Tahir Musa Ceylan: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Anabasis1944 (mesaj | katkılar)
k Biyografi kutusu düzenlendi, fotoğraf eklendi
Değişiklik özeti yok
 
1. satır:
{{Düzenle}}
{{Biyografi}}
'''Tahir Musa Ceylan''', Türk şair, romancı ve düşünür.
|kişi_adı=
|resim_adı=[[File:TMC 4 iy.jpg|thumb]]
|resim_başlığı= Felsefeci Yazar Akademisyen
|doğum_tarihi=25 Ağustos 1956
|doğum_yeri=Türkiye / Çanakkale
|ölüm_tarihi=
|ölüm_yeri=
}}
 
'''Tahir Musa Ceylan''' (d. 1956, Yenice Çanakkale), ''nöro-psiko-felsefe'' içerikli, ''sezgisel akılcı'' bir felsefenin izini süren, ''ortak benlik''<ref>Ceylan TM, Benlik oluşumunda nörofelsefi temellendirme, Başka, 2011 Sayı 7, 276-313,</ref> ''nesne benliği'' <ref>Ceylan TM, Nesne Benliği-Psikofelsefi Bütünleştirme, Ayrıntı Yayınları,İstanbul, 2012</ref>, ''ortaklık içgüdüsü'', ''içgüdü ikamesi''<ref>Ceylan ME, Maner F, Substitution of Instinct , Anatolian Journal of Psychiatry 2012;13:89-90</ref> ve ''dışlaşmak'' <ref>Ceylan ME, Externalization: Neuropsychoanalytic Basis of the Self, RCHP, 2010;4(1-2):37-56</ref> gibi benlik felsefesinde yeri olan düşünce ve kavramları geliştiren, yirmi yılı aşan bir süre boyunca ''[[Cumhuriyet]] Bilim ve Teknoloji Dergisi'', ''Aylak Bilgi'' köşesinde yazdığı psikofelsefe içerikli yazılarıyla tanınan ve Üsküdar Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, [[Felsefe]] Bölümü öğretim üyesi olan<ref>http://www.uskudar.edu.tr/felsefe.php</ref> düşünür.
 
==Sözleri<ref>Ceylan Tahir M. Fotoğraf estetik ve görüntü üzerine denemeler, IFSAK yayınları, İstanbul, 1988.</ref><ref>Ceylan Tahir M., Aylak Bilgi, Bileşim Yayınevi İstanbul 2004</ref><ref>Ceylan Tahir M. Aylak Yazılar, Çatı Yayınları, İstanbul 2004</ref><ref>Ceylan Tahir M. Aylak Düşünceler Erko Yayıncılık İstanbul 2007</ref><ref>Ceylan Tahir M. Aylak Fikirler Arcan Prodüksiyon İstanbul 2010</ref><ref>http://bilgesozleri.com/t-musa-ceylan-sozleri.html</ref><ref>http://guzelsozlerburada.com/sozler.php?id=446</ref><ref>http://guzelsozlerburada.com/sozler.php?id=765</ref><ref>http://www.guzelsozlerburada.com/sozler.php?id=571</ref><ref>https://docs.google.com/document/d/1WHv0OtmA7Se3yzlw6EIsbo4yg26JWigYBTwletkRyS8/edit?hl=tr#</ref><ref>https://docs.google.com/document/pub?id=1RF7j539omZJ21MBxjCj6x6DlzIYHgXhGkZtzuUe3TTI</ref><ref>https://docs.google.com/document/d/1hOHecrLBoA1-Mz19KspfwWSayeYtv-thYgFWIn1Ljvk/edit?hl=tr#</ref><ref>https://docs.google.com/document/d/1SumeKC1q3BAOGIrnam_m8NLjmm0XI1Pr0xKxq5OPkMU/edit?hl=tr#</ref>.==
*Acı çok dağılmış insanın kendini toplama aracıdır, onu matkap gibi kullanıp kişi psikolojik kaya katmanına ulaşır ve o temel üzerinde kendini yeniden kurar.
