Necmettin Erbakan: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
TmY e12 (k - m - e) tarafından yapılan değişiklik geri alındı.
Etiket: Geri al
11. satır:
 
== Sözleri ==
* Aziz Atatürk, bu ülke yaptıklarınızı asla unutmayacaktır!
: ''(Anıtkabir defterinden.)''
* Adam kalkıyor, "Efendim! Avrupa bizi, Avrupa Topluluğu'na layık gördü." diyor. Bu söz ve yaklaşımlar, bütün ecdadımızın kemiklerini sızlatan ifadelerdir. Ne demek bu! Kimmiş Avrupa? Nereye gir­memize layık görüyormuş! Biz tarihin en şerefli mille­tiyiz. Biz Avrupa'yı bir şeye layık görürüz veya görme­yiz.<ref>[http://www.necmettinerbakan.net/haberler/davam-2-bolum-.html Necmettin Erbakan - Davam]</ref>
* Akıl, İslam ve imanın emrinde olursa en büyük ni­met, nefsin ve şeytanın elinde olursa en büyük felaket olur. Dünya hayatı, çok önemli bir imtihandır. Mümin­ler için esas olan ahirete imandır. Nefeslerimiz sayılıdır, bunlar Allah yolunda harcanmalıdır. Çünkü ölüm bize çok yakındır. İslam'ın temeli olan hakiki bir iman ancak sahibini kurtarabilir.
* Allah'ına kul olmayan davasına er olamaz.
* Asıl marifet, yük altında ve hizmet esnasında sadık ve sağlam kalabilmektir. Yoksa çay sohbetlerinde ve edebiyat kürsülerinde kahramanlık satmak kolaydır.<ref>[http://www.agd.org.tr/6-bolge-toplantisi-muglada-yapildi.html Anadolu Gençlik Derneği 6. Bölge Toplantısı]</ref>
* Aziz Atatürk, bu ülke yaptıklarınızı asla unutmayacaktır!
: ''(Anıtkabir defterinden.)''
* Bazen bize soruyorlar; “Bütün okulları birincilikle bitirmişsiniz. Deha seviyesinde bir beyne sahipsiniz. Bilim dünyasında büyük buluşlara imza atmışsınız. Bir bilim adamı olarak kalıp, ilmî buluşlara imza atsaydınız, insanlığa bu şekilde hizmet etseydiniz daha iyi olmaz mıydı?” Bizim cevabımız şudur: “Bir üniversitede profesör olabilirsiniz. Nobel ödülleri de alabilirsiniz; ama ülkenizin insanı bugün olduğu gibi açsa, sefalet ve zorluklar içerisindeyse, dünyada 300 bin çocuk yoksulluk içinde, açlıktan ölüyorsa, sizin Nobel ödülleriniz ne işe yarar?<ref>[http://www.necmettinerbakan.net/haberler/erbakan-39i-yaban-anladi-saban-anlamadi2.html Erbakan'ı Yaban anladı Şaban anlamadı]</ref>
* Ben kesinlikle inanıyorum ki önümüzdeki yıllarda bütün dünyada en gür sada, hakkın ve hakka inananların olacaktır.
* Bir çiçekle bahar olmaz; ama her bahar bir çiçekle başlar.<ref>[http://www.medyafaresi.com/haber/Bir-cicekle-bahar-olmaz-Iste-Erbakanin-efsane-sozleri_57138.html Bir çiçekle bahar olmaz... ]</ref>
* Bir milletin asıl gücü; topu, tüfeği yahut tankı değil imanlı ve inançlı gençliğidir.<ref>[http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23310685.asp Eskişehir'de Reyhanlı protestosuna müdahale]</ref>
* Biz Refah Partisi olarak, sadece Türkiye’deki 60 milyon memleket evladının değil, bir buçuk milyar İslam Alemininaleminin ve yeryüzündeki 6 milyar insanın hepsinin saadeti bakımından ne kadar büyük bir so­rumluluk taşıdığımızı biliyoruz. Kazakistan’daki insan da saadetini Refah Partisi’nin iktidara gelmesinden bekliyor. Cezayir’deki insan da saadetini Refah PartisininPartisi’nin iktidara gelmesinde bekliyor.<ref>[http://www.necmettinerbakan.net/haberler/erbakan-39dan-altin-sozleri.html Erbakan'dan Altın Sözler]</ref>
* Biz seçimler için değil, gelecek nesiller için çalışıyoruz.<ref>[http://www.agdkocaeli.org.tr/?s=unutulmaz-sozler/35 Unutulmaz Sözler]</ref>
* Biz yüzlerce yıl tek bir vücut hâlinde, bedenlerimizi birbirine siper ettik. Çünkü bizi birbirimize İslam kar­deşliği bağlıyor idi. Bu ülkenin evlatları, asırlar boyu mektebe, besmeleyle başladılar. Besmele kaldırılıp ye­rine "Türküm, doğruyum, çalışkanım!" denilince, öbür taraftan Kürt bir Müslüman evladı; "Ya öyle mi? Ben de Kürdüm, daha doğruyum, daha çalışkanım!" demeye başladı ve böylece bu ülkenin insanları birbirlerine ya­bancılaştırıldı. Kendi millî ve dinî değerlerimizi bırakıp inkârcı, ırkçı ve materyalist politikalara sapıldığı için ülkemiz onlarca yıl bir felaketin içine sürüklendi. Dil meselesi bunun en bariz örneğidir.
