Kâzım Karabekir: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Martineden8 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
1. satır:
{{Biyografi
|kişi_adı=Kâzım Karabekir
|resim_adı=KazimKarabekirPashaKarabekir in his room during an interview.jpg
|resim_başlığı= Türk orgeneral ve siyasetçi
|doğum_tarihi=23 Temmuz 1882
10. satır:
 
* Biz [[Mustafa Kemal Atatürk|Atatürk]]'le [[hayat]]ımızı sehpaya koyduk.
* Genç nesillere tarihi, tek bir kişinin kahramanlığı üzerine kurarak anlatamazsınız. Bu, o kanlı mücadelede canını siper etmiş olan komutanlara, hele de Mehmetçiğe hakarettir. Onların hakkını nasıl yersiniz?{{kaynak belirt}}
* Alaca köyünde cenazeler, insanın aklını oynatacak bir halde idi. Bütün çocuklar sürgülenmiş, yaşlılar ve kadınlar samanlıklara doldurulup, yakılmış gençler baltalarla parçalanmıştı. Çivilere asılmış ciğerler ve kalpler görünüyordu. Bütün bu acıklı görünüşler, Erzurum'a atılmaya ve oradaki zavallılara yardıma beni mâhkum etmiştir. ''(10 Mart 1918)'' <ref>Erzurum-Alaca Köyünde Mart 1918'de Ermeniler tarafından katledilen Şehit Türkler Anıtı</ref>
* Akşam [[İsmet İnönü|İsmet]] geldi. Çiftçi olalım diyor. Tek bile kalsam uğraşacağım dedim. ''(29 Kasım 1918)''
* [[Mustafa Kemal Atatürk|Mustafa Kemâl Paşa]], Harbiye Nezâreti’ne geçmek sûretiyle teşekkül edecek kabinede iş göreceğine kâni... Husûsî yâver-i pâdişahi... Her cuma selâmlığında temasta (...) İsmet, askerlikten çıkalım, köylü olalım diyor. Ben, mesele silâhla hâllolacak. Tek bile kalsam yılmayacağım. Anadolu’da bir millî hükûmet kurmalı... Şarka gidersem bunu yaparım. ''(1 Ocak 1919)''
* İkna her şeyin başıdır.
* Eliniz, kolunuz, fikriniz sağlam oldukça, bu dünyada yenemiyeceğinizyenemeyeceğiniz zorluk yoktur.
* Kanunlar dışında hiçbir icraata taraftar değilim. Özellikle şu sıralarda. Bunun için güvenilir arkadaşlardan kurulu bir heyet göndeririz. Yolsuzluk varsa inceler, bulur. Halkın sükûnetini bozmak isteyenler hakkında da gerek görülürse kanunî takibat yapılır. ''(27 Ekim 1922)''
* Kemâlist tâbirinin devâmının sakatlığını [[Fevzi Çakmak|Fevzi Paşa]]’nın yanında [[Mustafa Kemal Atatürk|Kemâl Paşa]]’ya bir daha söyledim.
Satır 23 ⟶ 22:
* Yanlış [[bilgi]] felaket kaynağıdır vatandaş. Her işin evvela hakikatını ara ve öğren, sonra münakaşasını istediğin gibi yap.
* Muhaliflerden Ali Şükrü Ankara’ya makine getirmiş... Tan gazetesini çıkaracakmış... [[Mustafa Kemal Atatürk|Gâzi]] yanımda Cevat Abbas’a dedi: Muhalifler matbaa yapıyor da, siz hâlâ uyuyorsunuz. Yakmalı, yıkmalı... Dedim: Paşam, bu tarzda mukâbele doğru mudur? ''(14 Ocak 1923)''
* Bolşeviklik fikrinde olanları ikaz ettim. (Bolşeviklik fikrinin tekrar alevlenerek Amasya içtimasında dahi münakaşa ve kabul edildiğini fakat ikazımla tekrar milli hükümet esasına rücu edildiği görülecektir.) <ref>İstiklâl Harbimizin Esasları, 1933, s. 54</ref>
* Ben, daha mütarekenin başlangıcında millî istiklâlimizin ancak millî bir kuvvetle kurtarabileceğini, bunun da Erzurum'da yapılacak millî bir teşekkülle mümkün olabileceğini, birçok zatlara ve bu meyanda Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine de Şişli'deki evinde bizzat söylemiş ve kendilerini Şark'a davet etmiştim.
:''(Anadolu'ya geçme düşüncesinin nasıl oluştuğu hakkında.)''
Satır 37 ⟶ 36:
:''(Mustafa Kemal Paşa tutuklanmayı beklerken Karabekir'in odaya girerek ona söyledikleri.)''
 
* İstanbul'dan, her ne şekilde olursa olsun bir Cumhuriyet kurma fikriyle gelen Mustafa Kemal Paşa, Raw-linsonRawlinson'un da benim vasıtamla ileri sürdüğü (hilâfetin ayrılması ve Cumhuriyet'in kabulü teklifini) samimi bulmuş olacak ki, 19 Kanunusani 1336 - (19 Ocak 1920) İstanbul'da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ne dayanan Mebusan Meclisi'nin açılmasına ve meşruti bir hükümetin faaliyete geçmesine ve 28 Kanunusani'de Mebusan Meclisi'nin (Misak-ı Milliye beyannamesini) kabul ve ilân ettiğine 9 Kanunusani'de kendi imzasıyle neşr ettiği askerî plandaki sarahate rağmen Bolşeviklerin Kafkasya'ya gelmekte oldukları haberi gelince bana 6 Şubat'ta Kafkasya hareketini teklif etti. Bu hal, İstanbul'daki Meşrutiyet hükümetimize karşı fiilî bir isyanla Heyet-i Temsiliye'nin Mustafa Kemal Paşa'nın diktatörlüğünde bir Cumhuriyet şekline dönüşmesi demekti. Hem de Bolşeviklerle birleşme felâketine doğru!
* Aramızda büyük görüş farkı vardı. O itilâf devletlerinin büyük kuvvetleri karşısında millî kuvvetlerimize karşı duramayacağımızdan, bir dış siyasete dayanarak kendi diktatörlüğü altında kuracağı bir Cumhuriyet'le uyuşmak cihetine gidiyordu. Herhangi bir inkılâbın millî ve askerî birliğimizi sarsarak mukavemet kudretimizi mahvedeceğini, büyük kuvvetlerin gelmesi ihtimali çok zayıf olduğunu, mütareke mucibince diye silâhlarımızı ve teşkilâtımızı azaltma gayreti gösterdiğini ve esasen anavatan müdafaası için büyük kuvvetler gelse dahi İkmal-i namus mecburiyetinde olduğumuzu ve milletin de bu azimli kararı kabul edeceğini daha İstanbul'dayken kendisine söylemiştim.
:''(Mustafa Kemal Paşa ile ilgili olan görüş ayrılıkları hakkında)''