalar=81|yıl=2013}}</ref>
Satır 19 ⟶ 18:
*En bedbaht, en muzdarib, en sıkıntılı; işsiz adamdır. Zira atalet ademin biraderzadesidir; sa'y, vücudun hayatı ve hayatın yakazasıdır.<ref name="Hakikat 2"/>
*[[Dosya:Open book 01.svg|küçükresim|165x165px|Merak, ilmin hocasıdır. İhtiyaç, medeniyetin üstadıdır. Sıkıntı, sefahetin muallimidir.]]
* Merak, ilmin hocasıdır. İhtiyaç, medeniyetin üstadıdır. Sıkıntı, sefahetin muallimidir.<ref>''Sunuhat-Tuluat-İşarat'' (2012). 2. baskı. s. 54.</ref>
 
* Merak, ilmin hocasıdır. İhtiyaç, medeniyetin üstadıdır. Sıkıntı, sefahetin muallimidir.<ref>''Sunuhat-Tuluat-İşarat'' (2012). 2. baskı. s. 54.</ref>
 
*Haksızlığı hak zanneden adamlara karşı hak dâva etmek, Hakka bir nevi haksızlıktır.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 48 | bölüm = Onüçüncü Mektub}}</ref>
*Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor.<ref>{{Kitap belirt |son=Said Nursî|başlık=Sözler|yayımcı=RNK Neşriyat|dil=Türkçe|sayfalar=54|bölüm=Onuncu söz}}</ref>
Satır 30 ⟶ 27:
*Madem Dünya bâki değil ve musibetlerinde bir nevi hayır vardır; senin bedeline "Yahu bu da geçer" kalbime geldi.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 278 | bölüm = Yirmiüçüncü Mektub}}</ref>
*İnsan, nur-ı iman ile âlâ-yı illiyyîne çıkar, Cennete lâyık bir kıymet alır. Ve zulmet-i küfür ile esfel-i sâfilîne düşer, Cehenneme ehil olacak bir vaziyete girer.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Sözler | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 473 | bölüm = Yirmiüçüncü Söz}}</ref>
 
*[[Dosya:Magnfying glass book globe.jpg|küçükresim|Anlaşılmaz bir kitap muallimsiz olsa, manasız bir kâğıttan ibaret kalır.|166x166px]]
 
* Anlaşılmaz bir kitap muallimsiz olsa, manasız bir kâğıttan ibaret kalır.<ref>{{kitap kaynağı|yazar=Said Nursî|bölüm=Otuzbirinci Söz |başlık=Sözler}}</ref>
 
* Ey nefis! Başta Habibullah, bütün ahbab ın, kabrin öbür tarafındadırlar. Burada kalan bir iki tane ise, onlar da gidiyorlar. Ölümden ürküp, kabirden korkup başını çevirme. Merdâne kabre bak, dinle, ne talep eder? Erkekçesine ölümün yüzüne gül, bak, ne ister.<ref>{{Kitap kaynağı|son=Said Nursî|başlık=Sözler|bölüm=On Dördüncü Söz}}</ref>
 
*Milliyetimiz bir vücuttur. Ruhu İslamiyet aklı Kur'an ve İmandır.<ref>Said Nursî. "İlk Hayatı" ''Tarihçe-i Hayat''. 86. sayfa. Envar Neşriyat.</ref>
 
*Eğer Namaz kılmazsan, senin o günkü alemin zulümatlı ve perişan bir halde gider.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = İşaret-ül İ'caz | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 85 | bölüm = İbadetin Hakikatı}}</ref>
 
*Namaz kılanın diğer mübah dünyevi amelleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Sözler | ya{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Tarihçe-i Hayat | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 143 | bölüm = İlk hayatı}}ımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 23 | bölüm = Dördüncü Söz}}</ref>
 
*İslâmiyet'te imandan sonra en yüksek hakikat namazdır. Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduddur.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Tarihçe-i Hayat | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 143 | bölüm = İlk hayatı}}</ref>
 
* Madem Allah var, elbette ahiret vardır.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Şualar | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 185 | bölüm = Dokuzuncu Şua}}</ref>
* Dünyadaki her lezzetli şeyin en a'lası cennette bulunur.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Sözler | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 658 | bölüm = Otuzikinci Söz}}</ref>
*[[Dosya:Pen ballet.jpg|küçükresim|269x269pik|Evet nasıl ki eski zamanda İslamiyetin terakkisi, düşmanın taassubunu parçalamak ve inadını kırmak ve tecavüzatını def etmek; silâh ile, kılınç ile olmuş. İstikbâlde silâh, kılınç yerine; '''hakiki medeniyet ve maddî terakki ve hak ve hakkaniyetin manevi kılınçları''', düşmanları mağlup edip dağıtacak.<ref>http://www.erisale.com/#content.tr.14.120</ref>]]Zaman gösterdi ki; cennet ucuz değil, cehennem dahi lüzumsuz değil.<ref name="Hakikat 7">{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 472 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
 
