Niccolò Machiavelli: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
BSRF (mesaj | katkılar)
k yazım yanlışı
Hazan (mesaj | katkılar)
İçerik+kaynak ekleme
2. satır:
'''[[w:Niccolò Machiavelli|Niccolò Machiavelli]]''' (3 Mayıs 1469 – 21 Haziran 1527) [[Siyaset]] [[bilim]]i ve [[siyaset|politik]] etiğin kurucusu sayılan Floransalı İtalyan düşünür, devlet adamı, diplomat, askeri stratejist, şair, romantik komedi oyun yazarı.
 
== Kaynaklı ==
== ''Prens'' ==
* Bütün edimlerinde iyiliğin peşinden koşan bir insanın mahvolacağı kesindir, çünkü iyi olmayan çok sayıda insan vardır.<ref>Daniel Klein, Her Keşfettiğimde Değiştiriyorlar Hayatın Anlamını, aylak kitap, s. 121</ref>
* Fethetme hevesi hiç şüphesiz bildik ve pek doğal bir şeydir ve gücü yeten insanlar buna her kalkıştıklarında övgü alacaklardır, en azından kınanmayacaklardır. Ama gücü kuvveti olmadan orayı burayı fethe kalkıştılar mı hata yaparlar ve kınanmayı hak ederler.<ref name=III/>
* İhtiyaç hâlinde iyi olmamayı öğrenebilmek... gerekebilir.<ref name=Prens/>
* İnsanları ya okşayacaksın ya tepeleyeceksin; aslında, hafif hakaretlerin öcünü alabilirler ama ağırlarına güçleri yetmez; o yüzden, bir insana yapılacak hakaretin derecesi onun öc almasından korkulmayacak kadar olmalıdır.<ref name=III>{{Kitap kaynağı
* Aslan kendini tuzaklardan koruyamaz ve tilki ise kendini kurtlara karşı savunamaz. Öyleyse kişi kendini tuzaklardan koruyacak bir tilki ve kurtları korkutacak bir aslan olmalıdır.<ref name=Prens>Niccolò Machiavelli, Prens, bl.13, 17, (1513).</ref>
| son = Machiavelli
| ilk = Niccolò
| yıl = 1993
| başlık = Prens
| yayımcı = Anahtar Kitaplar Yayınevi
| yer = İstanbul
| isbn = 9789757787235
| dil = Türkçe
| diğerleri = Çeviren: Nazım Güvenç
| sayfalar = 45, 49
| bölüm = III, Karma Prenslikler
}}</ref>
* Özgür yaşamaya alışmış bir kenti kim ki ele geçirir de yıkmaz ise onun tarafından yıkılmayı beklemelidir; çünkü bir başkaldırıda, özgürlük adı ve ayrıca ne geçen zamanın uzunluğunun ne de yapılan hiçbir iyiliğin belleklerden silemediği eski görenekler ona sığınak olur. Ne yaparsan yap, neye girişirsen giriş, eğer o kentin yerlilerini sürmekte, dağıtmakta duraksarsan, asla, ne bu adı ne de bu alışkanlıklarını unutmazlar ve en küçük bir fırsatta bunlara sarılırlar.<ref>{{Kitap kaynağı
| son = Machiavelli
| ilk = Niccolò
| yıl = 1993
| başlık = Prens
| yayımcı = Anahtar Kitaplar Yayınevi
| yer = İstanbul
| isbn = 9789757787235
| dil = Türkçe
| diğerleri = Çeviren: Nazım Güvenç
| sayfalar = 57
| bölüm = V, Fethedilmeden Önce Kendi Yasaları Uyarınca Yaşayan Kentleri ya da Prenslikleri Nasıl Yönetmek Gerektiği
}}</ref>
* İnsanlar başkalarına en çok korkudan ya da hınç duydukları için zarar verirler.<ref>{{Kitap kaynağı
| son = Machiavelli
| ilk = Niccolò
| yıl = 1993
| başlık = Prens
| yayımcı = Anahtar Kitaplar Yayınevi
| yer = İstanbul
| isbn = 9789757787235
| dil = Türkçe
| diğerleri = Çeviren: Nazım Güvenç
| sayfalar = 69
| bölüm = VII, Başkasının Gücü ve Talihiyle Elegeçirilen Prenslikler
}}</ref>
* Kötülük bir seferde bütünüyle yapılmalıdır. Tatmak için ne kadar az zaman olursa o kadar az yaralayıcı olacaktır. İyilik ise daha iyi tadına varılsın diye azar azar yapılmalıdır.<ref>{{Kitap kaynağı