*Acı kültür yoksa ağrı düzeyinde kalır.
Satır 30 ⟶ 22:
*Alıcı bir organizma kendine karşı verici bir toplum olmadıkça büyüyemez, sosyal her yapı o yüzden alıcıları giderek verici hale döndüren düzenekler olarak iş görür.
*Allah her insana sabah uyanmak için bir neden vermiştir.
*Allah'ın hakikatinin hisedilenhissedilen tarafı sonsuzluğunun olması, düşündüren tarafı ondan kurtuluşun bulunmamasıdır.
*Alt sosyal gruptan üste çıkanda takıntı, üst gruptan alta inende dağınıklık gözlenir.
*Amacım azalmaya alışa alışa bir gün tamamen sessizliktir.
Satır 55 ⟶ 47:
*Azalmak katılmak içindir
*Babam gibi olmalıydım, babam gibi olamazdım, ancak ona acıyarak kendimi kurtardım.
*Babam insanlara sekizyüzsekiz yüz milyon buğday tanesi vermişti, ben de sekizyüzsekiz yüz bin sözcük verdim; bu kadarı yeter babama erişemeyeceğim
*Bağırsağı uzun olanın iştahı fazladır.
*Başarı ölçüm meselesidir, zamanı, mesafeyi, karşıdakini, olup biteni ve kendini ölçemeyen başaramaz.
Satır 150 ⟶ 142:
*Cesaretini başkasına değil kendine karşı kullananların yapma gücü olur.
*Ceviz beyne, süt bebeğe, dişi erkeğe iyi gelir, insan ancak kendine benzer şeylerle iyidir, diğerleri zehirdir.
*Cildindeki elektiriğielektriği içsel bir güçle değiştirebilirsen başkasıyla eşduyumeş duyum yapma yetini de arttırmış olursun, derisi insanın çünkü en az kendisi, en fazla başkası olan yeridir.
*Çalışkan toplumların mutfak kültürü zayıftır.
*Çalışkanlarla sosyaller haksız, ölçüsüz biçimde öne çıkıyor; duyarlı onca insandan dünya faydalanamıyor.
Satır 186 ⟶ 178:
*Dil manik bir hastanın eseridir.
*Dış dünyada yabancı dil konuşmak kendi ülkende yalan söylemeye benzer
*Dürtüsel insanlar; dürtülerini kontrol etmek peşinde algılamasını derinleştirir, hesaplarını detaylandırır, kişiliğini geliştirir. *Dürtüsel olmayanlarsa zamanla tekdüze yapı ve dar bir kişilikte kalır.
*Düşünceler üretiriz ve ürettiğimiz düşüncelerin altında eziliriz.
*Doğruyu tam içine kadar işletmek, kendine karşı saldırganlıktır.
Satır 231 ⟶ 223:
*Gece içimde hiçbir şey kalmadığı için sabah ölecek gibi kalkarım.
*Gelecek ileride değil dışarıdadır, geçmiş geride değil içeridedir.
*Göz göze temas uzadıkça algısızlık oluşur, çünkü o zaman karşıdaki nesne olmaktan çıkarak içe girip ikinci bir “ben” olur. Benlik iki "ben"i bir arada tutamayamayacağıtutamayacağı için dağılır; benliği dağıtmanın kısa yolu onu nesneye boğmaktır.
*Gözlediğinde insan, gözlerini gökyüzünden büyük yapar.
*Güçlüler kendini yormadan, zayıflarsa helak olarak güç kullanır.
Satır 302 ⟶ 294:
*İnsani sosyal ortam insan biyolojisinin kendine uygun psikolojiyi aramasına izin veren ortamdır, zengin sosyal ortamsa o psikolojinin bulunduğu ortamdır.
