Hatırla Sevgili: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Turgut46 (mesaj | katkılar)
→‎Dokuzuncu bölüm: Düzenleme...
Turgut46 (mesaj | katkılar)
→‎Sezon 1: Düzenleme...
5. satır:
 
* Tam iki ay, yirmi altı gün oldu. Onu son görüşüm olacağını bilseydim başka türlü bakardım yüzüne. Her detayını inceler, ezberlerdim. Bütün kızgınlığıma rağmen hâlâ hayatımın aşkı olması inanılır gibi değil. Onu deliler gibi özlüyorum.
 
* Bu ayrılık diğerlerine hiç benzemiyor; bu defa sahiden çok uzaktasın, bunu hissediyorum. Belki de babanın durumundan beni mesul tutuyorsun. Belki de haklısın, ama yine de konuşmamız gerekiyordu. Sana muhakkak söylemem gereken bir şey vardı. Muhakkak bilmen gereken bir şey. Şimdi bu yükün altında tek başıma eziliyorum. Çaresizim, Allahım ne kadar çaresizim.
 
* Şimdi gidiyorsun uzun zaman burada olmayacaksın. Ben ne yapacağım? Bu vaziyette nasıl yaşarım? Üstelik tek başıma
 
 
== Sezon 1 ==
Satır 172 ⟶ 177:
:'''Yasemin:''' Anladım merak etme. Ama nasıl olacak Ahmet artık gizlice evlenemeyiz. Müsaade isteyecek durumumuz da yok. Niçin bu kadar acele ediyorsunuz diye sormazlar mı. Bu kadar yakınlaştığımızı kimseye söyleyemeyiz İlk fırsatta babamla konuşmaya çalışırım Ahmet. Sana karşı çok iyi şeyler hissediyor farkındayım. Onun müsaadesi benim için yeter.
:'''Ahmet:''' Benim için de
----
 
:'''Necdet:''' Yasemin Ahmet ile görüştüğünü biliyorum.
:'''Yasemin:''' Öyle mi?
Satır 195 ⟶ 200:
:'''Necdet:''' Yasemin lütfen bana aynı şeyleri söyleyip durma, komik oluyorsun.
:'''Yasemin:''' Bunu sen mi söylüyorsun? Kulaklarıma inanamıyorum ben pastanede çalışmaya devam edemem. Hakkımda böyle düşünüyorsan olmaz.
----
 
:'''Şevket:''' Ona bir mektup yazdınız, kimin aracılığıyla yolladınız; Çünkü normal posta kaydıyla gelmediğini biliyoruz.
:'''Keriman:''' Yassıada'ya geçen bir mahkum yakınından rica ettim. Götürmeyi kabul etti. İsmini hatırlamıyorum.
Satır 201 ⟶ 206:
:'''Keriman:''' Sayın savcı lütfen soracağınız sorularda hem benim hem de ihtilalin haysiyetine saygı gösteren bir üslup kullanınız. Bu konuda hiçbir suçu olmayan bir insanı benim üzerinden kirletmeye hakkınız yok.
:'''Şevket:''' Muhterem başkanım şahit haddini aşıyor.
:'''[[w:Salim Başol|S.Salim Başol]]:''' Sen üstüne vazife olmaya şeylere karışma yoksa atarım seni dışarı.
:'''Avukat:''' Muhterem reis bey savcı da haddini aşıyor. Hem vesikanın ne olduğunun tetkik etmekten mahrumuz, hem de savcının mesnetsiz suç isnadı karısında savunmasız bırakılıyoruz. Şahidi duruşmaya çağıran sizsiniz ama şahidin söylediklerine saygı göstermiyorsunuz. Ya adil bir şahide tahammülünüz yok, ya da haksızlığınızın teşhir edilmesinden korkuyorsunuz.
:'''[[w:Salim Başol|S.Salim Başol]]:''' Savcıya saygılı olunuz. Bu mahkeme avukatların laf cambazlığını kaldırmaz. Yoksa ikinizi de tutuklarım.
----
 
:'''Rıza:''' Burada bütün hayatımı gözden geçirme imkanım oldu. Yasemin, geriye dönme fırsatım olsa bazı şeyleri asla yapmazdım. Özellikle anneni üzecek şeyleri. Bana kızmakta yerden göğe kadar haklı ne diyebilirim. Ona de ki, onu çok sevdiğimi söyle.
:'''Yasemin:''' O da seni çok seviyor baba.
Satır 216 ⟶ 221:
 
