Kadir Mısıroğlu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Slogan silindi.
Değişiklik özeti yok
1. satır:
{{Biyografi
|kişi_adı=[[w:Kadir Mısıroğlu|Kadir Mısıroğlu]]
|resim_adı=Kadirmısıroğlu.png
|resim_başlığı=
|doğum_tarihi=24 Ocak 1933
22. satır:
*Ben [[Mehmet Akif Ersoy|Âkif]] yanlış bir şey söylediyse tenkit edemez miyim? Bu nasıl şey? Böyle anlayış mı olur? Bu taassup, bu taassup! Yunan'la öç için mi dövüştün? Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl diyorsun İstiklâl Marşı'nda. Bunları hiç düşünmemişler. Seksen sene sonra Yunan'ı hâlâ Sakarya'da mı vehmediyorsun da 'korkma' diye başlatıyorsun. Niye korkacağım lan dünya benden korksun desene! Mehmet Âkif... Serserinin teki!
*Ben kimsenin alakasına talip değilim, her nimetin bir borcu vardır. Bir bardak su verene bir teşekkür, vicdani borçtur. Allah'ın bunca nimetine karşı da borç, nimetlere nail olmayanlara vermekle ödenir. Zengin, 'Ya Rabbi şükür' deyip otursa şükür borcunu ödemiş olmaz, Allah için harcayacak. Alim, ilmini ondan mahrum olanlara vererek o borçtan kurtulur.
*Ben Kürtlerin baskı gördüğünü, zulüm gördüğünü kabul ederim. Sade Cumhuriyet tarihinde. Osmanlı zamanında öyle bir şey yok. Osmanlı’daOsmanlı'da böyle bir şey yoktu asla.
*Ben Osmanlı tipi bir münevverim.
*Ben saltanatçıyım. Ben cumhuriyetçi değilim. Bunu 1991'de de söyledim. İslam ne cumhuriyet emreder ne saltanat emreder. İslam ruh emreder. İdarenin şekli, şartlara bağlıdır. Küçük bir devletsen cumhuriyet olursun. Alemşümul bir devlet isen, cumhuriyet olmaz. Her kafadan bir ses çıkar. Her kafadan.<ref>http://kadirmisiroglu.com/07-05-2016-konferansi.html 7 Mayıs 2016 tarihli konferansı</ref>
33. satır:
*Bugün en mühim meseleniz lisan meselesidir. Dildeki tahrifatın gayesi, milletin Kuran'la, İslam'la ünsiyyetini izale etmektir. Her gün ya bir gavur kelimesi ya da uydurma bir kelime ortaya atıyorlar. Ve her gün, menşei Kuran olan bir kelime daha milli hafızadan siliniyor. Lisan davasına sahip çıkmazsanız yarın dini meseleleri anlatamaz ve anlayamaz duruma geleceksiniz. Yarın torunlarınız ''hayat'' kelimesini öğrenmek için sözlüğe bakacak. Lisan davasında doğruyu terennüm eden insanların hepsi ölmüştür. Bugün ben tek kaldım. Hilafetin ilgası dahil [[Mustafa Kemal Atatürk|Mustafa Kemal]]'in tüm inkılaplarını terazinin bir kefesine koyun, Harf İnkılabı'nı diğer kefeye. Harf İnkılabı ağır basar.<ref>http://kadirmisiroglu.com/28-11-2015-konferansi.html 28 Kasım 2015 tarihli Konferansı</ref><ref>http://kadirmisiroglu.com/21-11-2015-konferansi.html 21 Kasım 2015 tarihli Cumartesi konferansı</ref>
*...Bugün Yahudi'ye kafa tutan bir devlet adamımız varsa, bizim onu alkışa boğmamız lazım. Bu, Cumhuriyet tarihinde ilktir. Doksan seneyi gözünüzün önüne getirin, Yahudi'ye gözünün üstünde kaşın var diyen biri çıkmamıştır. Hadiselerin sevkiyle oldu, başka sebeplerle oldu, nasıl oldu, oldu. Netice itibariyle o 'one minute' sözü var ya, 'one minute', [[w:Türk Kurtuluş Savaşı|İstiklal Harbi]]'nden daha mühim bir söz!<ref>[http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/170253/van-minut-sozu-istiklal-harbinden-daha-onemlidir Van Minüt Sözü İstiklal Harbi'nden Daha Önemlidir]</ref>
