I. Ahmed: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
II. Niveles (mesaj | katkılar) k düzenleme AWB ile |
|||
13. satır:
[[Dosya:Istanbul - Tomba Ahmet I.JPG|thumb|250px|right|Türbesinin içerisinden bir görünüm]]
*"N’ola tâcum gibi başumda götürsem dâim,<
:''(Sultan Ahmed Câmî'nin inşâsı sırasında Mısır’da Sultan Kayıtbay Türbesi'nde bulunan, [[Muhammed]]'in “Nakş-ı Kadem” denilen ayak izlerini Eyyûb Sultan Türbesi'ne getirtmiş ve câmînin inşâatı tamamlanınca da, bunu, câmîye koydurmuştur. Akabninde bir rüya görmüş ve Sultan Kayıtbay'ın rüyada kendisinden davacı olduğunu görmesi ve Muhammed'in Nakş-ı Kadem'in derhal geri gönderilmesine hükmetmesi üzerine bu mısraları söylemiştir.)''
*"Vârımı ben Hakk’a verdim, gayrı vârım kalmadı,<
:''Ben, neyim varsa hepsini Allâh’a teslîm ettiğim için varlığımdan hiçbir eser kalmadı.<
:''(Sultan Ahmed, şeyhi ve mürşidi [[Mahmud Hüdayi]] ile müşahede ettiği mânevî hâdiseler üzerine çok duygulanır. Duygularını şu beyitler ile aksettirmeye çalışır.)''
== Hakkında ==
*"Kızım, bu câmîyi yaptırırken sırtımda taş taşıdım!. Bu makâmı elde etmemin sebebi budur!"<ref
:''(Sultan'ın genç yaşta vefât etmesinden sonra kızı Gevher Hatun, rüyâsında babasını cennette çok ihtişâmlı bir mekânda görmüş. Merakla sormuş: "Baba, hangi amelinle bu güzel mertebeye vâsıl oldun" kızının sualine cevaben böyle söylediği rivayet olunur)''
*"Allâhü Teâlâ, insan vücûdunda sırtı, kâinâtta ise toprağı en kuvvetli olarak yarattı. İnsanın sırtı ile toprağın birbirlerine değmesi, bu iki kuvvetin bir araya gelmesi demektir. Böylece, Pâdişâhımızın sırtının toprağa gelmesi ile bu iki kuvvet birleşmiş demektir. Dolayısıyla, bu rü’yâdan İslâm’ın temsilcisi olan Pâdişâhımız’ın, küffâra karşı zafer kazanacağı anlaşılmaktadır…"<ref
:''(Rüyasında Avusturya kralının kendisini güreşte yendiğini gören Sultan'ın, bir mektup yazarak alim ve veli [[Mahmud Hüdayi]]'den tâbir etmesini istemesi üzerine, şeyhi Hüdayi'den yine bir mektupla cevâben)''
*"Sırf şeyhimin duâsı ve sultanımın emri yerini bulsun diye bindim!"<ref
:''(Sultan Ahmed, Üsküdar’a gittiği bir günde, çarşıda Hüdayi’ye tesâdüf eder. Derhal atından inerek, yerine şeyhini oturtup kendisi de atın arkasından yaya olarak yürümeye koyulur. Şeyhin gönlü, pâdişâhın yaya olarak yürümesine râzı olmaz ve bir müddet sonra cevaben)''
|