Said Nursî: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Turgut46 (mesaj | katkılar)
→‎Sözler: Yeni söz: Ey şan ve şerefi, nam ve şöhreti isteyen adam! Gel, o dersi benden al. Şöhret ayn-ı riyâdır ve kalbi öldüren zehirli bir baldır. Ve insanı insanlara abd ve köle yapar. O belâ ve musibete düşersen اِنَّ...
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
bu söz bir bütündür. ayrı ayrı yazılmış sanırım düzenlenirken karıştırılmış, mana bozulmuş. düzelttim
31. satır:
*Bîçare hakikatlar, kıymetsiz ellerde kıymetsiz olur.<ref name="Hakikat 2">{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 478 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
*Bir lokma kırk paraya, diğer bir lokma on kuruşa. Ağıza girmeden ve boğazdan geçtikten sonra birdirler. Yalnız, birkaç saniye ağızda bir fark var. Müfettiş ve kapıcı olan kuvve-i zaikayı taltif ve memnun etmek için birden ona gitmek, israfın en sefihidir.<ref name="Hakikat 7"/>
*Bütün ihtilalat ve fesadın asıl madeni ve bütün ahlâk-ı rezilenin muharrik ve menba'ı tek iki kelimedir: Birinci Kelime: "Ben tok olsam, başkası açlıktan ölse bana ne!" Birinci kelimenin ırkını kesecek tek bir devası var ki, o da vücub-ı zekattır. İkinci Kelime: "İstirahatim için zahmet çek; sen çalış, ben yiyeyim." İkinci kelimenin devası, hurmet-i ribadır. Adalet-i Kur'aniye âlem kapısında durup, ribaya "Yasaktır, girmeye hakkın yoktur" der. Beşer bu emri dinlemedi, büyük bir sille yedi. Daha müdhişini yemeden, dinlemeli.<ref name="Hakikat 7" />
*Birinci Kelime: "Ben tok olsam, başkası açlıktan ölse bana ne!"
 
*Birinci kelimenin ırkını kesecek tek bir devası var ki, o da vücub-ı zekattır.
*Bizler muhabbet fedaileriyiz, husûmete vaktimiz yoktur.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Tarihçe-i Hayat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 59 | bölüm = İlk Hayatı}}</ref>
*Bugün mahlûkatın bayramıdır.<ref name="Zaman">{{web kaynağı|url= http://www.zaman.com.tr/yazarlar/abdullah-aymaz/nevruz-mahl-katin-bayramidir_514997.html |başlık= Nevruz, mahlûkatın bayramıdır | yayıncı= Zaman Gazetesi |erişimtarihi=13 Aralık 2015}}</ref><ref name="Yeni Asya">{{web kaynağı|url= http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-baysu/risale-i-nur-da-nevruz-gunleri_327122 |başlık= Risale-i Nur'da Nevruz günleri | yayıncı= Yeni Asya |erişimtarihi=13 Aralık 2015}}</ref>(Nevruz)
*Bugün, bu Nevruz bayramından, bu köpeğin bile bir hissesi vardır. Bahar mahlûkatın bayramıdır. Biz de onların bayramına iştirak edelim.<ref name="Zaman" /><ref name="Yeni Asya" />
*Çaresi bulunan şeyde acze, çaresi bulunmayan şeyde ceza'a iltica etmemek gerektir.<ref name="Hakikat 7" />
*Bütün ihtilalat ve fesadın asıl madeni ve bütün ahlâk-ı rezilenin muharrik ve menba'ı tek iki kelimedir:
*Çaresi bulunan şeyde acze, çaresi bulunmayan şeyde ceza'a iltica etmemek gerektir.<ref name="Hakikat 7"/>
*Deli adama "iyisin, iyisin" denilse iyileşmesi, iyi adama "fenasın, fenasın" denilse fenalaşması nâdir değildir.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 474 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
*Doğuyu ayağa kaldıracak din ve kalbdir. Enbiyanın ekseri Şarkta ve hükemanın ağlebi Garpta gelmesi kader-i ezelînin bir remzidir ki, Şarkı ayağa kaldıracak din ve kalbdir, akıl ve felsefe değil.
