Mustafa Kemal Atatürk: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Sae1962 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
Düzeltme
4. satır:
[[Dosya:Kemal Pasha (c. 1918).jpg|165px|küçükresim|Ben, 1919 yılı Mayısı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddî hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevî bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım.<ref name=":23">Pars Tuğlacı, Çağdaş Türkiye, Cilt I, Cem Yayınları, s. 78.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk 23 Eylül 1925'te Reşit Paşa Gemisi'nde.jpg|165px|küçükresim|sağ|Ben, manevî miras olarak hiçbir nas-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş, kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.<ref name=":1"/>]]
[[Dosya:Atatürk.jpg|165px|küçükresim|Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.<ref name=":4">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 207.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk.jpg|165px|küçükresim|Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.<ref name=":4">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 207.</ref><p>Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükûmetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. Âdetâ halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır." <small>''(1926-27 yılları arasında Atatürk ile röportaj yapan Grace Ellison'ın 1928 yılında yayımlanan Turkey Today adlı kitabının 24. sayfasında İngilizce olarak yazıyor.)''</small><ref>{{cite web|url=http://news.bbc.co.uk/2/hi/programmes/from_our_own_correspondent/9510135.stm|başlık=Modern Turkey, a delicate balance of East and West|erişimtarihi=23 Ekim 2011}}</ref><ref>{{web kaynağı|başlık=Google Books üzerinden Turkey Today|url=http://books.google.com.tr/books?ei=7TyBU6TQIsGGOK2sgKgK&hl=tr&id=_kdpAAAAMAAJ&dq=inauthor%3A%22Grace+Ellison%22&focus=searchwithinvolume&q=%22+I+have+no+religion%22|eser=Turkey Today|erişimtarihi=25 Mayıs 2014}}</ref>]]
[[Dosya:Atatürk, Resim ve Heykel Müzesi'nde.JPG|165px|küçükresim|Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır. Ve Türk milleti güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle uygarlık yolunda tereddütsüz yürümeye devam edecektir.<ref name=":17">Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt III, s. 80.</ref>]]
[[Dosya:1932 Mustafa Kemal Etimesgut airport.png|170px|küçükresim|Cumhuriyetçilik ve toplumsal inkılâp, lâiklik ve yenilikseverlik, Türk'ün öz malı ve özelliği hâline geldiğini görmek, benim için büyük bir bahtiyarlık olacaktır.<ref name=":12">Kılıç Ali, Atatürk ve Cumhuriyet, Milliyet gazetesi, 2. XI. 1970</ref>]]
51. satır:
 
*Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Ve Türk milleti güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle, uygarlık yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir.<ref name=":17" />
 
[[Dosya:Atatürk.jpg|165px|küçükresim|Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.<ref name=":4">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 207.</ref><p>*Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükûmetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. Âdetâ halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır." <small>''(1926-27 yılları arasında Atatürk ile röportaj yapan Grace Ellison'ın 1928 yılında yayımlanan Turkey Today adlı kitabının 24. sayfasında İngilizce olarak yazıyor.)''</small><ref>{{cite web|url=http://news.bbc.co.uk/2/hi/programmes/from_our_own_correspondent/9510135.stm|başlık=Modern Turkey, a delicate balance of East and West|erişimtarihi=23 Ekim 2011}}</ref><ref>{{web kaynağı|başlık=Google Books üzerinden Turkey Today|url=http://books.google.com.tr/books?ei=7TyBU6TQIsGGOK2sgKgK&hl=tr&id=_kdpAAAAMAAJ&dq=inauthor%3A%22Grace+Ellison%22&focus=searchwithinvolume&q=%22+I+have+no+religion%22|eser=Turkey Today|erişimtarihi=25 Mayıs 2014}}</ref>]]
 
*Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.<ref>Atatürkçülük, Cilt I, Millî Eğitim Basımevi, s. 85</ref>
Satır 62 ⟶ 64:
*Birbirimize daima gerçeği söyleyeceğiz. Felaket ve saadet getirsin, iyi ve fena olsun, daima gerçekten ayrılmayacağız.<ref>Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt II, s. 118</ref>
 
* Bir işin ahlâki bir kıymeti olması, ayrı ayrı insanlardan daha ulvî bir membadan sadır olmasıdır.<br>O memba cemiyettir; millettir.<br>Filhakika, ahlâkıyet, hususî fertlerden ayrı ve bunların fevkinde, ancak içtimaî, millî olabilir. Milletin içtimaî nizam ve sükûnu hal ve istikbalde refahı, saadeti, selâmeti ve masuniyeti, medeniyette terakki ve tealisi için insanlardan, her hususta alâka, gayret, nefsin feragatini icap ettiği zaman seve seve nefsinin fedasını talep eden millî ahlâktır. Mükemmel bir millette millî ahlâkiyet icapları, o millet efradı tarafından adeta muhakeme edilmeksizin vicdanî, hissî bir saikle yapılır. En büyük millî his, millî heyecan işte budur.<br>Millet analarının, millet babalarının, millet hocalarının ve millet büyüklerinin; evde, mektepte, orduda, fabrikada, her yerde ve her işte millet çocuklarına, milletin her ferdine bıkmaksızın ve mütemadiyen verecekleri millî terbiyenin gayesi işte bu yüksek millî hissi sağlamlaştırmak olmalıdır.<br>Ahlâkın millî, içtimaî olduğunu söylemek ve maşerî vicdanın bir ifadesidir demek, aynı zamanda ahlâkın mukaddes sıfatını da tanımaktır. Ahlâk mukaddestir; çünkü aynı kıymette eşi yoktur ve başka hiçbir nevi kıymetle ölçülemez.<br>Ahlâk mukaddestir; çünkü, en büyük ahlâki şeniyet sahibi bir faile racidir. O fail, yalnız ve ancak cemiyettir. Ondan başka bir fail yoktur. Ülûhiyette, timsalî bir şekilde düşünülmüş cemiyet dahi mündemiçtir. Çünkü, vicdanlarımız üzerinde müessir olan ruhî hayat, cemiyetin efradı arasındaki amel ve aksülâmellerden teşekkül eder. Filhakika cemiyet, kesif bir fikrî ve ahlâki faaliyet mihrakıdır.<ref name="MB">[http://turkcutoplumcu.org/images/medenibilgiler.pdf ''Medeni Bilgiler'']</ref>
 
*Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.<ref>İsmet Giritli, Kalkınma ve Türkiye, İzlem Yayınları, s. 42.</ref>
Satır 68 ⟶ 70:
*Biz, her vasıtadan yalnız ve ancak bir tek temel görüşe dayanarak yararlanırız. O görüş şudur: Türk milletini medenî dünyada lâyık olduğu mevkie yükseltmek, Türkiye Cumhuriyeti’ni sarsılmaz temelleri üzerinde her gün daha çok güçlendirmek … ve bunun için de istibdat fikrini öldürmek…<ref>Nutuk II, s. 897</ref>
 
*Bizce, Türkiye Cumhuriyeti anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en saygın düzeyde, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır.<ref>Perihan Naci Eldeniz, TTK. Belleten, Cilt: XX, Sayı: 80, 1956. s. 740</ref>
 
*Bizi yanlış yola sevk eden  kötü yaradılışlılar, çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldatagelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 127</ref>
 
*Bizim barış ülküsüne ne kadar bağlı olduğumuzu, bu ülkünün güvenlik altına alınmasındaki dileğimizin ne kadar esaslı bulunduğunu izaha lüzum görmüyorum.<ref>Seyfettin Turhan, Atatürk'te Konular Ansiklopedisi, Yapı Kredi Yayınları, s. 80</ref>
Satır 177 ⟶ 179:
 
*Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamakların­dan geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkek­lerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.<ref name=":13" /> (Yıl: 1923)
 
*Komşularıyla ve bütün devletlerle iyi geçinmek, Türkiye siyasetinin esasıdır.<ref name=":18" />
 
Satır 209 ⟶ 212:
*Millî müdafaamızı, düşmanların bayrakları, babalarımızın ocakları üstünden çekilinceye kadar terk edemeyiz. İstanbul mabetleri etrafında düşman askerleri gezdikçe, öz vatan toprakları üstünden yabancı adamların ayakları çekilmedikçe biz mücadelemizde devam etmeye mecburuz.<ref>Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 99.</ref> (1920)
 
*Neş'eli olmayan insanlardan iki türlü şüphe edilir. Ya hastadır, yâhut o insanın başkalarına bildirmek istemediği bir kuruntusu vardır.<ref>{{Kitap belirt | son = KARAL (Ord. Prof.) | ilk = Enver Ziya | editör = Fatih ÖZDEMİR | başlık = Atatürk'ten Düşünceler | biçim = Kitap | erişimtarihi = 2011-11-27 | erişimyılı = 2011 | erişimayı = 11 | yıl = 2003 | yayımcı = ODTÜ Yayıncılık | dil = Türkçe | isbn = ISBN 975-7064-12-2 | sayfalar = 208 | alıntı = 1930, Rûşen Eşref
| son = KARAL (Ord. Prof.)
| ilk = Enver Ziya
| editör = Fatih ÖZDEMİR
| başlık = Atatürk'ten Düşünceler
| biçim = Kitap
| erişimtarihi = 2011-11-27
| erişimyılı = 2011
| erişimayı = 11
| yıl = 2003
| yayımcı = ODTÜ Yayıncılık
| dil = Türkçe
| isbn = ISBN 975-7064-12-2
| sayfalar = 208
| alıntı = 1930, Rûşen Eşref
}}</ref>
 
*Ölmek isteyen bir milleti hiçbir kuvvet kurtaramaz. Türk milleti ölmek istemez; o, daima yaşayacaktır efendiler!<ref>Şevket Aziz Kansu, Türk Dili Dergisi. sayı: 12, 1952. s. 682</ref>
 
*Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz.<ref>Afet İnan, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, s. 104</ref>
 
*Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Her kaanat bizce muhteremdir.
 
*Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz.<ref>Afet İnan, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, s. 104</ref>
 
*Tam bağımsızlık, bizim bugün üzerimize aldığımız görevin özüdür. Bu görev, bütün ulusa ve tarihe karşı yüklenilmiştir.<ref>Nutuk II, s. 623-624</ref>
Satır 322 ⟶ 311:
<!--Kategoriler-->
 
[[Kategori:1881 doğumlular]]
[[Kategori:1938 yılında ölenler]]
[[Kategori:Devlet başkanları]]
[[Kategori:Kişiler-M]]
[[Kategori:Mustafa Kemal Atatürk]]
Satır 327 ⟶ 319:
[[Kategori:Türk siyasetçiler]]
[[Kategori:Türkiye cumhurbaşkanları]]
[[Kategori:Devlet başkanları]]
[[Kategori:1881 doğumlular]]
[[Kategori:1938 yılında ölenler]]