| son = Machiavelli
| ilk = Niccolò
| yıl = 1993
| başlık = Prens
| yayımcı = Anahtar Kitaplar Yayınevi
| yer = İstanbul
| isbn = 9789757787235
| dil = Türkçe
| diğerleri = Çeviren: Nazım Güvenç
| sayfalar = 75
| bölüm = VIII, Alçaklıkla Prensliğin Başına Geçenler Üstüne
}}</ref>
* İnsanlar sakınmasızca bir işe başladılar mı iyinin tadına bakarken altta yatan zehiri fark etmezler.<ref>{{Kitap kaynağı
| son = Machiavelli
| ilk = Niccolò
| yıl = 1993
| başlık = Prens
| yayımcı = Anahtar Kitaplar Yayınevi
| yer = İstanbul
| isbn = 9789757787235
| dil = Türkçe
| diğerleri = Çeviren: Nazım Güvenç
| sayfalar = 75
| bölüm = VIII, Alçaklıkla Prensliğin Başına Geçenler Üstüne
}}</ref>
* Senin tam karşıtın olan onca insan arasında her zaman ve her şeyde iyi insan örneği olmak istersen kesinlikle yitip gidersin.<ref>{{Kitap kaynağı
| son = Machiavelli
| ilk = Niccolò
| yıl = 1993
| başlık = Prens
| yayımcı = Anahtar Kitaplar Yayınevi
| yer = İstanbul
| isbn = 9789757787235
| dil = Türkçe
| diğerleri = Çeviren: Nazım Güvenç
| sayfalar = 95
| bölüm = XIII, Yabancı, Karma ve Öz Askerler}}</ref><ref>Daniel Klein, Her Keşfettiğimde Değiştiriyorlar Hayatın Anlamını, Aylak Kitap, s. 121</ref>
* Bir Prens asla kendisine zalim denecek diye çekingen davranmamalıdır. Aşırı merhametli olmak yüzünden cinayet ve çapulculuğa yolaçan kargaşaya göz yummaktansa az sayıda ibret olacak ceza vermek çok daha merhametlice bir davranış sayılır. Bu suçlar genelde herkese zarar verir oysa prensin buyurduğu ceza bir kişiyle ilgilidir.<ref name= XVII/>
* Korkulmaktan çok sevilmek mi iyidir, yoksa sevilmekten çok korkulmak mı? Benim yanıtım bunların ikisinin de gerekli olduğudur; ama ikisini bağdaştırmak güç gözüktüğüne göre, birinden biri olmayacaksa sevilmekten çok korkulmak bence çok daha güvenlidir. Çünkü insanlar hakkında genelde şu söylenebilir: Nankör, değişken, içten pazarlıklı, korkak ve çıkarcıdırlar; onlara iyilik ettiğin sürece hepsi seninledir; yukarıda da dediğim gibi, gerekmedikçe kanlarını, mallarını, canlarını ve çocuklarını sana sunarlar ama bir gerekmeye görsün hepsi senden yüz çevirirler. Sadece onların sözüne dayanan prens, başka önlemler almamışsa, ortada kalır ve yok olup gider; çünkü gönül yüceliği ile değil de para gücüyle edinilmiş dostluklar borç alınmıştır kazanılmış değil ve tam da gerektiği zaman kullanılamaz olurlar. Ve insanlar, kendini sevdirmek isteyenden çok korkutmak isteyeni kırmaktan çekinirler; çünkü sevgi bağı şükranla örülmüştür yani insanların kopartmakta duraksamadıkları bir iplikle zira ki kişisel çıkarları söz konusu olduğunda insanlar hainleşirler; ama korku bağı insanları hiç terk etmeyen ceza yemek korkusuyla dokunmuştur.<ref name= XVII>{{Kitap kaynağı
| son = Machiavelli
| ilk = Niccolò
| yıl = 1993
| başlık = Prens
| yayımcı = Anahtar Kitaplar Yayınevi
| yer = İstanbul
| isbn = 9789757787235
| dil = Türkçe
| diğerleri = Çeviren: Nazım Güvenç
| sayfalar = 105, 106, 107, 108
| bölüm = XVII, Zalimlik ve Merhamet Üstüne ve Sevilmek Mi Daha İyidir Korkulmak Mı?