*Eğer Namaz kılmazsan, senin o günkü alemin zulümatlı ve perişan bir halde gider.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = İşaret-ül İ'caz | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 85 | bölüm = İbadetin Hakikatı}}</ref>
*Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam.<ref>{{Kitap kaynağı|son=Said Nursî|başlık=Emirdağ Lahikası - I|bölüm=Gelenlerle Ne Konuşurdu?}}</ref>
*En bedbaht, en muzdarib, en sıkıntılı; işsiz adamdır. Zira atalet ademin biraderzadesidir; sa'y, vücudun hayatı ve hayatın yakazasıdır.<ref name="Hakikat 2" />
*Evet ümidvar olunuz. Şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada, islamın sadası olacaktır!<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Tarihçe-i Hayat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 133 | bölüm = İlk Hayatı}}</ref>
*Evet, izzet ve azamet isterler ki, esbab, perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve ehadiyet isterler ki, esbab ellerini [[Dosya:Nur ala Nur.svg|küçükresim|239x239pik|Nurcular, siyasetlerle alâkaları olmaz. Yalnız iman hakikatleriyle bütün hayatları bağlıdır<ref>{{Kitap kaynağı|son=Said Nursî|başlık=Emirdağ Lahikası|sayfalar=167|yayımcı=RNK Neşriyat|yıl=2013}}</ref>...Risale-i Nur'un esas mesleği olan şefkat, hak ve hakikat ve vicdan, bizleri şiddetle siyasetten ve idareye ilişmekten men etmiş.<ref>http://www.erisale.com/#content.tr.14.691</ref>]]çeksinler, tesir-i hakikiden.
*Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelan-ı nümuv der: "Ben sünbülleneceğim, meyve vereceğim." Doğru söyler. Yumurtada bir meyelan-ı hayat var. Der: "Piliç olacağım." Biiznillah olur. Doğru söyler. Bir avuç su, meyelan-ı incimad ile der: "Fazla yer tutacağım." Metin demir onu yalan çıkaramaz; sözünün doğruluğu demiri parçalar. Şu meyelanlar, iradeden gelen evamir-i tekviniyenin tecellileridir, cilveleridir.<ref name="Hakikat 5" />
*Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.<ref name="Hakikat Cekirdekleri" />
*Haksızlığı hak zanneden adamlara karşı hak dâva etmek, Hakka bir nevi haksızlıktır.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 48 | bölüm = Onüçüncü Mektub}}</ref>
*Haşirde bütün zevi'l-ervahın ihyası; mevt-âlûd bir nevm ile kışta uyuşmuş bir sineğin baharda ihya ve inşasından kudrete daha ağır olamaz. Zira kudret-i ezeliye zâtiyedir; tegayyür edemez, acz tahallül edemez, avaik tedahül edemez. Onda meratib olamaz, her şey ona nispeten birdir.<ref name="Hakikat 3" />
*Hayat, cilve-i tevhiddendir, müntehası da vahdet kesbediyor.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 476 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
*Hayat, kesrette bir çeşit tecelli-i vahdettir. Onun için ittihada sevkeder. Hayat, bir şeyi her şeye mâlik eder.<ref name="Hakikat 6">{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 470 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
*Hem nev-i beşer, hususan medeniyet fenlerinin ikazatıyla uyanmış, intibaha gelmiş, insaniyetin mahiyetini anlamış. Elbette ve elbette dinsiz, başıboş yaşamazlar. Ve olamazlar. En dinsizi de dine iltica etmeye mecburdur. Çünkü, acz-i beşerî ile beraber hadsiz musibetler ve onu inciten hâricî ve dahilî düşmanlara karşı istinad noktası; ve fakrıyla beraber hadsiz ihtiyâcâta müptelâ ve ebede kadar uzanmış arzularına medet ve yardım edecek istimdad noktası, yalnız ve yalnız Sâni-i Âlemi tanımak ve iman etmek ve âhirete inanmak ve tasdik etmekten başka, uyanmış beşerin çaresi yok.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Hutbe-i Şamiye | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 24 | bölüm = Arabî Hutbe-i Şamiye Eserinin Tercümesi}}</ref>
*Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise maneviyatta kördür.<ref name="Hakikat Cekirdekleri" />
*Hıristiyanlığın malı olmayan mehasin-i medeniyeti ona mal etmek ve İslâmiyetin düşmanı olan tedenniyi ona dost göstermek, feleğin ters dönmesine delildir.<ref name="Hakikat Cekirdekleri" />
*İmanî mes'elelerde şübhe, bir delili, hattâ yüz delili atsa da; medlûle îras-ı zarar edemez. Çünkü binler delil var.<ref name="Hakikat 4" />
*İkinci Kelime: "İstirahatim için zahmet çek; sen çalış, ben yiyeyim."