=== On Birinci bölüm ===
:'''[[w:Salim Başol|S.Salim Başol]]:''' Rıza Ünsal, savcının iddianamesini dinledin. Bu mevzuda ne diyorsun?
:'''Rıza:''' Muhterem başkan, savcı beyin sualini tek kelimeyle cevaplamak hem mümkün değildir, hem de adil olamaz. Eğer muhterem başvekil savcı beyin iddia ettiği gibi bir diktatör olsaydı grup toplantılarında yaprak bile kıpırdamazdı.
:'''Şevket:''' Milletvekilleri sakince dinleyip sadece emirlere itaat ederlerdi.
:'''Rıza:''' Hayır bu asla doğru değildir. Bu son derece haksız ve ağır bir iftiradır. Demokrat Partinin grup toplantılarında memleketin meseleleri müzakere edilir ve her milletvekili, her konuda, her fikrini açıkça ortaya koyabilir.
:'''[[w:Salim Başol|S.Salim Başol]]:''' Sesini yükseltmeden konuş, yoksa sustururum.
:'''Rıza:''' Sayın başkan, demokrat parti grubunda milletvekillerinin böyle gelişigüzel susturulduğuna dair tek bir örnek yoktur.
:'''[[w:Salim Başol|S.Salim Başol]]:''' Mahkemeye saygılı ol.
:'''Şevket:''' Kayseri'de, Topkapı'da milli şef İnönü’ye yapılan saldırıları neden grup toplantısında ele almadınız neden mecliste görüşülmesini engellediniz?
:'''Rıza:''' Sayın savcı milli şefin asabiyetini yakından tanır, Ama Adnan Beyin nezaketini bilmez. Birini görmezlikten gelip diğerini keyfine göre saptırırsa diktatörlük dediğiniz şey böyle başlar.
Satır 229 ⟶ 234:
:'''Şevket:''' Muhterem başkan, sanık hala aynı ısrar içinde mahkememize hakaret etmektedir.
:'''Rıza:''' Savcı Bey eğer bir haklının savunmasını hakaret sayıyorsanız Bilin ki bu mahkeme adalet duygusundan mahrumdur.
:'''[[w:Salim Başol|S.Salim Başol]]:''' Mahkemeye saygılı ol, otur yerine, haddini bil.
----
 
:'''[[Adnan Menderes|Menderes]]:''' Bu daracık yer bu karanlık, aylardır süren bu yalnızlık bana derin düşünme imkanı verdi. Nelerle suçlanıyoruz nelerle… İlerde bizden nasıl bahsedecekler acaba Rıza? Gelecek nesiller bizim için ne düşünecekler?
:'''Rıza:''' Mühim hatalarımız oldu bunların cezasını çekeceğiz elbette ama bize haksızlıklar da yapıldı. Bunu da zamanla görecekler efendim.
:'''[[Adnan Menderes|Menderes]]:''' Hafızayı beşer nisyan ile maluldur Rıza.
:'''Rıza:''' Haklısınız efendim, millet hafızası her şeyi çabucak unutuyor.
----
 
:'''Şevket:''' Bitti Selma. O kararların alınmasında hepimizin bir derece payı var. Salondan çıkmadan önce Rıza ile göz göze geldik. O anı hayatımın sonuna kadar unutamayacağım. Dargın değildi. Başka bir şey sanki, artık ona kurşun işlemez gibi bir hal... Başı önde dimdik salondan çıkıp gitti. Mahkemede çok cesur davrandı, inançlarını sonuna kadar müdafaa etti. Hakimlerden merhamet dilenmedi. Beni hiç şaşırtmadı. O hep böyleydi zaten. Birlikte koştuğum, oynadığım, sandala binip balık tuttuğum, kıyasıya yüzme yarışları yaptığım, ilk sarhoşluğumu yaşadığım çocukluk arkadaşım Rıza, hep böyleydi.
----
 
