İslam: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
1. satır:
[[Dosya:Kaaba at night.jpg|thumb|200px|Muhakkak ki [[Tanrı|Allah]] katında [[din]], İslâm’dır.<br><center>~[[Kur'an-ı Kerim]]</center>]]
[[Dosya:Roof hafez tomb.jpg|thumb|150px]]
[[Dosya:Mevlana Konya.jpg|thumb|150px]]
 
* Ey teslimiyet! Senin adın İslam’dır. ~== [[Aliya İzzetbegoviç]] ==
* Ey teslimiyet! Senin adın İslam’dır.
*İslam'da, "Ümmetim için kadın fitnesinden daha büyük bir fitne kaldığını bilmiyorum" mealindeki cümlenin Hazreti Muhammed'e ait olduğu bildirilir. "Allahım bizi kadınların şerrinden, fitnesinden ve onlarla imtihan olup kaybetmekten koru" mealindeki duanın varlığı, semavi dinlerin ortak tutumlarının yansıması olarak belirir.<ref>[http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=249959 Alev Alatlı ve Ayşe Böhürler türbanı tartışıyor (1)]</ref> ~ [[Alev Alatlı]]
* İslam bir tekliftir, bütün insanlığın tek kurtuluş yoludur. Bu teklifi bütün insanlığa ulaştırmak bizim görevimizdir. ~ Salih Turhan<ref>[https://twitter.com/AGDSalihTURHAN/status/635846068467576832 Resmi Twitter hesabından.]</ref>
* İslam'da cariyenin hukuku ve itibarı vardı. Modern hayat kadınlarının hiçbir hukuku yok.<ref>[https://twitter.com/mufidyuksel/status/521372770807349248 12 Eki 2014]</ref> ~ [[Müfid Yüksel]]
* Muhakkak ki [[Tanrı|Allah]] katında ''[yegâne]'' [[din]], İslâm’dır.<ref>[http://www.kuranmeali.org/3/ali_imran_suresi/19.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx Kur'an-ı Kerim, Al-i İmran, 19]</ref> ~ [[Kur'an]]
* İslamiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar. ~ [[Said Nursî]]
* Ömrün kısa ise ebedi bir ömrün var, merak etme; fikrin sönük ise [[Kur'an-ı Kerim|Kur'an]]’ın güneşi altına gir. ~ [[Said Nursî]]
* Ümitvar olunuz! Şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek gür sada İslam’ın olacaktır. ~ [[Said Nursî]]
* Tek kelime ile İslam bağımsızlıktır. Yine İslam, yeryüzünde beşeriyetin gidişini kayıtlayan, iyilik yolunda devamlı ilerlemeden alıkoyan her türlü kayıtlardan kurtulmaktır. ~ [[Seyyid Kutub]]
* İslamiyeti öyle diri yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin! ~ [[Sezai Karakoç]]
* İslam, silm ve selam köklerinden gelen bir kelime olup Allah'a teslimiyet anlamındadır. Silm; barış, güven, huzur demektir. Selam da mutluluk, esenlik ve güvenlik anlamlarına gelir. Bu köklerden türemiş olan İslam sözcüğünün anlamı, barış ve esenlik için Allah'a teslim olmaktır.<ref>Yaşar Nuri Öztür, Dincilik, Yeni Boyut, s. 64, (2010).</ref> ~ [[Yaşar Nuri Öztürk]]
 
