II. Mehmed: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
88.255.77.41 adlı kullanıcının son değişikliği reddedilerek 78.176.165.178 sürümüne (157025) geri dönüldü
Değişiklik özeti yok
26. satır:
* Ayrılıp gitmem mümkün değildir. Ya ben şehri alırım ya da şehir ölü yahut diri beni alır. Eğer imparator ayrılıp gitmek isterse kendisine Mora'yı bırakırım, dostluk antlaşması yaparım, oradaki karındaşına başka bir sancağı veririm. Ama şehire barışla girmezsem, savaşla girersem o zaman onu ve bütün soylu, ileri gelenleri ölümle cezalandırırım, geri kalan halkı köle olarak askerlerime dağıtırım. Bana ıssız da kalsa şehir yeter.<ref>[http://2.bp.blogspot.com/-8i72Nzp5qbk/T04SJKBIGFI/AAAAAAAAVO0/RXo9ubjby50/s1600/fetihvekiyametbugun.jpeg Fetih ve Kıyamet]</ref>
 
* Ey [[Konstantiniyyeİstanbul|Kostantiniyye]]! Ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım!
:''İstanbul'un fethi sırasında''
 
63. satır:
: ''Haçlı askerlerinin kendisine doğru geldiğini söyleyen devlet adamlarına''
 
* Kent benimdir, lakin tutsakları ve ganimetleri size bağışlıyorum. Ülkemin sancakları pek çoktur. KonstantiniyyeKostantiniyye surlarına çıkacak yiğiteyiğide en zengin, en güzel eyaletlerin beyliğini vereceğim ve hayal edemeyeceği kadar çok ihsana boğacağım.
: ''İstanbul'un kuşatması sırasında orduyu motive etmek için söylediği rivayet edilen konuşma''
 
108. satır:
* Düşmanı tanımak, tehlikeyi bertaraf etmek demektir.
 
* On cerrah, on hatip, üç de hasta bakıcı atadım. Ayın muayenmuayyen günlerinde KonstantiniyyeKostantiniyye'yi (İstanbul) gezecekler, istisnasız her kapıyı çalacaklar ve içerdeiçeride hasta olup olmadığını sual edecekler, hasta bulunduğu vakit şifa bulmalarını sağlayacaklar. Durumları önem teşkil etmekteyse hiçbir masraf ettirmeyip darüşşifaya kaldırıp tedavi ettirecekler.
 
* Evet, padişah benim. Ancak siz yine de çiçekleri ona veriniz. Çünkü kendisi benim hocamdır.
114. satır:
 
* Fakirlerin ve yetimlerin kursağından kesilen nimeti ne askerimize, ne ameleme yediririm. Biz has müminleriz, kursağımıza netameli nevale girmez.
: ''(Bizans İmparatoru'nun, İstanbul’un Fethini engelleyemeyeceğini kestirdikten sonra Fethifethi geciktirmek için, Hisar inşaatında çalışanlara büyük kafilelerle erzak göndermesi üzerine cevaben)''
 
* İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, kim bu vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister ya da onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar. Bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allah’ın azabı onlaradır. Allah işitendir, bilendir. (Ayasofya Vakfiyesinden)
 
* Ben ki KonstantiniyyeKostantiniyye (İstanbul) Fatihi abd-i aciz Fatih Sultan Mehmed, bizatihi alın terimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım Konstantiniyye’ninKostantiniyye’nin Taşlık mevkiinde kain ma’lümu’l-hudud olan 136 bab dükkanımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakf-ı sahih eylerim. Şöyle ki:
: Bu gayr-i menkulatımdan elde olunacak nemalarla şehrin her sokağına ikişer kişi tayin eyledim.
: Bunlar ki, ellerinde bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezeler. Bu sokaklara tükürenlerin tükrükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye yirmişer akçe alsınlar; Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vaki olabilir. Böyle bir hal karşısında bırakmış olduğum 100 silah ehl-i erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-ı vahşiyyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda Balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.
"https://tr.wikiquote.org/wiki/II._Mehmed" sayfasından alınmıştır