Erol Anar: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Sayfa boşaltıldı
Etiket: blanking
Tegel (mesaj | katkılar)
k 188.58.27.128 mesaj tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Turgut46 tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
1. satır:
{{kaynak geliştir}}
 
'''[[w:Erol Anar|Erol Anar]]''' (d. 27 Mayıs 1965; Havza, Samsun), Çerkes asıllı Türk yazar.
 
==A==
* Ama nasıl diye sormadığımız ve özgür düşüncemize kilit vurmadığımız zaman, devletsiz, otoritesiz bir hayat olabileceği düşüncesi gerçeğe dönüşmeye başlayacaktır. Bir düşünceyi gerçeğe dönüştürmek için, önce o düşüncenin olabilirliği kabul edilmelidir. Gerçeğe giden yoldaki ilk adım özgür ve limitsiz düşünebilmektir.
* Anlam arayıșı, yüreğe yapılan bir yolculuktur. Yașam nedir? Bu soruyu sorduğun anda anlam arayıșı serüvenin de bașlamıș demektir.
* Aşk bazen inkâr edilir, ama aşk inkârın inkârıdır.
* Aşk, cennetin kapısında cehennemi dilenmektir.
* Aşkın en iyi tarifi Binbir Gece Masalları'nda yapılmıştır ve aşk daha çok 'Doğulu' bir kavramdır.
* Aynanın sırları döküldüğünde, o artık cam olmuştur. İnsanın tüm sırları döküldüğünde, kalmadığında ise, o artık kişisel özelliğini ve değerini kaybetmiştir.
* Aynı anda var olan ve aynı anda yok olan bir şey varsa o da zamandır. Zaman, hem var hem yoktur; yokluğu anlamsızlaştırandır.
 
==B==
* Başkalarıyla kendi gerçeğini paylaşan insanın duymak istediği tek şey, kendisine itiraf edemediği gerçekleri başkasının ağzından duyma istediğidir.
* Beklemenin trajedisi, beklenilen şeyin gelmesidir.
* Beklemeye değer tek şey ölümdür.
* Bir ilişkinin içi boşalmışsa, o ilişki hiçbir boşluğu doldurmaz. İlişkiler hayatımızda kapladıkları alan kadar değerlidir.
* Bir kentin ölümü, bir insanın ölümünden çok daha trajiktir. Ve kentler öldüğünde geride yaşayan bir şey kalmaz.
* Birçok eski inanışa göre insanın bu dünyada sahip olduğu tek şey kendi bedenidir. Ama çağımız insanına bakıldığında, bugün insanların sahip olamadığı tek şeyin kendi bedenleri olduğu görülür. Kendi bedenleri dışındaki her şeye sahip olsalar da bu insanlar, hiçbir zaman kendi gerçeklerini göremeyeceklerdir.
* Bu dünyada herkes varlığıyla bir boșluk doldurur, ancak yokluğuyla bir boșluk yaratacak hiç kimse yoktur ve olmamıștır da. Belki bazı kişiler için boșluk oluştursa da, hayatın kendisinde bir boşluk yaratmaz.
* Bu dünyada hiçbir şey yoktur ki, biz denemeden çok önce birileri tarafindan denenmemiş olsun.
* Bulma çabasından arınmış bir arama, kişiyi kendisine yaklaştırır.
 
==C==
* Cennet, kendi cehennemini de içinde taşır. Cennetteki cehennem, gerçek cehennemden gerçek cehennemden çok daha kötü ve tercih edilmezdir.
* Cennetteki bir insanın dileği, bir an evvel bu cehennemden kurtulmaktır.
* Cennetteki bir insanın en büyük dileği, bir an önce bu cehennemden kurtulmaktır.
* Çoğu insan özgürlüğünü karnını doyurmak için satar. Oysa özgürlük, bazı insanlar için ekmekten daha değerlidir. Örneğin Brezilya'da sokakta yaşayan insanların uyuyabilecekleri ve ücretsiz karınlarını doyurabilecekleri enstitüler vardır. Ama sokakta yaşayanların çoğu zorunlu olmadıkça oraya gitmekten kaçınır. Çünkü sokaklarda özgürdürler ve özgürlüklerini ekmekle değiştirmek istemezler. Özgürlük, onu bilmeyenler için çoğu zaman bir şey ifade etmez, ama özgürlüğü bir kez tadanlar ondan asla vazgeçmek istemezler.
* Çoğu zaman başkalarının senin bilgilerine ihtiyacı yoktur. Unutma bilgiye ihtiyacı olan sensin, yalnızca sen.
* Çoğu zaman insanları gözümüzde olduklarından daha fazla büyütür ve onlara dürbünün büyük gösteren tarafından bakarız. Sonra ise şu ya da bu nedenle, aynı insanlara, dürbünün ters, yani uzak gösteren tarafından bakarız. Sonuçta o insanlara ya onları gözümüzde büyüterek ya da küçülterek bakmış oluruz. Bu da bizim ikili ilişkilerimizdeki, yanılsama ve paradoksumuzdur.
 
==D==
* Doğru, yanlıș kișinin ağzında bile doğruluğundan bir șey yitirmez.
* Dünya tarihsel olarak, her gün yeniden inançlarla kurulup, inançlarla yıkılıyor.
* Dünyanın en sıcak şeyi insan sıcağıdır; dünyanın en soğuk şeyi insan soğuğudur.
* Dünyanın en sıkıcı duygusu istediği bir şeyin insanın peşnden koşmasıdır.
 
==E==
* Eğer bir ülkede hapishane varsa, yönetimi ne olursa olsun o ülke özgür değildir.
* Evrensel insan olmak demek, kendi öz kimlik ve değerlerini yadsımak değil, tam tersine bu değerlerden yola çıkarak bütünsel evrensel bir boyuta ulaşmak anlamina gelir. Evrensel insan, çok yönlü insandır; psikolojiden felsefeye, sanata edebiyata, birçok alanda öğrenir. Kafası açıktır, dogmatik değildir ve araştırmacıdır. O öğrendikçe bildiğini değil, daha çok bilmediğini düşünür ve bilginin sınırsız olduğunun farkındadır.
 
==G==
* Gerçeğe ulaştığını sanan, gerçeğe ulaşmış değildir. Gerçeğe ulaştığını sanan, yalnızca gerçekten uzaklaşmıştır.
* Gölgenin hükmü, gölgede geçmez.
 
==H==
 
 
* Hayat farkına varmadığın sürece bir rüyadan başka bir şey değildir.
 
* Hemen şimdi ve burada olmayan özgürlük, gelecekte de olmayacaktır.
 
* Henüz var olmayan hiç var olmayacak anlamına gelmez. Öyleyse yok olan vardır. Var olan ise yok olmaya mahkûmsa, var olan yoktur.
 
* Her şey hiçbir şeydir, hiçbir şeyse her şey değildir.
 
* Her șey içimizdeki devleti ve iktidar tutkusunu yenmekle bașlıyor.
 
* Her şey ile hiçbir şey arasındaki kapıyı aralayan gerçeğe giden yolu görür.
 
* Her şey ile hiçbir şeyin ortasında aşılmaz bir uçurum vardır.
 
* Her șey insanların kim tarafından olursa olsun yönetilmeyi reddettikleri ve inisiyatif aldığı zaman farklı olacak.
 
* Her zaman doğru olmayan yine de doğrudur. Paradoks ise doğrunun en açık görünüşüdür.
 
* Herkes kendisini akıllı sanır. Kendisinin diğerlerinden daha akıllı olmadığını düşünmeye başlayan birisi akıllanmaya da başlamış demektir. Ancak kendisinin diğerlerinden daha akıllı olmadığını fark ettiği için akıllı olduğunu iddia eden birisi tam anlamıyla bir budaladır.
 
* Herkesin denizi kendisine okyanustur.
 
* Hiçbir şey bulamayacağını bildiği halde arayan birisi, yaşamın sırrını çözme yolunda ilerlemektedir.
 
* Hiç, var olanın içindedir.
 
 
==İ==
 
* İçinde yaşadığımız çağ, her ne kadar 'bilgi ve enformasyon çağı' olarak nitelense de özünde anti-entelektüel bir çağdır. Bu ilk bakışta bir paradoks olarak görünse de, yadsınamaz bir gerçektir.
 
* İktidar kavramını iyi anlayabilmek, çözümleyebilmek ve yakın geleceğe ilişkin öngörüde bulunabilmek için yapılması gereken ilk şey, tekrar ve tekrar tarih okumaktır. Tarih yalnızca dünün değil, bugünün ve yarının öyküsünü de içinde barındırır görebilene. Bundan sonra neler olacağını kişilere değil, tarihe sorunuz, bütün yanıtlar orada zamanın tozlarının altında gizlidir.
 
* İktidar, hükmetme duygusu ölümcül derecede yabancılaştırıcıdır. İktidar hırsı, görüldüğü yerde yok edilmesi gerekecek kadar tehlikelidir. İktidar duygusu ve hırsını yenebilen bir kişiye artık hiç kimse hükmedemez. Ve artık bu kişi başkalarının değil, kendi üzerinde gerçek iktidara sahiptir; o hükmetmek ve hükmedilmek duygularından arınmıştır.
 
