Mustafa Kemal Atatürk: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
12. satır:
 
==Sözleri==<!-- Lütfen alfabetik sırayla ekleyin. Teşekkürler! -->
[[Dosya:Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa, Balıkesir, 1923.png|165px|küçükresim|Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına, İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklalini feda ediyorlar!<ref name=":19">Mazhar Müfit Kansu, Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber, Cilt I. Türk Tarih Kurumu Yayınları, s. 172.</ref> (Yıl: 1919)]]
[[Dosya:Nazilli Cotton Factory.jpg|165px|küçükresim|Asla şüphem yoktur ki Türklüğün unutulmuş medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtînin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden ve bütün medenî beşeriyetten dileğim şudur: Beni hatırlayınız.<ref name=":7">Atatürk'ün Bütün Eserleri, 26. cilt, Kaynak Yayınları, 1998, s. 268</ref>]]
[[Dosya:Mustafa Kemal November 1918.png|165px|küçükresim|Ben, 1919 yılı Mayısı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddî hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevî bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım.<ref name=":23">Pars Tuğlacı, Çağdaş Türkiye, Cilt I, Cem Yayınları, s. 78.</ref>]]
29. satır:
[[Dosya:Atatürk Samsun-Çarşamba tren hattı açılışında.jpg|küçükresim|165px|sağ|İnkılabın temellerini her gün derinleştirmek, desteklemek lâzımdır. Birbirimizi aldatmayalım, uygar dünya çok ileridedir. Buna yetişmek, o uygarlık dairesine dahil olmak mecburiyetindeyiz.<ref name=":5">Anıl Çeçen, Atatürk ve Cumhuriyet, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s. 151.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk vatandaşla sohbet ediyor (30 Aralık 1931).jpg|165px|küçükresim|İnsanlığın bütününün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları kıskançlık, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir.<ref name=":10">Yekta Güngör Özden, Atatürk ve Hukuk, Anayasa Mahkemesi Yayınları, s. 367.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk Sivas Kız Öğretmen Okulunda, 20 Kasım 1930.png|165px|küçükresim|Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamakların­dan geçeceklerdir. Kadınlar, toplum yaşamında erkek­lerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destek­çisi olacaklardır.<ref name=":13">Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, cilt II, 2. baskı, Ankara, s. 85-86.</ref> (Yıl: 1923)]]
[[Dosya:رضاشاه و مصطفی کمال آتاترک Reza Shah and Mustafa Kemal Atatürk.jpg|165px|küçükresim|Komşularıyla ve bütün devletlerle iyi geçinmek, Türkiye siyasetinin esasıdır.<ref name=":18">Sadi Borak & Utkan Kocatürk, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, 5. cilt, s. 57</ref>]]
[[Dosya:Mustafa Kemal, Trablusgarp.jpg|165px|küçükresim|Milletin hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir.<ref name=":16">Şerafettin Turan, Mustafa Kemal Atatürk: Kendine Özgü Bir Yaşam ve Kişilik, Bilgi Yayınları, s. 597.</ref>]]
40. satır:
*30 Ağustos'ta sevk ve idare ettiğim muharebede Türk milleti yanımdaydı. Bir insan, milletiyle beraber hareket ettiği zaman ne kadar kuvvetli hissediyor bilir misiniz? Bunun tarifi zordur. Bunu anlatmakta güçlük çekersem beni mazur görünüz.<ref>Hakimiyet-i Milliye gazetesi, 30 Ağustos 1928.</ref>
 
*Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına, İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklalini feda ediyorlar!<ref name=":19" /> (Yıl: 1919)
 
*Akıl ve mantığın halledemeyeceği mesele yoktur.<ref>Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 136.</ref>
46. satır:
*Amerika, Avrupa ve bütün uygarlık dünyası bilmelidir ki Türkiye halkı her uygar ve kabiliyetli millet gibi kayıtsız şartsız hür ve müstakil yaşamaya kesin karar vermiştir. Bu haklı kararı bozmaya yönelik her kuvvet, Türkiye'nin ebedi düşmanı kalır.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt III, s. 48</ref>
 