== [[İlhan Arsel]] ==
<!-- Z -->
*İslamın kadına önem ve değer verir olduğu ya da Muhammed’in kadını yücelttiği iddialarına, yazarlar, genellikle 19. yüzyıl ortalarından itibaren sarılır olmuşlardır. O zamana gelinceye kadar hiç kimsenin aklından kadın haklarını savunma fikri geçmemiştir. Aksine İslam dünyasının yazar ve düşünürleri, şeriat verilerine sarılmış olarak, kadının “aklen ve dinen” eksik yaratıldığını, nikah denilen şeyin kadın için kölelik olduğunu ve kadının dinsel görevinin erkeğin hizmetini görmek ve onu cennetlere hazırlamak bulunduğunu, tek bir ağız şeklinde söyler olmuşlardır.<ref>İlhan Arsel, Şeriat ve Kadın, s. 39.</ref>
* İslâm imiş devlette pâ-bend-i terakki; evvel yoğ idi işbu rivayet yeni çıktı. ~ [[Ziya Paşa]]
*İslâm'a girinceye dek kadını özgür ve eşit haklara sahip bir varlık bilen ve devlet başkanı ya da yöneticisi kılacak kadar yücelten Türk, şeriât bataklığına saplandıktan sonra onu giderek küçük görmeyi, erkeğin hizmetine terk etmeyi ve şehvet aracı haline getirmeyi gelenek edinmiştir. Orhun Kitabeleri'nin kanıtladığı uygarlığın yaratıcısı bir millet iken, şeriât'a kandıkça ve Muhammed örneğine sarıldıkça, bir yandan "akılcılığını" ve diğer yandan da kadını "değer" bilme meziyetlerini terk etmiş ve ilkelleşmiştir. Hiç kuşku edilemez ki bu sonuç, sosyal kanunların ortaya koyduğu doğal bir olaydır. Çünkü tarih şunu kanıtlamaktadır ki her toplum, kadına verdiği değere oranla gelişir ya da ilkelleşir.<ref>İlhan Arsel, Şeriat ve Kadın, Kaynak Yayınları, 20. Basım Şubat 2014, s. 67 vd.</ref>
*İslâm dünyası, Batı dünyasının yaptığını yapamadığı (yani vahyin rehberliği yerine akıl rehberliğini seçemediği) içindir ki ortaçağ karanlıklarından kurtulamamıştır. Kur'an'a bağlı ülkelerin, istisnasız olarak, yeryüzünün en geri kalmış ülkeleri arasında bulunmaları, bunun en açık bir kanıtıdır. İslâm ülkeleri tarihi şu gerçeği ortaya vurmaktadır ki Kur'an'a bağlı ve saplı kalındıkça ne akılcılığa ulaşmak, ne gerçek anlamda ilim yapmak, ne demokrasi yaratmak, ne insan varlığını değer ölçülerine kavuşturmak ve ne de insanın insana sevgisini oluşturmak mümkündür.<ref>İlhan Arsel, Kur'an'ın Eleştirisi 3, Kaynak Yayınları, 1. Basım, Eylül 2001, s. 425.</ref>
 
== [[Kur'an]] ==
* Muhakkak ki [[Tanrı|Allah]] katında ''[yegâne]'' [[din]], İslâm’dır.<ref>[http://www.kuranmeali.org/3/ali_imran_suresi/19.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx Kur'an-ı Kerim, Al-i İmran, 19]</ref> ~ [[Kur'an]]
 
== [[Müfid Yüksel]] ==
* İslam'da cariyenin hukuku ve itibarı vardı. Modern hayat kadınlarının hiçbir hukuku yok.<ref>[https://twitter.com/mufidyuksel/status/521372770807349248 12 Eki 2014]</ref> ~ [[Müfid Yüksel]]
 
== [[Said Nursî]] ==
* İslamiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar. ~ [[Said Nursî]]
* Ömrün kısa ise ebedi bir ömrün var, merak etme; fikrin sönük ise [[Kur'an-ı Kerim|Kur'an]]’ın güneşi altına gir. ~ [[Said Nursî]]
* Ümitvar olunuz! Şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek gür sada İslam’ın olacaktır. ~ [[Said Nursî]]
 
== Salih Turhan ==
* İslam bir tekliftir, bütün insanlığın tek kurtuluş yoludur. Bu teklifi bütün insanlığa ulaştırmak bizim görevimizdir. ~ Salih Turhan<ref>[https://twitter.com/AGDSalihTURHAN/status/635846068467576832 Resmi Twitter hesabından.]</ref>
 
== [[Seyyid Kutub]] ==
* Tek kelime ile İslam bağımsızlıktır. Yine İslam, yeryüzünde beşeriyetin gidişini kayıtlayan, iyilik yolunda devamlı ilerlemeden alıkoyan her türlü kayıtlardan kurtulmaktır. ~ [[Seyyid Kutub]]
 
== [[Sezai Karakoç]] ==
* İslamiyeti öyle diri yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin! ~ [[Sezai Karakoç]]
 