* Nev'-i beşere gelen en büyük bir musibet Harb-i Umumî hengâmında, çok tehlikelere maruz kaldım. Hazret-i Gavs'ın gösterdiği arabî tarihte veya az evvel, hârika bir surette kurtuldum. Hattâ bir defa, bir dakikada üç gülle öldürecek yere mukabil bana isabet ettiği halde tesir etmediler.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Sikke-i Tasdik-i Gaybi | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 154 | bölüm = Sekizinci Lema}}</ref>
 
*İnsanlar hür oldular, ama yine abdullahtırlar.<ref>{{Kitap belirt|son=Said Nursî|başlık=Tarihçe-i Hayat|yayımcı=RNK Neşriyat|sayfalar=60}}</ref>
*Bugün mahlûkatın bayramıdır.<ref name="Zaman">{{web kaynağı|url= http://www.zaman.com.tr/yazarlar/abdullah-aymaz/nevruz-mahl-katin-bayramidir_514997.html |başlık= Nevruz, mahlûkatın bayramıdır | yayıncı= Zaman Gazetesi |erişimtarihi=13 Aralık 2015}}</ref><ref name="Yeni Asya">{{web kaynağı|url= http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-baysu/risale-i-nur-da-nevruz-gunleri_327122 |başlık= Risale-i Nur'da Nevruz günleri | yayıncı= Yeni Asya |erişimtarihi=13 Aralık 2015}}</ref>(Nevruz)
*Bugün, bu Nevruz bayramından, bu köpeğin bile bir hissesi vardır. Bahar mahlûkatın bayramıdır. Biz de onların bayramına iştirak edelim.<ref name="Zaman" /><ref name="Yeni Asya" />
 
*Marîz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi; ittiba'-ı Kur'andır.<ref name="Hakikat 3"/>
 
*Azametli bahtsız bir kıt'anın, şanlı tali'siz bir devletin, değerli sahibsiz bir kavmin reçetesi; ittihad-ı İslâmdır.<ref name="Hakikat 3"/>
 
*Kur'an kalblere kuvvet ve gıdadır, ruhlara şifadır. gıdanın tekrarı, kuvveti arttırır.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mesnevî-i Nuriye | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 124 | bölüm = Habbe}}</ref>
 
*Zaman ihtiyarlandıkça, Kur'an gençleşiyor; rumuzu tavazzuh ediyor. Nur, nâr göründüğü gibi; bazan şiddet-i belâgat dahi, mübalağa görünür.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubât | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 516 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
 
*Kur'an-ı Hakîm ehl-i şuura imamdır, cin ve inse mürşiddir, ehl-i kemale rehberdir, ehl-i hakikata muallimdir.<ref name=Mektubat>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubât | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 311 | bölüm = Birinci Mebhas, Yirmialtıncı Mektub}}</ref>
 
*Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele mâlik olmayan kimse, kâinatta dava-yı halk ve iddia-yı icad edemez. Zira her şey, her şeyle bağlıdır.<ref name="Hakikat 3">{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 468 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
*Haşirde bütün zevi'l-ervahın ihyası; mevt-âlûd bir nevm ile kışta uyuşmuş bir sineğin baharda ihya ve inşasından kudrete daha ağır olamaz. Zira kudret-i ezeliye zâtiyedir; tegayyür edemez, acz tahallül edemez, avaik tedahül edemez. Onda meratib olamaz, her şey ona nisbetennispeten birdir.<ref name="Hakikat 3"/>
 
*Haşirde bütün zevi'l-ervahın ihyası; mevt-âlûd bir nevm ile kışta uyuşmuş bir sineğin baharda ihya ve inşasından kudrete daha ağır olamaz. Zira kudret-i ezeliye zâtiyedir; tegayyür edemez, acz tahallül edemez, avaik tedahül edemez. Onda meratib olamaz, her şey ona nisbeten birdir.<ref name="Hakikat 3"/>
 