:'''Yasemin:''' Babamı asacaklar Şevket Amca. Buna müsaade edecek misiniz?
:'''Şevket:''' Çok müteessirim.
Satır 255 ⟶ 260:
:'''Yasemin:''' Şevket Amca, Şevket Amca ne olur babamın ölmesine engel olun. Sizden başka kimse bunu yapamaz. Sizden başka gidecek kimsemiz yok hayatta. Ne olur babamı kurtarın..
:'''Şevket:''' Yasemin, maalesef beklemekten başka yapacak hiçbir şeyimiz yok. Maalesef… Ne kadar üzgün olduğumu bilemezsin. (sarılırlar)
----
 
:'''Yasemin:''' Babam, babam ölüyor.
:'''Ahmet:''' Daha her şey bitmedi, hala bir umut var.
Satır 272 ⟶ 277:
:'''Yasemin:''' Sana bir daha bakmayacağım. Eğer yüzünü bir daha görürsem yapamam.
:'''Ahmet:''' Yasemin!
----
 
:'''Selma:''' Ben de istediğin oldu diye düşünüyordum. Yassıada da haksızlık yapıldığını düşünüyorsun. Birileri de bunun cezasını çekmeliydi. Mesela baban...
:'''Ahmet:''' Anne böyle bir şeyi nasıl söylersin? Babamın hasta olduğunu bilsem o kadar üstüne gider miydim hiç?
Satır 283 ⟶ 288:
:'''Yasemin:''' Biz Ahmet’le ayrıldık anne. Beraber olmamız imkansız hale gelmişti, hele babam…
:'''Nezahat:''' İsabetli bir karar verirmişsiniz. Hayat nasıl da bildiğini okuyor. Ne yaparsan yap kendi yolunda gidiyor. Bu defa dirençli ol Yasemin, bu gelgitler meseleyi sizin için daha üzücü hale gelir. Şimdi ondan başkasını gözün görmüyor biliyorum, ama zaman en iyi ilaçtır kızım, her şeyi zamana bırak. Yeniden seveceksin, bir ailen olacak, çocukların olacak. Bugünlerin hatırası ile hayatının sonuna kadar yaşayamazsın. Kendini bu kadar harab etme.
----
 
* Bu ayrılık diğerlerine hiç benzemiyor; bu defa sahiden çok uzaktasın, bunu hissediyorum. Belki de babanın durumundan beni mesul tutuyorsun. Belki de haklısın, ama yine de konuşmamız gerekiyordu. Sana muhakkak söylemem gereken bir şey vardı. Muhakkak bilmen gereken bir şey. Şimdi bu yükün altında tek başıma eziliyorum. Çaresizim, Allahım ne kadar çaresizim.
: Yasemin’in Günlüğünden
 
* Şimdi gidiyorsun uzun zaman burada olmayacaksın. Ben ne yapacağım? Bu vaziyette nasıl yaşarım? Üstelik tek başıma
: Yasemin’in Günlüğünden
 
:'''Necdet:''' Yasemin ne olur dur!
:'''Yasemin:''' Gelme Necdet, sakın gelme. Yalnız kalmak istiyorum. Git buradan!
Satır 297 ⟶ 296:
:'''Necdet:''' Bu kadar çaresiz ne olabilir Yasemin? Yasemin elini ver bana Yasemin. Yalvarırım ne olur Yasemin yapma, istediğin şeye şahit olmamı mı istiyorsun?
Ben sensiz sonra nasıl yaşarım? Lütfen dur, lütfen. Ben sensiz ne yaparım, bunu neden yapıyorsun?
----
 
:'''İsmet İnönü:''' Memleketin adaletine daima inandım. Eminim ki hakkında hayırlı olan yapılacaktır.
:'''Berrin Menderes:''' Elbette adalete hürmetim var. Lütfen bana inanınız paşa hazretleri. Bu mahkemeden hiç adalet beklemiyorum. Ben ve çocuklarım kaderimize razı olduk; Çünkü mukadderat içimizdeki manevi zenginliğimizdir.
Satır 303 ⟶ 302:
:'''Berrin Menderes:''' İnanınız ki paşa hazretleri bu mahkeme Adnan Beyi muhakeme etmek için değil mahkum etmek için kurulmuştur. Bu parmaklar adaletin kestiği hiçbir hükümle acımaz ama adalete maruz değiliz. Lütfen ölüm cezasının ertelenmesi için temasını tekrarlayın. Bunu hem Adnan Bey için, hem memleketimin geleceği için, hem de demokrasinin akıbeti için istiyorum. Türk milletinin adalet ahlakı için istiyorum. Vicdanımızda azab, ruhumuzda isyan var ufku bile olmayan elem deryasındayız.
:'''İsmet İnönü:''' Adnan beyin akıbeti ne olursa olsun biliniz ki şerefli bir isimden başka alnına sürülecek hiçbir leke kalmayacak.
----
 
