Alfred Tennyson: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
File |
Evrifaessa (mesaj | katkılar) |
||
1. satır:
{{Biyografi}}
{{vikipedi}}
[[File:Lord-tennyson.jpg|thumb|right
'''Alfred Tennyson, 1. Baron Tennyson''', FRS (6 Ağustos 1809 - 6 Ekim 1892), İngiliz şair. Kraliçe Victoria'nın saltanatı sırasında Birleşik Krallık'ın devlet şairiydi. İngilizce dilinde en popüler şairlerden biri olmaya devam etmektedir.
* Görmek ihtiyacı duyamayacak kadar kör.
* Yolculuk etmeden duramam: hayatı içerim <br/> Çökeltilerine kadar: Her zaman zevk alırım <br/> Çok miktarda, acı çekerim çok miktarda, hem <br/> Beni sevmiş olanlarla, hem de yapayalnız
** ''Ulysses'' (1842)
* Çok geç değildir henüz yeni bir dünya aramak için. <br/> Hamle yapın, ve iyi oturarak düzenle vurup ortadan kaldırın <br/> Seslenen kırışıklıklarını alnın; devam ettirmektir çünkü benim amacım <br/> Ölünceye kadar yelken açmayı ötesine gün batımının, <br/> Ve bütün batı yıldızlarının yıkandıkları yerlerin. <br/> Belki de körfezler bizi yıkayıp temizleyeceklerdir: <br/> Belki de Mutlu Adalara dokunacağız, <br/> Ve ünlü Aşil’i göreceğiz, tanımış olduğumuz.
** ''Ulysses'' (1842)
* Kavrar ucunu kayanın kancalı ellerle; <br/> Güneşe yakın yalnız yerlerde, <
▲* Kavrar ucunu kayanın kancalı ellerle; <br/> Güneşe yakın yalnız yerlerde, </br> Gök mavisiyle halkalanmış, dikilir. </br> Buruşuk deniz altında sürünür; </br> Bakar dağının duvarlarından, </br> Ve bir yıldırım gibi düşer.
** ''Kartal'' (1851)
* "İleri, Hafif Tugay!" <br/> Korkan bir tek kişi mi var? <br/> Yok, bilse bile Asker <br/> Hatasını birinin: <br/> Onlara düşmez cevap vermek, <br/> Onlara düşmez sormak neden, <br/> Onlara düşer bir tek şey yapmak ve ölmek: <br/> Ölüm vadisine <br/> Koşturdu altıyüz.
** ''Hafif Süvari Tugayının Saldırısı'' (1854)
* Kale surlarına görkem düşer. <br/> Ve karlı zirveler eski hikayelerle dolu: <br/> Uzun ışık göl boyu çalkalanır, <br/> Ve vahşi çağlayan şerefle havaya zıplar: <br/> Üfleyin, borazanlar, üfleyin, uçsun vahşi yankılar, <br/> Üfleyin, borazanlar; cevap verir, yankılar, ölüyor, ölüyor, ölüyorlar.
** ''Kale Surlarına Görkem Düşer'' ▼
Ey aşk, onlar zengin göğün ötesinde ölürler, <br/> Tepe, veya tarla veya bir ırmakta sönerler: <br/> Bizim yankılarımız ruhtan ruha yuvarlanır <br/> Ve daima ve daima daha çok fazlalaşır. <br/> Üfleyin, borazanlar, üfleyin, uçsun vahşi yankılar, <br/> Ve cevap verir, yankılar, ölüyor, ölüyor, ölüyorlar.
* Rüyalar var oldukları sürece gerçektir ve <br/> Biz de zaten bir rüyada yaşamıyor muyuz?
* Karanlığın içinden çıkan eller doğaya uzandı ve insanlığı şekillendirdi.
|