* İnsan bazı durumlarda hani ellerini nereye koyacağını bilemez ya, duyguların taşıyıcısı yürek de böyledir zaman zaman. İnsan bazen duygu yoğunluğu yaşar ve böylesi durumlarda yüreğini nereye koyacağını bilemez.
 
* İnsan sık sık arkasını kontrol etmeli; gölgesi ardından geliyor mu diye. Yoksa yaşama henüz bir gölge bile düşüremiyor mu? Bazı insanların gölgesi yoktur. Bazılarının ise kendisi gölge, gölgesi ise kendisidir.
 
* İnsanın karanlık yanı, dünyanın en derin kanalizasyonudur.
 
* İnsanın taşıyabileceği en ağır yük, kendi yüküdür.
 
* İnsanları kolayca harcayanlar, harcadıkları kişinin aslında kendileri olduklarının farkında değillerdir.
 
* İnsanların çoğu usta birer boş yergi avcısıdır. İnsanların birisini yermek için en küçük fırsatı, nasıl olağanüstü bir çabayla yakaladıklarını görmek şaşırtıcıdır. Çoğu insan, kendi değerini başkalarını yermekle yükselttiğini düşünür. Oysa başkasını boş yere yerdiğinde bir şeyler kazandığını düşünen insan, kendi değerini düşürmekten başka bir şey yapmadığını anladığında, o insan için artık çok geç olacaktır.
 
* İnsanlar çoğunlukla yanlış yapmaktan değil, tam tersine doğru yapmaktan korkarlar. 
 
 
==K==
 
* Kendi içine saklananı kimse bulamaz
 
* Kafesteki bir kuş bile özgür olduğuna inandırabilir. Bu bir yanılsamadır. Ancak yanılsama, bazen gerçeğin yerine geçer.
 
* Kâğıt kayıklarda tükettiğimiz kâğıttan hayatlara benziyor ömürlerimiz.
 
* Kapitalizm insanın tüm zamanını çalmakta ve böylece onu köleleştirmektedir. İnsanların artık daha fazla para kazanmaktan başka bir amacı yoktur, bu daha fazla para daha az entelektüel faaliyet, daha az insani yaşamdır.
 
* Kapitalizm, paranın sevgi üzerindeki iktidarıdır.
 
* Karanlık dehlizlerde dolaşmayı göze alamayan birisi, gerçeğin ışıltısına hiçbir zaman ulaşamaz. Gerçek karanlıkta gizlidir ve karanlık aydınlatılmadan ortaya çıkmaz.
 
* Karanlık ve derin bir mahzende yüzyıllardır bekleyen kaliteli ve değerli bir şarap sanıyoruz kendimizi. Ama ne yazık ki, şişenin içinde bir damla bile şarap yok. Ama biz hâlâ çok değerli bir şarap olduğumuzu düşünüyoruz. Oysa yalnızca boş bir şişeden ibaretiz. Dışarıdan bakınca dolu görünen, ambalajı güzel, ama boş bir şişe. Bir gün şişe açıldığında ise, ne yazık ki yaşam serüvenimiz de sona ermiş oluyor.
 
* Kazanacağına inanmayan birisinin kazandığı zafer, buruktur.
 
* Kendi ayağına takılan pranganın zincirlerinin kısaltılmasına, özgürlüklerinin kısıtlanmasına sevinen, bunu kutlayan bir toplumun ruhu köleleştirilmiştir. Öyle bir topluma özgürlüğünü verseniz de, o gönüllü köle kalmayı tercih eder, çünkü köleliğini içselleştirmiş, ayaklarında zincirler olmadan, birileri kendisini çekip goturmeden yurumeyi bilmemektedir. Gönüllü köle, iki kere köledir. En kötüsü ayağındaki, beynindeki ve boynundaki hegemonik zincirlerinin şakırtısından mutlu olup, üstelik bununla gurur duyanların cogunlukta olduğu bir dünyada yaşamaktır.
 
* Kendi ölümüne doğru hareket etmeyen tek şey zamanın kendisidir.
 
* Kendisini göremeyen ve kendi gerçeğini başkalarından işiten kişi ne kadar da zavallı ve acınasıdır.
 
* Kimin gerçek anlamda muhalif, kimin ise sistem içi, onun bir parçası olarak muhalif görünümünde olduğunu algılamak da giderek zorlaşıyor. Şuna benziyor; bir kapıyı açıp baska bir odaya giriyorsun ve evden çıktığını sanıyorsun, ama yine aynı evdesin, yalnızca oda değiştiriyorsun. Çünkü o evden çıkmak kolay değil. İşte o evin kapısında 'sistem' yazıyor.
 