*Anadolu, en büyük hazinedir.<ref>Sırrı Kardeş, Heyeti Temsiliye ve Mustafa Kemal Paşa Kırşehir'de, 1950, s. 30)</ref>
 
*Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt III, s. 76</ref>
60. satır:
*Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.<ref name=":4" />
 
*Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükûmetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. Âdetâ halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır. <small>''(1926-27 yılları arasında Atatürk ile röportaj yapan Grace Ellison'ın 1928 yılında yayımlanan Turkey Today adlı kitabının 24. sayfasında İngilizce olarak yazıyor.)''</small><ref>{{cite web|url=http://news.bbc.co.uk/2/hi/programmes/from_our_own_correspondent/9510135.stm|başlık=Modern Turkey, a delicate balance of East and West|erişimtarihi=23 Ekim 2011}}</ref><ref>{{web kaynağı|başlık=Google Books üzerinden Turkey Today|url=http://books.google.com.tr/books?ei=7TyBU6TQIsGGOK2sgKgK&hl=tr&id=_kdpAAAAMAAJ&dq=inauthor%3A%22Grace+Ellison%22&focus=searchwithinvolume&q=%22+I+have+no+religion%22|eser=Turkey Today|erişimtarihi=25 Mayıs 2014}}</ref> <small>''(1926-27 yılları arasında Atatürk ile röportaj yapan Grace Ellison'ın 1928 yılında yayımlanan Turkey Today adlı kitabının 24. sayfasında İngilizce olarak yazıyor.)''</small>
 
*Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Ve Türk milleti güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle, uygarlık yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir.<ref name=":17" />
153. satır:
*Efendiler, bizim milletimiz vatanı için, hürriyeti ve hakimiyeti için fedakar bir halktır; bunu ispat etti.<ref name=":2" />
 
*Efendiler, içtimai hayatın mebdei, ukdesi aile hayatıdır. Aile, izaha hacet yoktur ki, kadın ve erkekten mürekkeptir. Kadınlarımız hakkında, erkekler hakkında söz söylediğim kadar fazla izahatta bulunmayacağım. Fakat bu mevcudiyeti ulviyeyi bilhassa huzurlarında müsamaha ile geçemem. Müsaade buyurulursa bir iki kelime söyleyeceğim ve siz ne söylemek istediğimi suhuletle anlayacaksınız. Esnayı seyahatimde köylerde değil bilhassa kasaba ve şehirlerde kadın arkadaşlarımızın yüzlerini ve gözlerini çok kesif ve itina ile kapamakta olduklarını gördüm. Bilhassa bu sıcak mevsimde bu tarz kendileri için mutlaka mucibi azab ve ızdırap olduğunu tahmin ediyorum. Erkek arkadaşlar, bu biraz bizim hodbinliğimizin eseridir. Çok afif ve çok dikkatli olduğumuzun icabıdır. Fakat muhterem arkadaşlar, kadınlarımız da, bizim gibi müdrik ve mütefekkir insanlardır. Onlara mukaddesatı ahlakiyeyi kuvvetle telkin etmek için, milli ahlakımızı anlatmak ve onların dimağını nur ile, nezahetle teçhis etmek esası üzerinde bulunduktan sonra fazla hodbinliğe lüzum kalmaz. Onlar yüzlerini cihana göstersinler. Ve gözleriyle cihanı dikkatle görebilsinler. Bunda korkulacak bir şey yoktur.<ref>[https://books.google.com.tr/books?id=VBV_DwAAQBAJ&pg=PT350&lpg=PT350&dq=%C3%87ok+afif+ve+%C3%A7ok+dikkatli+oldu%C4%9Fumuzun+m%C3%BCdrik&source=bl&ots=BMnNDDdDAV&sig=ACfU3U3gpvUK7QBrIJQbHo56Gva2Cxh2lA&hl=tr&sa=X&ved=2ahUKEwio0PLd5_foAhUmQEEAHVE6ANwQ6AEwAHoECAwQLg#v=onepage&q=%C3%87ok%20afif%20ve%20%C3%A7ok%20dikkatli%20oldu%C4%9Fumuzun%20m%C3%BCdrik&f=false Ayın Tarihi, Eski Seri: No. 18, s. 469-472]</ref><ref name="kastamonu"/> (1925)
*Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikatımedeniyedir. Medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir.<ref>[http://web.archive.org/web/20190831192801/http://www.kastamonu.gov.tr/ataturkun-kastamonuya-gelisi---sapka-ve-kiyafet-devrimi Atatürk'ün Kastamonu'ya Gelişi-Şapka ve Kıyafet Devrimi] (30 Ağustos 1925 tarihli Kastamonu Nutku'ndan)</ref><ref>"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 215)</ref>
 
*Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikatımedeniyedir. Medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir.<ref name="kastamonu">[http://web.archive.org/web/20190831192801/http://www.kastamonu.gov.tr/ataturkun-kastamonuya-gelisi---sapka-ve-kiyafet-devrimi Atatürk'ün Kastamonu'ya Gelişi-Şapka ve Kıyafet Devrimi] (30 Ağustos 1925 tarihli Kastamonu Nutku'ndan)</ref><ref>"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 215)</ref>
 
*Efendiler, Türkiye Cumhuriyeti'ni tesis eden Türk halkı medenidir. Tarihinde medenidir, hakikatta medenidir. Fakat ben sizin öz kardeşiniz, arkadaşınız, babanız gibi haber vermeye mecburum ki, medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı; fikriyle zihniyle medeni olduğunu isbat ve izhar etmek mecburiyetindedir. Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı aile hayatiyle, yaşayış tarzıyle medeni olduğunu göstermek mecburiyetindedir. Velhasıl medeniyim diyen Türkiye'nin, hakikaten medeni olan halkı baştan aşağıya vaz-ı haricisiyle dahi medeni ve mütekamil insanlar olduğunu fiilen göstermeğe mecburdur. Bu son sözlerimi vazih ifade etmeliyim ki, bütün memleket ve cihan ne demek istediğimi suhuletle anlasın. Bu izahımı heyeti aliyenize, heyeti umumiyeye bir sual tevcihiyle yapmak istiyorum. Bizim kıyafetimiz milli midir? ''(Hayır, hayır sedaları)'' Bizim kıyafetimiz medeni ve beynelmilel midir? ''(Hayır, hayır sedaları)'' Size iştirak ediyorum. Hayır, hayır, hayır. Tabirimi mazur görünüz. Altı kaval üstü şişhane diye ifade olunabilecek bir kıyafet ne millidir ve ne de beynelmileldir. O halde kıyafetsiz bir millet? Bu olur mu arkadaşlar? Böyle tavsif olunmağa razı mısınız arkadaşlar? ''(Hayır, hayır, katiyen sesleri)'' Çok kıymetli bir cevheri çamurla sıvıyarak enzori aleme göstermekte mana var mıdır? Ve bu çamurun içinde cevher gizlidir. Fakat anlamıyorsunuz demek münasip midir? Cevheri gösterebilmek için çamuru atmak elzemdir ve tabiidir. Cevherin muhafazası için bir mahfaza yapmak lazımsa onu altından veya platinden yapmak icap etmez mi? Bu kadar açık bir hakikat karşısında tereddüt caiz midir? Bizi tereddüde sevk edenler varsa onların humku belahatine hükmetmekle hala mı tereddüt edeceğiz? Arkadaşlar, Turan kıyafetini araştırıp ihya eylemeğe mahal yoktur. Medeni ve beynelmilel kıyafet bizim için çok cevherli, milletimiz için layık bir kıyafettir. Onu iktisa edeceğiz. Ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantolon, yelek, gömlek, kravat, yakalık, ceket ve bittabi bunların mütemmimi olmak üzere başta siperi şemsli serpuş. Bunu çok açık söylemek isterim: Bu serpuşun ismine şapka denir. Redingot gibi, bonjur gibi, smokin gibi, frak gibi… İşte şapkamız. Buna caiz değil diyenler vardır. Onlara diyeyim ki, çok gafilsiniz ve çok cahilsiniz. Ve onlara sormak isterim: Yunan serpuşu olan fesi giymek caiz olur da, şapkayı giymek neden olmaz ve yine onlara, bütün millete hatırlatmak isterim ki, Bizans papazlarının ve Yahudi hahamlarının kisve-i mahsusası olan cübbeyi ne vakit, ne için ve nasıl giydiler?<ref name="kastamonu"/> (1925)
 
