Doğa: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
→‎Kaynaklı: düzenleme AWB ile
Değişiklik özeti yok
14. satır:
** Not: Brezilya magazin dergisi Veja’nın Carlo Rubbia’ya sorduğu "[[Tanrı]]’ya inanıyor musunuz?" sorusuna yanıtı.
** Kaynak: 1998, 8/8
*Bir canlı, doğduğu andan başlayarak, kendi kendine [[düzen]] verir ve kendini korumaya, doğasını ve bu doğayı koruyabilecek her şeyi sevmeye bir eğilimi vardır, kendini yıkımdan ve yıkımına yola açacak olan her şeyden uzak tutar. Ve Stoalılar bunu şöyle kanıtlar: hazzı ya da acıyı tatmadan önce yavrular, kendileri için yararlı olanı arayıp, zararlı olandan kaçarlar, doğalarına bağlı olmayıp, yıkımdan çekinmeselerdi böyle olmayacaktı. Öte yandan, kendilerine ilişkin bilince sahip olmasalardı, herhangi bir arzuları olmazdı. Buradan çıkarılması gereken sonuç, kendini sevmenin bir ilke olduğudur.<ref>Stoa Felsefesi, Jean Brun</ref><ref>[http://www.lisefelsefe.org/odev/daricistoa.htm Lisede Felsefe, Stoa Felsefesinde Ahlak, Dilek Arıcı]</ref> ~ [[Marcus Tullius Cicero|Cicero]]
* '''Doğa yok etmekten nefret eder.''' ~ [[Cicero]]
** Orijinali: ''Ab interitu naturam abhorrere.''
** De Finibus, Cicero, V. 11. 3.
25. satır:
 
<!--E-->
* [[İnsan]] tarafından yaratılan bir şeyi yok ettiğimizde adına [[vandalizm]] deniyor. Doğanın yarattığı şeyleri yok ettiğimizde ise adı ilerleme oluyor.<ref>[https://www.goodreads.com/quotes/464638-i-don-t-understand-why-when-we-destroy-something-created-by goodreads.com]</ref> ~ [[Ed Begley, Jr.]]
 
<!--G-->
* Niçin Doğa’dan yakınıyoruz? Doğa bize iyi davrandı: Kullanmasını bilen için [[yaşam]] uzundur. ~ [[Genç Seneca]]
** Yaşamın Kısalığı Üstüne, Genç Seneca, Bl. II
 
45. satır:
<!--M-->
* Biz doğayı bilemeyiz. İnsan hiçbir şey değil; mükemmel şekilde devinen doğanın içerisinde hiçbir şey değiliz ve buna olan öfkemizle adeta yıkıp döküyoruz etrafımızdaki her şeyi. Biz sadece doğayla “birlikte” var olabiliriz. O'ndan farklı ya da O'nun dışında değiliz. ~ [[Masanobu Fukuoka]] <ref name="ReferenceA"/>
* Doğadan ayrı kalan [[insan]], kibre tutulup tüm hakikati yadsımaya başladı, ve kendini doğanın hükümdârı olarak bildi. Ne zaman ki uzaklaştırdı kendini özünden, var oluşun temelinden, “doğa”dan, o zaman hastalıklar sardı bedenini ve şimdi de onlardan ilaç ve kimyasal bileşimlerle kurtulmaya çalışıyor. Bedenini ilaçlarla, toprağı ise kimyasal gübre ve herbisitlerle dolduruyor.<br>'''Sonuç: Hastalıklar, Acı, Verimsizlik ve Kıtlık.'''<ref name="ReferenceA">[http://arsiv.indigodergisi.com/73/didem-civici.htm arsiv.indigodergisi.com]</ref> ~ [[Masanobu Fukuoka]]
* [[İnsan]]ı bütün diğer canlılardan ayıran özelliği, ne dili, ne düşünebilmesi, ne aklı, ne de ahlâkıdır. İnsan, üretici olduğu için bütün diğer canlılardan farklıdır/farklılaşmıştır. Dilinin hayvanlarınkine nazaran daha çok imge içermesi, daha derin ve soyut düşünebilmesi, ahlâk diye bir sorununun olması vb., doğanın doğallığının yanında, sonra ona zıt ve onu yok eden bir üretilmiş doğa kurmak zorunda kalmasından kaynaklanmıştır. Üretim sayesinde insanlaşan; bölüşüm sayesinde siyasallaşan insan, iktisadı oluşturmakta geçiktiği ölçüde ahlakı soyutlaştırarak bir doktrin haline getirmiştir. Binlerce yıllık bir inceltme öyle bir boyuttadır ki, kökeninde iktisadın palyatifi bir bölüşüm ideolojisi bulunduğunu ayıklamak son derece güçleşmiştir…<ref>Doğu Batı, Mehmet Ali Kılıçbay, Economica’nın Dublörü Etika, s. 95</ref> ~ [[Mehmet Ali Kılıçbay]]
* "[[Tarih|Târihî]] hâdiselerin cereyanı sırasında bâzen fizyolojik ârızalar mühim rol oynarlar. ''Tabiat ya mânî olur veyahut yardım eder.''"<ref>{{Kitap belirt
93. satır:
 
<!--C-->
* Gerçek [[yasa]], doğayla anlaşmada haklı bir nedendir. ~ [[Marcus Tullius Cicero|Cicero]]
 
[[Dosya:Purekkari neemel.jpg|144px|thumb|right|[[İnsan]]ın doğası gereği elimizde olan yegane [[bilim]]dir.<br>~ [[David Hume]]]]
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Doğa" sayfasından alınmıştır