:'''Adnan Menderes:''' Ellerim titriyor, izin verirseniz oğlum Yüksel'e bir vasiyet yazdırmak istiyorum.
 
Satır 319 ⟶ 318:
:'''Necdet:''' Lale kendini bu fikre biran önce alıştırsan iyi olur. Çünkü bizim kararımız kesin.
:'''Lale:''' Onun en yakın arkadaşı olmasam, olan bitene şahit olmuş olmasam, belki bu izdivaca inanabilirdim. Benim için mühim olan senin mutluluğundur ağabey, ama bu mevzuda tereddütlerim var.
----
 
:'''Teo:''' Sonunda hayallerin gerçek oluyor Necdet, sevdiğin kızla evleniyorsunuz.
:'''Necdet:''' Ama benim hayalim bu değildi ki. Ben onun da beni sevmesini istemiştim.
Satır 325 ⟶ 324:
:'''Necdet:''' Ve sonra bana aşık olacak? İtiraf edeyim ki benim de gizli hayalim bu. Belki bir gün o da sever beni
:'''Teo:''' Bence sen bunu herkesten çok hak ediyorsun.
----
 
:'''Rıza:''' Yaşadıklarımız hepimize ağır bedeller ödetti Yasemin. Bunu en ağır biçimde ödeyenlerden biri de sendin. Bu izdivaç seni mesut edecekse benim bir itirazım olamaz.
Zaman en iyi ilaçtır. Necdet, sana çok iyi bir hayat arkadaşı olacaktır kuşkum yok.
----
 
:'''Ahmet:''' Bana söyleyecek lafın yok mu Necdet? Tabii ne söyleyebilirsin ki. O vakit ben sorayım bu izdivaç nasıl oldu, nasıl? Ne zaman karar verdiniz? Bunlar ne zaman oldu?
:'''Necdet:''' Ahmet sana hesap vermek mecburiyetinde değilim.
Satır 349 ⟶ 348:
:'''Necdet:''' Kocası olmak yeterince yakın olmak değil midir sence?
:'''Ahmet:''' Sen onun kocası filan olamazsın. Onunla yaşadıklarımızdan sonra hiç kimse olamaz. Bu öyle sıradan bir aşk hikâyesi değil. Ben onun...
----
 
:'''Selma:''' Yasemin' in Necdet'le evlendiğini duydum. Ne vaziyette olduğunu tahmin ediyorum.
:'''Ahmet:''' Ben iyiyim merak etme anne. Önce öleceğimi zannettim, ama hayattayım, Ölünmüyormuş.
:'''Selma:''' Belki böylesi daha iyi Ahmet. Ayrılmasaydınız daha çok acı çekecektiniz?
:'''Ahmet:''' ...
----
 
* Kol düğmelerinin hediye edilişi
:'''Yasemin:''' Doğum günün kutlu olsun, Beğendin mi?
Satır 366 ⟶ 365:
=== On Beşinci bölüm ===
:'''Necdet:''' Kimimiz inzivaya çekilmek için uzaklara gideriz. Kimimiz kendi içimize.
----
 
:'''Ahmet:''' Bir vakitler bir arkadaşım benim hep uzaklarda yaşadığımı bu sebeple memleketimi hiç tanımadığımı söylemişti. Haklı çıktığı başka şeyler de var beni sükutu hayale uğrattığı şeyler de. Hayatımı çok derinden etkilediği inkar edilemez.
----
 
:'''Ahmet:''' Yasemin bebek bekliyormuş anne. Hala umudum varmış meğer. Hala birlikte olmayı hayal eder dururmuşum. Onun başkasının karısı olmasına tahammül etmek için uzaklara gittim, ama bir çeşit hapis cezasıydı sanki. Bir gün bitecek bu ceza, bitecek ben de kavuşacağım, Ama artık her şey bitti. Biran evvel gitmek istiyorum anne. Bir gün bile burada kalmak istemiyorum. Yoksa bu acı bitmeyecek.
 