* ...Bunun üzerine dedim ki bu cinni dürüst bir cinni. Cinniler aynı insanlar gibidir. Mümini vardır, kâfiri vardır, münafığı vardır. Dürüstü vardır, dürüst olmayanı vardır. Bu cinni, dürüst bir cinni. Mustafa Kemal'i çağır dedim. Kıvrandı, kıvrandı, kıvrandı o fincan; hareket etmiyor. Güç bela, çocuk kan ter içinde kaldı. Geldi. 'Ya sabahtan beri seni çağırıyoruz.' Hatta vazgeçiyordu bir iki defa. Ben ısrar ettim. 'O kötü vaziyettedir, kolay gelemez' dedim. Nihayet geldi. 'Beni bırakmıyorlar' dedi, 'Ne soracaksanız çabuk sorun, geri gönderin beni' dedi.<ref>[http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/297909/kadir-misiroglunun-ataturkun-ruhunu-cagirmasi Kadir Mısıroğlu'nun, Atatürk'ün Ruhunu Çağırması]</ref>
*Cesareti yüreğindeki kadar değil, elde edebileceğin netice kadar kullan.
*Çocukluğumda ne dava ettiysem, bugün de onu dava ediyorum.
105. satır:
*[[Recep Tayyip Erdoğan|Tayyip]]'te tecelli eden ecdadın ruhudur.
*Teknoloji medeniyet değildir. Medeniyet davranıştır. Avrupalının davranışı a'dan z'ye kadar mel'ûnânedir. Batı kendi kendini sokan bir akrep gibi intihar edecektir. Cehenneme gitmek için acele ediyorlar. Domuzu aç bırak kendi pisliğini yer, kendi yavrusunu yer, hiçbir hayvan bunu yapmaz, bu hareket sadece domuza mahsustur. Batı medeniyeti de aynen bu hayvana benzemektedir. Yahudiler İslam Hilafeti'ni yıktıktan sonra hedefleri Katolik Papalığı'ydı. Bugün o da yıkılmaya başladı.
*Türkiye her meselesini [[w:Şeriat|şeriat]] ile halleder. İktisadi kalkınmasını da halleder, Kürt ayrılıkçı düşünceyi de halleder, her şeyi halleder İslam. Huzuru, sükunu, saadeti, refahı sağlar. Bir şeyi halledemez; [[w:Alevilik|Aleviliği]]! Şeriat da gelse bunlar devam eder. Ey Müslümanlar, kıyamete kadar sürecek başınızdaki en büyük bela Alevilik'tir. Asla ve kat'a bunu düzeltemezsiniz. Çünkü cehalet üzerine kuruludur. İşte [[w:İran|İran]]! Arkasında İran desteği vardır. Yavuz, babasıyla niye harbetti, [[w:Şahkulu İsyanı|Şahkulu İsyanı]] yüzünden. Kırdı geçirdi ortalığı on binlerce insan öldü. "Baba, sen bu tehlikeyi görmediğin için bunlar oldu" dedi Yavuz. Ve Yavuz'un babası II. Bayezit, Şahkulu Tekkesi'ne hediye gönderiyordu. On binlerce insan öldü isyan yüzünden. Bakın Şahkulu "Ben falanım" demiyor, "Şah'ın kuluyum" diyor. Bütün Alevi isyanlarının arkasında İran vardır. Tarih ortada. [[w:Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] Rum'a karışmamış, Ermeni'ye karışmamış, Şeytan'a tapan Yezidilere bile karışmamış, Allah'a inanmayana bile karışmamış. Dinde zorlama yok. Müslümansan statün bu, değilsen bu. Adaletle muamele görürsün. İnanıp inanmamakta serbestsin. Alevi'yi niye ezmiş, isyan ettiği için ezmiş. Yahu padişah, oğlu isyan ettiği zaman öldürüyordaöldürüyor da, Alevi isyan ettiği zaman onu bağışlayacak mıydı? Osmanlı, İsyancı Alevi'yi kesince kusur sayılıyor. O