*[[Dosya:Fomalhaut planet.jpg|küçükresim|238x238pik|Elbette nev-i beşer âhir vakitte ulûm ve fünûna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise ilmin eline geçecektir.<ref>{{Kitap kaynağı|son=Said Nursî|başlık=Sözler|yayımcı=RNK Neşriyat|bölüm=Yirminci Söz}}</ref>]]Sivrisineğin gözünü halkeden, Güneş'i dahi o halketmiştir.<ref name="Hakikat 3"/>
 
*Pirenin midesini tanzim eden, Manzume-i Şemsiyeyi de o tanzim etmiştir.<ref name="Hakikat 3"/>
 
*Hem nev-i beşer, hususan medeniyet fenlerinin ikazatıyla uyanmış, intibaha gelmiş, insaniyetin mahiyetini anlamış. Elbette ve elbette dinsiz, başıboş yaşamazlar. Ve olamazlar. En dinsizi de dine iltica etmeye mecburdur. Çünkü, acz-i beşerî ile beraber hadsiz musibetler ve onu inciten hâricî ve dahilî düşmanlara karşı istinad noktası; ve fakrıyla beraber hadsiz ihtiyâcâta müptelâ ve ebede kadar uzanmış arzularına medet ve yardım edecek istimdad noktası, yalnız ve yalnız Sâni-i Âlemi tanımak ve iman etmek ve âhirete inanmak ve tasdik etmekten başka, uyanmış beşerin çaresi yok.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Hutbe-i Şamiye | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 24 | bölüm = Arabî Hutbe-i Şamiye Eserinin Tercümesi}}</ref>
 
*Adem-i kabul, kabul-ü ademle iltibas olunur. Adem-i kabul; adem-i delil-i sübut, onun delilidir. Kabul-ü adem, delil-i adem ister. Biri şek, biri inkârdır.<ref name="Hakikat 4">{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 475 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
*İmanî mes'elelerde şübhe, bir delili, hattâ yüz delili atsa da; medlûle îras-ı zarar edemez. ÇünkiÇünkü binler delil var.<ref name="Hakikat 4"/>
 
*İmanî mes'elelerde şübhe, bir delili, hattâ yüz delili atsa da; medlûle îras-ı zarar edemez. Çünki binler delil var.<ref name="Hakikat 4"/>
 
*Hayat, cilve-i tevhiddendir, müntehası da vahdet kesbediyor.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 476 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
 
*Evet, izzet ve azamet isterler ki, esbab, perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve ehadiyet isterler ki, esbab ellerini [[Dosya:Nur ala Nur.svg|küçükresim|239x239pik|Nurcular, siyasetlerle alâkaları olmaz. Yalnız iman hakikatleriyle bütün hayatları bağlıdır<ref>{{Kitap kaynağı|son=Said Nursî|başlık=Emirdağ Lahikası|sayfalar=167|yayımcı=RNK Neşriyat|yıl=2013}}</ref>...Risale-i Nur'un esas mesleği olan şefkat, hak ve hakikat ve vicdan, bizleri şiddetle siyasetten ve idareye ilişmekten men etmiş.<ref>http://www.erisale.com/#content.tr.14.691</ref>]]çeksinler, tesir-i hakikiden.
 
* Âlem-i şehadet, avalim-ül guyub üstünde tenteneli bir perdedir.<ref name="Hakikat 5">{{Kitap belirt|son=Said Nursi|başlık=Mektubat|yayımcı=Envar Neşriyat|dil=Türkçe|sayfalar=469|bölüm=Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
* Bir noktayı tam yerinde icad etmek için, bütün kâinatı icad edecek bir kudret-i gayr-ı mütenahî lâzımdır. Zira şu kitab-ı kebir-i kâinatın herbir harfinin, bahusus zîhayat herbir harfinin, herbir cümlesine müteveccih birer yüzü, nâzır birer gözü vardır.<ref name="Hakikat 5" />
*[[Dosya:Ebru sənəti 5.png|küçükresim|359x359pik|Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilâftır. Bu üç düşmana karşı '''san'at, marifet, ittifak''' silâhıyla cihad edeceğiz.<ref>Tarihçe-i Hayat/RNK Neşriyat/2013/onbirinci baskı/sayfa:65</ref>]]Bir köy muhtarsız olmaz, bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz, bir harf kâtipsiz olamaz; biliyorsun. Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket hâkimsiz olur?<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Sözler | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 49 | bölüm = Onuncu Söz}}</ref>
 