* Küçüldükçe büyüten ve büyüdükçe küçülten şey kibirdir.
 
 
==M==
 
 
* Modern toplum, bir yalnızlıklar toplamıdır; bazı yalnızlıklar ise çoğulluklar toplamı...
 
 
==N==
 
* Ne kadar yükseğe çıkarsan, diğer insanlar senin görüş alanında o kadar küçülürler. Fakat sen de diğer insanların görüş alanında o derece küçülürsün.
 
* Ne olduğunu değil, ne olmadığını, ne olacağını değil, ne olmayacağını bilen insan doğru yoldadır.
 
 
==Ö==
 
 
* Ölüme teslim olacağım, ama hayata asla.
 
* Ölümün, yaşamın ve zamanın üzerinde olan tek bir şey varsa, o da henüz doğmamış olandır.
 
* Önemli olan on sayfa yazıp bir cümle söylemek değil, bir cümle yazıp on sayfa söylemektir.
 
* Ȍzgürlüğü elde edemezsiniz. Özgürlük olabilirsiniz ancak. Özgürlük olmak demek, özgürlüğe olan inanca sahip olmak demektir.
 
* Ȍzgürlük bence, bu sonsuz yolculukta bir sonuç değil, bir başlangıç noktasıdır: Daha mutlu ve daha yaratıcı olmanın olanaklarını çoğaltan bir başlangıç.
 
* Özgürlük de mutluluk gibi avuca alındığında sessizce ölür. Sadece özgürlük düşüncesinin peşinden koşmak bile insanı özgürleştirir.
 
* Özgürlük ile mutluluk arasında bir bağ vardır. Fakat kendisini mutlu hisseden insan, her zaman özgür hissetmeyebilir. Ya da kendisini özgür hisseden insan, her zaman mutlu hissetmeyebilir.
 
* özgürlük, yarının değil, bugünün şimdiki an’ın sorunudur. Dönüșüm ve değișim de șimdiden, burada bașlamalıdır. Bu da iktidarı ele geçirerek ve bașka bir baskı mekanizması kurarak değil, hiyerarșiden mümkün olduğunca arınarak, kendi içinde bir gerçek dönüșümden, doğrudan demokrasiden geçer.
 
 
==P==
 
* Platon, 'felsefenin kaynağı șașırmadır.' der. Günümüzde içinde yașadığımız 'postmodern çağ'da, artık hiçbir söz, davranıș ve herhangi bașka bir șey insanları șașırtmıyor. Şașırma duygusunu yitiren insan, kolay kolay tepki de vermez. Öyleyse dünya insanlığı, șașırma duygusu ile birlikte felsefesini yitirmiș demektir. Felsefesini yitirmiș bir toplum, yolunu ve hayatın anlamını da yitirmiș anlamına gelir.
 
 
==S==
 
* Sanal gerçeğe dönüşünce, sanal olmuyor artık; gerçek sanal oluyor.
 
* Sosyal medya, fiziksel ve içsel yalnızlıkların, sanal kalabalıklarla çarpıştığı yerdir. Sanal kalabalıklar, yalnızlık duygusunu geçirmez tam tersine derinleştirir. Sanal kalabalıklar, çoğalmış yalnızlıklardır. Bu da çağımız insanına fiziksel yalnızlığın yanısıra sanal yalnızlık duygusunu da yaşatır.
 
 
==V==
 
* Var olduğunda yok, yok olduğunda var olan şey aşktır.
 
==Y==
 
 
* Yabancılaşma, çağdaş insanın en büyük acısıdır. Asıl trajik olan ise insanların yalnızca birbirlerinden ayrıyken değil, birlikte iken bile birbirlerine yabancılaşmalarıdır.
 
* Yalnızlık nevrotiktir. Nevrotik olmak yaratıcı olmayı tetikleyebilir. Yaratıcı olmak ölümü kısıtlamaktır, onu kendi topraklarına çekilmeye zorlama girişimidir.
 
* Yanına yaklaşıldıkça büyüyen birisi değil, yanından uzaklaşıldıkça büyüyen bir insan olmalısın.
 
* Yürekte ve beyinde yankısını bulabilen ve hayata anlam yükleyen her şey güzeldir.
 
 
==Z==
 
 
* Zaman kavramı kadar insanları şaşırtan ve onlara sonsuzluktaki kahredici çaresizliklerini derinden duyumsatan bir başka kavram daha yoktur.
 
{{Vikipedi|Erol Anar}}
[[Kategori:Türk yazarlar]]
[[Kategori:Yaşayan insanlar]]
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Erol_Anar" sayfasından alınmıştır