== [[Turan Dursun]] ==
* Dinler neyi yitirtmiştir? Bana göre dinler insana gözyaşı getirtmiştir, ölümler getirmiştir. İslam da bunların arasındadır.
* İslâm'ın da içinde bulunduğu hiçbir din, 'gericilik'ten ve 'gerici akımlar'dan kendini kurtaramaz. Neden ki 'din', 'gerilik'le, 'gerici akımlar'la iç içedir. Öyle olmak zorundadır. Özü, evrene ve insana bakışı bunu gerektirir. (...) 'Din', en ilkel inanç ve düşünce dünyasının egemen olduğu çağlardan, sayılamayacak ölçüde 'gerilik'ler, 'gerici akımlar' sürükleyip getirmiş ve bunları gücü, yaygınlığı oranında kurumlaştırıp benimsetmiştir inanırlarına. Her biri bir 'gerilik kanalizasyonu'dur. Bunlardan, 'çağdaşlık' çıkarma çabasının boşuna bir çaba olduğu, bir sürü örneğiyle görülmüştür. Atatürk bunun bilincinde olduğu için bu yola gitmemiştir. 'Eski bir giysiyi yamayıp yamayıp giyme ya da giydirme' yerine yeni gövde için yepyeni ve çağın gereğine uygun bir giysi biçme ve giydirme yoluna gitmiştir. Atatürk devrimlerinin çağdaşlığının anlamı ve doğrultusu budur. Hele 'Yahudilik' ve 'İslâm' gibi dinleri çağdaşlaştırmanın hiç olabilirliği yoktur. Bu dinler 'kutsal kitapları'yla, dünya yönetimlerine: '- Siz elinizi çekin, ben yöneteceğim! Benim yasalarıma uyacaksınız!' demektedir. Hele İslâm dini; 'Tanrı'nın indirdikleriyle hükmetmeyenlerin, kâfir, zalim ve fâsık olduklarını' çok açık biçimde duyurmaktadır (Bkz. Kur'an, Mâide Suresi, ayet 44, 45, 47).<ref>Oktay Akbal'a yazdığı 29 Mart 1985 tarihli mektubundan. Bkz. Turan Dursun, Ünlülere Mektuplar, Kaynak Yayınları, 2. Basım Aralık 1993, s. 64-65.</ref>
* Daha önce Yahudilik ve Hıristiyanlık hakkında bilgim vardı ama İslâm'ın aktardıklarıyla biliyordum. Kendi kaynaklarından bilmiyordum... Kendi kaynaklarıyla 1960'lı yıllarda tanıştım. ...daha ilk elime aldığımda sahtekârlığını görebildim. İlk elime aldığımda! Hafızlar Kur'an'ı ezbere bilir, ama hafız hangi ayetin nerede olduğunu, hangi konuda hangi ayet olduğunu bilemez. Ama ben hemen bilirim. Çünkü dünyam olageldi. Bir bakıyorum, Tevrat'ın filanca yerinde şunlar var. ...filanca surede aynen var, ya da değiştirilmiş biçimiyle var. Levililer'de şu var, ona bakıyorum o da var. Hatta İncil'ine bakıyorsun o da öyle. Zaten epeydir de sorular vardı. 'Tamam' dedim 'bu adam sahtekârdır.' Ama ne fena oldum. Öyle bir hınç oluştu ki! Çünkü o benim gençliğimi aldı, çocukluğumu aldı. Ben ondan dolayı gençliğimi, çocukluğumu yaşamadım. Nice insanlar ondan dolayı yaşayamıyor. Birçok insan onun felaketzedeleri durumunda. O vardır diye, O'nun seçtiği karanlık vardır diye birçok insan doğruyu yanlış, yanlışı doğru biliyor. Yani insanca duygular ve insanca oluşumlar, o nedenle birçok yönden gelişememiş. Hiçbir hastalık; ne bir kanser, ne AIDS, ne falandır, filandır, hiçbir hastalığın korkunçluğu, hiçbir felaketin korkunçluğu, o dinden gelen korkunçluk kadar korkunç gelmedi bana. Ve o dakikadan başlayarak hemen savaşa giriştim...<ref>"Turan Dursun Hayatını Anlatıyor", Kaynak Yayınları, 7. Basım Eylül 1999, s. 34 vd. Görüşmeyi yapan: Şule Perinçek.</ref>
*...Laik kafa, özgür kafa; özgür düşünür. Düşündüğünü de özgürce ortaya koyar, öyle olması gerekir. Özgür dünyada olması gereken budur. Bu özgürlükse, 'dinsel kural'larla, falanca dinin filanca 'kutsal'larıyla, bu kutsallara 'saygı'yla ya da dinsel duyguları incitiyor mu, incitmiyor mu 'hesabı'yla sınırlandırılamaz. Böyle bir sınırlandırma da bu tür sınırlandırmayı kabul etmek de 'çağdaş'lıktan uzaklaşmaktır. Ortaçağ karanlığının ölçülerine bağlanmaktır. Bunu isteyen din, İslâm olabilir. İslâm'ın bunu istemesi doğaldır da. Yeryüzündeki dinler içinde, Yahudilik ve İslâm, yaşamın her alanına el uzatmıştır. İnsanlara, 'Benim kurallarıma göre yaşayacaksınız' der; yöneticilere de 'Siz elinizi çekin, ben yöneteceğim' isteğini yöneltir. Kurallar 'kesin'dir, 'değişmezlik' gösterir. Mecelle'de, 'zamanın değişmesiyle hükümler de değişir' denmesi aldatmamalıdır. Çünkü aynı Mecelle'de ve İslâm fıkıhında, 'değişme'nin 'esas'ta olamayacağına, 'âyet ve hadisin kesin hükmüyle belirlenenlerin, hiçbir biçimde değiştirilemeyeceği'ne ilişkin açıklama da yer alır. Temeli 'değişmezlik' olan 'din giysisi', gelişen yaşamın, çağımızın giysisi olamaz. O giysi, bu gövdeye olmaz. Olmadığı, olamadığı için Türkiye Cumhuriyeti'nde 'laik yasa'lar kabul edilmiştir. Mahmut Esat Bozkurt, Medenî Kanun'un gerekçesinde bunu çok açık bir dille anlatır. Bundan ödün vermemek gerekir. Verildiği zaman işin içinden çıkılmaz. Mollanın biri kalkar; 'din hükümleri'ni, 'Kur'an hükümleri'ni gösterip uyulmasını ister. Uymayanları da din adına cezalandırmaya yeltenir. Ülke sınırlarını bile umursamazlıktan gelir...
 