}}</ref>
* ...Korkulmak ve sevilmek hakkında söylediklerime dönüp sonuç olarak diyorum ki, insanlar severken kendilerine, korkarken prense bağlı olduklarına göre, sakıngan bir prens, başkalarına bağlı şeye değil de kendisine bağlı şeye dayanmalıdır. Sadece, korku salarken kin ve nefret uyandırmasın yeter.<ref name= XVII/>
* Prens çevresini o şekilde korkutmalıdır ki başkalarının dostluğunu kazanamasa da hiç değilse nefretlerini çekmesin çünkü bu iki şey birbiriyle çok iyi uyuşur. Bunun için tebasının ya da yurttaşlarının mal mülküne ve de kadınlarına el uzatmaktan geri durması yeter. ...Her şeyden önce başkasının malına dokunmaktan kaçınmalıdır; çünkü insanlar babalarını kaybetmeyi babalarından kalan malı kaybetmekten daha tez unuturlar.<ref name= XVII/>
* İki tür mücadele tarzı vardır: Biri yasalara uyarak, öbürü zora başvurarak. Birincisi insanlara özgüdür, İkincisi hayvanlara. Ama hep olageldiği gibi, birincisi yetmediğinden ikincisine başvurmak gerekir.<ref name= XVIII>{{Kitap kaynağı
| son = Machiavelli
| ilk = Niccolò
| yıl = 1993
| başlık = Prens
| yayımcı = Anahtar Kitaplar Yayınevi
| yer = İstanbul
| isbn = 9789757787235
| dil = Türkçe
| diğerleri = Çeviren: Nazım Güvenç
| sayfalar = 109, 110, 111
| bölüm = XVIII, Prensler Sözlerini Nasıl Tutmalıdırlar
}}</ref>
* Bir Prens, eğer ille de hayvan gibi davranması gerekirse tilki ve aslanı seçmelidir; çünkü aslan kendini ağdan, tilki de kurttan korumasını bilmez. Tuzakları tanımak için tilki olmak gerekir, kurtları ürkütmek için aslan. Sadece aslanlık etmek istemekle kendilerini sınırlayanlar bu işten hiçbir şey anlamıyorlar demektir.<ref name= XVIII/>
* Genel olarak insanlar elleriyle değil gözleriyle yargılarlar.<ref name= XVIII>
* Üç tür beyin vardır, biri kendiliğinden anlar, öbürü başkaları açıkladığında anlar, üçüncüsü ne öyle ne de böyle anlamaz; bunlardan birincisi en iyisidir, ikincisi de oldukça iyidir, üçüncüsü işe yaramaz.<ref>{{Kitap kaynağı
| son = Machiavelli
| ilk = Niccolò
| yıl = 1993
| başlık = Prens
| yayımcı = Anahtar Kitaplar Yayınevi
| yer = İstanbul
| isbn = 9789757787235
| dil = Türkçe
| diğerleri = Çeviren: Nazım Güvenç
| sayfalar = 130
| bölüm = XXII, Prenslerin Bakanları
}}</ref>
* İnsanlar bugüne geçmişten çok daha fazla düşkündürler ve o günü kendilerine uygun bulurlarsa kapılıp giderler, başka şey de düşünmezler.<ref>{{Kitap kaynağı
| son = Machiavelli
| ilk = Niccolò
| yıl = 1993
| başlık = Prens
| yayımcı = Anahtar Kitaplar Yayınevi
| yer = İstanbul
| isbn = 9789757787235
| dil = Türkçe
| diğerleri = Çeviren: Nazım Güvenç
| sayfalar = 134
| bölüm = XXIV, Neden İtalyan Prensleri Devletlerinden Oldular?