*İkinci kelimenin devası, hurmet-i ribadır. Adalet-i Kur'aniye âlem kapısında durup, ribaya "Yasaktır, girmeye hakkın yoktur" der. Beşer bu emri dinlemedi, büyük bir sille yedi. Daha müdhişini yemeden, dinlemeli.<ref name="Hakikat 7"/>
*İmanî mes'elelerde şübhe, bir delili, hattâ yüz delili atsa da; medlûle îras-ı zarar edemez. Çünkü binler delil var.<ref name="Hakikat 4"/>
*İnsan, nur-ı iman ile âlâ-yı illiyyîne çıkar, Cennete lâyık bir kıymet alır. Ve zulmet-i küfür ile esfel-i sâfilîne düşer, Cehenneme ehil olacak bir vaziyete girer.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Sözler | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 473 | bölüm = Yirmiüçüncü Söz}}</ref>
*İnsanlar hür oldular, ama yine abdullahtırlar.<ref>{{Kitap belirt|son=Said Nursî|başlık=Tarihçe-i Hayat|yayımcı=RNK Neşriyat|sayfalar=60}}</ref>
*İnsanları canlandıran emeldir; öldüren ye'stir.<ref name="Hakikat Cekirdekleri" />
*İslâmiyet'te imandan sonra en yüksek hakikat namazdır. Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduddur.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Tarihçe-i Hayat | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 143 | bölüm = İlk hayatı}}</ref>
*İsraf sefahatin, sefahat ise sefaletin kapısıdır.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Sözler | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 779 | bölüm = Lemaat}}</ref>
*Karıncayı emirsiz, arıyı ya'subsuz bırakmayan kudret-i ezeliye; elbette beşeri nebisiz bırakmaz. Âlem-i şehadetteki insanlara inşikak-ı Kamer, bir mu'cize-i Ahmediye (A.S.M.) olduğu gibi, mi'rac dahi âlem-i melekûttaki melaike ve ruhaniyata karşı bir mu'cize-i kübra-yı Ahmediyedir ki; nübüvvetinin velayeti bu keramet-i bahire ile isbat edilmiştir ve o parlak zât, berk ve Kamer gibi melekûtta şu'le-feşan olmuştur.<ref name="Hakikat 5" />
*Kur'an kalblere kuvvet ve gıdadır, ruhlara şifadır. gıdanın tekrarı, kuvveti arttırır.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mesnevî-i Nuriye | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 124 | bölüm = Habbe}}</ref>
*Kur'an-ı Hakîm ehl-i şuura imamdır, cin ve inse mürşiddir, ehl-i kemale rehberdir, ehl-i hakikata muallimdir.<ref name="Mektubat">{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubât | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 311 | bölüm = Birinci Mebhas, Yirmialtıncı Mektub}}</ref>
*Maddiyyunluk manevî taundur ki, beşere şu müdhiş sıtmayı tutturdu, gazab-ı İlahîye çarptırdı. Telkin ve tenkid kabiliyeti tevessü' ettikçe, o taun da tevessü' eder.<ref name="Hakikat 2" />
*Madem Dünya bâki değil ve musibetlerinde bir nevi hayır vardır; senin bedeline "Yahu bu da geçer" kalbime geldi.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 278 | bölüm = Yirmiüçüncü Mektub}}</ref>
*Marîz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi; ittiba'-ı Kur'andır.<ref name="Hakikat 3" />
