Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Removing Molana.jpg, it has been deleted from Commons by Daphne Lantier because: Copyright violation, see c:Commons:Licensing. |
ilgisiz görseller |
||
42. satır:
*Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.
*[[Adalet]] nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak, başka yere koymak.
*Adalet taksimcidir, bölüşülecek şeyleri o bölüştürür... fakat şaşılacak şey şu ki bunda ne cebir vardır ne de zulüm!
*Aklın yoksa yandın, ya kalbin yoksa o zaman sen zaten yoksun ki.
Satır 71 ⟶ 70:
*Beni bir ben bilirim, bir de Yaradan.Bana bir ben lazımım, bir de Anlayan.
*Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder , hem kendini...Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi,emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini...
*Bütün kâinat birbirine [[sevgi]] ile bağlanmış.<br>[[Sevgi]]ni vermesini öğren.<br>Çünkü gönlün anlasın ki hepsine yer varmış.<br>Sevgisiz insandan dünya, unutma ki korkarmış.
*Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
Satır 103 ⟶ 101:
*Dertli bir adamın tereddüt ve dumanlarla dolu bir gönül evi vardır; derdini dinlersen o evde bir pencere açmış olursun.
*Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
*Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni<br>Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni<br>Hiç keder elem etme, boş yere matem etme<br>Düşmanlarını tanı, uzak dur, sitem etme<br>Ne fakiri aç gördüm ne zengini tok<br>Hedefine varır elbet doğru ok.
*Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.
Satır 133 ⟶ 130:
==G==
*Gelin bağa yeşiller kuşanan doğayı görün. Her köşede bir çiçek dükkanı açan doğayı görün. Güller gülerek sesleniyor bülbüllere: Susun, susarak doğayı görün.
*Geminin içindeki su, gemiyi batırır. Geminin altındaki suysa, gemiye arka olur.
*Genişlik, [[sabır]]dan doğar.
Satır 150 ⟶ 146:
*Gülene neden gülüyorsun diye sorulmaz, ama ağlayana sorulur.<br>Sen dualarında ağla ki Rabbin sebebini sorsun!
*Güller güzeldir. Dikeni acıtır derler.<br>Neden acıtsın ki tutmasını bilince eller.
*Güneş olmak ve altın ışıklar halinde<br>Ummanlara ve çöllere saçılmak isterdim<br>Gece esen ve suçsuzların ahına karışan<br>Yüz rüzgarı olmak isterdim.
*Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığını kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
Satır 181 ⟶ 176:
*Hiçbir kafire hor gözle bakmayın. Müslüman olarak ölmesi umulur çünkü.
*Hiçbir ölü öldüğüne hayıflanmaz, sadece azığının azlığına hayıflanır. Ölen kuyudan ovaya çıkmış demektir.
*Her gün bir yerden göçmek ne iyi,<br>Her gün bir yere konmak ne güzel,<br>Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.<br>Dünle beraber gitti cancağızım,<br>Ne kadar söz varsa düne ait...<br>Şimdi yeni şeyler söylemek lazım...
*Hulasa oklar ve süngüler önünde kafirlerin kanı mübahtır. Çünkü onlar, işe yaramaktan uzaktırlar. Onların karıları ve çocukları da esir sayılır. Çünkü akılları yoktur, merdut ve aşağılık kişilerdir.<ref>Mesnevi, 1. Cilt, 3315-3320 beyitler</ref>
Satır 211 ⟶ 205:
*[[Kanat]] vardır doğanı padişaha götürür; [[kanat]] vardır kuzgunu leşe götürür.
*[[Karga]]lar gülistanı [[işgal]] ettiklerinde [[bülbül]]ler siner ve [[susmak|susar]].
*Kardeşim sen düşünceden ibaretsin,<br>Geriye kalan et ve kemiksin,<br>Gül düşünür gülüstan olursun,<br>Diken düşünür dikenlik olursun.
*Karga, gül bahçesinde gezmekle bülbül olmaz.
Satır 257 ⟶ 250:
*Ne tükenmez hazinesin ey dil! Ne devasız bir dert!
*Nefsinin istediğini yapıp da bir de “inşallah” demek Allah’la alay etmektir. Kimi kandırıyorsun?
*Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
*Nerde akarsu varsa, orada yeşillik vardır.<br>Nerde akan gözyaşı varsa, oraya rahmet gelir.
*Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
Satır 312 ⟶ 304:
==T==
*Talihim bana: "Ben seni üzeceğim ama sen sakın üzülme." dedi.
*Tanrı, müşrikler, tâ ezelden pislik içinde doğduklarından onlara “Necis-pis” demiştir. Pislik içinde doğan kurt, ebediyen huyundan dönmez, ambere bakmaz! Ona nur saçısı isabet etmemiştir...<ref>Mesnevi, Cilt 4, 295-300</ref>
|