}}</ref>
* Eğer koşullar değiştiğinde sen de tabiatını değiştirmesini bilseydin talihin hiç değişmeyecekti. ...Talih değiştikçe insanlar da davranış tarzlarında inat etmeyip koşullara uyum sağlarlarsa mutlu olurlar, uyum bozulursa mutsuz olurlar.<ref>{{Kitap kaynağı
| son = Machiavelli
| ilk = Niccolò
| yıl = 1993
| başlık = Prens
| yayımcı = Anahtar Kitaplar Yayınevi
| yer = İstanbul
| isbn = 9789757787235
| dil = Türkçe
| diğerleri = Çeviren: Nazım Güvenç
| sayfalar = 137, 138
| bölüm = XXV, İnsan İşlerinde Talihin Gücü ve Nasıl Karşı Konulması Gerektiği
}}</ref>
* Eğer bir millet iktidarda bulunan kişilerin şerefsizliğini, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanını yitirir.<ref>[http://www.haberturk.com/yazarlar/erol-mutercimler/212964-siyaset-ve-mizah-ve-erdem Siyaset ve mizah ve erdem]</ref>
* İtalya'nın hiçbir zaman bir önder buyruğunda toplanamamasının nedeni, ne tüm İtalya'yı kendi yönetecek kadar güce sahip bulunan ne de herhangi başka bir gücün bu egemenliği kurmasına olanak veren kilisedir.<ref>Söylevler, I, 12</ref>
* Yenilik isteyenler ya bunu isteyecek kadar güce sahiptirler ya da başkalarının güçlerini kullanarak bu işe girişirler. Bu yolda ya rica, minnet ya da zor kullanımına başvuracaklardır. Bu iş, ricayla, minnetle yapılmaz. Salt özgüçlerine dayanıp zor kullanımı yoluna giderlerse başarıya ulaşma olasılıkları artar. Silahlı peygamberlerin başarılı silahsız peygamberlerin başarısız olmasının sebebi budur.<ref>Niccolò Machiavelli, Prens, Oda y., s. 28.</ref>
*Yücelik ve ruhun asaleti ile değil de ödüllerle kazanılan [[arkadaşlık|dostluk]]lar kişinin müstehakı ise de [[gerçek]] değildir ve düşmanlık zamanlarında güvenilir de olamaz.<ref name=Prens/>
 
[[Dosya:Macchiavelli01.jpg|thumb|right|150px|Yücelik ve ruhun asaleti ile değil de ödüllerle kazanılan [[arkadaşlık|dostluk]]lar kişinin müstehakı ise de [[gerçek]] değildir ve düşmanlık zamanlarında güvenilir de olamaz.]]
 
== Kaynaksız ==
 
* [[Adalet]] daima güçlüden yanadır.
* Asıl dikkate alınması gereken şu: İnsanlar kazanılmalı, ya da kökleri kazınmalıdır; ağırlıksız baskılara karşı öc almaya kalkışır, ağır baskılara karşı koyamazlar. Bir insana baskı uygulandığında, öyle bir yol izlenmeli ki, öc almayı düşünmeye fırsat bulmasın.
* Bana göre, sadece kendi gücüne dayanıp, insan ve para gücüyle iyi bir ordu kurup gelebilecek her türlü saldırıya yanıt verebilen hükümdar, tam hükümdardır.
* Ben cennete değil cehenneme gitmek istiyorum; çünkü cehennemde papalar, krallar ve prenslerle beraber olurum, oysa cennette sadece dilenciler, keşişler ve havariler var.
* Bir Cumhuriyette en tehlikeli şey eskiden kaldırılan yasanın tekrar yürürlüğe konmasıdır.
* Bir hükümdar gaddar, zalim, cimri ve yalan söylüyor olabilir fakat aynı zamanda bunları yaparken insanlara merhametli, cömert ve sözünün eriymiş gibi görünmelidir ve iktidar daima kötü yanlarını başkalarına yıkmalı iyi olanları kendisine ait gibi göstermelidir.
* Darbe bir ülkede yönetimin iyi işlemediğinin göstergesidir. Ordusu ne kadar güçlü olursa olsun iyi yönetilemeyen devlet yok olmaya mahkumdur. Çünkü ordu sadece dıştan gelen saldırılara karşı çözüm üretebilir. Ne olursa olsun darbeye karşı çözüm olamaz çünkü darbe yönetimin iyi işlemediğinin yani içten gelen bir tehlikenin ürünüdür.