*Tabiat, misalî bir matbaadır, tâbi değil; nakıştır, nakkaş değil; kabildir, fâil değil; mistardır, masdar değil; nizamdır, nâzım değil; kanundur, kudret değil; şeriat-ı iradiyedir, hakikat-ı hariciye değil.<ref name="Hakikat 5"/>
 
*Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam.<ref>{{Kitap kaynağı|son=Said Nursî|başlık=Emirdağ Lahikası - I|bölüm=Gelenlerle Ne Konuşurdu?}}</ref>
*Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelan-ı nümuv der: "Ben sünbülleneceğim, meyve vereceğim." Doğru söyler. Yumurtada bir meyelan-ı hayat var. Der: "Piliç olacağım." Biiznillah olur. Doğru söyler. Bir avuç su, meyelan-ı incimad ile der: "Fazla yer tutacağım." Metin demir onu yalan çıkaramaz; sözünün doğruluğu demiri parçalar. Şu meyelanlar, iradeden gelen evamir-i tekviniyenin tecellileridir, cilveleridir.<ref name="Hakikat 5" />
 
*Karıncayı emirsiz, arıyı ya'subsuz bırakmayan kudret-i ezeliye; elbette beşeri nebisiz bırakmaz. Âlem-i şehadetteki insanlara inşikak-ı Kamer, bir mu'cize-i Ahmediye (A.S.M.) olduğu gibi, mi'rac dahi âlem-i melekûttaki melaike ve ruhaniyata karşı bir mu'cize-i kübra-yı Ahmediyedir ki; nübüvvetinin velayeti bu keramet-i bahire ile isbat edilmiştir ve o parlak zât, berk ve Kamer gibi melekûtta şu'le-feşan olmuştur.<ref name="Hakikat 5"/>
 
*Hayat, kesrette bir çeşit tecelli-i vahdettir. Onun için ittihada sevkeder. Hayat, bir şeyi her şeye mâlik eder.<ref name="Hakikat 6">{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 470 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
 
* Tabiat bir sanat-ı İlahiye'dir sani' olmaz.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Lemalar | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 386 | bölüm = Otuzuncu Lem'anın Altıncı Nüktesi}}</ref>
 
*Ruh, bir kanun-ı zîvücud-ı haricîdir, bir namus-ı zîşuurdur. Sabit ve daim fıtrî kanunlar gibi, ruh dahi âlem-i emirden, sıfat-ı iradeden gelmiş, kudret ona vücud-ı hissî giydirmiştir. Bir seyyale-i latifeyi o cevhere sadef etmiştir. Mevcud ruh, makul kanunun kardeşidir. İkisi hem daimî, hem âlem-i emirden gelmişlerdir. Şayet nevilerdeki kanunlara kudret-i ezeliye bir vücud-ı haricî giydirseydi, ruh olurdu. Eğer ruh, vücudu çıkarsa, şuuru başından indirse, yine lâyemut bir kanun olurdu.<ref name="Hakikat 6"/>
* Orucun ekmeli ise: Mide gibi bütün duyguları; gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazat-ı insaniyeye dahi bir nevi oruç tutturmaktır.<ref name="Mektubat/Yirmi Dokuzuncu Mektup">Mektubat/Yirmi Dokuzuncu Mektup</ref>
 
* OrucunRamazan-ı ekmeliŞerifteki ise:oruç, Midedoğrudan gibidoğruya bütünnefsin duyguları;firavunluk gözü,cephesine darbe kulağıvurur, kalbikırar. Aczini, hayalizaafını, fikrifakrını gibigösterir, cihazat-ıabd insaniyeyeolduğunu dahi bir nevi oruç tutturmaktırbildirir.<ref> name="Mektubat/Yirmi Dokuzuncu Mektup<"/ref>
* Ramazan-ı Şerifteki oruç, doğrudan doğruya nefsin firavunluk cephesine darbe vurur, kırar. Aczini, zaafını, fakrını gösterir, abd olduğunu bildirir.<ref>Mektubat/Yirmi Dokuzuncu Mektup</ref>
[[Dosya:Violet Princess of Wales 1901.jpg|alt=|küçükresim|Bâki bir hakikat fâni şahsiyetler üstüne bina edilmez.<ref>{{Kitap kaynağı|son=Said Nursî|başlık=Emirdağ Lahikası I}}</ref>]]
* Ramazan-ı Şerifteki oruç, hakikî ve hâlis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarıdır. Çünkü, sair vakitlerde mecburiyet tahtında olmayan insanların çoğu, hakikî açlık hissetmedikleri zaman, çok nimetlerin kıymetini derk edemiyor. Kuru bir parça ekmek, tok olan adamlara, hususan zengin olsa, ondaki derece-i nimet anlaşılmıyor. Halbuki, iftar vaktinde, o kuru ekmek, bir mü'minin nazarında çok kıymettar bir nimet-i İlâhiye olduğuna kuvve-i zâikası şehadet eder. Padişahtan tâ en fukaraya kadar herkes, Ramazan-ı Şerifte o nimetlerin kıymetlerini anlamakla bir şükr-ü mânevîye mazhar olur.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubat | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 431 | bölüm = Yirmidokuzuncu Mektub}}</ref>
 
*Doğuyu ayağa kaldıracak din ve kalbdir. Enbiyanın ekseri Şarkta ve hükemanın ağlebi Garpta gelmesi kader-i ezelînin bir remzidir ki, Şarkı ayağa kaldıracak din ve kalbdir, akıl ve felsefe değil.
 
*Nasraniyet, ya intifa veya ıstıfa edip İslâmiyet'e karşı terk-i silâh edecektir. Nasraniyet birkaç defa yırtıldı, protestanlığa geldi. Protestanlık da yırtıldı, tevhide yaklaştı. Tekrar yırtılmağa hazırlanıyor. Ya intifa bulup sönecek veya hakikî Nasraniyetin esasını câmi' olan hakaik-i İslâmiyeyi karşısında görecek, teslim olacaktır. İşte bu sırr-ı azîme, Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm işaret etmiştir ki: "Hazret-i İsa nâzil olup gelecek, ümmetimden olacak, şeriatımla amel edecektir."<ref name="Hakikat 6"/>
 
*Hıristiyanlığın malı olmayan mehasin-i medeniyeti ona mal etmek ve İslâmiyetin düşmanı olan tedenniyi ona dost göstermek, feleğin ters dönmesine delildir.<ref name="Hakikat Cekirdekleri"/>
 
*Maddiyyunluk manevî taundur ki, beşere şu müdhiş sıtmayı tutturdu, gazab-ı İlahîye çarptırdı. Telkin ve tenkid kabiliyeti tevessü' ettikçe, o taun da tevessü' eder.<ref name="Hakikat 2"/>
*Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise maneviyatta kördür.<ref name="Hakikat Cekirdekleri"/>
 
*Bütün ihtilalat ve fesadın asıl madeni ve bütün ahlâk-ı rezilenin muharrik ve menba'ı tek iki kelimedir:
**Birinci Kelime: "Ben tok olsam, başkası açlıktan ölse bana ne!"
Satır 121 ⟶ 81:
 
*Ribanın kap ve kapıları olan bankaların nef'i; beşerin fenası olan gâvurlara ve onların en zalimlerine ve bunların en sefihlerinedir. Âlem-i İslâma zarar-ı mutlaktır; mutlak beşerin refahı nazara alınmaz. Zira gâvur harbî ve mütecaviz ise, hürmetsiz ve ismetsizdir.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 479 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
 
*Bir lokma kırk paraya, diğer bir lokma on kuruşa. Ağıza girmeden ve boğazdan geçtikten sonra birdirler. Yalnız, birkaç saniye ağızda bir fark var. Müfettiş ve kapıcı olan kuvve-i zaikayı taltif ve memnun etmek için birden ona gitmek, israfın en sefihidir.<ref name="Hakikat 7"/>
*İsraf sefahatin, sefahat ise sefaletin kapısıdır.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Sözler | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 779 | bölüm = Lemaat}}</ref>
 
* [[Ölüm]] o kadar kat’î ve zâhirdir ki, bugünün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi ölüm başımıza gelecek. Bu hapishane nasıl ki mütemadiyen çıkanlar ve girenler için muvakkat bir misafirhanedir; öyle de, bu zemin yüzü dahi acele hareket eden kàfilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır. Herbir şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyade bir istediği var.<ref>{{kitap kaynağı|yazar= Said Nursî |bölüm= İkinci Meselenin Hülâsâsı |başlık= Asa-yı Mûsa}}</ref>
 
Satır 137 ⟶ 95:
 