zaman bugünkü hükümet için de PKK ile mücadele etmek kusur sayılır. Böyle bir mantık olamaz. Her meşru idare, kendisine kafa kaldıranın, gücü yetiyorsa kafasını ezer. Yetmiyorsa terki hayat eder. Kendi yerini ona terk eder. Şunu bilin ki en zor işiniz Aleviliktir! Kat'iyyen ve kat'ibeten bunun kökünü kazıyamazsınız, kanser hücresi gibidir. Çünkü cehalet üzerine kuruludur. Bazıları "Ben [[w:Ehli Beyt|Ehli Beyt]] mezhebindenim" diyor. Böyle bir mezhep mi var? Ehli Beyt'e [[w:Ehli Sünnet|Ehli Sünnet]]'ten kim yan bakıyor? Bütün camilerde Hz. Ali'nin ismi yok mu? Allah onlara hidayet versin. Alevilik; Ehli Küfür'den, Haçlılardan daha tehlikelidir, bu bir iç kanamadır. İç kanama tehlikelidir. Dıştaki yara kolay tedavi edilir. Benim yaptıklarımda bir ananın uçuruma giden evladı karşısında çaresizliğinden bir çığlık yükseltmesinden farksızdır.
*Türkiye'nin de, İslam dünyasının da, bütün İslam ümmetinin de İran'dan daha büyük düşmanı yoktur. Daha tehlikeli düşmanı yoktur. Ben bunları yazdım, söyledim ve söylüyorum. Çünkü anlaşılması zor bir düşmandır. Tek gayesi vardır: Ehli Sünnet Müslümanlığı yok olsun. Ehli Sünnet Müslümanlığını ayakta tutan ülke kimdir, Türkiye. 1 numaralı düşman. Ne ABD ile işi vardır, ne başkasıyla. Bütün hedefi Türkiye'dir. Halk böyle midir, halk zavallıdır. Bu Ahundların işidir, Şia Acem ırkçılığına mâkestir.
*Yarasaların hatrı için güneş doğmaktan vazgeçmez.
*[[w:Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi|Yunan Harbi]] anlı şanlı da olsa, bana göre değildir, büyük Türk tarihi içinde hiç de ehemmiyetli bir yeri yoktur. Sadece psikolojik değeri vardır. Hırsızla bir evin bahçesinde boğuşmak başkadır, yatak odasında boğuşmak başkadır. Bu düşmanla yatak odasında boğuşmak kabilinden manevi vasfı üstündür, askeri vasfı hiçtir. 190.000 kişi Yunan ordusuna 190.000 kişi Türk ordusu. 200 de çıkmıyor iki tarafta. 5-10 tane afedersin katır orada fazla, 5-10 tane eşek burada fazla; 5-10 tane top orada fazla, 5-10 tane burada. Arazi senin arazi, o müstevli. Psikolojik faktör senin. İkmal şartları senin lehine. Sen Ankara'dan Polatlı'ya ikmal ediyorsun, adam Atina'dan ikmal ediyor. Ahali şartları senin lehine, arkası onun düşman. Senin arkan öyle değil. Nereden baksan bu şartlarda Yunan'ı yendim diye hâlâ bayram yapmak, bırakın 19 Mayıs'ı, 30 Ağustos'u bayram yapmak bile bu milleti küçültmektir. 30 Ağustos'u bin tartacak yüzlerce vaka var. Öyle eşit sayıda değil, bire beş, bire on kuvvete karşı galebe sağlamış nice muzafferiyatımız var. Psikolojik faktörünü konuşmuyorum. Maddi ve askeri bakımdan Yunan Harbi hiç de değerli değildir. Hiç de ehemmiyetli değildir. Yunan'ı yendim diye bayram yapmak, bir pehlivanın bir çocuğu yendim diyerek mükafatlandırılması gibi abesle iştigaldir.<ref>[http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/136440/kadir-misiroglu-zafer-bayrami-hakkinda-gorusleri Zafer Bayramı Hakkındaki Görüşleri]</ref>
*Yunan Harbi'ndeki şehitlerimiz nereden bilsin sonradan baştaki adamın Yunan'ın yapamayacağını yapacağını?