*İyiler kötülük, kötüler iyilik yapınca kaybeder
*İyilik iyi olarak devam edebilmek için iyi olmayandan geçmek zorundadır, çünkü ancak bu durumda iyilik kendi üzerinde bir denetim kazanarak canlılığını sürdürebilir, denetimsiz her şey sonsuz bir enerjiye sahip olmadıkça ölmeye mahkümdurmahkumdur çünkü; buna rağmen hiç vaz geçmeyen iyiler de gördüm dünyada, enerjileri yüksek ve kötülük öğrenmemiş gibiydiler daha çok... Bilmemenin verdiği sonsuz bir tekrar var sanki, o yüzden sonsuzluğa enerjiyle değil bilmeyerek geçecektir insan; insanlığın sonsuz iyiliği bilgi insanın yakasını bıraktığında ya da bilgiye ihtiyaç duyulmayacak bilgeliğe ulaşıldığında kurulacaktır.
*İyinin umursamazlığı kadar delirtici bir şey yoktur.
*İnsanın taştan heykelini yapması ve taşın kendini buna bırakması, benliğin genişleme arzusundan mı yoksa taşın da insan olmaya dönük maddeye içkin tutkusundan mı olduğuna dair fikirlerin ikincisine katılıyorum. O istemedikçe insanın taşa bir şey yapabileceğine inanmıyorum çünkü.
Satır 315 ⟶ 307:
*İnsan olmanın, sahip olduğu sadelik, adalet, itidal, sadakat, basiret, merhamet, bağışlama, alçakgönüllülük, hoşgörü, cesaret, saflık ve aşkla pozitif bir sonsuza doğru gideceği yolun bitmeyeceğini varsayarsak, insanlıktan çıkmanın da o nedenle, gösteriş, adaletsizlik, sadakatsizlik, gönlübüyüklük, korkaklık, nefret ve sevgisizlikle negatif sonsuza doğru bitirebileceği bir yolu olmaması gerekir; sanırım bu iki yol birbirine paralel gidecek, çünkü sadakatsizlik, basiretsizlik görenlerin içinden çıkacak bir grup ancak daha sadık ve basiretli olabilecek.
*İki gözlü balık, üç gözlü yılan, dört gözlü insan, kimin kalbinde kaç göz varsa üstün olan odur; sadakat, basiret, minnet, itidal, adalet, merhamet, iyi niyet, saflık, mizah, yaratma tutkusu ve aşk insan kalbini dolu bir peteğe çeviren gözlerdir.
*İnsanın hayatı üzerinde kendisinin olduğu kadar eski kuşaklarının da bir yürüyüşü vardır; onların ve kendisinin biriktirip de yapmadığı mutasyonlar yaşlılıkta peşpeşepeş peşe gelir çünkü, 40 yaşına kadar 660 defa bölünüp de başına pek bir şey gelmeyen spermatogoidin sonraki birkaç yüz bölünmesinde diz boyu saçmalıkları olur, bu nedenle yaşlı erkek çocuğu ya biraz şehla ya biraz obur ya biraz mecnundur.
*İletişimle toplum arasındaki ilişki neyse sinir ağlarıyla zihin arasındaki ilişki de odur.
*İnsan anatomisini bilirim, hayatım çünkü kadavrada boşuna ar damarı aramakla geçti.
Satır 348 ⟶ 340:
*İnsanın içinde durdurucu düzenekler zayıfsa, bunların dışarıda kurulması gereklidir. Ahlaki öğretiler ve din sanıldığından lüzumludur.
*İnsanın yaptığı ilk plan, işemesini tutmaktır.
*İnsanların organları ve birbirleri arasında eş ritmritim vardır, insanlar da çünkü insanlığın organlarıdır.
*İtidal tokluktan gelir.
*Kader bazen senin kaderini iyileştirmek ister ve yine bazen, iyileştirme yapmakta olan kaderden habersiz sen kaderini eline almaya çalışarak, kaderini değiştirmek isteyen kaderine engel olursun.
Satır 427 ⟶ 419:
*Nasıl koleksiyon yapmak sonsuzluk isteğiyse, onu dağıtmak da ölüm isteğidir.
*Nasıl bedene giren besin hemen metabolize edilirse, dünyaya açılan yerel kültür de öyle derhal sindirilir.
