Mustafa Kemal Atatürk: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
155. satır:
*Efendiler, içtimai hayatın mebdei, ukdesi aile hayatıdır. Aile, izaha hacet yoktur ki, kadın ve erkekten mürekkeptir. Kadınlarımız hakkında, erkekler hakkında söz söylediğim kadar fazla izahatta bulunmayacağım. Fakat bu mevcudiyeti ulviyeyi bilhassa huzurlarında müsamaha ile geçemem. Müsaade buyurulursa bir iki kelime söyleyeceğim ve siz ne söylemek istediğimi suhuletle anlayacaksınız. Esnayı seyahatimde köylerde değil bilhassa kasaba ve şehirlerde kadın arkadaşlarımızın yüzlerini ve gözlerini çok kesif ve itina ile kapamakta olduklarını gördüm. Bilhassa bu sıcak mevsimde bu tarz kendileri için mutlaka mucibi azab ve ızdırap olduğunu tahmin ediyorum. Erkek arkadaşlar, bu biraz bizim hodbinliğimizin eseridir. Çok afif ve çok dikkatli olduğumuzun icabıdır. Fakat muhterem arkadaşlar, kadınlarımız da, bizim gibi müdrik ve mütefekkir insanlardır. Onlara mukaddesatı ahlakiyeyi kuvvetle telkin etmek için, milli ahlakımızı anlatmak ve onların dimağını nur ile, nezahetle teçhis etmek esası üzerinde bulunduktan sonra fazla hodbinliğe lüzum kalmaz. Onlar yüzlerini cihana göstersinler. Ve gözleriyle cihanı dikkatle görebilsinler. Bunda korkulacak bir şey yoktur.<ref>[https://books.google.com.tr/books?id=VBV_DwAAQBAJ&pg=PT350&lpg=PT350&dq=%C3%87ok+afif+ve+%C3%A7ok+dikkatli+oldu%C4%9Fumuzun+m%C3%BCdrik&source=bl&ots=BMnNDDdDAV&sig=ACfU3U3gpvUK7QBrIJQbHo56Gva2Cxh2lA&hl=tr&sa=X&ved=2ahUKEwio0PLd5_foAhUmQEEAHVE6ANwQ6AEwAHoECAwQLg#v=onepage&q=%C3%87ok%20afif%20ve%20%C3%A7ok%20dikkatli%20oldu%C4%9Fumuzun%20m%C3%BCdrik&f=false Ayın Tarihi, Eski Seri: No. 18, s. 469-472]</ref><ref name="kastamonu"/> (1925)
 
*Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikatımedeniyedir. Medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir.<ref name="kastamonu">[http://web.archive.org/web/20190831192801/http://www.kastamonu.gov.tr/ataturkun-kastamonuya-gelisi---sapka-ve-kiyafet-devrimi Atatürk'ün Kastamonu'ya Gelişi-Şapka ve Kıyafet Devrimi]</ref><ref>"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 215)</ref> (1925)
 
*Efendiler, Türkiye Cumhuriyeti'ni tesis eden Türk halkı medenidir. Tarihinde medenidir, hakikatta medenidir. Fakat ben sizin öz kardeşiniz, arkadaşınız, babanız gibi haber vermeye mecburum ki, medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı; fikriyle zihniyle medeni olduğunu isbat ve izhar etmek mecburiyetindedir. Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı aile hayatiyle, yaşayış tarzıyle medeni olduğunu göstermek mecburiyetindedir. Velhasıl medeniyim diyen Türkiye'nin, hakikaten medeni olan halkı baştan aşağıya vaz-ı haricisiyle dahi medeni ve mütekamil insanlar olduğunu fiilen göstermeğe mecburdur. Bu son sözlerimi vazih ifade etmeliyim ki, bütün memleket ve cihan ne demek istediğimi suhuletle anlasın. Bu izahımı heyeti aliyenize, heyeti umumiyeye bir sual tevcihiyle yapmak istiyorum. Bizim kıyafetimiz milli midir? ''(Hayır, hayır sedaları)'' Bizim kıyafetimiz medeni ve beynelmilel midir? ''(Hayır, hayır sedaları)'' Size iştirak ediyorum. Hayır, hayır, hayır. Tabirimi mazur görünüz. Altı kaval üstü şişhane diye ifade olunabilecek bir kıyafet ne millidir ve ne de beynelmileldir. O halde kıyafetsiz bir millet? Bu olur mu arkadaşlar? Böyle tavsif olunmağa razı mısınız arkadaşlar? ''(Hayır, hayır, katiyen sesleri)'' Çok kıymetli bir cevheri çamurla sıvıyarak enzori aleme göstermekte mana var mıdır? Ve bu çamurun içinde cevher gizlidir. Fakat anlamıyorsunuz demek münasip midir? Cevheri gösterebilmek için çamuru atmak elzemdir ve tabiidir. Cevherin muhafazası için bir mahfaza yapmak lazımsa onu altından veya platinden yapmak icap etmez mi? Bu kadar açık bir hakikat karşısında tereddüt caiz midir? Bizi tereddüde sevk edenler varsa onların humku belahatine hükmetmekle hala mı tereddüt edeceğiz? Arkadaşlar, Turan kıyafetini araştırıp ihya eylemeğe mahal yoktur. Medeni ve beynelmilel kıyafet bizim için çok cevherli, milletimiz için layık bir kıyafettir. Onu iktisa edeceğiz. Ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantolon, yelek, gömlek, kravat, yakalık, ceket ve bittabi bunların mütemmimi olmak üzere başta siperi şemsli serpuş. Bunu çok açık söylemek isterim: Bu serpuşun ismine şapka denir. Redingot gibi, bonjur gibi, smokin gibi, frak gibi… İşte şapkamız. Buna caiz değil diyenler vardır. Onlara diyeyim ki, çok gafilsiniz ve çok cahilsiniz. Ve onlara sormak isterim: Yunan serpuşu olan fesi giymek caiz olur da, şapkayı giymek neden olmaz ve yine onlara, bütün millete hatırlatmak isterim ki, Bizans papazlarının ve Yahudi hahamlarının kisve-i mahsusası olan cübbeyi ne vakit, ne için ve nasıl giydiler?<ref name="kastamonu"/> (1925)
165. satır:
*Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 58</ref>
 
*Emperyalizm ölüme mahkûmdur.<ref>[http://web.archive.org/web/20140420185610/https://www.atam.gov.tr/dergi/turkiyenin-kurulus-yillarinda-bir-yabanci-gazetecinin-ankara-yolculugu-ve-ataturkle-gorusmesi Türkiye’nin Kuruluş Yıllarında Bir Yabancı Gazeteci’nin Ankara Yolculuğu ve Atatürk’le Görüşmesi]</ref> (1923)
 
*En iyi fertler kendinden ziyade mensup olduğu toplumu düşünen, onun varlığının ve mutluluğunun korunmasına hayatını veren insanlardır.<ref>Ayın Tarihi, cilt: 24, sayı: 82-83, 1931</ref>