==Hakkında söylenenler==
* 1940'larda Afyonkarahisar'a bir mahkum getirdiler. Soğuktan dondurarak öldürmek istediler, zehirleyerek öldürmek istediler. Peki kimdi bu insan? İşi kitap yazmak, talebe yetiştirmek olan Said Nursi'ye burada eziyet yaptılar. Esir düştüğü halde kaçmış, vatanına toprağına dönmüştü. Buradan da kaçabilirdi. Kaçmadı. "Zalimler için yaşasın cehennem" dedi. Kendi ülkesini, hapiste yatmak pahasına tercih etti.<ref>http://www.risaleajans.com/nur-alemi/basbakanin-acikladigi-said-nursi-belgesi</ref> - [[Recep Tayyip Erdoğan|'''[[Recep Tayyip Erdoğan]]''']]
* Viktor Hügolar, Şekspirler, Dekartlar; edebiyatta ve felsefede, Bediüzzaman'ın bir talebesi olabilirler.<ref>http://www.bediuzzamansaidnursi.org/risale-i_nur_nedir.html</ref> - [[Mehmet Akif Ersoy|'''[[Mehmet Akif Ersoy]]''']]
* Said Nursi’nin bazı çok orijinal düşünceleri var ve bu konuda Nakşibendîlikten bir hayli ayrılmıştır. Mesela Nakşibendîler, Avrupa’da gelişmekte olan felsefî tartışmalara çok önem vermiş kimseler değil ama Said Nursi bu felsefî tartışmaların önemli olduğunu, İslam’la ilişkisinin araştırılması gerektiğini incelemiş olan bir adam. Ayrıca üç yüz bin kişiyi kendine çekebilmesi için o kişinin iki kulaklı olması lazım.<ref>[http://t24.com.tr/haber/mardin-gulen-cemaatinin-hedefi-iktidar-mi/174245 t24.com]</ref> -- [[Şerif Mardin|'''[[Şerif Mardin]]''']]
 
* Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri bir asır önce gelmiş olsaydı, Osmanlı İmparatorluğunun mukadderatı değişmiş olurdu.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Asar-ı Bediiyye | dil = Türkçe | sayfalar = 5 | bölüm = Takdim}}</ref> - [[Said Şamil Efendi|'''[[Said Şamil Efendi]]''']]
* Said Nursi’nin bazı çok orijinal düşünceleri var ve bu konuda Nakşibendîlikten bir hayli ayrılmıştır. Mesela Nakşibendîler, Avrupa’da gelişmekte olan felsefî tartışmalara çok önem vermiş kimseler değil ama Said Nursi bu felsefî tartışmaların önemli olduğunu, İslam’la ilişkisinin araştırılması gerektiğini incelemiş olan bir adam. Ayrıca üç yüz bin kişiyi kendine çekebilmesi için o kişinin iki kulaklı olması lazım.<ref>[http://t24.com.tr/haber/mardin-gulen-cemaatinin-hedefi-iktidar-mi/174245 t24.com]</ref> -- [[Şerif Mardin|'''Şerif Mardin''']]
 
* Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri bir asır önce gelmiş olsaydı, Osmanlı İmparatorluğunun mukadderatı değişmiş olurdu.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Asar-ı Bediiyye | dil = Türkçe | sayfalar = 5 | bölüm = Takdim}}</ref> - [[Said Şamil Efendi|'''Said Şamil Efendi''']]
 
* Kendisinin ilmî, ahlâkî, edebî, birçok fazilet ve meziyetleri arasında beni en çok meftun eden şey; onun o, dağlardan daha sağlam, denizlerden daha derin, semalardan daha yüksek ve geniş olan imanıdır.<ref>http://www.erisale.com/?locale=tr&bookId=7&pageNo=328#content.tr.7.328</ref> - '''Ali Ulvi Kurucu'''
 
* Kemalizm zehirli gazı, dinsizlik zehirli gazı atıldı, bundan az veya çok nasip almayan yoktur, ama bu küfre kaşı güç şartlarda mücadele etmiş adamlar var. Ben onlara kardelen çiçekleri diyorum, Said Nursi, Süleyman Efendi ve daha niceleri. - '''Kadir Mısıroğlu'''
 
* Bedîüzzaman Said Nursî’nin bu asırda nadir bir İslâm dâhîsi ve her bir cihette eşsiz bir şahsiyet olduğuna, bu millet senelerden beri o kadar inanmış ki hakiki olan bu kanaati hiçbir propaganda çürütemiyor ve çürütemez.<ref>http://www.nurrehberi.com/zubeyir-gunduzalp-agabeyin-mudafaasi</ref> - '''Zübeyir Gündüzalp'''
* Ömrünü Kur'an-ı Kerime, gönlünü iman hakikatlerine adamış, bir güzel insan...<ref>https://www.youtube.com/watch?v=JvMxWoL8bko</ref> - '''Serdar Tuncer'''
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Said_Nursî" sayfasından alınmıştır