*Ne oldu, nedir bu bulanık su, yoksa herkes artık gergadangergedan mı oldu.?
*Ne kadar çok sessiz kurban verilirse o kadar çok ilerleme olur.
*Obsesif-paranoid dizgede kişilik bozukluğu olanlar en soyut konuyu bile örneklendirerek anlatırlar, somutlaştırma dar kafaya iyi gelir çünkü.
Satır 489 ⟶ 481:
*Siyah haksızlığa, beyaz saldırıya, sarı uzak tutulmaya, kırmızı damgalanmaya uğrar, insan renksiz olmalıdır.
*Suçluluk ve adalet duygumuz, tek başına ve kopuk değil, bütüne ait, bütünün diğer parçalarını da kendimiz bildiğimiz bir varoluşumuz olduğuna dair somut kanıttır.
*Sorularla cevaplar birbiriyle dansediyorsadans ediyorsa konuşmada zevk vardır.
*Sevmenin öncesi acımaktır, çünkü ilişki önce duyulması kolay duygularla başlar.
*Sinüs düğümü aydınlardır, sürekli uyarırlar, ventrikül kasları işçilerdir, çalışırlar, kapaklar bürokratlardır, vergi toplamadıkça geçişe izin vermezler, damarlarsa kadınlardır kesintisiz beslerler; her ülke vakti geldiğinde ölmeyi bilen bir kalptir.
*Sosyallikte sembol kullanma, çarpıtma, acımasızlık ve kırılganlık, yalnızlıkta ise kabullenme, işaret kullanma, merhamet, meşru müdafamüdafaa ve dayanıklılık vardır.
*Sosyal kaygı sosyal defetme aracıdır
*Sosyal ilişki olmadığında bedava ödül kaybolur, yalnız insanın depresyonu bundan olur.
Satır 582 ⟶ 574:
*Zihnimde nesnelerle gövdeler parçalanabilir ama yüzler asla, yüzü parçalayan henüz insan olmamıştır.
*Zihinsel bir ekonomi kuramayan kaybolur.
 
<ref>Ceylan Tahir M. Fotoğraf estetik ve görüntü üzerine denemeler, IFSAK yayınları, İstanbul, 1988.</ref><ref>Ceylan Tahir M., Aylak Bilgi, Bileşim Yayınevi İstanbul 2004</ref><ref>Ceylan Tahir M. Aylak Yazılar, Çatı Yayınları, İstanbul 2004</ref><ref>Ceylan Tahir M. Aylak Düşünceler Erko Yayıncılık İstanbul 2007</ref><ref>Ceylan Tahir M. Aylak Fikirler Arcan Prodüksiyon İstanbul 2010</ref><ref>http://bilgesozleri.com/t-musa-ceylan-sozleri.html</ref><ref>http://guzelsozlerburada.com/sozler.php?id=446</ref><ref>http://guzelsozlerburada.com/sozler.php?id=765</ref><ref>http://www.guzelsozlerburada.com/sozler.php?id=571</ref><ref>https://docs.google.com/document/d/1WHv0OtmA7Se3yzlw6EIsbo4yg26JWigYBTwletkRyS8/edit?hl=tr#</ref><ref>https://docs.google.com/document/pub?id=1RF7j539omZJ21MBxjCj6x6DlzIYHgXhGkZtzuUe3TTI</ref><ref>https://docs.google.com/document/d/1hOHecrLBoA1-Mz19KspfwWSayeYtv-thYgFWIn1Ljvk/edit?hl=tr#</ref><ref>https://docs.google.com/document/d/1SumeKC1q3BAOGIrnam_m8NLjmm0XI1Pr0xKxq5OPkMU/edit?hl=tr#</ref>.
==Dış Bağlantılar==
{{Vikiler|
commons= |
wikispecies= |
wikt= |
b= |
s= |
w= Tahir Musa Ceylan |
n= |
m= |
}}
http://www.aylakbilgi.com/
 
==Kaynakça==