: 'Nerede bulursanız öldürün!..' Kur'ân böyle diyor. (Bkz. Bakara, âyet 191; Nisâ, 89, 91; Tevbe, 5)... Tarih boyunca hep böyle denmiştir. Bir Cemel Olayı'nda 15 bin kişi öldürülmüştür. Çarpışan iki yanda da 'Peygamber'in en yakın arkadaşları bulunduğu halde... Tarihte nice kişiler, değerli insanlar bu 'öldürün' fetvalarıyla can vermişlerdir. 'Sünnet Ehli'nin 'dört mezhebi'nde de, Humeyni'nin Şii mezhebinde de bir kimse 'dinden dönmüş' (ridde) ya da bu eğilimi göstermişse 'öldürülmesi'ne fetva verilir. Dünya, hele 'uygar dünya' bu 'fetva'lara göre yönetilemez...
 
: ...laik ve özgür düşünen insan... 'din kutsallıkları'nın çerçevesine sokulamaz. Bunu yapma yolundaki 'din terörü' karşısında korkmadan, yılmadan yeterince savaşım verilmelidir artık.<ref>"Ayetler Uydurma mı?", Cumhuriyet, 24 Şubat 1989, s.10. (Bu makale için ayrıca bkz. Turan Dursun, Tabu Can Çekişiyor Din Bu 1, Kaynak Yayınları, 13. Baskı Mart 1994, s. 101-102.)</ref>
 
== [[Vefa Sultan]] ==
*Kur'an'ı, (Muhammed'in) hadislerini ve diğer şeriât kaynaklarını mikroskop altında incelediğim zaman vardığım sonuç şu olmuştur ki, hiçbir insan yoktur ki Muhammed'in biyografisini okuduktan sonra hâlâ ona inansın ve gerek psikolojik bakımdan ve gerekse zihinsel bakımdan sağlıklı bir insan olabilsin. Böyle bir şey mümkün değildir...
 
:Sahip olduğum din anlayışına göre, İslâm'ı din olarak görmüyorum. İslâm, kaba kuvvet kullanmak suretiyle kendisini kabul ettiren siyasî bir doktrindir. Kendisine inanmayanlara ölümü layık gören bir doktrin de din değil, fakat zor kullanarak hüküm sürmeye çalışan totaliter bir doktrindir. 'Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun...' (Nûr Suresi, ayet 2) şeklindeki bir âyette herhangi bir ruhanilik göremiyorum...
 
:İslâmî öğretiler Müslümanların kafasında dehşet verici, iğrenç ve korkunç bir hale gelmiştir. Bu insanların kafalarının içini açıp beyinlerindeki bu ölümcül kanser hücrelerini temizlemekten başka bir alternatif olduğunu düşünmüyorum...
 
== [[Yaşar Nuri Öztürk]] ==
* İslam, silm ve selam köklerinden gelen bir kelime olup Allah'a teslimiyet anlamındadır. Silm; barış, güven, huzur demektir. Selam da mutluluk, esenlik ve güvenlik anlamlarına gelir. Bu köklerden türemiş olan İslam sözcüğünün anlamı, barış ve esenlik için Allah'a teslim olmaktır.<ref>Yaşar Nuri Öztür, Dincilik, Yeni Boyut, s. 64, (2010).</ref> ~ [[Yaşar Nuri Öztürk]]
 
== [[Ziya Paşa]] ==
* İslâm imiş devlette pâ-bend-i terakki; evvel yoğ idi işbu rivayet yeni çıktı. ~ [[Ziya Paşa]]
 
==Kaynakça==
"https://tr.wikiquote.org/wiki/İslam" sayfasından alınmıştır