* Doğada hep iki çizgi var olmuştur. Biri zirve diğeri diptir. Zirveye çıkanlar daha fazla yükselemeyecekleri için düşerler, diptekiler ise daha fazla aşağı düşemeyecekleri için yükselirler. İşte doğada iyiden kötüye kötüden iyiye bir gidiş vardır.
* Düşmanınıza saldırabilirsiniz; doğru mu yanlış mı yaptığınızı düşünmeniz gerekmez, er ya da geç yargı(ç)larınız sizi haklı çıkarmak için en iyi gerekçeleri bulacaktır nasıl olsa.
* Eğer bir adama zarar verilecekse bu öyle şiddetli yapılmalıdır ki, sonradan intikamından korkmak gerekmesin.
* Eğer kötülük yapılacaksa bir anda yapılmalıdır. Bu yolla, kısa sürelere sığacağı için sonuçları daha az acı verir. Fakat iyilikler yavaş yavaş hayat geçirilmeli; tadında böylece daha iyi varılmalıdır.
* Genel olarak insanlara ve sözlerine güvenilmez, çünkü insanlar size verdikleri sözü tutmayacak sefil yaratıklardır, sizin de onlara verdiğiniz sözü tutmanız gerekmez.
* Halklar doğaları itibariyle kararsızdırlar ve onları bir şeye inandırmak kolay olsa bile,bu inanca kuvvetle sarılmalarını sağlamak zordur: dolayısıyla , işler o şekilde düzenlenmelidir ki, artık inanmaz oldukları zaman zorla inandırılabilsinler.
* Her hatamın arkasından sonumun geldiğini düşünürüm. Ancak rakiplerim hatanın büyüklüğü karşısında şaşırıyor, her hatamda keramet arıyorlardı. Böyle böyle ünlü oldum.
* Hükümdar halkı öyle korkutmalıdır ki,sevilmese bile nefret de uyandırmasın. Halkın malına ve ırzına dokunulmazsa bu da sağlanabilir. Gerektiğinde sebepleri açıkça belirtilerek birinin kanına girilebilir. Ancak özellikle kimsenin malına dokunmamak gerekir. Çünkü insanlar babalarının kaybını unuturlar da mallarının kaybını unutamazlar.
* İnsan istedi mi, pişman olmaya daima zaman bulur.
* [[İnsan]]lar size karşı suç işledikleri ve kötülük yaptıkları zaman, sizin onlara vereceğiniz yanıt, onların size yaptığından bin beter olabilir ve olmalıdır.
* İnsanlara ya iyi davranınız ya da onları ayaklarınızın altında eziniz. Çünkü az incindiklerinde intikam peşine düşebilirler, daha fazlasındaysa bunu akıllarına bile getiremezler.
* Kaçman gerektiğinde kaç, cesur olman gerektiğinde cesur ol, her şeyi kendin için yapıyorsun.
* Korkulmak sevilmekten iyidir. Sevgiyi ayakta tutan şey, şükran hissidir. Ancak insanlar fazlasıyla bencil olduklarından, kendi işlerine geldiği noktada bu şükran hissini bir kenara bırakıp çekip gidebilirler. Oysa korkuyu ayakta tutan, cezalandırılma olasılığıdır ki bu olasılık her zaman daha etkilidir.
*Özgür bir şehri ele geçirip o şehri yerle bir etmeyen kişi o şehrin kendisini yerle bir etmesini beklemelidir.
* Savaş kaçınılmazdır sadece erteleyebilirsiniz ancak oda sizin değil düşmanlarınızın yararına olur. Romalılar savaştan asla kaçmamışlardır. Çünkü biliyorlardı ki Yunanlarla Yunanistan'da savaşmazlarsa İtalya'da savaşacaklardı.
* Türk hükümdarlığının ele geçirilmesinin çok güç, fakat bir kez ele geçirilirse onu elde tutmanın ise çok kolay olduğu görülür.
* Türk İktidarındaiktidarında bulunan Selim babası Beyazid ve dedesinin çok üstünde işler yapacak gibi görünüyor.
 
== Kaynakça ==
{{Kaynakça}}
 
== Dış bağlantılar ==
{{Vikiler|
commons= {{PAGENAME}} |