*Milliyetimiz bir vücuttur. Ruhu İslamiyet aklı Kur'an ve İmandır.<ref>Said Nursî. "İlk Hayatı" ''Tarihçe-i Hayat''. 86. sayfa. Envar Neşriyat.</ref>
*Namaz kılanın diğer mübah dünyevi amelleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Sözler | ya{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Tarihçe-i Hayat | yayımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 143 | bölüm = İlk hayatı}}ımcı = RNK Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 23 | bölüm = Dördüncü Söz}}</ref>
*Nasraniyet, ya intifa veya ıstıfa edip İslâmiyet'e karşı terk-i silâh edecektir. Nasraniyet birkaç defa yırtıldı, protestanlığa geldi. Protestanlık da yırtıldı, tevhide yaklaştı. Tekrar yırtılmağa hazırlanıyor. Ya intifa bulup sönecek veya hakikî Nasraniyetin esasını câmi' olan hakaik-i İslâmiyeyi karşısında görecek, teslim olacaktır. İşte bu sırr-ı azîme, Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm işaret etmiştir ki: "Hazret-i İsa nâzil olup gelecek, ümmetimden olacak, şeriatımla amel edecektir."<ref name="Hakikat 6" />
*Pirenin midesini tanzim eden, Manzume-i Şemsiyeyi de o tanzim etmiştir.<ref name="Hakikat 3" />
*Ribanın kap ve kapıları olan bankaların nef'i; beşerin fenası olan gâvurlara ve onların en zalimlerine ve bunların en sefihlerinedir. Âlem-i İslâma zarar-ı mutlaktır; mutlak beşerin refahı nazara alınmaz. Zira gâvur harbî ve mütecaviz ise, hürmetsiz ve ismetsizdir.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursi | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 479 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
*Ruh, bir kanun-ı zîvücud-ı haricîdir, bir namus-ı zîşuurdur. Sabit ve daim fıtrî kanunlar gibi, ruh dahi âlem-i emirden, sıfat-ı iradeden gelmiş, kudret ona vücud-ı hissî giydirmiştir. Bir seyyale-i latifeyi o cevhere sadef etmiştir. Mevcud ruh, makul kanunun kardeşidir. İkisi hem daimî, hem âlem-i emirden gelmişlerdir. Şayet nevilerdeki kanunlara kudret-i ezeliye bir vücud-ı haricî giydirseydi, ruh olurdu. Eğer ruh, vücudu çıkarsa, şuuru başından indirse, yine lâyemut bir kanun olurdu.<ref name="Hakikat 6" />
*Sıkıntı, sefahetin muallimidir. Ye's, dalalet-i fikrin; zulmet-i kalb, ruh sıkıntısının menba'ıdır.<ref name="Hakikat Cekirdekleri" />
*Tabiat, misalî bir matbaadır, tâbi değil; nakıştır, nakkaş değil; kabildir, fâil değil; mistardır, masdar değil; nizamdır, nâzım değil; kanundur, kudret değil; şeriat-ı iradiyedir, hakikat-ı hariciye değil.<ref name="Hakikat 5" />
*Tertib-i mukaddematta tefviz, tembelliktir; terettüb-ü neticede, tevekküldür.<ref>{{Kitap belirt | ilk = Said Nursî | başlık = Mektubat | yayımcı = Envar Neşriyat | dil = Türkçe | sayfalar = 477 | bölüm = Hakikat Çekirdekleri}}</ref>
*Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor.<ref>{{Kitap belirt |son=Said Nursî|başlık=Sözler|yayımcı=RNK Neşriyat|dil=Türkçe|sayfalar=54|bölüm=Onuncu söz}}</ref>
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Said_Nursî" sayfasından alınmıştır