*Eğer bir millet büyükse kendisini tanımakla daha büyük olur.<ref>Hikmet Bayur, T.D.K., Türk Dili, Belleten, No: 33, 1938, s. 16</ref>
Satır 211 ⟶ 215:
*İnsanlığın bütününün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları, kıskançlık, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir.<ref name=":10" />
 
*Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamakların­dan geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkek­lerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.<ref name=":13" /> (Yıl: 1923)
 
*Komşularıyla ve bütün devletlerle iyi geçinmek, Türkiye siyasetinin esasıdır.<ref name=":18" />
 
*Kapitülasyonların hiçbir kısmına istisnayı kabul etmiyoruz. Adli, mali veya askeri kapitülasyonların hiçbirini tanımıyoruz. (Yıl: 1922)<ref>Mustafa Kemal'in Chicago Tribune Muhabirine Verdiği Mülâkat, 18 Eylül 1922; İkdam Gazetesi, 20 Eylül 1922.</ref> (1922)
 
*Kızlarımızın vatan ve milletin yüksek menfaatlerini savunup koruyabilecek kabiliyette yetiştirilmesi milli eğitimde esas tutulmalıdır. Ve kız çocuklarımıza entelektüel yetkinlik kazandırılması elzemdir. Türk kadınının esasen dehaya sahip olduğuna şüphe yoktur. Türk kadınları memleketin kaderini millet namına idare eden siyasi zümreye dahil olmak arzusunu belirtmiştir. Dolayısıyla kadınlarımızı hiçbir vatandaşlık vazifesinden uzak tutamayız. Çünkü hakların tümü vazifelerden doğar.<ref>Hakimiyet-i Milliye, 3 Şubat 1931.</ref>
Satır 261 ⟶ 265:
*Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla temin olunabilir. Ne kadar zengin ve refaha kavuşturulmuş olursa olsun bağımsızlıktan mahrum bir millet uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan yüksek bir davranışa layık olamaz.<ref name="ReferenceB">Atatürk'ün Bütün Eserleri, 19. cilt, Kaynak Yayınları, s. 30.</ref>
 
*Tüm Türk toprakları kurtulmadıkça durmayacağım. (Yıl: 1922)<ref>Atatürk'ün Bütün Eserleri, 13. Cilt, Kaynak Yayınları, s. 279. ''Mustafa Kemal Paşa’nın 13 Ekim 1922 tarihinde İzmir’de, Amerikalı yazar Richard Danin’e verilen ve Figaro Gazetesi’nde yayımlanan mülakatı.''</ref> (1922)
 
*Türk Cumhuriyeti'nin en esaslı prensiplerinden biri olan yurtta barış, dünyada barış gayesi, insaniyetin ve medeniyetin refah ve ilerlemesinde en esaslı etken olsa gerektir. Buna elimizden geldiği kadar hizmet etmiş ve etmekte bulunmuş olmak bizim için övünülecek bir harekettir.<ref name=":6" />
Satır 293 ⟶ 297:
*Türkiye Devletinin bağımsızlığı mukaddestir. O, ebediyen sağlanmış ve korunmuş olmalıdır.<ref name="ReferenceA"/>
 
*Türkiye emperyalizme karşı mücadelesiyle iyi örnek olmuşsa bundan çok büyük mutluluk duyacağım. (Yıl: 1921)<ref>Hakimiyet-i Milliye, 15.11.1921</ref><ref>Atatürk'te Konular Ansiklopedisi, Yapı Kredi Yayınları, s. 51</ref> (1921)
 
*Türkiye halkı, asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı bir yaşama gereği saymış bir milletin kahraman evlatlarıdır. Bu millet, bağımsızlıktan uzak yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 35</ref>