Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
55. satır:
*Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.
*Başkalarına [[İmrenmek|imrenme]], çok kimseler var ki senin hayatına imreniyorlar.
*Beri gel, beri!<br>Daha da beri! Niceye şu yol vuruculuk?<br>Madem kiMademki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik [[benlik]]?
*[[Bilgi]], sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
*Bir adamın camilere alıştığını görürseniz, imanlı olduğuna şahitlik ediniz.
*Bir katre olma, kendini deniz haline getir<br>Madem kiMademki denizi özlüyorsun, katreliği yok et gitsin.
*Bir kimseyi tanımak istiyorsan, düşüp kalktığı arkadaşlarına bak.
*Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez.
235. satır:
 
==M==
*Mademki insanın yaratılmasında kiyaratılmasındaki maksat, Tanrı'ya ibadet etmesidir, şu halde ibadetten baş çeken, ibadete yanaşmayan kişinin ibadet yeri cehennemdir. İnsan her işi yapabilir, fakat yaratılmasındaki maksat ibadettir. "Ben, insanları, cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." Bu ayeti okusana. Alemin yaratılmasındaki maksat, ibadetten başka bir şey değil!<ref>Mesnevi, 3. Cilt, 2985-2990</ref>
* MánáMânâ odur ki seni senden alır, şekle bağlanmaktan seni kurtarır. İnsanı kör ve sağır eden nakşa, surete, güzel bir yüze aşık eden şeye mánámânâ demezler. Körün nasibi gam artıran hayallerdir. Gözün payı da şu asli olmayan geçici hayallerdir. Senin nefs eşeğin kaçmıştır. Onu mücahede kazığına bağla, o ne zamana kadar insanlık ve ibadet yükünü taşımaktan kaçacak? İster yirmi yıllık yol olsun, ister otuz yıllık, isterse iki yüz yıllık, ona sabır ve şükür yükünü yüklemek, ona bu yükünü taşıtıp götürtmek gerek. Hiçbir günahkar başkasının günahını çekmedi. Hiç kimse de ekmediğini biçmedi.<ref>Mevlana Celaleddin Rumi, ''Konularına Göre Açıklamalı Mesnevi Tercümesi 1-2'', terc. Şefik Can, s.311, Ötüken Yayınları, İstanbul:2005, ISBN 975-437-229-2</ref>
* Mademki rızkı taksim eden O’dur, o halde şikâyet küfürdür. Sabır gerekir. Sabır, genişliğe ulaşmanın anahtarıdır. Allah’tan başka herkes düşmandır. Sen asıl dostu düşmanlara şikâyet eder, halinden sızlanırsın öyle mi? Padişah köleye şikayet edilir mi? Akıllı ol.
* Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler.