Mustafa Kemal Atatürk/Genel konular: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
3. satır:
[[Resim:Ataturk13.JPG|180px|thumb]]
*Askeri harekat, siyasi faaliyetlerin ümitsiz olduğu noktada başlar.
* [[Başarı]]larda gururu yenmek, [[felaket]]lerde [[Ümitsizlik|ümitsizliğe]] direnmek lazımdır.
*Benim inancım o idi ki ve daima o oldu ki, dünyada insan diye yaşamak isteyenler, insan olmak niteliklerini ve gücünü kendilerinde görmelidirler.Bu uğurda her türlü fedakarlığa razı olmalıdırlar.Yoksa hiçbir medeni millet, onları kendi sırasında ve safında görmek istemez.
Satır 28 ⟶ 29:
*Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.
*[[Muhacir]] diye küçümsenenler, tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar, yani "Düşmanla sonuna kadar dövüşenler", çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler ve düşman karşısında kaçmak, çekilmek nedir bilmeyenlerdir. Muhacirler kaybedilmiş ülkelerimizin milli hatıralarıdır.
*Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla [[Yorulamk|yorulmazlar]]. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
* Türk genci, devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve devrimleri benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkum edecektir. Yine düşünecek: “Demek adliyeyi de islah etmek, rejime göre düzenlemek lazım!” Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; bana, İsmet Paşa'ya, Meclis'e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “Ben inan ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir!” İste benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği! (Bursa Söylevi)
|