29. satır:
* Bizim yaptığımız iş cihad. Cihad bir insanlık vazifesidir, ibadetlerin en büyüğüdür.<ref>[http://www.youtube.com/watch?v=_QLT9gO0JJ4 Erbakan: Bizim yaptığımız iş cihad.]</ref>
* Bugün bizim, içinde bulunduğumuz şartlar itibarıy­la yapmamız icap eden hareket, tıpkı Sultan Fatih'in İstanbul'u fethindeki azim ve iradeyle meselelerin üze­rine yürümesine benzemelidir. Asıl bu ruh ve meşale­ye ihtiyacımız var. Bu ruhu canlandırmazsak, kâğıtlar üzerindeki planlarda özlediğimiz ve beklediğimiz neti­ceyi alamayız. Milletimizin tarihte layık olduğu mevkiye erişemeyiz. Çünkü o mevkiye ulaşmanın sırrı, kâğıt üzerindeki planlarda değil, bin yıldan beri içimizde ya­şattığımız ruhta gizlidir.
* Bunu dile getirmeye mecburum çünkü ben vatanımı seviyorum, çünkü haksızlıkların karşısındayım, bana oy versinler diye yapmıyorum. Ben bunu Allah rızası için yapıyorum, Allah rızası için!..
: ''(Hiddetli bir meclis konuşması.)''
* Bugün Hollanda'da bir inekten günde 50 kilogram süt alacak noktaya ulaşılmıştır. Halbuki bizim yerli ineğimizden hala en fazla 5 kilogram süt alınmaktadır. Bu nedenle şayet biz adalet adına kuracağımız bir düzende , kendi ineğimizden en az 50&nbsp;kg süt alacak ilmi ve teknolojik şartları hazırlamazsak, öyle topa tanka bile gerek yok, Hollanda gâvuru bizi sütle boğar ve peynirle kafamızı kırar!
* Bugünkü nüfusumuz kadar, cephelerde şehit ver­di bu millet. Biz Çanakkale Harbi'ni neden yaptık? Bu memleket götürülüp Avrupa'ya vilayet yapılacak idiy­se Çanakkale Harbi'nde onca şehidi niye verdik? Ça­nakkale Harbi'ni kaybetmiş olsaydık İngilizler gelip bü­tün ülkeyi işgal edecekti, sonra istediği yeri satın alacak ve bizi garson, çırak olarak kullanacaktı. Şimdi Avrupa Birliği yoluyla aynı şeyi yapıyor. Haçlı Seferleri ile elde edemediklerini şimdi Roma Antlaşması ile gelip aldata­rak tatbik etmek istiyorlar. Hadise bu kadar mühimdir.
* Bunu dile getirmeye mecburum çünkü ben vatanımı seviyorum, çünkü haksızlıkların karşısındayım, bana oy versinler diye yapmıyorum. Ben bunu Allah rızası için yapıyorum, Allah rızası için!..
: ''(Hiddetli bir meclis konuşması.)''
* Cenab-ı Hakkın en sevdiği insan, sorumluluğunu bilen ve kendi görevini en iyi şekilde yerine getiren insandır. Görevini ciddiyet ve titizlikle yapmak İhsan makamıdır.
* Cennete girmek için, mutlaka Müslüman olmak gereklidir. Ancak bu dünyada, adil bir düzenin himayesinde, huzur ve emniyet içinde yaşamak için, sadece "insan" olmak yeterlidir.