Satır 397 ⟶ 396:
:'''Ahmet:''' Yeteneğini senden aldı demek ki
:'''Yasemin:''' Ama babasına da çok benzeyen tarafları var.
:'''Ahmet:''' ..
:'''Yasemin:''' ..
 
=== On Yedinci bölüm ===
Satır 445 ⟶ 442:
:'''Yasemin:''' Evet.
:'''Ahmet:''' İyi, hiç değilse ikimizden biri mutlu. Bunu duyduğuma sevindim.
----
 
:'''Ahmet:''' Yasemin, ben hayatımın bir yerinde takıldım kaldım. Sanki o noktada hayatım durdu, bir kapana kısıldım. Çabaladıkça daha çok batıyorum. Kendi kendime çözmeye çok çalıştım ama olmadı, hatta daha da kötü oldu. Senin yardımın olmadan bununla baş edemem, mümkün değil. Bunu artık anladım…
Bize ne oldu Yasemin? O zamanlar birlikte olamayacağımızı çok iyi anlıyorum. Son konuşmamızda bana bunu çok iyi izah etmiştin, ama bekleyebilirdik, yıllarca bekleyebilirdik. Kim bilir, belki günün birinde birlikte olabileceğimiz bir imkan bulabilirdik, buna değmez miydi?
----
 
:'''Ahmet:''' O son konuşmamızda ne olursa olsun ne yaşarsak yaşayalım benim tek aşkım olacaksın demiştin. Böyle dememiş miydin Yasemin?
:'''Yasemin:''' Bunları neden şimdi soruyorsun?
:'''Ahmet:''' Seni unutmaya çalıştım Yasemin. Yıllarca o küçük kasabada seni biran olsun düşünmemek için nasıl uğraştım bilemezsin, ama olmadı. Bana ne yaptın farkında değil misin? Sen, Sen, Sen beni öldürdün Yasemin, ben artık yaşamıyorum.
----
 
:'''Ahmet:''' Yasemin bana bak! Bana bak, neden? Neden, neden, neden?
:'''Yasemin:''' Neden hastanede benimle konuşmak istemedin, neden? Neden?
Satır 458 ⟶ 455:
:'''Yasemin:''' Şevket amca kalp krizi geçirmişti. O gece hasta haneye gelmiştim, nasıl unutursun? Sen babanın yanındaydın. Selma abla sana haber vermek için odaya girdi.
:'''Ahmet:''' Bundan haberim yok, benim bundan haberim yok. Annem bana bunu söylemedi. Gerçekten haberim yok.
----
 
:'''Yasemin:''' Şevket amcanın kalp krizi geçirmesinden beni sorumlu tuttuğunu düşündüm. O gece çok kötüydü, her şey çok kötüydü. Sen de ayrılma mevzuunda kararlısın sanmıştım. Bunu ben istedim ama sen de kabul ettin.
:'''Ahmet:''' Bana güvenmedin, yine bana güvenmedin Yasemin. Güvenseydin en azından mektubuma cevap verirdin. Uçağa binmeden önce size uğradım ve sana bir mektup bıraktım.
:'''Yasemin:''' ... ?
:'''Ahmet:''' Uçağa binmeden önce size uğradım ve sana bir mektup bıraktım.
:'''Yasemin:''' Kime verdin?
:'''Ahmet:''' Kimseye bırakmadım, kapının altından attım.
:'''Yasemin:''' Ama ben o mektubu hiç görmedim. Kim aldı peki? Kim aldı? Annem aldı ve bana vermedi.
:'''Ahmet:''' Senden boşuna mektup veya da telefon bekledim o zaman. Bunlar nasıl oldu? Hepsi arkada arkaya nasıl geldi? Bize ne yaptılar Yasemin?
:'''Ahmet:''' Bunlar nasıl oldu? Hepsi arkada arkaya nasıl geldi? Bize ne yaptılar Yasemin?
 
{{Vikiler|
Satır 475 ⟶ 469:
b= |
s= |
w= Hatırla Sevgili (dizi) |
n= |
m= |